Netanyahu'nun Çin’e olası ziyareti, İsrailli güvenlik yetkililerini endişelendirdi

“Netanyahu’nun olası Çin ziyareti ‘ABD’nin gözüne parmak sokmak’ ve ‘ateşle oynamak’ demek”

Dönemin Çin Devlet Başkanı Yardımcısı Vang Çişan ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, 2018 ekiminde Çin-İsrail İnovasyonda İş Birliği Ortak Komisyonu dördüncü toplantısına katıldıkları sırada (Xinhua)
Dönemin Çin Devlet Başkanı Yardımcısı Vang Çişan ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, 2018 ekiminde Çin-İsrail İnovasyonda İş Birliği Ortak Komisyonu dördüncü toplantısına katıldıkları sırada (Xinhua)
TT

Netanyahu'nun Çin’e olası ziyareti, İsrailli güvenlik yetkililerini endişelendirdi

Dönemin Çin Devlet Başkanı Yardımcısı Vang Çişan ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, 2018 ekiminde Çin-İsrail İnovasyonda İş Birliği Ortak Komisyonu dördüncü toplantısına katıldıkları sırada (Xinhua)
Dönemin Çin Devlet Başkanı Yardımcısı Vang Çişan ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, 2018 ekiminde Çin-İsrail İnovasyonda İş Birliği Ortak Komisyonu dördüncü toplantısına katıldıkları sırada (Xinhua)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD'nin en büyük düşmanı ve İsrail'in en önemli müttefiki olan Çin'e yapabileceğini söylediği olası ziyaret, İsrailli bazı üst düzey güvenlik yetkilileri arasında endişeye ve büyük bir gerilime yol açtı.

İsrail internet sitesi Ynet, İsrailli güvenlik yetkililerinin, ABD ile İsrail arasında İran’a olası saldırıların simüle edildiği savaş tatbikatlarında güçlü iş birliği konusundaki ısrarlı çalışmalar ve iki ülkenin istihbarat teşkilatlarının ‘dostane’ istihbarat paylaşımları devam ederken Başbakan Netanyahu'nun Çin’in ziyaret edebileceğini açıklamasının mümkün olan en kötü zamanda yapıldığını düşünüyorlar.

Netanyahu, daha önceki bir açıklamasında, “ABD ile İsrail arasındaki güvenlik ve istihbarat alanlarındaki iş birliğinin tüm zamanların en yüksek seviyesinde olduğunu” söylemişti.

ggweg
Netanyahu'nun 21 Ocak 2016'da Davos'ta dönemin ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile birlikte çekilmiş bir fotoğrafı (AP)

Netanyahu’nun Çin’e yapabileceğini söylediği ziyaretin tarihi belirlenmemiş olmakla birlikte İsrailli güvenlik yetkililer ziyaretin, ABD Başkanı Joe Biden yönetimin Netanyahu hükümeti tarafından öne sürülen yargı reformu taslağını ‘yargıyı zayıflatma planı’ olduğu gerekçesiyle güçlü bir şekilde itiraz etmesinden ötürü Netanyahu’nun 6 ay önce yeniden başbakan seçilmesinden bu yana halen Beyaz Saray'a davet edilmemesinden kaynaklandığının çok iyi farkındalar.

Netanyahu, Biden'la daha önceki kararlarda da ters düşmüştü. Bunlar arasında Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın Washington'ı ziyaret etmesine izin verilmemesi de yer alıyor.

Ynet, Gallant ile ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin arasında 10 gün önce Brüksel'de gerçekleşen görüşmenin çok iyi geçtiğini aktardı. Fakat görüşmenin ABD'de değil, Brüksel'de yapılmış olması krizin siyasi düzeydeki derinliğini bir kez daha gözler önüne serdi.

İsrail Ordusu İstihbarat Daire (AMAN) eski Başkanı ve Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü (INSS) Direktörü Tümgeneral Tamir Hayman, yaptığı değerlendirmede “Çin ziyareti, Netanyahu'yu Beyaz Saray'a davet ettirmeyecek, aksine ABD yönetimini kızdıracak. Yani zamanlama taktiksel olarak kötü” dedi.

İsrailli güvenlik yetkilileri, iki ülke arasındaki güvenlik ilişkisinin mükemmel olduğunu, ancak durumun pek de iyi olmadığı ve böyle bir ziyaretin bu iş birliğine zarar verebileceğini söylediler.

EG
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant (sağda), haziran ayı ortalarında Brüksel'deki ABD Büyükelçiliği'nde ABD'li mevkidaşı Lloyd Austin ile tokalaşırken (DPA)

İsrail ordusu, İsrail ile ABD arasındaki krizi anlıyor. Bu da ‘düşmanların belirlediği üç ana neden’ nedeniyle bu yıl savaş olasılığını artıran değerlendirmesinde açıkça görülüyor. Bu nedenlerden birincisi, (onların bakış açısına göre) müttefiklerini korumayan ABD'nin bölgedeki zayıflığı. İkincisi, yargı reformu protestolarının ardından İsrail'de yaşanan iç kriz. Üçüncü ve en önemlisi, İsrail-ABD ilişkilerinin, ABD'nin topyekun bir savaşta İsrail'i savunacağından emin olamadıkları bir noktaya kadar zayıfladığını anlamaları.

