Protestolarla boğuşan Fransa'da polis de isyan etti: "Düzeni sağlayın yoksa biz de direnişe geçeriz"

İçişleri Bakanlığı, protestolara karşı toplamda 45 bin polis ve jandarmanın görevlendirildiğini bildirdi (AP)
İçişleri Bakanlığı, protestolara karşı toplamda 45 bin polis ve jandarmanın görevlendirildiğini bildirdi (AP)
TT

Protestolarla boğuşan Fransa'da polis de isyan etti: "Düzeni sağlayın yoksa biz de direnişe geçeriz"

İçişleri Bakanlığı, protestolara karşı toplamda 45 bin polis ve jandarmanın görevlendirildiğini bildirdi (AP)
İçişleri Bakanlığı, protestolara karşı toplamda 45 bin polis ve jandarmanın görevlendirildiğini bildirdi (AP)

Fransa'da şiddetli protestolar devam ederken polis sendikaları, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un durumu kontrol altına alamaması halinde isyan edeceklerini duyurdu.

Ülkedeki polislerin neredeyse yarısını temsil eden Ulusal Polis Birliği ve UNSA Police sendikaları, cuma günü yayımladıkları açıklamada, Macron'a protestolarla ilgili tutumunu sertleştirmesi çağrısı yaparak şu ifadeleri kullandı: 

Mevcut durumda polisler cephede mücadele veriyor çünkü artık bir savaşın içindeyiz. Bu vahşi güruh karşısında sakinlik çağrısı yapılması yeterli değil, bunun doğrudan uygulanması lazım.

Polis sendikaları, eylemlerin tamamen kontrolden çıktığını savunarak, şöyle devam etti: 

Yurttaşların çoğu gibi meslektaşlarımız da bu şiddet yanlısı azınlıkların zulmüne daha fazla dayanamaz. Hukukun üstünlüğünün mümkün mertebe en kısa sürede yeniden tesis edilmesi için tüm imkanlar seferber edilmelidir.Bugün polis çatışıyor çünkü biz savaştayız. Yarınsa direnişte olacağız ve hükümet de bunun farkına varmak zorunda kalacak.

Radikal sol Boyun Eğmeyen Fransa'nın lideri Jean-Luc Mélenchon, açıklamaya tepki göstererek "Siyasi iktidar, polisi kontrol altına almalı" dedi. Yeşiller ise açıklamayı "ayaklanma tehdidi" diye niteledi. 

Macron, protestoların durdurulması için dün Brüksel'deki Avrupa Birliği zirvesi ziyaretini yarıda keserek, acil kriz toplantısı düzenlemişti. Cumhurbaşkanı, toplantının ardından yaptığı açıklamada şiddet olaylarını kınarken, polis ve jandarma sayısının artırılacağını söylemişti. Ayrıca sosyal medyada protestolarla ilgili şiddet olaylarını körükleyen paylaşımlara da yasak getirileceğini belirtmişti.

İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, şimdiye dek gözaltına alınan protestocu sayısının 994'e yükseldiğini açıkladı. Darmanin, ülkenin farklı noktalarında yaklaşık 2 bin aracın kundaklandığını belirtirken, protestoların "güç kaybettiğini" savundu.

Fransa Başbakanı Elisabeth Borne ise olağanüstü hal de dahil tüm seçeneklerin gözden geçirildiğini söyledi.

Başkent Paris'in Nanterre banliyösünde Nael M. adlı gencin, 27 Haziran'da trafik kontrolü sırasında polis tarafından öldürülmesinin ardından başlayan gösteriler 4 gecedir sürüyor. 

Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında, Nael'i öldüren ve kimliği açıklanmayan 38 yaşındaki polis memuru dün tutuklanmıştı. Nanterre Savcılığı, polisin kasten adam öldürme suçundan yargılanacağını duyurmuştu. 

Polisten olayla ilgili yapılan ilk açıklamada, Cezayir ve Fas asıllı Nael'in polisin dur emrine uymayarak aracını memurların üzerine sürdüğü iddia edilmişti.

