Avrupa’dan İran muhalefetine nükleer müzakerelerin etkisi konusunda baskı

Arnavutluk’un başkenti Tiran yakınlarındaki Eşref 3 Kampı’nın girişi önünde geçen hafta görüntülenen Halkın Mücahitleri destekçileri. (AFP)
Arnavutluk’un başkenti Tiran yakınlarındaki Eşref 3 Kampı’nın girişi önünde geçen hafta görüntülenen Halkın Mücahitleri destekçileri. (AFP)
TT

Avrupa’dan İran muhalefetine nükleer müzakerelerin etkisi konusunda baskı

Arnavutluk’un başkenti Tiran yakınlarındaki Eşref 3 Kampı’nın girişi önünde geçen hafta görüntülenen Halkın Mücahitleri destekçileri. (AFP)
Arnavutluk’un başkenti Tiran yakınlarındaki Eşref 3 Kampı’nın girişi önünde geçen hafta görüntülenen Halkın Mücahitleri destekçileri. (AFP)

İran’ın sürgündeki önde gelen muhalefet grubu olan Halkın Mücahitleri Örgütü, ‘Avrupalıların nükleer anlaşmayı yeniden canlandırma çabasıyla Tahran’la müzakerelerini yoğunlaştırmasını’ endişeyle izlerken, Avrupa’da artan baskıyla karşı karşıya.

AFP’nin haberine göre Halkın Mücahitleri’nin destekçileri, dini otoritelerin muhalifleri de dahil olmak üzere birçok İranlı’nın kuşku dolu bakışlarına rağmen örgütü, İran dışındaki tek ‘kılık değiştirmiş’ muhalefet grubu olarak görüyor.

Halkın Mücahitleri Örgütü ve siyasi kanadı olarak hizmet veren bir koalisyon olan İran Milli Direniş Konseyi, karşılaştığı zorluklardan, İran’ı ‘yatıştırmaya’ çalışmakla suçladığı Batı’yı sorumlu tuttu.

Fransız yetkililer geçen hafta, 1 Temmuz’da yapılması planlanan büyük bir yürüyüşü yasakladı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Yürüyüş, Milli Direniş Konseyi’nin çağrısıyla ve on binlerce kişinin katılım beklentisiyle düzenlenecekti.

20 Haziran’da Arnavutluk makamları, 2003 Irak işgalinden sonra varılan bir anlaşma kapsamında örgüt üyelerinin on yıldır ikamet ettiği bir bölgeyi hedef alan bir baskın düzenledi.

İran Milli Direniş Konseyi, örgüte mensup 1 kişinin öldüğünü açıklarken, Tiran ise bu iddiayı yalanladı. Ayrıca Arnavut polisinin 200 bilgisayara el koyduğu belirtildi.

Polise göre koşulları belirsizliğini koruyan bir olay çerçevesinde bu ayın başlarında Paris’in varoşlarında konseye ait bir ofise bir bomba atıldı. Ancak herhangi bir can kaybı kaydedilmedi.

Yatıştırma politikası

İran Halk Mücahitleri ve Milli Direniş Konseyi’nin Başkanı Meryem Racavi, Paris dışında yaptığı bir toplantıda son olayların, Batı tarafından izlenen bir ‘yatıştırma politikasının’ sonucu olduğunu vurguladı.

İranlı yetkililer, 1980’lerin başlarında bir dizi saldırı düzenlemekle suçladıkları Halkın Mücahitleri’ne yasak koydu.

Örgüt, onlarca yıldır Şah’ı devirmeyi amaçladı ve başlangıçta 1979 devrimini destekledi. Ancak kısa süre sonra yeni yetkililerle arası bozuldu ve İran- Irak Savaşı’nda Saddam Hüseyin’e destek verdi. Bu da 2003’te ABD önderliğindeki Irak işgalinden sonra üyelerinin transferini gerektirdi.

Örgüt, İran içerisinde hala bir ağa sahip olduğunu belirtiyor. Ayrıca o zamanlar gizli olan İran nükleer programını 2002’de ifşa ederek, İslam Cumhuriyeti ile Batı arasındaki çatışmayı açığa çıkarmakla övünüyor.

Eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton ve eski ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence gibi üst düzey Batılı isimlerin desteğini alıyor.