İsrailli yetkililer şu an ABD ile daha fazla gerilim yaşanmasını istemiyorlar. Netanyahu'nun lideri olduğu Likud Partisi’nden üst düzey bir yetkili, İsrail Başbakanı’nın olası Çin ziyaretini eleştirdi. Partili yetkili, Netanyahu'nun Washington'a resmi ziyarette bulunmadan önce Pekin'i ziyaret etmesinin ‘ABD'nin gözüne parmak sokmak’ olacağını belirterek bunun İsrail'e pahalıya mal olabileceğini söyledi.

İsmi açıklanmayan yetkili, İsrail Kamu Yayın Kuruluşu (KAN) tarafından aktarılan açıklamasında “Netanyahu ateşle oynuyor” dedi.

ABD ziyaret haberi hakkında yorum yapmasa da Çin’in ABD’nin ‘kırmızı çizgisi’ ve Cumhuriyetçilerle Demokratları birleştirmeyi başaran tek noktanın Çin nefreti olduğu biliniyor.

KAN, Çin'e olası ziyaret, ABD'nin de endişelerini artırdığını belirterek, Cumhuriyetçi Parti'de yetkililerin, İsrail'in Pekin'le yakınlaşması olasılığından ve teknolojik, ekonomik ve diğer alanlarda aralarındaki ilişkilerin güçlenmesinden korktuklarına ilişkin sözlerini aktardı.

Yetkililer, ‘her şeyin Netanyahu'nun bu ziyarette ne söyleyip ne yapacağına bağlı’ olacağının altını çizdiler.

İsrail merkezli Walla internet sitesinin aktardığı İsrailli üst düzey bir yetkilinin açıklamalarına göre Netanyahu, Çinli yetkililerin geçtiğimiz günlerde 2014 yılından beri düzenlenen Çin-İsrail İnovasyonda İş Birliği Ortak Komisyonu’nun yıllık toplantısı sırasında Netanyahu'yu Pekin'de ağırlamayı istediklerini ifade etmelerinin ardından Çin ziyaretiyle ilgili açıklamada bulundu.   Yetkili, Çin hükümeti ile Netanyahu'nun olası ziyaret tarihi hakkında resmi bir görüşme yapmadığını da sözlerine ekledi.



Trump yönetimi binlerce Afgan'ın bir hafta içinde Amerika'yı terk etmesini istedi

İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)
İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)
TT

Trump yönetimi binlerce Afgan'ın bir hafta içinde Amerika'yı terk etmesini istedi

İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)
İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)

Trump yönetimi, Taliban'ın 2021'de iktidarı ele geçirmesinin ardından yasal yollardan ABD'ye giren Afgan mültecilere bir hafta içinde ülkeyi terk etmeleri talimatını verdi, aksi takdirde gözaltına alınma ve sınır dışı edilme işlemleriyle karşı karşıya kalacaklar.

Alman programlarında çalışan ve orada risk altında olarak sınıflandırılan Afganistanlıları taşıyan SmartWings Çek Havayollarına ait bir uçak, 16 Nisan 2025 tarihinde Pakistan'ın İslamabad kentinden Almanya'nın doğusundaki Leipzig havaalanına iniş yaptı (AFP)Alman programlarında çalışan ve orada risk altında olarak sınıflandırılan Afganistanlıları taşıyan SmartWings Çek Havayollarına ait bir uçak, 16 Nisan 2025 tarihinde Pakistan'ın İslamabad kentinden Almanya'nın doğusundaki Leipzig havaalanına iniş yaptı (AFP)

ABD İç Güvenlik Bakanlığı, insani şartlı tahliye programları veya diğer yasal yollarla ABD'ye girmelerine izin verilen Afgan vatandaşlarına “şartlı tahliye fesih bildirimleri” göndererek, yedi gün içinde gönüllü olarak ayrılmalarını ya da artık geçerli yasal statüleri olmayanlar tarafından alınan e-postalara göre, tutuklama ve sınır dışı işlemleriyle karşı karşıya kalacaklarını bildirdi.

Bir Taliban güvenlik mensubu Kabil'deki Rus Büyükelçiliği'nin girişinde bir aracı inceliyor, 17 Nisan 2025.Bir Taliban güvenlik mensubu Kabil'deki Rus Büyükelçiliği'nin girişinde bir aracı inceliyor, 17 Nisan 2025.

Bu hamle, Trump'ın “Amerika tarihindeki en büyük toplu sınır dışı etme” olacağını vaat ettiği daha geniş kapsamlı göçmen karşıtı kampanyasının bir parçasıdır. Bu yılın başlarında göreve geldiğinden beri yönetim, 11 Eylül 2001 terör saldırılarının ardından terörle savaşın bir parçası olarak başlayan 20 yıllık askeri varlığa son vererek, Ağustos 2021'de ABD güçlerinin Kabil'den çekilmesinin ardından iktidarı ele geçiren Taliban'ın zulmünden korktukları için ülkelerinden kaçan Afganlar da dahil olmak üzere Trump'ın vaadini uygulamak için önlemleri artırdı.

