NATO’dan Ukrayna’ya ‘İsrail usulü’ koruma

Ukrayna’nın NATO’ya tam üyeliğine alternatif olarak silahlandırma ve destek anlaşmaları teklifi

NATO Zirvesi'nin yapılacağı Vilnius'taki Başkanlık Sarayı'nın önündeki ziyaretçiler (AFP)
NATO Zirvesi'nin yapılacağı Vilnius'taki Başkanlık Sarayı'nın önündeki ziyaretçiler (AFP)
TT

NATO’dan Ukrayna’ya ‘İsrail usulü’ koruma

NATO Zirvesi'nin yapılacağı Vilnius'taki Başkanlık Sarayı'nın önündeki ziyaretçiler (AFP)
NATO Zirvesi'nin yapılacağı Vilnius'taki Başkanlık Sarayı'nın önündeki ziyaretçiler (AFP)

NATO ülkeleri, iki gün boyunca (11-12 Temmuz) Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta Rusya işgali karşısında Ukrayna'yı destekleme ve NATO’ya üyelik konularının ağırlıkta olduğu önemli bir zirve düzenliyor.

NATO çevreleri, Kiev’in NATO’ya üyeliğinin savaş bitmeden gerçekleştirilemeyeceğini, ancak Kiev, NATO ve bazı üyelerinden, NATO üyesi ülkelerin vermeyi reddettiği bağlayıcı güvenlik garantileri almaya çalışıyor. NATO üyeleri, Ukrayna’ya ölümcül saldırı silahları sağlamaktan kaçınıyorlar. Öte yandan, ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya'nın da aralarında bulunduğu ülkeler, Ukrayna'ya, ABD'nin İsrail'e onlarca yıldır sağladığı gibi bir ‘güvenlik koruması’ sağlama teklifinde bulunma niyetindeler.

Şarku’l Avsat’ın ulaştığı kaynaklara göre ‘bu koruma’, Ukrayna’nın NATO’ya tam üyeliğine bir alternatif. Teklif, Ukrayna'ya savunma silahları, ileri teknoloji tedariki ve istihbarat bilgisi paylaşımı anlaşmalarını içeriyor. Fakat bu anlaşmaların NATO Zirvesi’nin oturum aralarında imzalanmaya hazır olup olmadığı henüz net değil.

Zirve hazırlıkları kapsamında dün (Pazar) Ukrayna'yı ziyaret eden Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, zirve öncesi birlik ve beraberlik mesajı verdi. Duda, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile Ukrayna’nın batısında yer alan Lutsk kentine yaptığı ziyaret sırasında sosyal medya hesabından “Birlikte daha güçlüyüz” diye yazdı.

Duda ile Lutsk kentindeki kiliselerden birinde duaya katılan Zelenskiy ise Telegram hesabından yaptığı açıklamada, “Andrzej ile birlikte Volhynia bölgesindeki tüm savaş kurbanlarını andık” ifadelerini kullandı. Volhynia bölgesi, İkinci Dünya Savaşı sırasında Ukraynalı milliyetçiler tarafından Polonyalılara karşı gerçekleştirilen katliamlara tanık olmuştu.



Pakistan'ın kuzeyindeki saldırıda 43 kişi öldü

Pakistan'ın kuzeybatısında perşembe günü yapılan saldırılarda hayatını kaybeden bir kişinin cenaze töreni (AP)
Pakistan'ın kuzeybatısında perşembe günü yapılan saldırılarda hayatını kaybeden bir kişinin cenaze töreni (AP)
TT

Pakistan'ın kuzeyindeki saldırıda 43 kişi öldü

Pakistan'ın kuzeybatısında perşembe günü yapılan saldırılarda hayatını kaybeden bir kişinin cenaze töreni (AP)
Pakistan'ın kuzeybatısında perşembe günü yapılan saldırılarda hayatını kaybeden bir kişinin cenaze töreni (AP)

Mezhepsel şiddete sahne olan Pakistan'ın kuzeybatısında Şii ailelerden oluşan iki konvoyun dün hedef alındığı iki saldırıda ölenlerin sayısı 7'si kadın, 3'ü çocuk olmak üzere 43 kişiye yükseldi.

Saldırıların gerçekleştiği Kurram'da yerel yetkili Javedullah Mehsud, ölenlerin yanı sıra “11'i ağır olmak üzere 16 kişinin de yaralandığını” söyledi.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre olay yerindeki bir polis memuru kimliğinin açıklanmaması kaydı ile AFP'ye bu rakamı doğruladı.

Şiilerin kalesi Kurram'da bulunan Paraçinar'daki bir başka yerel yetkili ise "Vatandaşlar gece boyunca merkez çarşıda oturma eylemi düzenledi ve bu eylem şu ana kadar devam ediyor" dedi.

Buna karşılık, "cep telefonu şebekesi kesildi, ana yolda sokağa çıkma yasağı konuldu ve trafik askıya alındı."

Mehsud ise "barış ve düzeni yeniden tesis etmek için bir kabile konseyinin toplandığını" belirtti.

Ülkede özgürlükleri savunan bir sivil toplum kuruluşu olan Pakistan İnsan Hakları Komisyonu'na (HRCP) göre, temmuz ayından beri bu dağlık bölgede, Şii ve Sünni aşiretler arasında yaşanan şiddet olaylarında 70'ten fazla kişi hayatını kaybetti.

Periyodik olarak aşiret ve mezhep çatışmaları patlak veriyor, ardından bir aşiret konseyi (Jirga) tarafından ateşkese varıldığında şiddet sona eriyor. Haftalar ya da aylar sonra yeniden başlıyor.

Temmuz, eylül ve ekim aylarında Kurram ölümcül olaylara tanık oldu. O tarihten bu yana polis, diğer din mensuplarının yaşadığı bölgelere taşınan aileleri takip ediyor.

Bölgede farklı inançlara sahip kabileler arasındaki çatışmalar, özellikle toprak meselesiyle ilgilidir. Kabilelerin namus kurallarının güçlü olduğu yerlerde, genellikle güvenlik güçlerinin sürdürmekte zorlandığı düzene üstün gelirler.