Ancak örgütü eleştirenler, onu geçen yıl Eylül ayından bu yana yeni bir protesto hareketinde sokaklara dökülen ‘İranlıları temsil etmeyen kapalı bir grup’ olarak görüyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İranlı mevkidaşı İbrahim Reisi ile 10 Haziran’da bir telefon görüşmesi gerçekleştirirken, Avrupa Birliği’nin (AB) nükleer müzakerelerden sorumlu koordinatörü Enrique Mora da geçen hafta Doha’da İranlı mevkidaşı ile bir araya geldi.

Aynı şekilde Paris, İran tarafından alıkonulan ve insan hakları aktivistlerinin ‘rehine’ olarak tanımladığı dört Fransız vatandaşının akıbetini takip ediyor.

Geçen ay İran, 2018’de Paris dışında Milli Direniş Konseyi’nin bir mitingine saldırmayı planlamakla suçlanan ve Belçika’da hüküm giymiş bir İranlı diplomat karşılığında Belçikalı bir yardım görevlisini serbest bıraktı.

İran hükümeti, özellikle son haftalarda Halkın Mücahitleri tarafından yapıldığı iddia edilen ve Reisi yönetiminin bilgisayar sistemini hacklemeyi içeren faaliyetlerle hedef alındı.

Diğer yandan Tahran, grup üzerindeki artan baskı karşısında sevincini gizlemedi. AFP’nin aktardığına göre İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, “Terörist niteliği nedeniyle Halkın Mücahitleri Örgütü, kendisine ev sahipliği yapan ülkelerin güvenliğine tehdit oluşturmaya devam edecek” açıklamasında bulundu.

Sorular

ABD merkezli Nükleer İran’a karşı Birleşik Grup (United Against Nuclear Iran- UANI) bünyesindeki politika direktörü Jason Brodsky, olayların eş zamanlı olarak gerçekleşmesinin ‘kesinlikle soru işaretleri uyandırdığını’ açıkladı.

Brodsky, “İslam Cumhuriyeti, Batı ülkelerindeki Halkın Mücahidlerinin varlığından her zaman şikâyet etmiştir. Bu nedenle yetkilileri Batılı mevkidaşlarıyla yaptıkları görüşmelerde konuyu gündeme getirirlerse şaşırmam” dedi.

Avrupa’daki Halkın Mücahitleri’in statüsünü tartışmanın bir ‘niteliksel sıçrama’ olacağına işaret eden Brodsky, “Bu, kesinlikle takip edilmesi gereken bir dinamik” dedi.

Batı’da işler hiçbir zaman örgüt açısından sorunsuz gitmedi. Öyle ki örgüt, 1980’lerin ortalarında Paris’in İslam Cumhuriyeti’nin yeni liderleriyle ilişkileri geliştirmeye çalışması sonrasında Fransa’dan ihraç edildi. ABD, yıllarca süren baskının ardından 2012 yılına kadar Halkın Mücahitleri’ni terör grupları listesinden çıkarmadı.

Avrupalı yetkililer arasında, başarısız 2018 planından sonra, Milli Direniş Konseyi’nin yürüyüşlerinin saldırılar için bir hedef haline gelebileceğine dair gerçek bir endişe var.

1 Temmuz yürüyüşünün organizatörlerini yasak hakkında bilgilendiren Paris polis şefi Laurent Neunet, böyle bir hareketin ‘gerçek bir tehlike’ teşkil ettiğini belirttiği açıklamasında şu uyarıda bulundu:

“İran’da protesto hareketinin başlangıcından bu yana bir nüfuz mücadelesi ortasında yürüyüş, Halkın Mücahitleri destekçileri ile İran muhalefetindeki diğer aktivistler arasında gerilime tanık olabilir.”



Trump, Şi, Kim ve Putin'i ABD'ye karşı komplo kurmakla suçluyor

Şi, Kim ve Putin askeri geçit törenini izlemek için tarihi Tiananmen Kapısı'na geldi (AP)
Şi, Kim ve Putin askeri geçit törenini izlemek için tarihi Tiananmen Kapısı'na geldi (AP)
TT

Trump, Şi, Kim ve Putin'i ABD'ye karşı komplo kurmakla suçluyor

Şi, Kim ve Putin askeri geçit törenini izlemek için tarihi Tiananmen Kapısı'na geldi (AP)
Şi, Kim ve Putin askeri geçit törenini izlemek için tarihi Tiananmen Kapısı'na geldi (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'i, Pekin'de II. Dünya Savaşı'nın sona ermesini anmak için düzenlenen büyük askeri geçit törenine katılan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile birlikte ülkesine karşı "komplo kurmakla" suçladı.

