Pakistan ve Hindistan başbakanları karşılıklı terör suçlamasında bulundu

Pakistan askerleri, bir mühimmat deposunda çıkan yangının neden olduğu çok sayıda patlamadan bir gün sonra, 25 Nisan 2023'te Hayber Pahtunhva eyaletinin Swat vadisinde nöbet tutuyor (AFP)
Pakistan askerleri, bir mühimmat deposunda çıkan yangının neden olduğu çok sayıda patlamadan bir gün sonra, 25 Nisan 2023'te Hayber Pahtunhva eyaletinin Swat vadisinde nöbet tutuyor (AFP)
TT

Pakistan ve Hindistan başbakanları karşılıklı terör suçlamasında bulundu

Pakistan askerleri, bir mühimmat deposunda çıkan yangının neden olduğu çok sayıda patlamadan bir gün sonra, 25 Nisan 2023'te Hayber Pahtunhva eyaletinin Swat vadisinde nöbet tutuyor (AFP)
Pakistan askerleri, bir mühimmat deposunda çıkan yangının neden olduğu çok sayıda patlamadan bir gün sonra, 25 Nisan 2023'te Hayber Pahtunhva eyaletinin Swat vadisinde nöbet tutuyor (AFP)

Pakistan ve Hindistan başbakanları, her biri Şangay İşbirliği Örgütü'nün sanal zirvesinde yaptıkları konuşmada, dolaylı olarak birbirlerini terörizm meselelerine yaklaşımları konusunda karşılıklı suçlamalarda bulundu.

Çin, Rusya, Hindistan, Kazakistan, Kırgızistan, Pakistan, Tacikistan, Özbekistan ve şimdi de İran'ı içine alan Şanghay İşbirliği Örgütü, siyasi, ekonomik ve güvenlik meseleleriyle ilgileniyor. Şu anda coğrafi kapsam ve nüfus açısından dünyanın en büyük bölgesel bloğu.

Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesinde video aracılığıyla konuşurken (EPA)
Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesinde video aracılığıyla konuşurken (EPA)

Hindistan Başbakanı bölge devlet başkanlarını sınır ötesi terörü destekleyen ülkeleri kınamaya çağırdı. Modi, bu tür ülkeleri kınamamanın terörle mücadelede çifte standardı yansıttığını söyledi. Modi, açıklamasında Pakistan’ı işaret etmesine rağmen İslamabad yönetiminden açıkça bahsetmedi.

Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif (Reuters)
Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif (Reuters)

Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ise terör konusunun diplomatik puan kazanmak için kullanılmaması gerektiğini söyledi. Şerif açıklamasında, “Bireyler, gruplar veya ülkeler tarafından işlenen terörizm ve kollara ayrılan aşırıcılık canavarıyla tam güç ve inançla mücadele edilmeli. Diplomatik puan toplamak için bu yola başvurmaktan kaçınılmalı. Devlet terörü de dahil olmak üzere her türlü terörizm, açık ve net terimlerle kınanmalı” ifadelerini kullandı.

Modi ise sınır ötesi terörizmi kınayan konuşmasında, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'e atıfta bulunarak, bu tür terörizmi kınamaktan kaçınmanın çifte standart olduğunu belirtti.

Pakistan güvenlik yetkilileri, Hayber Pahtunhva eyaletinin kuzeybatı bölgesindeki Swat Vadisi'nde terörle mücadelede uzmanlaşmış bir polis karakolunun cephane deposunda çıkan yangının neden olduğu çok sayıda patlamanın ardından bir gün sonra bölgeyi denetliyor (AFP)
Pakistan güvenlik yetkilileri, Hayber Pahtunhva eyaletinin kuzeybatı bölgesindeki Swat Vadisi'nde terörle mücadelede uzmanlaşmış bir polis karakolunun cephane deposunda çıkan yangının neden olduğu çok sayıda patlamanın ardından bir gün sonra bölgeyi denetliyor (AFP)

Hindistan Başbakanı, “Bazı ülkeler, sınır ötesi terörizmi, teröristlere sığınak sağlayarak politikalarını uygulamak için bir araç olarak kullanıyor. Şangay İşbirliği Örgütü bu ülkeleri eleştirmekten çekinmemeli, bu tür ciddi konularda çifte standarda yer verilmemeli” dedi.

Hindistan’ın Şanghay İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı olarak video konferans yöntemi ile yapılan zirveye ev sahipliği yapması ve Modi’nin Pakistan'ın adını açıkça belirtmeden ülkesinin sınır ötesi teröre maruz kaldığı yönündeki suçlamalarını tekrarlaması dikkat çekti.

İki nükleer güç olan Pakistan ve Hindistan'ın güçlü, iyi silahlanmış orduları olduğu ve bu nedenle iki ülke arasındaki herhangi bir askeri çatışmanın bölge için çok yıkıcı sonuçlar doğurabileceği herkes tarafından biliniyor. Her iki ülke de bağımsızlıklarından bu yana geçen 75 yılda dört savaşa girdi.