Ancak sosyal medyada paylaşılan ve Fransız haber ajansı AFP tarafından doğruluğu teyit edilen videoda, iki polisin aracın yanında durduğu görülüyor. Polislerden biri, Nael'e silahını doğrultarak "Şimdi kafana kurşunu yiyeceksin" dedikten sonra arabanın aniden hareket etmesiyle gence ateş ediyor.

La Sante Hapishanesi'ne sevk edilen polisin avukatı Laurent-Franck Lienard ise müvekkilinin aslında Nael'in bacağına nişan aldığını fakat aracın hareket etmesiyle yanlışlıkla göğsüne doğru ateş ettiğini savunuyor. Polisin duruşmasının tarihi henüz açıklanmadı.  

Independent Türkçe, Telegraph, Mirror, Republic World



UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
TT

UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM), Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emrinin yankıları sürüyor. 

İsrail'in köklü gazetelerinden Haaretz'in savunma analisti Amos Harel'in kaleme aldığı yazıda, UCM kararının İsrail'e karşı silah ambargosu taleplerini artırabileceğine dikkat çekiliyor.  

Gazetenin görüştüğü Kudüs merkezli düşünce kuruluşu İsrail Demokrasi Enstütüsü'nden Eran Şamir-Borer, UCM'nin kararını eleştirirken, sürecin bu noktaya varmasında Tel Aviv yönetiminin yol açtığına işaret ediyor. 

Analist, İsrail'de Gazze savaşıyla ilgili bağımsız bir inceleme yürütülse UCM'nin böyle bir karar vermek durumunda kalmayacağını savunarak şunları söylüyor: 

Devlet hiçbir şey yapmadı, kafasını kuma gömdü.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşında muhalefet kanadı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki radikal sağcı koalisyonun kararlarının incelenmesi için defalarca komisyon kurulmasını talep etmişti. Ancak Netanyahu, araştırma komisyonu kurulmasına savaş bitene kadar karşı olduğunu söylemişti. 

İsrail'in ekonomi gazetelerinden Globes'taki analizde UCM kararının, İsrail'in Gazze işgalini eleştirenlerle Tel Aviv'e silah satışının yasaklanmasını isteyenlerin elini güçlendirdiği yorumu paylaşılıyor. 

Haberde, İsrail'in askeri teçhizatının yüzde 30'unun Almanya tarafından gönderildiği hatırlatılıyor. UCM kararının, Berlin hükümetinin İsrail'e silah tedariki konusundaki ısrarcılığının zayıflamasına yol açabileceği değerlendirmesi yapılıyor. 

UCM'nin merkezi Hollanda'nın Lahey şehrinde yer alıyor. Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp, mahkemenin tutuklama emrini uygulayacaklarını duyurmuştu. 

Ancak sivil toplum kuruluşları (STK), Hollanda'nın İsrail'e silah gönderen ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekerek ambargo talebiyle Lahey'de hükümete karşı dün dava açtı. Mahkeme, talebe ilişkin kararını 13 Aralık'ta açıklayacak.

Diğer yandan Times of Israel, UCM kararından önce de son dönemde İsrail'e silah tedarikinin durdurulması çağrılarının arttığına işaret ediyor. Haberde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın İsrail'e ambargo talep ettiği mektubu 1 Kasım'da Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'ne gönderdiği hatırlatılıyor. Ortak mektupta aralarında Rusya ve Çin'in de yer aldığı 52 ülkenin imzası var. 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da geçen ayki açıklamasında Gazze savaşının sonlandırılması için İsrail'e silah ambargosu çağrısı yapmıştı. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Macron'a destek verirken, Netanyahu açıklamaya tepki göstermişti. 

İsrail'in en büyük silah tedarikçisi olan ABD, UCM'yi kuran Roma Statüsü'ne taraf değil. ABD Başkanı Joe Biden, UCM kararını "rezalet" diye nitelerken, Netanyahu mahkemeyi "Yahudi düşmanlığıyla" suçlamıştı. İsrail de üye devletler arasında yer almıyor ve UCM'nin yargı yetkisini tanımıyor.

Independent Türkçe, Haaretz, Globes, Times of Israel, AP