Cumhuriyetçi başkan, Truth Social sosyal medya platformundaki gönderisinde, “Başkan Şi ve Çin'in büyük halkına harika bir kutlama günü diliyorum.” Ardından alaycı bir şekilde ekledi: “Lütfen Vladimir Putin ve Kim Jong-un'a, Amerika Birleşik Devletleri'ne karşı komplo kurarken en içten selamlarımı iletin” ifadelerini kullandı.


İsrail, Gazze Şehri'ne saldırı hazırlığı için askeri güçlerini seferber ediyor

İsrail askerleri, Gazze Şeridi sınırına yakın güney İsrail'de konuşlu bir tank taretinin tepesinde duruyor (AFP)
İsrail askerleri, Gazze Şeridi sınırına yakın güney İsrail'de konuşlu bir tank taretinin tepesinde duruyor (AFP)
TT

İsrail, Gazze Şehri'ne saldırı hazırlığı için askeri güçlerini seferber ediyor

İsrail askerleri, Gazze Şeridi sınırına yakın güney İsrail'de konuşlu bir tank taretinin tepesinde duruyor (AFP)
İsrail askerleri, Gazze Şeridi sınırına yakın güney İsrail'de konuşlu bir tank taretinin tepesinde duruyor (AFP)

İsrail, Hamas'la yaklaşık iki yıldır süren savaşın ardından harap olan kuşatma altındaki Filistin topraklarının kuzeyindeki Gazze Şehri'ni ele geçirmeyi amaçlayan bir saldırıya hazırlık olarak yedek askerlerin çağrılara yanıt vermeye başlamasıyla, dün asker yığınağını yoğunlaştırdı.

Sivil Savunma, İsrail'in son günlerde Gazze Şehri'ne yönelik bombardımanını yoğunlaştırması nedeniyle dün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi genelinde İsrail ateşiyle en az 78 kişinin öldürüldüğünü bildirdi.

dı8o90
İsrail zırhlı personel taşıyıcısı, Gazze sınırının İsrail tarafında manevra yapıyor (Reuters)

Yahudi devleti, Birleşmiş Milletler'in geçen ay kıtlık ilan ettiği Gazze'deki savaşı sona erdirmek için artan uluslararası ve iç baskıya rağmen, Gazze Şeridi'nin en büyük şehrinin kontrolünü ele geçirme planını sürdürüyor.

Şarku’l Avsat’ın İsrail medyasından aktardığına göre ilk seferberlik dalgası kapsamında yaklaşık 40 bin yedek asker göreve çağrıldı.

Bir İsrailli askeri yetkili, operasyonların bir sonraki aşamasına yedeklerin değil, düzenli kuvvetlerin liderlik edeceğini söyledi.

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, dün yedek askerlere yaptığı konuşmada, "Operasyonumuzdaki saldırıların hızını artırıp yoğunlaştıracağız, bu yüzden sizi göreve çağırdık. İsrail Savunma Kuvvetleri kesin bir zaferden daha azını kabul etmeyecektir. Bu düşmanı yenene kadar savaşı durdurmayacağız" ifadelerini kullandı.

Tel Aviv'de, kendilerini “Kaçırılanlar için Askerler” olarak adlandıran bir grup vicdani retçi, yedek ve düzenli askerlere göreve gelmemeleri için çağrıda bulunan bir etkinlik düzenledi.

Yedek asker Max Krich, “Bu savaşta görev yapmış ve ülkemizin geleceğini önemseyen askerler olarak, bu savaşa katılmayı reddetmek bizim ulusal görevimizdir” dedi.

Krich, “Rehinelerin iadesi anlaşması pahasına düşmanlıkların devamını meşrulaştıran her türlü eylem, onlara ve İsrail halkına ihanettir” ifadesini kullandı.

sdfgthy
İsrail askerleri Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonlar sırasında M4 tüfekleri taşıyor (İsrail ordusunun web sitesi)

Tel Aviv'deki ABD Büyükelçiliği önünde Rehine Aileleri Forumu tarafından düzenlenen ayrı bir etkinlikte konuşmacılar, ABD başkanına, "rehineleri eve getirmek ve savaşı sona erdirmek için ABD destekli bir anlaşma sağlayarak tarih yazması" çağrısında bulundu.

