ABD istihbaratı: Planlar FSB'nin eline geçince Prigojin isyanı erkene aldı

"Ayaklanma planlandığı gibi yürüseydi Wagner liderinin başarı şansı olabilirdi"

Tanklarla sokaklara inen Wagner savaşçılarının isyanı, 36 saat içinde sonlanmıştı (AFP)
Tanklarla sokaklara inen Wagner savaşçılarının isyanı, 36 saat içinde sonlanmıştı (AFP)
TT

ABD istihbaratı: Planlar FSB'nin eline geçince Prigojin isyanı erkene aldı

Tanklarla sokaklara inen Wagner savaşçılarının isyanı, 36 saat içinde sonlanmıştı (AFP)
Tanklarla sokaklara inen Wagner savaşçılarının isyanı, 36 saat içinde sonlanmıştı (AFP)

Wagner'in ayaklanma planlarının önceden Rus istihbaratının eline geçtiği öne sürüldü.

ABD istihbaratından kimliğini açıklamayan yetkililer, ülkenin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal'a (WSJ) planlar sızdırıldığı için Rus paralı asker şirketi Wagner'in isyanı planlanandan iki gün önce başlattığını iddia etti. 

Yetkililer, Wagner lideri Yevgeni Prigojin'in kalkışmada Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Genelkurmay Başkanı Valeri Gerasimov'u yakalamayı amaçladığını savundu.

Prigojin'in, Rus ordusunun belli bir bölümünün de Wagner savaşçılarının isyanına katılacağını öngördüğü ileri sürüldü. Wagner liderinin, isyandan önce mühimmat ve yakıt depoladığına, zırhlı araçlarla ve tanklarla hazırlık yaptığına işaret edildi. 

Ancak planların Rusya'nın iç güvenlik kurumu Federal Güvenlik Servisi'ne (FSB) sızıdırılmasıyla Prigojin'in isyanı planladığı tarihten iki gün önce başlatmak zorunda kaldığı savunuldu. ABD'li istihbarat yetkililerine göre isyan planlandığı gibi yürüseydi Wagner liderinin başarı şansı olabilirdi. 

Söz konusu bilgilerin FSB'nin eline nasıl geçtiğiyse bilinmiyor. Amerikan istihbarat kaynakları, Prigojin'in isyan planını "General Kıyamet" lakaplı Sergey Surovikin'le paylaştığını öne sürerken, sızıntıdan sorumlu kişinin Surovikin olup olmadığının tespit edilemediği belirtildi. 

ABD'nin önde gelen gazetelerinden New York Times da çarşamba günü Surovikin'le ilgili benzer bir iddiayı paylaşmıştı. Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, iddiaları yalanlamıştı. Surovikin, Wagner isyanını ilk kınayan komutanlardan biriydi. 

Öte yandan Britanyalı istihbarat yetkilileri de FSB'nin Prigojin'in ailesini tehdit ettiğini, Wagner liderinin isyanı bu yüzden erkenden sonlandırdığını öne sürmüştü. 

Wagner ayaklanması

Cuma gecesi başlayan ayaklanmada Wagner savaşçıları, Rusya'nın Güney Federal Bölgesi'nin idari merkezi Rostov-na-Donu'daki askeri karargahı ele geçirmişti. 

Prigojin, ilk etapta askerleriyle Rostov-na-Donu'dan başkent Moskova'ya kadar gideceklerini açıklamıştı. Fakat daha sonra Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko'nun cumartesi günü devreye girerek sunduğu gerilimi azaltma planını kabul eden Prigojin, birlikleri geri göndererek ayaklanmayı bitirmişti. Kremlin'den yapılan açıklamada da Prigojin hakkında başlatılan ceza davasının kapatıldığı bildirilmişti.  

Prigojin, isyanın ardından bir süre ortalıkta görülmemişti. Lukaşenko salı günkü açıklamasında Wagner liderinin Belarus'a ulaştığını söyledi. 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, "vatana ihanet" diye nitelediği kalkışmanın ardından Wagner savaşçılarına Belarus'a sürgüne gitme ya da silah bırakarak ailelerine geri dönme seçeneği sunmuştu.

Ayrıca Putin, Ukrayna cephesinde yoğun çatışmalara giren Wagner'e geçen yıl mayıstan bu yana devletin kasasından toplamda 1 milyar dolar finansman sağlandığını da açıklamıştı. 

Prigojin ise isyanın ardından yaptığı açıklamada, eylemlerinin Şoygu ve Gerasimov'u hedef aldığını, hiçbir zaman Putin'i devirmeyi amaçlamadığını savunmuştu. 

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Telegraph



UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
TT

UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM), Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emrinin yankıları sürüyor. 

İsrail'in köklü gazetelerinden Haaretz'in savunma analisti Amos Harel'in kaleme aldığı yazıda, UCM kararının İsrail'e karşı silah ambargosu taleplerini artırabileceğine dikkat çekiliyor.  

Gazetenin görüştüğü Kudüs merkezli düşünce kuruluşu İsrail Demokrasi Enstütüsü'nden Eran Şamir-Borer, UCM'nin kararını eleştirirken, sürecin bu noktaya varmasında Tel Aviv yönetiminin yol açtığına işaret ediyor. 

Analist, İsrail'de Gazze savaşıyla ilgili bağımsız bir inceleme yürütülse UCM'nin böyle bir karar vermek durumunda kalmayacağını savunarak şunları söylüyor: 

Devlet hiçbir şey yapmadı, kafasını kuma gömdü.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşında muhalefet kanadı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki radikal sağcı koalisyonun kararlarının incelenmesi için defalarca komisyon kurulmasını talep etmişti. Ancak Netanyahu, araştırma komisyonu kurulmasına savaş bitene kadar karşı olduğunu söylemişti. 

İsrail'in ekonomi gazetelerinden Globes'taki analizde UCM kararının, İsrail'in Gazze işgalini eleştirenlerle Tel Aviv'e silah satışının yasaklanmasını isteyenlerin elini güçlendirdiği yorumu paylaşılıyor. 

Haberde, İsrail'in askeri teçhizatının yüzde 30'unun Almanya tarafından gönderildiği hatırlatılıyor. UCM kararının, Berlin hükümetinin İsrail'e silah tedariki konusundaki ısrarcılığının zayıflamasına yol açabileceği değerlendirmesi yapılıyor. 

UCM'nin merkezi Hollanda'nın Lahey şehrinde yer alıyor. Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp, mahkemenin tutuklama emrini uygulayacaklarını duyurmuştu. 

Ancak sivil toplum kuruluşları (STK), Hollanda'nın İsrail'e silah gönderen ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekerek ambargo talebiyle Lahey'de hükümete karşı dün dava açtı. Mahkeme, talebe ilişkin kararını 13 Aralık'ta açıklayacak.

Diğer yandan Times of Israel, UCM kararından önce de son dönemde İsrail'e silah tedarikinin durdurulması çağrılarının arttığına işaret ediyor. Haberde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın İsrail'e ambargo talep ettiği mektubu 1 Kasım'da Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'ne gönderdiği hatırlatılıyor. Ortak mektupta aralarında Rusya ve Çin'in de yer aldığı 52 ülkenin imzası var. 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da geçen ayki açıklamasında Gazze savaşının sonlandırılması için İsrail'e silah ambargosu çağrısı yapmıştı. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Macron'a destek verirken, Netanyahu açıklamaya tepki göstermişti. 

İsrail'in en büyük silah tedarikçisi olan ABD, UCM'yi kuran Roma Statüsü'ne taraf değil. ABD Başkanı Joe Biden, UCM kararını "rezalet" diye nitelerken, Netanyahu mahkemeyi "Yahudi düşmanlığıyla" suçlamıştı. İsrail de üye devletler arasında yer almıyor ve UCM'nin yargı yetkisini tanımıyor.

Independent Türkçe, Haaretz, Globes, Times of Israel, AP