Newsweek, ABD'nin çekilmesiyle birlikte Taliban'ın Afganistan'da kontrolü nasıl hızla yeniden ele geçirdiğini ve on binlerce Afgan'ın, özellikle de ABD ordusuyla birlikte çalışanların yanı sıra anavatanlarındaki dini ve etnik zulümden kaçan diğer Afganların kaçmasına neden olduğunu hatırlattı. Kaçanların birçoğu, kendilerini ABD'den sınır dışı edilmekten koruyan özel göçmen vizeleri, sığınma ya da Geçici Koruma Statüsü için başvuruda bulundu. Trump yönetimi şimdi binlerce Afgan vatandaşı için TPS korumalarını sona erdirmek üzere harekete geçiyor ve bu da Afganistan'a sınır dışı edilmelerine yol açabilir” dedi.

Geçtiğimiz haftalarda İç Güvenlik Bakanlığı, insani şartlı tahliye gibi yasal programlarla gelenler de dahil olmak üzere çeşitli kişilere yedi günlük sınır dışı bildirimleri gönderdi.

Beyaz Saray sözcüsü Carolyn Leavitt, "X" platformunda askeri uçağa binenlerin fotoğrafını paylaşarak, "Sınır dışı uçuşları başladı" yazdı (sosyal paylaşım siteleri)Beyaz Saray sözcüsü Carolyn Leavitt, "X" platformunda askeri uçağa binenlerin fotoğrafını paylaşarak, "Sınır dışı uçuşları başladı" yazdı (sosyal paylaşım siteleri)

7 günlük süre

Kuzey Karolina'nın Raleigh kentindeki bazı yerel medya kuruluşları, Afgan bireylerin İç Güvenlik Bakanlığı'ndan yedi gün içinde ülkeyi terk etmelerini ya da yasal işlemle karşılaşmalarını isteyen bir e-posta aldıklarını bildirdi. Misyoner olarak çalışan ve sığınma talebinde bulunmasına izin veren vizeye sahip olan bir Afgan göçmen, aldığı e-postada “şartlı tahliyesinin bu bildirimden yedi gün sonra sona ereceğinin” belirtildiğini ve “ABD'yi derhal terk etmezseniz, olası yasal işlemlere tabi tutulacaksınız” uyarısında bulunulduğunu bildirdi. “Afganistan'a geri dönersek güvende olmayacağız. Bu kendimiz için bir intihar görevi imzalamak gibi bir şey” dedi.

Newsweek, ABD'li göçmenlik avukatı Nicole Mescheroni'nin İç Güvenlik Bakanlığı'nın kendisine “ABD'den ayrılma zamanınız geldi” dediğini aktardı. Ancak üst düzey bir DHS yetkilisi, postaların şartlı tahliye davalarına dahil olanlara gönderildiğini ve Mecheroni'nin şartlı tahliye edilmediğini doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın Kongre belgelerinden elde ettiği verilere göre, Ağustos 2021 ile Ağustos 2024 arasında yaklaşık 150 bin Afgan Amerika Birleşik Devletleri'ne yerleştirildi.

İç Güvenlik Bakanlığı bugün, belgesiz göçmenlerin 30 gün içinde hükümete kayıt yaptırmaları veya cezalarla karşı karşıya kalmaları anlamına gelen yabancı kayıt şartını uygulamaya başladı.

Amerikan mülteci yerleştirme kuruluşu Global Refugee Resettlement'ın direktörü Krish O'Meara Vignaraja geçen hafta New York Times'a verdiği demeçte “Afgan kadınları ve kızları için bu insani korumanın sona ermesi, fırsatlara, özgürlüğe ve güvenliğe erişimlerinin sona ermesi anlamına geliyor” diyerek “onları sistematik baskı ve cinsiyete dayalı şiddetle karşı karşıya kaldıkları Taliban yönetimine geri dönmeye zorlamak, ulusumuzun itibarı için affedilemez bir leke olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

AfghansEvac CEO'su Sean Vandiver birkaç gün önce yaptığı açıklamada, “TPS kapsamında burada bulunan her kişi, ABD ile olan ilişkileri nedeniyle ülkelerine dönmeleri halinde risk altında olan kişilerdir” dedi. Sean Vandiver, “TPS'yi sona erdirmek sadece korkakça bir hareket değildir. Çoğu durumda, bu insanlar savaş sırasında ihtiyaç duyduğumuz anda yanımızda durdular” diyerek, ”Afganlar için TPS'yi sona erdirmek sadece korkakça değil, aynı zamanda sorumsuzca. Onlara güvenlik sözü vermiştik. Şimdi yanımızda duran bu 10 binden fazla insanın ayaklarının altındaki halıyı çekiyoruz ve onlar dehşete düşmüş durumdalar. Korkuyorlar” ifadelerini kullandı.