Yaklaşık bin İsrailli İran adına casusluk yapıyor

İsrail polisi tarafından İran adına casusluk yaptığı şüphesiyle tutuklanan bir kişinin fotoğrafı yayınlandı, 9 Aralık 2024
İsrail polisi tarafından İran adına casusluk yaptığı şüphesiyle tutuklanan bir kişinin fotoğrafı yayınlandı, 9 Aralık 2024
TT

Yaklaşık bin İsrailli İran adına casusluk yapıyor

İsrail polisi tarafından İran adına casusluk yaptığı şüphesiyle tutuklanan bir kişinin fotoğrafı yayınlandı, 9 Aralık 2024
İsrail polisi tarafından İran adına casusluk yaptığı şüphesiyle tutuklanan bir kişinin fotoğrafı yayınlandı, 9 Aralık 2024

İsrail gazetesi Haaretz dün, çoğu Yahudi yaklaşık bin İsrail vatandaşının para karşılığı İran adına casusluk yapmayı kabul ettiğini ortaya çıkardı.

Şimdiye kadar tutuklanan casusların çoğunun güvenlik sırlarına erişimi olmamasına ve verdikleri zararın nispeten sınırlı olmasına rağmen, İsrail iç istihbarat servisi Şin-Bet (Şabak) halen endişeli.

İsrailli güvenlik uzmanı Yossi Melman'a göre istihbarat servislerinin yetkilileri başlangıçta ‘düşmanla iş birliği yapanların’ toplumun uç kesimlerinden olduğunu düşünüyordu, ancak son zamanlarda ‘sıradan ve ana akımdan’ olarak tanımlanabilecek çok sayıda İsraillinin İran'la savaş sırasında bile İranlılarla temas kurmaya başladığı anlaşıldı.

Şabak ve Adalet Bakanlığı verilerine göre sadece geçtiğimiz yıl, İran adına casusluk yapmayı kabul eden İsraillilerin karıştığı 25'ten fazla olay ortaya çıkarıldı ve 35'ten fazla ciddi iddianame hazırlandı.

Pratikte casusluk vakalarının sayısı 7 Ekim 2023'ten bu yana iki katına çıkarken yaklaşık bin İsrailli, çoğunlukla sosyal ağlar aracılığıyla İran’ın casusluk servisleri tarafından temasa geçirildi.

Şimdiye kadar İran adına casusluk yaptığı suçlamasıyla sadece bir kişi hüküm giydi. Aşkelonlu eski bir iş adamı olan 72 yaşındaki Moti Mamman 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Olaya karışanların geri kalanları ise halen yargılanmayı bekliyor. Bazıları ya İran tarafından gelen iletişim girişimlerini görmezden geldi ya da reddetti, bazıları ise yanıt verdi. Buna karşın Şabak müfettişleri bu kişileri erkenden tespit edip devam etmemeleri konusunda uyardı.

Öte yandan Haaretz’e göre bu kişilerin çok azı para ile kandırıldıktan sonra kendilerine verilen görevleri yerine getirdi.

Haaretz'in haberine göre Şabak, yaklaşık iki yıldır İranlı istihbarat servisleriyle irtibata geçmeyi kabul eden yüzlerce İsraillinin yanı sıra onlarla iş birliği yapmayı ve devlete ihanet etmeyi kabul edenleri de engellemek için mücadele ediyor. Şabak, şüphelileri engelleme ve tutuklama konusunda başarılı olsa da İsraillileri İran adına casusluk yapmaktan caydırma konusunda başarısız oldu. İşte bu nedenle Şabak ve Başbakanlık Ulusal Enformasyon Servisi, ‘Kolay Para, Yüksek Fiyat’ başlıklı daha önce eşi ve benzeri görülmemiş ve istisnai bir ulusal propaganda kampanyası başlatmaya karar verdi.

Kampanya, bir asker hakkında başka bir ülkenin ajanıyla irtibat kurma ve düşmana bilgi sağlama suçlarından dava açılmasından bir gün sonra başlatıldı. Söz konusu asker, önceden bilgi sahibi olarak savaş sırasında İranlı kuruluşlarla bağlantı kurmuş ve bir miktar para karşılığında roketleri engelleme, Demir Kubbe bataryaları ve İran roketlerinin iniş yerleri hakkında bilgi aktarmıştı.

Melman'a göre İran'ın İsrail vatandaşlarını kendi adına casusluk yapmak üzere işe alması, son yıllarda endişe verici bir şekilde genişlemiş, muvazzaf ve yedek askerler de dahil olmak üzere çeşitli dini, etnik ve yaş gruplarından İsrail toplumunun geniş kesimlerini kapsar hale geldi.

Melman, İsrail tarihinde Sovyetler Birliği lehine ideolojik olarak motive edilen önceki casusluk vakalarından farklı olarak, olaya karışanların çoğunun ortak paydasının işin maddi karşılığı olduğunu söyledi. Bu değişimin İsrail toplumundaki değerler krizini ve toplumsal dayanışmadaki çöküşü yansıttığını belirten Melman, bu durumun yetkilileri ‘Kolay Para, Yüksek Fiyat’ başlıklı bir medya farkındalık kampanyası başlatmaya ittiğini söyledi.

Devlete ve kurumlarına karşı artan güvensizlik duygusunun ve caydırıcılık eksikliğinin bu olgunun daha da şiddetlenmesine katkıda bulunduğunu ifade eden Melman, bu durumu temel toplumsal değerlere bağlılığın azaldığının tehlikeli bir göstergesi olarak nitelendirdi.