Somali Afrika Birliği Somali Geçiş Misyonu’ndan 7 askeri üssü teslim aldı

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud (AP)
Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud (AP)
TT

Somali Afrika Birliği Somali Geçiş Misyonu’ndan 7 askeri üssü teslim aldı

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud (AP)
Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud (AP)

Somali bağımsızlığının 63’üncü yıl dönümünde, Afrika Birliği Somali Geçiş Misyonu’ndan (ATMIS) başkent Mogadişu ve ülkenin güneyindeki askeri üsleri teslim alarak ATMIS’in ülkeden çekilme sürecinin ilk aşamasının tamamlandığını duyurdu. ATMIS tarafından yapılan açıklamada, misyonun sona ermesi üzerine üslerin Somali ordusu ve polisine teslim edilerek ATMIS’in Somali’deki askeri varlığını azaltma sürecinin ilk aşamasının tamamladığı belirtildi. Açıklamada, cuma gününe kadar 2 bin askerin geri çekildiği toplam 7 askeri üssün Somali güvenlik güçlerine teslim edildiği belirtildi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), geçtiğimiz salı günü, Somali’den çekilmeye başlayan Afrika Birliği (AfB) misyonun görev süresini önümüzdeki eylül ayı sonlarına kadar altı ay daha uzatmıştı.

Afrika Birliği Somali Misyonu (AMISOM), 2007 yılında kurulmuş daha sonra 2024 yılı sonlarına kadar Eş-Şebab Hareketi ile savaşmak üzere verilen genişletilmiş bir yetkiyle yerine ATMIS getirilmişti.

Görsel kaldırıldı.
Somali'nin başkenti Mogadişu'da 10 Haziran'da bir otele düzenlenen bombalı saldırının gerçekleştiği olay yerindeki vatandaşlar (AFP)

Ancak Somali’de 19 binden fazla askeri ve polisi olan ATMIS, faaliyetlerini kademeli olarak Somali kuvvetlerine devretmek ve unsurlarının sayısını sıfıra indirmek zorunda kalacak.

Somali’nin BM Cenevre Ofisi Nezdinde Daimî Temsilci Yardımcısı Muhammed Yusuf'a göre Somali hükümeti, ATMIS’in geri çekilme sürecinin ‘neredeyse tamamlandığını’ doğruladı. İkinci aşama için AfB ile koordineli olarak gerekli hazırlıkları yapacaklarını söyleyen Yusuf, Somali'ye silah ihracatı yasağının kaldırılması çağrısında bulundu. Yusuf, BM'nin Somali'ye yönelik kısmi silah ambargosunun, Somali federal hükümetinin büyüyen Eş-Şebab tehdidiyle mücadele etmek için güvenlik güçlerine yeterli kaynakları sağlayabilmesinin önünde engel teşkil ettiğini söyledi.

ATMIS’te Burundi, Etiyopya, Kenya ve Uganda dahil olmak üzere çeşitli Afrika ülkelerinden 19 binden fazla asker ve polisi bulunuyordu. Ancak hepsinin gelecek yılın sonuna kadar geri çekilmesi gerekecek.

Eş-Şebab Hareketi, Mogadişu’da 15 yılı aşkın bir süredir uluslararası toplum tarafından desteklenen hükümete karşı kanlı bir isyan yürütüyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre geçtiğimiz ağustos ayında hükümete bağlı güçlerin AfB misyonun ve ABD’nin hava desteğiyle başlattığı büyük taarruza rağmen kanlı saldırılar gerçekleştirmeye devam ediyor.

Öte yandan Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, ülkenin güney bölgelerinin bağımsızlığının ve ülkenin birleşmesinin 63’üncü yıl dönümü münasebetiyle başkent Mogadişu'daki cumhurbaşkanlığı sarayında düzenlenen kutlamaya katıldı. Somali Cumhurbaşkanı, 1 Temmuz'da ülkenin bağımsızlığı ve birliği anısına Meçhul Asker Anıtı'na çelenk koydu.



ABD’de tutuklanan Filistinli aktivist Halil’in eşi: Bizi susturamayacaklar

Protestocular, Mahmud Halil'in serbest bırakılması için New York'ta eylem düzenlemişti (Reuters)
Protestocular, Mahmud Halil'in serbest bırakılması için New York'ta eylem düzenlemişti (Reuters)
TT

ABD’de tutuklanan Filistinli aktivist Halil’in eşi: Bizi susturamayacaklar

Protestocular, Mahmud Halil'in serbest bırakılması için New York'ta eylem düzenlemişti (Reuters)
Protestocular, Mahmud Halil'in serbest bırakılması için New York'ta eylem düzenlemişti (Reuters)

Columbia Üniversitesi'ndeki Filistin’e destek protestolarına öncülük eden aktivist Mahmud Halil’in tutuklanmasının yankıları sürüyor.

