Wagner’in geleceği Prigojin’in sürgüne gitmesinin ardından belirsiz

Biden, Putin’in ‘savaşı kaybettiğini’ öne sürdü. Borrell durumun güven vermediğini belirtirken Zelenskiy ise ‘çatışmayı durdurmaya’ karşı çıktı.

Ukrayna’nın kuzeyinde, Belarus sınırına yakın bölgede durum Ukrayna ordusunun kontrolünde. (Reuters)
Ukrayna’nın kuzeyinde, Belarus sınırına yakın bölgede durum Ukrayna ordusunun kontrolünde. (Reuters)
TT

Wagner’in geleceği Prigojin’in sürgüne gitmesinin ardından belirsiz

Ukrayna’nın kuzeyinde, Belarus sınırına yakın bölgede durum Ukrayna ordusunun kontrolünde. (Reuters)
Ukrayna’nın kuzeyinde, Belarus sınırına yakın bölgede durum Ukrayna ordusunun kontrolünde. (Reuters)

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov dün, Rusya’nın Wagner Grubu’nun Afrika’daki faaliyetleriyle herhangi bir ilgisi olmadığını belirtti. Bu durum, Wagner’in lideri Yevgeniy Prigojin’in Moskova’ya yönelik darbe girişimini de içeren bir isyan başlatması sonucu Belarus’a sürgüne gitmesinin ardından, birkaç ülkede kolu olan bir imparatorluk haline gelen grubun geleceği hakkında soru işaretleri uyandırdı.

Şarku’l Avsat’ın TASS haber ajansından aktardığı habere göre Peskov açıklamasında “Wagner’in Afrika’daki operasyonları özel bir faaliyettir. Bu işlerle devletin herhangi bir ilişkisi yoktur” ifadelerini kullandı.

Peskov’un açıklaması, Rusya Savunma Bakanlığı’nın ‘ağır askeri teçhizatın Wagner birliklerinden orduya nakledilmesi için çalışmaların sürdüğüne’ yönelik duyurusu ile aynı zamana denk geldi. Çalışmalar, bir zamanlar güçlü olan askeri grubu etkisiz hale getirmeyi amaçlıyor.

ABD Başkanı Joe Biden dün, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’daki savaşı kaybettiğinin ‘net’ olduğunu ancak Wagner isyanının Putin’i zayıflatıp zayıflatmadığını söylemek için henüz çok erken olduğunu belirtti. Buna karşılık Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Rusya’da meydana gelen olan olayların Ukrayna savaşının Rus otoritesinde neden olduğu çatlağın kanıtı olduğunu söylemekle yetindi. Ancak nükleer cephanelik üzerinde uyuyan bir ülkede bu tür bölünmelerin güven vermediğini ve gelecek aşamada Avrupa’nın tutumunu sağlamlaştırılmasını gerektirdiğini belirtti.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ise Ukrayna’daki savaşı donmuş bir çatışmaya çevirecek herhangi bir barış planını reddederek sahada Rusya’nın kazanımlarını aynı şekilde koruyacak herhangi bir barış anlaşmasına karşı olduğunu vurguladı.



ABD’den vize almak isteyenlerin iletişim hesaplarında Gazze denetimi

Sosyal medya hesapları tüm göçmen ve göçmen olmayan vizeler için denetlenecek. (Arşiv)
Sosyal medya hesapları tüm göçmen ve göçmen olmayan vizeler için denetlenecek. (Arşiv)
TT

ABD’den vize almak isteyenlerin iletişim hesaplarında Gazze denetimi

Sosyal medya hesapları tüm göçmen ve göçmen olmayan vizeler için denetlenecek. (Arşiv)
Sosyal medya hesapları tüm göçmen ve göçmen olmayan vizeler için denetlenecek. (Arşiv)

ABD Dışişleri Bakanlığı'na ait bir iç yazışmaya göre, Başkan Donald Trump yönetimi dün 1 Ocak 2007 ve sonrasında Gazze Şeridi'ni ziyaret eden tüm vize başvuru sahiplerinin sosyal medya denetimine tabi tutulmasını emretti.

Reuters tarafından görülen mesajda, tüm göçmen ve göçmen olmayan vizeler için sosyal medya denetimi yapılması emrinin, sivil toplum kuruluşu çalışanlarının yanı sıra Gazze Şeridi'nde resmi ya da diplomatik bir sıfatla uzun süre bulunmuş kişileri de kapsaması gerektiği belirtildi.

Mesajda, “Sosyal medya hesaplarının incelenmesi sonucunda güvenlik konularıyla ilgili potansiyel aşağılayıcı ifadeler ortaya çıkarsa, vize başvurusunda bulunan kişinin ABD ulusal güvenliği için bir risk oluşturup oluşturmadığının belirlenmesi için kurumlar arası bir soruşturma olan güvenlik danışma görüşüne ihtiyaç duyulacağı belirtildi. Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre mesaj, ABD’nin tüm diplomatik ve konsolosluk misyonlarına gönderildi.

Trump yönetiminin ülke genelinde yüzlerce vizeyi iptal ettiği ve bazı yasal daimî mukimlerin statülerini de iptal ettiği bir dönemde gelen bu hamle, Dışişleri Bakanı'nın ülkede bulunmasının ABD dış politikasına zarar verdiğine onayladığı göçmenlerin sınır dışı edilmesine olanak tanıyan 1952 tarihli bir yasa kapsamında gerçekleşti.

Söz konusu iç yazışma 17 Nisan tarihli olup, mart ayı sonunda 300'den fazla vizeyi iptal etmiş olabileceğini söyleyen Dışişleri Bakanı Marco Rubio tarafından imzalandı. Dışişleri Bakanlığı yorum talebine henüz yanıt vermedi.

Trump yönetimi yetkilileri, öğrenci vizesi sahiplerinin Filistinlilere verdikleri destek ve İsrail'in Gazze savaşındaki tutumunu eleştirmeleri nedeniyle sınır dışı edilme riski altında olduklarını söylüyor ve bu kişilerin eylemlerini ABD'nin dış politika çıkarlarını tehdit ettiğini belirtiyor. Trump'ın muhalifleri bu çabaları ABD Anayasasının Birinci Değişikliği uyarınca ifade özgürlüğü haklarına bir saldırı olarak nitelendiriyor.