Polonya İçişleri Bakanı: Belarus sınırındaki güvenlik güçlerimizi güçlendireceğiz

Polonya Sınır Muhafızları’nın bir üyesi (Polonya Sınır Muhafızları-Twitter)
Polonya Sınır Muhafızları’nın bir üyesi (Polonya Sınır Muhafızları-Twitter)
TT

Polonya İçişleri Bakanı: Belarus sınırındaki güvenlik güçlerimizi güçlendireceğiz

Polonya Sınır Muhafızları’nın bir üyesi (Polonya Sınır Muhafızları-Twitter)
Polonya Sınır Muhafızları’nın bir üyesi (Polonya Sınır Muhafızları-Twitter)

Polonya İçişleri Bakanı Mariusz Kaminski, ülkesinin Belarus sınırına 500 polis göndereceğini bildirdi.

Kaminski bugün Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “Belarus sınırındaki gergin durum nedeniyle, güçlerimizi terörle mücadele birimlerinden 500 Polonyalı polis memuru ile güçlendirmeye karar verdik” diye yazdı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre Bakan, “Takviye polisler, bu sınırın güvenliğini koruyan 5 bin sınır muhafızı ve 2 bin askere katılacaklar” diye ekledi.

Polonya Sınır Muhafızları tarafından dün yapılan açıklamada, 187 kişinin yasa dışı yollardan Belarus’tan Polonya’ya geçmeye çalıştığını duyurdu.

Polonya, Letonya ve Litvanya gibi Belarus’a komşu olan NATO üyesi ülkelerde, Belarus’taki Wagner güçlerinin yıkıcı faaliyetlerde bulunmasından korkuluyor.

Belarus Devlet Başkanı Aleksander Lukaşenko’nun aracılığıyla varılan anlaşmaya göre, Rus kuvvetlerine karşı isyan çıkaran Wagner kuvvetleri ve liderleri Yevgeniy Prigojin’in Belarus’a gitmesi kararlaştırıldı.

Uydu görüntüleri, Belarus’un başkenti Minsk’e yaklaşık 100 kilometre uzaklıktaki Asipoviçı kentine 21 kilometre uzaklıkta kullanılmayan bir askeri üssün faaliyet gösterdiğini gösterdi. Bu alan, Rus medyası tarafından Wagner paralı askerlerinin barındığı bir yer olarak gösterildi.



Cumhuriyetçiler Harvard hakkında meclis soruşturması başlattı

Harvard Üniversitesi kampüsü (AP)
Harvard Üniversitesi kampüsü (AP)
TT

Cumhuriyetçiler Harvard hakkında meclis soruşturması başlattı

Harvard Üniversitesi kampüsü (AP)
Harvard Üniversitesi kampüsü (AP)

ABD Kongresi'ndeki Cumhuriyetçiler dün, Donald Trump'ın kampının prestijli eğitim kurumuna yönelik son saldırısında, eşitlik yasalarını ihlal etmekle suçladıkları Harvard Üniversitesi hakkında soruşturma başlattıklarını duyurdular.

Trump yönetimi birkaç haftadır, Gazze Şeridi'ndeki savaşa karşı öğrenci hareketleri sırasında antisemitizmin tırmanmasına izin vermekle suçlanan bazı Amerikan üniversiteleriyle mali bir çatışmaya girmiş bulunuyor. Trump yönetiminin hedef aldığı üniversiteler arasında, ABD hükümetinin taleplerini reddetmesinin ardından 2.2 milyar dolarlık hibesi dondurulan Harvard Üniversitesi de bulunuyor. Trump, “nefret ve aptallık” yaymakla suçladığı Harvard Üniversitesi'ne tanınan vergi muafiyetini iptal ederek daha da ileri gitmekle tehdit ediyor.

“Harvard'ın bir utanç kaynağı olduğunu düşünüyorum. Bence yaptıkları şey bir rezalet,” diyen Trump, dün Oval Ofis'te gazetecilere yaptığı açıklamada, ‘avukatlar tarafından ele alınan’ davayla ilgisini küçümsedi.

Cumhuriyetçi yetkililer, bir meclis soruşturması başlatıldığını duyurdukları mektuplarında, üniversite yönetimine, özellikle ırk temelinde ayrımcılık olmak üzere “medeni haklar yasalarına uyumsuzluğunu” izleyeceklerini bildirdiler. Temsilciler Meclisi Soruşturma Komitesi Başkanı James Comer ve Cumhuriyetçi Temsilci Elise Stefanik, “Harvard Üniversitesi, sizin talimatınızla, Harvard'ı yasalara uygun hale getirmeyi amaçlayan federal yetkililer tarafından önerilen makul bir uzlaşma anlaşmasını değerlendirmeyi reddettiği ölçüde yasadışı ayrımcılığı önleyemiyor ya da önlemek istemiyor gibi görünüyor” diye yazdı. Üniversite Başkanı Alan Garber'a hitaben “Hiçbir kurumun yasaları çiğneme hakkı yoktur” ifadelerini kullandılar.

Bu tehdit, çarşamba günü Trump yönetimi tarafından yapılan ve üniversitenin kabul, işe alım ve siyasi yönelim alanlarında incelemeye tabi tutulmayı kabul etmemesi halinde, yabancı öğrenci kabulünü engellemeyi düşünen bir başka tehdidin ardından geldi. Birçok profesör ve öğrenci, üniversitenin Trump yönetiminin taleplerini reddetmesini nadir görülen bir direniş işareti olarak memnuniyetle karşılarken, New York'taki Columbia Üniversitesi Cumhuriyetçilerin baskısı altında reformları kabul etti.

Araştırmacı Avi Steinberg, Harvard Üniversitesi personeli ve öğrencilerinin dün Boston yakınlarındaki Cambridge'de bulunan kampüste, Trump yönetimine karşı gösteri düzenlediklerini söyledi. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Steinberg, “Harvard'ın öğrencilerine ve öğretim üyelerine verdiği sözleri yerine getirmesini, kampüsteki her öğrenciyi korumasını, öğretim üyelerini ve özellikle de ifade özgürlüğünü korumasını istiyorlar” ifadelerini kullandı.

30 bin öğrencili kurum yıllardır Şangay Dünya Üniversiteleri Sıralamasında en üst sıralarda yer alıyor. Diğer üniversitelerde olduğu gibi, bu üniversite de yıllardır büyük ölçüde sol görüşlü olduklarını düşündükleri Amerikan üniversitelerine karşı saldırıya geçen muhafazakarların hedefindeydi.

Bu saldırı, Filistin halkına destek ve Gazze'deki savaşa karşı düzenlenen öğrenci protestoları sırasında yoğunlaşmış ve üniversite kampüslerinde Yahudi öğrencilerin korunmamasına yönelik yaygın eleştirilere yol açmıştır.