BM Genel Kurulu, Suriye’de kayıp kişilerin araştırılması için bağımsız bir kuruluş oluşturulmasını onayladı

BM Genel Kurulu’nda yapılan bir oturum (DPA)
BM Genel Kurulu’nda yapılan bir oturum (DPA)
TT

BM Genel Kurulu, Suriye’de kayıp kişilerin araştırılması için bağımsız bir kuruluş oluşturulmasını onayladı

BM Genel Kurulu’nda yapılan bir oturum (DPA)
BM Genel Kurulu’nda yapılan bir oturum (DPA)

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, Suriye’de 12 yıldır kayıp olan binlerce kişinin akıbetini netleştirmek için Suriye’de Kayıp Kişilerin Araştırılması için Bağımsız Kuruluş’un kurulmasına ilişkin kararı kabul etti.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre, bu konuda bağımsız bir kuruluşun kurulması, kayıp olan Suriyelilerin aileleri ve insan hakları savunucularının ısrar ettiği bir talepti.

Söz konusu karar, sivil toplum kuruluşlarının 2011’de savaşın patlak vermesinden bu yana 100 bin kişi olduğunu tahmin ettiği, Suriye’deki tüm kayıp kişilerin akıbetlerini ve nerede olduklarını açıklığa kavuşturmak için Suriye’de Kayıp Kişilerin Araştırılması için Bağımsız Kuruluş’un kurulmasını öngörüyor.



Çin’den madencilik atılımı: Yatırımlar rekor seviyeye ulaştı

Çin'de yaklaşık 40 milyon tonluk nadir toprak elementi var (Reuters)
Çin'de yaklaşık 40 milyon tonluk nadir toprak elementi var (Reuters)
TT

Çin’den madencilik atılımı: Yatırımlar rekor seviyeye ulaştı

Çin'de yaklaşık 40 milyon tonluk nadir toprak elementi var (Reuters)
Çin'de yaklaşık 40 milyon tonluk nadir toprak elementi var (Reuters)

Çin'in yabancı ülkelerdeki maden yatırımı son 10 yılın en üst seviyesine çıktı.

Financial Times’ın haberinde, Pekin yönetiminin artan jeopolitik gerilimler ve yüksek hammadde ihtiyacı nedeniyle yurtdışındaki madencilik faaliyetlerini yoğunlaştırdığı belirtiliyor.

S&P ve Mergermarket verilerine göre Çin, 2023’te toplam değeri 100 milyon doların üzerinde 10 madencilik anlaşması yaptı. Bu rakam, 2013’tan bu yana görülen en yüksek seviyede.

Griffith Asya Enstitüsü’nün çalışmasında da 2023’ün Çin’in yurtdışı madencilik yatırımı ve inşaatı açısından en aktif yılı olduğu belirtiliyor.

Analizde, sözkonusu trendin geçen yıl da sürdüğüne dikkat çekiliyor. Çin merkezli Zijin Mining şirketi, geçen yıl Kazakistan’daki bir altın madenini 1,2 milyar dolara satın alınacağını duyurmuştu.

Madencilik sektörüne odaklanan Britanyalı özel sermaye şirketi Appian da Brezilya’daki Mineraçao Vale Verde bakır ve altın madenini Çinli Baiyin Nonferrous Group’a 420 milyon dolara satmıştı. 

Çin, lityum ve kobalt gibi kritik nadir toprak elementlerinin işlenmesinde dünya lideri olsa bile bu minerallerin ham hallerini genellikle ithal etmek zorunda kalıyor. Analistler, bunun Pekin yönetiminin global tedarik zincirindeki konumunu güçlendirme arayışını hızlandırdığını söylüyor. 

ABD, Kanada, Avustralya ve bazı Avrupa ülkeleri, Çin’e olan madencilik bağımlılığını azaltmak için alternatif tedarik zincirleri kurmaya çalışıyor. Ancak Çinli şirketlerin Batılı rakiplerinden farklı olarak daha uzun vadeli yatırım perspektifine sahip olduğuna ve yüksek riskli bölgelerde faaliyet göstermekten çekinmediklerine işaret ediliyor. 

Bunun yanı sıra Çinli finans kuruluşlarının, gelişmekte olan ülkelerdeki madencilik projeleri için firmalara milyarlarca dolarlık kredi verdiği aktarılıyor.

Appian’ın kurucusu Michael Scherb, Pekin yönetiminin son dönemde stratejisini değiştirdiğine dikkat çekerek şunları söylüyor: 

Çin yönetimi eskiden her varlık satışı sürecine yalnızca bir alıcı atardı. Son üç dört yıldaysa bu yaklaşımı değiştirdiler. Artık Çinli firmaların birbiriyle rekabet etmesine izin veriliyor.

Independent Türkçe, Financial Times, RT, Mining