Kongre, ‘Malley meselesi’ hakkında brifing talep ediyor

İran’da nükleer müzakerelerin gidişatı hakkında sorular gündeme geldi

Robert Malley geçen mayıs ayında Washington’daki Kongre binasında Senato önünde konuşurken (AFP)
Robert Malley geçen mayıs ayında Washington’daki Kongre binasında Senato önünde konuşurken (AFP)
TT

Kongre, ‘Malley meselesi’ hakkında brifing talep ediyor

Robert Malley geçen mayıs ayında Washington’daki Kongre binasında Senato önünde konuşurken (AFP)
Robert Malley geçen mayıs ayında Washington’daki Kongre binasında Senato önünde konuşurken (AFP)

ABD’nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley’in güvenlik izninin askıya alınmasının ABD ve İran çevrelerindeki etkisi artarken, Washington’da Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Michael McCaul, Dışişleri Bakanı Antony Blinken’e, gizli belgelerin olası kötüye kullanımı hakkında ek bilgi verilmesini talep eden bir mektup gönderdi.

McCaul, Malley’in yerine vekaleten atanan Abram Paley ile Ulusal Güvenlik Konseyi Orta Doğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü Brett McGurk’un bu ayın (Temmuz) sonuna kadar komiteye kapalı oturumda bir brifing vermesini talep etti. McCaul “Basında çıkan haberler, ABD’nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley’in, gizli belgelerin olası kötüye kullanılmasına yönelik bir soruşturma kapsamında güvenlik izninin bu yılın başlarında askıya alınmasının ardından ücretsiz izne çıkarıldığını gösteriyor” ifadelerini kullanarak bu haberlerin, hem Malley’in davranışları hem de Dışişleri Bakanlığı’nın Kongre’yi ve ABD kamuoyunu yanlış yönlendirip yönlendirmediği konusunda ciddi endişeler uyandırdığını belirtti.

Cumhuriyetçi Senatör Marco Rubio ise Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “Malley ile ilgili bu durum, Kongre’nin İran’la yaptığı gizli ‘anlaşmayı’ incelemesini ve tartmasını her zamankinden daha önemli hale getiriyor” ifadelerini kullandı.

Malley’in güvenlik izninin iptaline ilişkin haberler, İran’da hükümet medyasından temkinli bir iyimserlikle karşılanırken, analistler ve gazeteler Washington ile Tahran arasındaki nükleer anlaşmayı yeniden canlandırmayı amaçlayan müzakerelerin akıbetini sorguladılar.

Devlete bağlı İran gazetesi, Robert Malley’in müzakerelerle ilgili gelişmelerin hızlandığı bir sırada ayrılmasını “ABD Dışişleri Bakanlığı’nda İran konusundaki anlaşmazlıkların bir göstergesi” olarak değerlendirdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre resmi Haber Ajansı (IRNA) ise ABD hükümetinin “bazı insanları ikinci plana iterek” İran’la bir anlaşmaya varmak istediği değerlendirmesinde bulundu.



Filistinli Hıristiyanlardan Paskalya'ya buruk giriş: "Kudüs'te korku hakim"

İşgal altındaki Doğu Kudüs'teki Hıristiyan mahallesinin girişi. (Ahmed Maher/Majalla)
İşgal altındaki Doğu Kudüs'teki Hıristiyan mahallesinin girişi. (Ahmed Maher/Majalla)
TT

Filistinli Hıristiyanlardan Paskalya'ya buruk giriş: "Kudüs'te korku hakim"

İşgal altındaki Doğu Kudüs'teki Hıristiyan mahallesinin girişi. (Ahmed Maher/Majalla)
İşgal altındaki Doğu Kudüs'teki Hıristiyan mahallesinin girişi. (Ahmed Maher/Majalla)

Batı Şeria'daki Hıristiyan Filistinliler, İsrail'in katı politikaları nedeniyle Paskalya yortusunu buruk kutlayacak.

Hıristiyan inancına göre İsa’nın çarmıha gerildikten sonra dirilişinin kutlandığı Paskalya, bu yıl 20 Nisan’a denk geliyor. Paskalya öncesinde Hıristiyanlar belirli günlerde çeşitli törenler düzenleyerek bayrama hazırlanıyor.

Bu törenlerden biri olan Kutsal Perşembe için Hıristiyanlar, Kutsal Kabir Kilisesi’nde dün ayin düzenledi. Kilise, İsrail işgali altındaki Doğu Kudüs’te yer alıyor.

Ancak Guardian, Hıristiyanlığın en kutsal mekanlarından biri kabul edilen kilise önünde az sayıda kişinin toplandığını ve grubun çoğunlukla “sessiz” kaldığını yazıyor. Ayrıca törende Filistinli Hıristiyanların neredeyse görülmediği aktarılıyor.

İsrail işgali altındaki Batı Şeria'nın Ramallah, Beytüllahim ve Taybe gibi şehir ve köylerinde yaşayan onbinlerce Filistinli Hıristiyan, nesiller boyunca Paskalya'da ibadet etmek için Kudüs’teki Eski Şehir’e giderdi.

Ancak yüzyıllardır süregelen bu gelenek, İsrail'in Filistinlilerin üzerinde giderek daha da sertleşen kontrolü nedeniyle bozuldu. Batı Şeria’da yaşayan herhangi bir Filistinlinin Doğu Kudüs’e girmesi için İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) izin alması gerekiyor.

Filistin topraklarındaki Hıristiyanlara, Paskalya döneminde Kudüs'ü ziyaret etmeleri için izin veriliyordu. Fakat Guardian, 7 Ekim 2023'te başlayan Gazze savaşının ardından izin almanın neredeyse imkansız hale geldiğini yazıyor.

Hükümetin resmi rakamlarına göre, Batı Şeria'da yaşayan 50 bin Hıristiyan’dan sadece 6 binine izin verildi. Hıristiyan liderlerse sayının 4 bin olduğunu söylüyor. Bu izinler sadece bir hafta geçerli ve Filistinli hacıların Kudüs'te gecelemelerine müsaade edilmiyor. Bu yüzden çeşitli törenlere katılmak isteyen Filistinli Hıristiyanlar, akşam otobüs ya da taksiyle Batı Şeria'ya geri dönmek ve çok sayıda askeri kontrol noktasından geçmek zorunda kalıyor.

Taybe köyünden bir grup Filistinli, izin belgeleri olmasına rağmen İsrail ordusunun Kudüs’e girişlerini engellediğini belirtiyor.

Kudüs merkezli Hıristiyan kuruluşu olan Sabeel'in yöneticisi Ömer Harami de şunları söylüyor:

İnsanlar çok korkuyor ve birçoğu artık Paskalya törenlerine katılma riskini göze almayacak.

Haberde “Gazze’nin hayaletinin de bu yılki Paskalya kutlamalarının üzerinde dolaştığı” yazılıyor. İsrail ordusu, Gazze’de Hıristiyanlar tarafından işletilen tek hastane olan El Ehli Baptist Hastanesi’ni 13 Nisan’da bombalamıştı. Gazze'de çalışır durumda olan son hastane de böylelikle Paskalya törenlerinden Dallar Bayramı sırasında işlevsiz hale gelmiş, saldırıda bir çocuk hayatını kaybetmişti. Kudüs Anglikan Piskoposluğu’nun yönettiği tesis, 1 milyondan fazla kişiye sağlık hizmeti sunuyordu.

Independent Türkçe, Guardian, BBC