Mossad, Güney Kıbrıs'ta İsrailli bir iş insanına yönelik suikast planının nasıl çökertildiğini açıkladıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4409611-mossad-g%C3%BCney-k%C4%B1br%C4%B1sta-i%CC%87srailli-bir-i%C5%9F-insan%C4%B1na-y%C3%B6nelik-suikast-plan%C4%B1n%C4%B1n-nas%C4%B1l
Mossad, Güney Kıbrıs'ta İsrailli bir iş insanına yönelik suikast planının nasıl çökertildiğini açıkladı
Mossad, Devrim Muhafızları ajanı Yusuf Şahbazi Abbasalilu’nun fotoğrafını yayınladı (The Times of Israel)
İsrail dün yaptığı açıklamada, istihbarat servisi Mossad ajanlarının İran'da faaliyet gösterdiğini, İran'ın Güney Kıbrıs'ta İsraillilere yönelik saldırma planının şüpheli liderini yakalamak için çalıştıklarını söyledi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi tarafından yapılan açıklamada, İran Devrim Muhafızları’nın Güney Kıbrıs'ta İsraillilere karşı planladığı saldırının engellendiği duyuruldu.
Güney Kıbrıs ve İran ise böyle bir saldırı konusunda yorum yapmaktan kaçındı. Reuters’ın haberine göre Mossad tarafından yapılan açıklamada, şüpheli şahsın saldırıyı gerçekleştirmek için Devrim Muhafızları üst düzey yetkililerinden ayrıntılı talimatlar ve silahlar alan Yusuf Şahbazi Abbasalilu olduğu belirtildi.
i24news kanalının haberine göre Mossad, İran'ın Güney Kıbrıs'ta İsrailli bir iş insanını öldürme girişimini engellemeyi başardı. İran'daki Mossad ajanları ise söz konusu katilin kayıtlı bir itirafını almayı başardı. Kendisine iş insanını öldürme görevi verilen Şahbazi, İranlı ve Pakistanlılar, yerel yardımcılar ve rehberlerle temaslarda bulunarak silah ve iletişim araçları edindi. Bu temaslar üzerine söz konusu iş insanının yaşadığı bölgeye ulaştı.
Yerel güvenlik servisleri İranlı aktivisti keşfettiği sırada silahı Limasol'da ücra bir yere atan Şahbazi, ardından ise İran'a kaçtı. Mossad'ın komployu bozuntuya uğrattığı operasyon, Kıbrıs Rum Kesimi İstihbarat Teşkilatı ve diğer istihbarat servisleriyle işbirliği içinde gerçekleştirildi.
İsrail gazetesi The Jerusalem Post'un internet sitesinde yer alan haberde, “İran topraklarında benzersiz derecede cüretkar bir görev yürüten Mossad, terör hücresinin beynini yakalamayı başardı. Şahıs daha sonra sorgusu sırasında terör planını ayrıntılı olarak itiraf etti. Böylece terör hücresi açığa çıkarılarak Kıbrıs’ta operasyon düzenlendi” ifadeleri yer aldı.
Üst düzey bir Mossad yetkilisi, konuyla ilgili açıklamalarında “İran toprakları dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanında Yahudileri ve İsraillileri terörize etmeye çalışan her yetkiliye ulaşacağız” ifadelerini kullandı.
Kıbrıs Rum gazetesi Phileleftheros, geçtiğimiz Pazar günü yayınlanan haberinde, ülke güvenlik güçlerinin İsrail ve ABD'den gelen bilgilere dayanarak saldırıyı püskürttüğü bilgisi yer aldı. Habere göre hükümet kaynakları, patlayıcıların ele geçirildiğini bildirdi. Haberde, bu planların arkasında İran Devrim Muhafızları’nın olduğu ifadeleri yer aldı.
İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth, kıyı kenti Limasol'daki İsraillilerin hedeflendiğini bildirdi. Ekim 2021'de İsrail, Kıbrıs polisinin İran ile bağlantılı bir terör çetesinin ortadan kaldırdığını açıklaması ardından İran'ı Kıbrıs'ta İsraillilere yönelik bir saldırı girişimi düzenlemekle suçlamıştı.
Bu bağlamda Azerbaycan ve Pakistan'dan 6 kişi tutuklandı.
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri tırmanışı ve Hamas'ın buna nitelikli operasyonlarla karşılık vermesi, bir süredir durmuş olan ateşkes müzakerelerindeki çıkmazı derinleştirdi. Şarku’l Avsat'a konuşan Mısırlı resmi bir kaynak, “İki taraf (İsrail ve Hamas) arasında ateşkese varmak için yapılan dolaylı görüşmeler, sahadaki gerilim nedeniyle şu anda durmuş durumda. Ancak arabulucular, görüşmeleri yeniden başlatmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz dün yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine düzenlediği saldırıdan bu yana Gazze Şeridi'nde tutulan Taylandlı esir Pinta Nattapong’un cesedine ulaştığını söyledi.
Tayland vatandaşı Nattapong, 7 Ekim 2023'te Kibbutz Nir Oz'da Hamas mensupları tarafından esir alınmıştı. Taylandlılar, Hamas tarafından esir alınan en fazla sayıda yabancıyı oluşturuyor.
Bu olay, ABD vatandaşlığına sahip iki İsrailli esirin cesedine ulaşılmasından iki gün sonra gerçekleşti. Gazze Şeridi'nde halen 55 esir tutuluyor ve İsrail bunların yarısından fazlasının öldüğünü iddia ediyor.
Gazze Şeridi'nde ilerleyen bir İsrail tankı (Reuters)
İsrail ordusu, Hamas'ın geçen ayın sonunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un ateşkes önerisine verdiği -ilkeleri kabul ettiği ancak bazı şartlar sunduğu- yanıtı fırsat bilerek geniş çaplı bir saldırı başlattı. İsrail ordusu, hava ve topçu bombardımanını iki katına çıkararak, vatandaşları kuzeyden güneye ve güneyden orta kesimlere sürerek tam ölçekli bir tırmanışa geçti.
Mısırlı resmi kaynak şunları söyledi: “Söz konusu tırmanışın bir sonucu olarak durum çok zor ve şu ana kadar durumun çözümüne dair yeni bir şey yok. Müzakereler durmuş durumda ama birkaç gün içinde yeniden başlaması için çaba sarf ediliyor. Çünkü özellikle Kahire izlediği bilgiler ışığında herkesin pozisyonunu gözden geçiriyor.”
Mısır, Katar ve ABD, Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması için müzakereler yürütüyor. Kaynağa göre Mısır'ın pozisyon okuması şöyle: “İsrail savaşı mümkün olduğunca uzun süre devam ettirmeye çalışıyor. Zira ABD ile İran arasındaki müzakerelerin başarısız olmasını ve İran'a askeri bir darbe vurulmasını istiyor ki Hamas yalnız kaldığını hissetsin ve Gazze Şeridi'ni terk etmek istesin.”
Kaynak sözlerini şöyle sürdürdü: “İsrail, Hamas'ın Gazze Şeridi'nin yönetimini devretmesi konusuna hiç ikna olmuş değil. Çünkü İsrail’e göre Hamas esirleri elinde tuttuğu ve Gazze Şeridi'nin geleceğine ilişkin müzakereleri yürüttüğü sürece Gazze Şeridi'ndeki askeri varlığını güçlendirecek şeyleri kabul edecek. Tel Aviv'in istemediği de bu. Hamas ise esirleri teslim etmesi halinde İsrail'in herhangi bir anlaşmaya uyacağına artık güvenmiyor ve özellikle de ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ı bir iyi niyet jesti olarak teslim etmesine rağmen Washington'un bunu takdir etmemesi ve Witkoff'un önerisinin gelmesinin ardından artık ABD'ye güvenmiyor.”
