Ukrayna, NATO’ya katılımı için net bir taahhüt çağrısında bulundu

Ukrayna’nın Berlin Büyükelçisi Oleksiy Makeev (DPA)
Ukrayna’nın Berlin Büyükelçisi Oleksiy Makeev (DPA)
TT

Ukrayna, NATO’ya katılımı için net bir taahhüt çağrısında bulundu

Ukrayna’nın Berlin Büyükelçisi Oleksiy Makeev (DPA)
Ukrayna’nın Berlin Büyükelçisi Oleksiy Makeev (DPA)

Ukrayna’nın Berlin Büyükelçisi Oleksiy Makeev, NATO zirvesinin başlamasından kısa bir süre önce, ülkesinin ittifaka dahil olacağına dair net bir söz verilmesi için çağrıda bulundu.

Makeev DPA’ya yaptığı açıklamada, “Vilnius’taki (Litvanya’nın başkenti) zirvede NATO’ya katılım için açık bir davet ve talimat bekliyoruz. Katılım bir gecede gerçekleşmese bile, NATO’nun artık belirsizliğe izin vermemesi bekleniyor” dedi.

NATO’ya üye 31 ülkenin devlet ve hükümet başkanları, Ukrayna’nın ittifaka katılma olasılığını görüşmek üzere bu hafta Salı ve Çarşamba günleri Vilnius’ta bir araya gelecek.

Makeev, Bükreş’te düzenlenen 2008 NATO zirvesinde yapılan hataların tekrarlanmaması gerektiği konusunda da uyardı.

O zamanlar, Başbakan Angela Merkel yönetimindeki Almanya, Ukrayna’nın ittifaka hızla kabul edilmesine karşı çıkmıştı. 

Büyükelçi Makeev, “Ukrayna 2014’te NATO üyesi olsaydı, Kırım’ın ilhakı, Donbas’taki savaş ve Rusya’nın şu anki geniş çaplı saldırı savaşı kesinlikle olmazdı” diye ekledi.

Makeev, yakın tarihli bir ankete göre Almanların yarısından fazlasının Ukrayna’nın er ya da geç NATO’ya katılmasından yana olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi;

“Almanya’da ankete yanıt verenlerin yarısından fazlası NATO’da Ukrayna’dan yanaysa, o zaman üyeliğimizin bir tırmanış değil, barışa giden bir yol olduğunu anlıyorsunuz. Rusya’nın Avrupa’ya yönelik saldırganlığını sona erdirmenin tek yolu, 2023 NATO zirvesinden güçlü bir sinyal göndermektir.”

Dün yayınlanan bir YouGov anketinde, ankete katılanların yüzde 42’si, Rusya’nın savaşının sona ermesinin ardından Ukrayna’nın NATO’ya katılmasını istediğini söyledi.

Almanların yüzde 13’ü devam eden savaş sırasında, Ukrayna’nın NATO’YA derhal katılması çağrısında bulundu. 

Yalnızca yüzde 29’luk bir kesim, Ukrayna’nın NATO’ya girmesine karşı çıktı.



UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
TT

UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM), Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emrinin yankıları sürüyor. 

İsrail'in köklü gazetelerinden Haaretz'in savunma analisti Amos Harel'in kaleme aldığı yazıda, UCM kararının İsrail'e karşı silah ambargosu taleplerini artırabileceğine dikkat çekiliyor.  

Gazetenin görüştüğü Kudüs merkezli düşünce kuruluşu İsrail Demokrasi Enstütüsü'nden Eran Şamir-Borer, UCM'nin kararını eleştirirken, sürecin bu noktaya varmasında Tel Aviv yönetiminin yol açtığına işaret ediyor. 

Analist, İsrail'de Gazze savaşıyla ilgili bağımsız bir inceleme yürütülse UCM'nin böyle bir karar vermek durumunda kalmayacağını savunarak şunları söylüyor: 

Devlet hiçbir şey yapmadı, kafasını kuma gömdü.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşında muhalefet kanadı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki radikal sağcı koalisyonun kararlarının incelenmesi için defalarca komisyon kurulmasını talep etmişti. Ancak Netanyahu, araştırma komisyonu kurulmasına savaş bitene kadar karşı olduğunu söylemişti. 

İsrail'in ekonomi gazetelerinden Globes'taki analizde UCM kararının, İsrail'in Gazze işgalini eleştirenlerle Tel Aviv'e silah satışının yasaklanmasını isteyenlerin elini güçlendirdiği yorumu paylaşılıyor. 

Haberde, İsrail'in askeri teçhizatının yüzde 30'unun Almanya tarafından gönderildiği hatırlatılıyor. UCM kararının, Berlin hükümetinin İsrail'e silah tedariki konusundaki ısrarcılığının zayıflamasına yol açabileceği değerlendirmesi yapılıyor. 

UCM'nin merkezi Hollanda'nın Lahey şehrinde yer alıyor. Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp, mahkemenin tutuklama emrini uygulayacaklarını duyurmuştu. 

Ancak sivil toplum kuruluşları (STK), Hollanda'nın İsrail'e silah gönderen ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekerek ambargo talebiyle Lahey'de hükümete karşı dün dava açtı. Mahkeme, talebe ilişkin kararını 13 Aralık'ta açıklayacak.

Diğer yandan Times of Israel, UCM kararından önce de son dönemde İsrail'e silah tedarikinin durdurulması çağrılarının arttığına işaret ediyor. Haberde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın İsrail'e ambargo talep ettiği mektubu 1 Kasım'da Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'ne gönderdiği hatırlatılıyor. Ortak mektupta aralarında Rusya ve Çin'in de yer aldığı 52 ülkenin imzası var. 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da geçen ayki açıklamasında Gazze savaşının sonlandırılması için İsrail'e silah ambargosu çağrısı yapmıştı. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Macron'a destek verirken, Netanyahu açıklamaya tepki göstermişti. 

İsrail'in en büyük silah tedarikçisi olan ABD, UCM'yi kuran Roma Statüsü'ne taraf değil. ABD Başkanı Joe Biden, UCM kararını "rezalet" diye nitelerken, Netanyahu mahkemeyi "Yahudi düşmanlığıyla" suçlamıştı. İsrail de üye devletler arasında yer almıyor ve UCM'nin yargı yetkisini tanımıyor.

Independent Türkçe, Haaretz, Globes, Times of Israel, AP