Putin, Wagner isyancılarının Rus pilotları öldürdüğünü açıkladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Putin, Wagner isyancılarının Rus pilotları öldürdüğünü açıkladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçtiğimiz hafta sonu başarısız isyan sırasında hayatını kaybeden pilotları anarken, bu anma aynı zamanda, askeri blog yazarlarının Yevgeniy Prigojin liderliğindeki Wagner Grubu tarafından çok sayıda uçağın düşürüldüğüne dair iddialarını da doğrulamış oldu.

Wagner savaşçıları Ukrayna'daki harekatı yöneten güneydeki Rostov kentinin ve askeri karargahının kontrolünü ele geçirmesinin ardından isyanlarını sonlandırmadan önce silahlı bir konvoyu Moskova'dan 200 kilometre uzağa sürmeyi başardı.

Putin, Wagner isyanının ardından yaptığı ilk ulusa seslenişte, “Ölen kahraman pilotların cesareti ve fedakarlığı Rusya'yı trajik ve yıkıcı sonuçlardan kurtarmıştır” ifadelerini kullandı.

Ölen pilotların sayısı veya düşürülen uçakların sayısı hakkında resmi bir bilgi yok.

Bir milyondan fazla abonesi olan Repar blogu da dahil olmak üzere Rus askeri faaliyetlerini izleyen bazı Rus Telegram kanalları, Cumartesi günü gün boyu süren isyan sırasında 13 Rus pilotun öldürüldüğünü bildirdi. Reuters haberleri bağımsız olarak doğrulayamadı. Uçakların düşürülmesi ve pilotların öldürülmesinin koşulları da netlik kazanmadı.

Putin, Cumartesi günkü ayaklanmanın kan dökülmediği sürece devam etmesine kasıtlı olarak izin verdiğini açıkça belirtirken, ölümlerden Wagner’i sorumlu tuttu.

Rusya Devlet Başkanı, Prigojin'in adını anmadan, Savunma Bakanlığı'nın emriyle orduyla sözleşme imzalamama kararı alan Wagner savaşçılarının ya Belarus'a taşınabileceklerini ya da ailelerinin yanına dönebileceklerini söyledi.

Ancak bir Rus milletvekili, Wagner unsurlarının cezalandırılmasını istedi. Moskova'nın Ukrayna'daki harekatıyla ilgili müzakerelerde yer alan milletvekili Leonid Slutsky, “Pilotları öldüren isyancılara müsamaha gösterilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Bunlar yargı önüne çıkarılmalı ve onlara en ağır cezalar verilmeli” dedi.



UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
TT

UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM), Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emrinin yankıları sürüyor. 

İsrail'in köklü gazetelerinden Haaretz'in savunma analisti Amos Harel'in kaleme aldığı yazıda, UCM kararının İsrail'e karşı silah ambargosu taleplerini artırabileceğine dikkat çekiliyor.  

Gazetenin görüştüğü Kudüs merkezli düşünce kuruluşu İsrail Demokrasi Enstütüsü'nden Eran Şamir-Borer, UCM'nin kararını eleştirirken, sürecin bu noktaya varmasında Tel Aviv yönetiminin yol açtığına işaret ediyor. 

Analist, İsrail'de Gazze savaşıyla ilgili bağımsız bir inceleme yürütülse UCM'nin böyle bir karar vermek durumunda kalmayacağını savunarak şunları söylüyor: 

Devlet hiçbir şey yapmadı, kafasını kuma gömdü.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşında muhalefet kanadı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki radikal sağcı koalisyonun kararlarının incelenmesi için defalarca komisyon kurulmasını talep etmişti. Ancak Netanyahu, araştırma komisyonu kurulmasına savaş bitene kadar karşı olduğunu söylemişti. 

İsrail'in ekonomi gazetelerinden Globes'taki analizde UCM kararının, İsrail'in Gazze işgalini eleştirenlerle Tel Aviv'e silah satışının yasaklanmasını isteyenlerin elini güçlendirdiği yorumu paylaşılıyor. 

Haberde, İsrail'in askeri teçhizatının yüzde 30'unun Almanya tarafından gönderildiği hatırlatılıyor. UCM kararının, Berlin hükümetinin İsrail'e silah tedariki konusundaki ısrarcılığının zayıflamasına yol açabileceği değerlendirmesi yapılıyor. 

UCM'nin merkezi Hollanda'nın Lahey şehrinde yer alıyor. Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp, mahkemenin tutuklama emrini uygulayacaklarını duyurmuştu. 

Ancak sivil toplum kuruluşları (STK), Hollanda'nın İsrail'e silah gönderen ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekerek ambargo talebiyle Lahey'de hükümete karşı dün dava açtı. Mahkeme, talebe ilişkin kararını 13 Aralık'ta açıklayacak.

Diğer yandan Times of Israel, UCM kararından önce de son dönemde İsrail'e silah tedarikinin durdurulması çağrılarının arttığına işaret ediyor. Haberde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın İsrail'e ambargo talep ettiği mektubu 1 Kasım'da Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'ne gönderdiği hatırlatılıyor. Ortak mektupta aralarında Rusya ve Çin'in de yer aldığı 52 ülkenin imzası var. 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da geçen ayki açıklamasında Gazze savaşının sonlandırılması için İsrail'e silah ambargosu çağrısı yapmıştı. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Macron'a destek verirken, Netanyahu açıklamaya tepki göstermişti. 

İsrail'in en büyük silah tedarikçisi olan ABD, UCM'yi kuran Roma Statüsü'ne taraf değil. ABD Başkanı Joe Biden, UCM kararını "rezalet" diye nitelerken, Netanyahu mahkemeyi "Yahudi düşmanlığıyla" suçlamıştı. İsrail de üye devletler arasında yer almıyor ve UCM'nin yargı yetkisini tanımıyor.

Independent Türkçe, Haaretz, Globes, Times of Israel, AP