Rehine Eitan Horn'un kız kardeşi Dalia Kuşner, "Bu fırsatı kaçırmayın. Nüfuzunuzu kullanın, bağlantılar kurun ve anlaşma imzalanana kadar herkesi odada tutun" dedi.

Bu çocukların suçu ne?

Gazze Sivil Savunma Sözcüsü Mahmud Basal, güncel ölü sayısına ilişkin yaptığı açıklamada, "İşgal güçlerinin sabahın erken saatlerinden bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanı sonucu 78 şehit nakledildi" dedi.

AFP’ye konuşan Basal, "Gazze Şehri'nin güneybatısındaki Tel el-Heva mahallesinin batısında, el-Af ailesine ait bir binanın en üst katını işgal uçaklarının vurması sonucu 13 kişinin hayatını kaybettiğini" belirtti.

Basal, "Gazze Şehri'nin doğusundaki el-Derac mahallesinde yeni bir katliamda, üçü çocuk ve ikisi kadın olmak üzere 11 şehit enkazdan çıkarıldı" dedi.

cdfgthy
Gazze'deki saldırılarda öldürülen arkadaşının cesedinin yanında ağlayan Filistinli bir çocuk (AFP)

Tel el-Heva mahallesindeki hava saldırısının ardından gelen görüntülerde, bir apartman binasında büyük hasar meydana geldiği, kurtarma ekipleri ve mahalle sakinlerinin enkaz altında kalanları aradığı ve bir çocuğun cesedine ulaşıldığı görülüyor.

Mahalle sakinlerinden Sena el-Dreimli, "Evlerimizde güvenle uyuyorduk. Bombalama ve yıkım sesleriyle uyandık, ancak tüm komşularımızın yaralandığını veya öldüğünü gördük. Hepsi cansız bedenler. Bu çocukların suçu ne? Bütün bunları hak etmek için ne yaptık?" ifadelerini kullandı.

Şifa Tıp Merkezi'nin dışında, bölge sakinleri İsrail saldırılarının kurbanlarına veda etmek için toplandılar. Kurbanların cesetleri morg dolaplarını ve morgun zeminini doldurmuştu.

İsrail ordusu AFP’nin yorum talebi üzerine, Gazze Şeridi'nin merkezindeki bir yardım dağıtım merkezinin yakınında açılan ateş sonucu 4 kişinin öldüğü yönündeki haberleri araştırdığını belirtti.

Ordu geçen hafta Gazze Şehri'ni "tehlikeli çatışma bölgesi" ilan etti ve boşaltılması gerektiğini vurguladı.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi, şehrin boşaltılmasını "imkansız" ve tahliye planlarını "uygulanamaz" olarak nitelendirdi.

İki milyondan fazla nüfusa sahip Gazze Şeridi'nin büyük çoğunluğu, savaş sırasında birkaç kez yer değiştirmek zorunda kaldı.

dfgthy
Filistinliler, dün sabah erken saatlerde Gazze'ye düzenlenen İsrail saldırılarının ardından sevdiklerinin cenazelerini taşıyor (DPA)

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği sözcüsü Thameen Al-Kheetan, geçen ay el-Mevasi'deki Filistinlilerin “gıda, su, elektrik ve çadırlar dahil olmak üzere temel hizmet ve malzemelere çok az erişimi olduğunu veya hiç erişimi olmadığını” söyledi.

cdfgrtyu
Filistinliler, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenaze töreni öncesinde Gazze'deki Şifa Hastanesi önünde (AFP)

Bu durum, kaçacak gücü veya maddi imkânı olmadığını söyleyen 60 yaşındaki Amal Abdel Aal'ı endişelendiriyor. Yakın zamanda Gazze'nin doğusundan batıdaki bir çadıra sığınan kadın, "Yerinden edilmenin ve savaşın etkisiyle fiziksel ve psikolojik olarak tükendik. Güneye yürüyerek gidemeyiz ve bizi oraya götürecek bir araba için bin dolarımız yok. Bizi, çadırımızı ve eşyalarımızı taşımak için en az iki araba lazım ama gidecek yerimiz ve oraya ulaşacak imkanımız yok” şeklinde konuşuyor.