Filistinli öğrencinin eşi Noor Abdalla, Guardian’da kaleme aldığı yazıda Halil’in, İsrail’in Gazze’de işlediği suçlarla ilgili gerçekleri dile getirdiği için cezalandırıldığını belirterek şu ifadeleri kullandı: 

Seni susturmaya çalışıyorlar. Filistin'de yaşanan vahşete karşı sesini yükseltmeye cesaret eden herkesi susturmaya çalışıyorlar. Ama başarısız olacaklar. Biz susturulmayacağız. Daha da büyük bir kararlılıkla devam edeceğiz ve bu gücü, Filistin özgür olana kadar çocuklarımıza ve onların çocuklarına aktaracağız.

New York’ta diş hekimliği yapan ABD vatandaşı Abdalla, eşi martta gözaltı merkezine gönderildiğinde 8 aylık hamileydi. “Oğlumuza senin cesur davranışını anlatacağım” diyen Abdalla, eşinin haksız yere tutuklandığını belirterek yazısına şöyle devam ediyor: 

Ruhunun sarsılmaz olduğunu, seni yenemeyeceklerini ve bu durumdan her zamankinden daha güçlü çıkacağını biliyorum. Nihayet serbest bırakıldığında ellerini havaya kaldırıp ‘Filistin’e özgürlük’ diye bağıracağından şüphem yok.

Aktivist öğrencinin avukatı Amy Greer, eşi de ABD’li olan Halil'in "yeşil kartlı daimi ikametgah sahibi" olarak ABD'de bulunduğunu hatırlatmış, buna rağmen Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) yetkilileri tarafından tutuklandığını ve yeşil kartının iptal edildiğini bildirmişti.

New York’ta 8 Mart’ta ICE görevlileri tarafından yakalanan Halil, ertesi gün Louisiana eyaletindeki bir hapishaneye transfer edilmişti. 

ABD Başkanı Donald Trump, Halil’in “Hamas destekçisi” olduğunu ve sınır dışı edilmesi gerektiğini ileri sürmüştü. Ancak Washington, suçlamalarla ilgili henüz delil paylaşmadı.

Louisiana’da salı günü gerçekleştirilen duruşmada Halil’in avukatlarından Marc Van Der Hout, davayla ilgili ellerine kanıt niteliğinde “tek bir belge bile ulaşmadığını” söyledi. Yargıç Jamee Comans da öğrencinin sınır dışı edilmesi talebini gerekçelendirecek delillerin 24 saat içinde mahkemeye sunulmasını istemişti. Yargıç, Trump yönetiminin delil sunmaması ya da sağlanan belgelerin sınır dışı talebini gerekçelendirmemesi halinde davayı cuma günü düşüreceğini bildirmişti.

30 yaşındaki Filistinli öğrenci, Louisiana eyaletindeki gözaltı tesisinden Guardian’a gönderdiği mektupta, hakkındaki suçlamaları reddetmiş ve siyasi düşünceleri nedeniyle hedef alındığını belirmişti.

Trump, ülkede İsrail karşıtı protestolara katılan yabancı öğrencileri sınır dışı edecek kararnameyi ocak ayında imzalamıştı. Böylelikle, Gazze savaşı sürerken ABD’de patlak veren Filistin’e destek protestolarına katılan öğrencilerin vizelerinin iptal edilmesinin önü açılmıştı.

Ayrıca Tufts Üniversitesi’nde doktora yapan Rümeysa Öztürk'ün Filistin'e destek verdiği gerekçesiyle gözaltına alınması da tartışma yaratmıştı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Öztürk'ün öğrenci vizesinin iptal edildiğini ve kendisinin sınır dışı edileceğini açıklamış, daha sonra federal yargıç Denise Casper, sınır dışı sürecini durdurma kararı vermişti. Louisiana'daki bir gözaltı tesisine götürülen Öztürk, tekrar Vermont’ta yargılanacak.

Columbia Üniversitesi'nde 18 Nisan 2024’te başlayan olaylar, onbinlerce öğrenci ve akademisyenin katılımıyla Princeton, Yale, MIT ve Harvard gibi prestijli eğitim kurumlarının da yer aldığı birçok üniversiteye hızla yayılmıştı. New York Times’ın paylaştığı verilere göre, temmuzda hız kaybeden eylemlerde aralarında öğrenci ve akademisyenlerin yer aldığı toplamda en az 3 bin 100 kişi tutuklanmış veya gözaltına alınmıştı. 

Dönemin ABD Başkanı Joe Biden da eylemlere tepki göstererek "Yahudi düşmanlığı içeren bu protestoları kınıyorum" demişti.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel