Kongre, Biden'ı İran'a karşı “ek adımlar” atmaya çağırdı

Kongre, Biden'ı İran'a karşı “ek adımlar” atmaya çağırdı
TT

Kongre, Biden'ı İran'a karşı “ek adımlar” atmaya çağırdı

Kongre, Biden'ı İran'a karşı “ek adımlar” atmaya çağırdı

ABD Kongresi, İran'ın nükleer bomba geliştirmesini önleme yönünde harekete geçmesi için Başkan Joe Biden yönetimi üzerindeki baskısını artırdı.

Demokrat ve Cumhuriyetçi partiden 249 milletvekilinin yer aldığı bir grup, Başkan Biden'a İran'ın nükleer faaliyetlerini sınırlamak için ek adımlar atmasını isteyen bir mektup gönderdi. Mektupta nükleer anlaşmada öngörülen snapback mekanizması kapsamında, Birleşmiş Milletler yaptırımlarını yeniden uygulamaya hazırlanılması talebi de yer aldı.

Cumhuriyetçi Dan Crenshaw ve Demokrat Abigail Spanberger tarafından gündeme getirilen mektupta, “ABD, İran'ın nükleer silah edinmesini engelleme çabalarını artırmalı, nükleer programında herhangi bir ilerlemenin feci sonuçlara yol açacağını hiçbir şüpheye yer bırakmadan bilmesini sağlamalıdır” ifadeleri kullanıldı.

Tahran'ın Rusya ve Çin ile artan iş birliğine atıfta bulunan mektup, bunun İran rejiminin özgüvenini artırarak, ABD'nin müttefiklerine ve çıkarlarına meydan okumaya itebileceğini vurguladı.

ABD ve İran, İran'ın nükleer faaliyetlerini sınırlamayı da içeren bir anlaşmaya varmak amacıyla Umman'ın arabuluculuğunda müzakereler gerçekleştiriyor.

Senato ve Temsilciler Meclisi'nde her iki partiden milletvekilleri, İran ile müzakere dosyasında Biden yönetiminin hareketliliğini kısıtlamaya yönelik yasa tasarıları ortaya koydu. Bu yasa tasarılarından sonuncusu, Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki en üst düzey Cumhuriyetçi Senatör James Risch'in hazırladığı yasa tasarısıydı. Tasarıda Beyaz Saray'a, Tahran ile herhangi bir anlaşmaya varıldığında, Kongre getirmenin yasal gerekliliği hatırlatıldı.

Söz konusu tasarı, ABD ceza kanununu pekiştirerek uygulanmasını şart koşuyor. Risch, tasarı hakkındaki açıklamalarında, “Biden yönetimi, nükleer faaliyetleri durdurmaya yönelik boş vaatler karşılığında İran rejimine yüklü miktarda para vermeyi düşünüyor. Kongre'nin herhangi bir yaptırımın kaldırılmasında rol oynaması çok önemli” ifadelerini kullandı.



Rapor: Amerika, Rusya'nın Kırım Yarımadası üzerindeki kontrolünü tanımaya açık

Silahlı askerler, 1 Mart 2014'te Kırım yarımadasının Balıklava kentindeki Ukrayna sınır karakolunun dışında Rus ordusuna ait araçların yakınında bekliyor (Arşiv-Reuters)
Silahlı askerler, 1 Mart 2014'te Kırım yarımadasının Balıklava kentindeki Ukrayna sınır karakolunun dışında Rus ordusuna ait araçların yakınında bekliyor (Arşiv-Reuters)
TT

Rapor: Amerika, Rusya'nın Kırım Yarımadası üzerindeki kontrolünü tanımaya açık

Silahlı askerler, 1 Mart 2014'te Kırım yarımadasının Balıklava kentindeki Ukrayna sınır karakolunun dışında Rus ordusuna ait araçların yakınında bekliyor (Arşiv-Reuters)
Silahlı askerler, 1 Mart 2014'te Kırım yarımadasının Balıklava kentindeki Ukrayna sınır karakolunun dışında Rus ordusuna ait araçların yakınında bekliyor (Arşiv-Reuters)

Bloomberg'in dün Reuters'e dayandırdığı haberine göre ABD, Moskova ve Kiev arasında yapılacak geniş kapsamlı bir barış anlaşmasının parçası olarak, Rusya'nın Ukrayna'nın Kırım yarımadası üzerindeki kontrolünü tanımaya hazır.

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, Moskova ya da Kiev'in çatışmayı sona erdirmeyi zorlaştırması halinde, Ukrayna'daki savaşı sona erdirme girişimini “görmezden geleceğini” söyledi.

Trump, Ukrayna'daki savaşı sona erdirecek bir anlaşmaya “yakında” varılmaması halinde, ABD'nin diğer önceliklere odaklanacağını belirtti. “Çatışmayı çözecek bir anlaşmaya varmak için bir son tarih” olduğunu ifade etti ve “Belirli bir gün sayısı yok, ancak bunu hızlı bir şekilde yapmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Ancak gazetecilere görüşmelerden çekildiğini söylemek istemediğini belirtti. Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre, çatışmayı sona erdirmek için hala iyi bir şans olduğuna inandığını ifade etti.

ABD Başkanı, Ukrayna ile Rusya arasındaki görüşmelerin "zirveye ulaştığını" ve savaşı sona erdirme çabalarında "kimsenin kendisiyle oyun oynamadığını" vurguladı.