Gazze Şehri'nin batısında harap bir apartmanda yaşayan 37 yaşındaki Halil El-Medhun şöyle diyor: "Kendimi çaresiz ve umutsuz hissediyorum. Gazze'deki durum her geçen gün kötüleşiyor. Çadır kuracak yer aramak için iki kez güneye gittim ama bulamadım. Merkez ve güney tamamen kalabalık. Haberleri takip ediyor ve bir mucize olmasını, Gazze'nin işgali yerine ateşkes ilan edilmesini bekliyoruz. Herkes korkuyor, sanki ölümün sıfır noktasını bekliyormuşuz gibi."

Birleşmiş Milletler, Gazze Valiliği ve şehrinin nüfusunun yaklaşık bir milyon olduğunu tahmin ediyor ve binlerce kişinin şehirden göç ettiğini belirtiyor.

Gazze Şeridi'nde felaket boyutundaki insani koşullar, bazıları İsrail'in yakın müttefiki olan Batılı ülkelerin, savaşın başlamasından yaklaşık 23 ay sonra tavırlarını değiştirmelerine yol açtı.

Çatışmaların sona ermesi yönündeki çağrılar artarken, birçok ülke bu ayın sonlarında Filistin Devleti'ni tanıma niyetlerini açıkladı.

Belçika da bu ülkelere katıldı ve Dışişleri Bakanı Maxime Prevost, ülkesinin "BM Genel Kurulu toplantıları sırasında Filistin Devleti'ni tanıyacağını ve İsrail hükümetine karşı sert yaptırımlar uygulanacağını" açıkladı.


Şi, Putin ve Kim'in katıldığı askerî geçit töreninde konuştu: Çin durdurulamaz

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Rus mevkidaşı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile birlikte tarihi Tiananmen Kapısı'na gelerek askerî geçit törenini izledi. (AP)
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Rus mevkidaşı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile birlikte tarihi Tiananmen Kapısı'na gelerek askerî geçit törenini izledi. (AP)
TT

Şi, Putin ve Kim'in katıldığı askerî geçit töreninde konuştu: Çin durdurulamaz

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Rus mevkidaşı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile birlikte tarihi Tiananmen Kapısı'na gelerek askerî geçit törenini izledi. (AP)
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Rus mevkidaşı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile birlikte tarihi Tiananmen Kapısı'na gelerek askerî geçit törenini izledi. (AP)

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, bu sabah Pekin'de, İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinin 80’inci yıldönümü münasebetiyle düzenlenen büyük bir askerî geçit töreninin başlangıcında yaptığı konuşmada, ülkesinin ‘durdurulamayacağını’ ilan etti.

Televizyonda yayınlanan konuşmasında Şi, “Çin ulusunun yeniden canlanması durdurulamaz… İnsanlık için barış ve kalkınma gibi asil amaçlar kaçınılmaz olarak galip gelecektir” ifadelerini kullandı.

Şi, “Bugün insanlık bir kez daha barış mı savaş mı, diyalog mu çatışma mı arasında bir seçimle karşı karşıya” dedi.

sdfrgty
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Rus mevkidaşı Vladimir Putin Pekin'de (EPA)

Çin Devlet Başkanı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'un da aralarında bulunduğu davetlilerle birlikte tarihi Tiananmen Kapısı'na gelerek askerî geçit törenini izledi.

Şi, Tiananmen Meydanı'na bakan kapının üzerindeki seyir platformuna çıkmadan önce kırmızı halıda her konukla tek tek tokalaştı.

Putin ve Kim, Şi ile birlikte platforma doğru yürüdüler, diğer katılımcılar ise koltuklarına otururken sıcak bir alkışla onları karşıladılar.

Üç lider, bazıları 100 yaşın üzerinde olan beş İkinci Dünya Savaşı gazisiyle tokalaşmak için durdular.

Çin'in askeri gücünü ve diplomatik etkisini sergilemek için tasarlanan geçit töreni, ABD Başkanı Donald Trump'ın gümrük vergileri ve tutarsız politikaları Washington'un müttefikleri ve düşmanlarıyla ilişkilerini gerginleştirirken gerçekleşti.

scdfrgt
Pekin'deki askerî geçit töreninden (EPA)

Şi, Tiananmen Meydanı'nda 50 binden fazla kişiye hitaben şunları söyledi: “Bugün insanlık, barış mı savaş mı, diyalog mu çatışma mı, kazan-kazan mı kaybet-kaybet mi arasında bir seçimle karşı karşıya. Çin halkı tarihin doğru tarafında kararlı bir şekilde durdu.”

Şi, üstü açık bir arabadan füzeler, tanklar ve insansız hava araçları (İHA) gibi gelişmiş askeri teçhizatı inceledi. Büyük pankartlar taşıyan helikopterler ve savaş uçakları, sembolizm ve propaganda dolu 70 dakikalık geçit töreni sırasında düzenli bir şekilde uçtu. Tören, 80 bin barış güvercini ve renkli balonun uçurulmasıyla sona erdi.

xsdfg
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Pekin'deki Büyük Halk Salonu'nda İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinin 80’inci yıldönümü münasebetiyle düzenlenen resepsiyonunda bir konuşma yaptı. (Reuters)

Eski lider Mao Zedong'un giydiğine benzer bir takım elbise giyen Şi, kırmızı halıda 20'den fazla ülkenin liderlerini karşıladı ve eşi Peng Liyuan'ın bir dizi lideri İngilizce selamlayarak “Tanıştığımıza memnun oldum” ve “Çin'e hoş geldiniz” dediği duyuldu.

cdsfgt
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Rus mevkidaşı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile birlikte tarihi Tiananmen Kapısı'na gelerek askerî geçit törenini izledi. (AP)

Geçit töreni başlarken Truth Social'da bir paylaşımda bulunan Trump, Çin'in Japonya'dan bağımsızlığını kazanmasında ABD'nin rolünü vurguladı.

Trump, “ABD'ye karşı komplo kurarken lütfen Vladimir Putin ve Kim Jong-un'a sıcak selamlarımı iletin” diye ekledi.

dfgrty
Çin'in siber güvenlik gücü üyeleri, Pekin'de İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinin 80’inci yıldönümü vesilesiyle düzenlenen askerî geçit töreninde yürüyüş yaptı. (Reuters)

Trump daha önce gazetecilere, askerî geçit törenini ABD'ye bir meydan okuma olarak görmediğini söylemiş ve Şi ile ‘çok iyi ilişkileri olduğunu’ vurgulamıştı. Japon hükümetinin üst düzey bir sözcüsü bugün geçit töreni hakkında yorum yapmaktan kaçınarak, Asya'nın en büyük iki ekonomisinin yapıcı ilişkiler içinde olduğunu ifade etti.

Yeni dünya düzeni vizyonu

Şi, İkinci Dünya Savaşı'nı, Japonya'nın aşağılayıcı işgalini yenerek ekonomik ve jeopolitik bir güç haline gelen Çin ulusunun büyük canlanışında önemli bir dönüm noktası olarak nitelendirdi. Bu hafta başında Şi, bölgesel güvenlik zirvesinde yeni bir dünya düzeni vizyonunu açıkladı ve ABD'yi dolaylı olarak eleştirerek ‘hegemonya ve güç politikasına’ karşı birlik çağrısında bulundu.

dfgty
Pekin'deki askerî geçit törenine katılan liderlerin hatıra fotoğrafı (EPA)

Atlantik Konseyi’nin Tayvan’daki Küresel Çin Merkezi'nde araştırmacı olan Win-Te Sung, “Şi, dengelerin değiştiğinden emin. Çin artık direksiyona geri döndü” dedi.

Analistler, Rusya ve Kuzey Kore'nin Haziran 2024'te imzaladığı anlaşma ve Pekin ile Pyongyang arasında benzer bir ittifakın ardından, üç liderin daha yakın savunma ilişkileri açıklayabileceği olasılığını takip ediyor. Böyle bir sonuç, Asya-Pasifik bölgesindeki askeri dengeleri değiştirebilir.

sdfrgt
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'un kız kardeşi Kim Yo-jong, Pekin'deki askerî geçit töreninin ardından Büyük Halk Salonu'nda düzenlenen resepsiyona katıldı. (AFP)

Kim, 66 yıldır Çin'in askerî geçit törenine katılan ilk Kuzey Kore lideri oldu.

Kuzey Kore lideri, Güney Kore istihbaratının olası halefi olarak gördüğü kızı Ju-ae ile birlikte Pekin'e gitti, ancak kızı askerî geçit töreninde onun yanında görünmedi.