Refah'ta Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından sağlanan gıda yardımını taşıyan Filistinliler (AP)
Kaynak ayrıca, ‘ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nde Gazze'de ateşkes kararını veto etmesinin ortalığı karıştırdığını ve Washington'un bu dosyadaki ciddiyetine ve arabuluculuğuna gölge düşürdüğünü’ belirtti. Kaynağa göre, tüm bunlara rağmen Kahire, uluslararası kamuoyunu harekete geçirerek Tel Aviv ile Washington'a müzakereleri yeniden başlatmaları ve bir çözüme ulaşmaları için baskı yapmak amacıyla uluslararası temaslarını yoğunlaştırıyor. Kahire, savaş ne kadar sürerse sürsün durması gerektiğine, özellikle de Mısır'ın ulusal güvenliğinin bu savaşın uzaması nedeniyle tehdit altında olduğuna inanıyor.
Mısır Dışişleri Bakanlığı dün, Bakan Bedr Abdulati'nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Constantinos Kombos ile bir telefon görüşmesi yaptığını ve ikilinin ‘Mısır'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması ve insani yardımın ulaşması için gösterdiği çabaları’ ele aldığını duyurdu. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre iki bakan, ‘bölgesel güvenlik ve istikrarı desteklemek üzere bölgedeki gerilimin azaltılması için koordinasyonun sürdürülmesi gerektiği’ konusunda mutabık kaldı.
Filistin meseleleri konusunda uzman Mısırlı gazeteci Eşref Ebu’l Hul, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte şunları söyledi: “Ortamın karmaşıklığına ve sahadaki gerilim nedeniyle artan uçuruma rağmen, arabulucular müzakereleri yeniden başlatmak ve İsrail ile Hamas'a koşullarını hafifletmeleri ve ateşkes için bir uzlaşmaya varmaları yönünde baskı yapmak için büyük çaba sarf ediyor. Çünkü sahadaki insani durum vahim bir hal aldı.”
Ebu’l Hul, ‘İsrail'in esirlerin cesetlerini kurtararak sahada elde ettiğini düşündüğü başarıların Hamas'ı bazı koşullardan geri adım atmaya itebileceğini, zaten Hamas'ın Witkoff'un önerisini reddetmediğini, sadece Tel Aviv'in varılacak herhangi bir anlaşmaya bağlı kalacağını garanti eden bir taahhüt istediğini, Kahire ve Doha'daki arabulucuların da Washington'la birlikte bunun üzerinde çalıştığını defalarca teyit ettiğini’ belirtti.
Filistin Dışişleri Bakanlığı danışmanlarından Munir el-Cağub ise Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, ‘müzakerelerin durmasına rağmen çıkmaza gireceğine inanmadığını, çünkü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun mevcut stratejisinin savaşla müzakere olduğunu’ söyledi. El-Cağub, ‘savaşın devam etmesinin Tel Aviv'in esirlerin hayatlarını önemsemediğini ve bu nedenle artık esir meselesinin Hamas'ın elinde bir güç kartı olmadığını doğruladığını’ düşünüyor.
Hamas dün bir açıklama yayınlayarak uluslararası toplumu, Arap ve İslam ülkelerini işgalcilerin Gazze Şeridi'nde işlediği suçları durdurmak için harekete geçmeye çağırdı.
ABD ve uluslararası ilişkiler uzmanı Muhammed es-Satuhi, “Washington, Hamas'ı Witkoff önerisini çekincesiz kabul etmeye ikna etmek için özellikle Kahire ve Doha ile temaslarını yoğunlaştırıyor. Söz konusu öneri, pek çok kişinin gözünde sadece İsrail'in isteklerini yerine getiren kötü bir öneri. Bu da Mısır ve Katar'daki arabulucular ile Hamas'ı zor durumda bırakıyor” dedi.