Rusya: NATO, Soğuk Savaş planlarına geri dönüyorhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4431016-rusya-nato-so%C4%9Fuk-sava%C5%9F-planlar%C4%B1na-geri-d%C3%B6n%C3%BCyor
Rusya Dışişleri Bakanlığı, 12 Temmuz’da yaptığı açıklamada, son NATO zirvesinin Batı ittifakının ‘soğuk savaş planlarına’ geri döndüğünü gösterdiğini bildirdi. Reuters haber ajansının aktardığına göre bakanlık, Kremlin’in gerekli tüm araçları kullanarak tehditlere yanıt vermeye hazır olduğuna da dikkat çekti.
Bakanlık yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Vilnius zirvesinin sonucu, Rusya’nın güvenliğine ve çıkarlarına yönelik belirlenen zorluklar ve tehditler dikkate alınarak dikkatlice analiz edilecektir. Elimizdeki tüm imkân ve yöntemlerle zamanında ve yerinde karşılık vereceğiz. Alınan kararların yanı sıra ülkenin askeri teşkilatını ve savunma sistemini güçlendirmeye devam edeceğiz.”
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Aynı şekilde Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da Ukrayna’daki savaşın uzamasından Batı'yı sorumlu tuttu. Ayrıca ABD ve müttefiklerini, ‘Moskova’yı hezimete uğratma planlarını’ terk etmedikçe silahlı çatışmanın sona ermeyeceği konusunda uyardı.
Lavrov, Endonezya merkezli Kompas gazetesine verdiği röportajda, Batılı ülkelerin Ukrayna’ya sürekli silah pompaladığını ve Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’i savaşmaya devam etmesi için zorladığını söyledi. Rus Bakan şunları söyledi:
“Öyleyse Ukrayna’daki silahlı çatışma neden durmuyor? Cevap son derece basit. Batı, hegemonyasını sürdürme planlarından ve Kiev’deki kuklalarının eliyle Rusya’yı stratejik bir yenilgiye uğratma saplantısından vazgeçene kadar devam edecek.”
Lavrov, Batı’yı ‘Endonezya Devlet Başkanı Joko Widodo’nun geçen yıl Moskova’ya yaptığı ziyarette ortaya koyduğu öneriler’ de dahil olmak üzere gelişmekte olan ülkelerden gelen barış önerilerini görmezden gelmekle eleştirdi. Widodo, insani yardım ve gıda güvenliğini sağlamak için ateşkes çağrısında bulunmuş, ülkesinin Rusya ile Ukrayna arasında arabuluculuk yapmaya hazır olduğunu ifade etmişti.
Endonezya Savunma Bakanı Prabowo Subianto da geçen ay, Ukrayna’nın ihtilaflı bölgelerinde referandum yapılması için bir barış önerisi sunmuştu. Ancak Kiev, bunu alayla karşıladı.
Lavrov, Zelenskiy’nin barış formülünü, ‘Rus askeri liderlerini ve politikacılarını yargılamak için özel bir mahkemenin kurulması ve savaş tazminatı olarak maddi varlıklara el konulması’ da dahil olmak üzere Rusya için bir dizi ültimatom talebi olarak nitelendirdi. “Endonezya’nın bu tür planların zararlı arka planının gayet iyi farkında olduğundan ve Ukrayna’daki savaşın son destekçilerinin yanlış söylemlerine boyun eğmeyeceğinden eminim” dedi.
Lavrov’un ifadeleri, Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği’nin (ASEAN) bakanlar toplantısına katılmak üzere Cakarta’ya yaptığı ziyaretten önce geldi. Rusya Dışişleri Bakanı, Moskova’nın ASEAN’ın Asya- Pasifik bölgesinde istikrar ve işbirliğini sağlama çabalarını desteklediğini belirtti.
Rusya’nın Asya- Pasifik bölgesi ve Hint Okyanusu ülkelerine gıda, petrol, gaz, değerli metaller ve nadir toprak mineralleri gibi sunacağı maddeler olduğuna da dikkat çekti.
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri tırmanışı ve Hamas'ın buna nitelikli operasyonlarla karşılık vermesi, bir süredir durmuş olan ateşkes müzakerelerindeki çıkmazı derinleştirdi. Şarku’l Avsat'a konuşan Mısırlı resmi bir kaynak, “İki taraf (İsrail ve Hamas) arasında ateşkese varmak için yapılan dolaylı görüşmeler, sahadaki gerilim nedeniyle şu anda durmuş durumda. Ancak arabulucular, görüşmeleri yeniden başlatmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz dün yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine düzenlediği saldırıdan bu yana Gazze Şeridi'nde tutulan Taylandlı esir Pinta Nattapong’un cesedine ulaştığını söyledi.
Tayland vatandaşı Nattapong, 7 Ekim 2023'te Kibbutz Nir Oz'da Hamas mensupları tarafından esir alınmıştı. Taylandlılar, Hamas tarafından esir alınan en fazla sayıda yabancıyı oluşturuyor.
Bu olay, ABD vatandaşlığına sahip iki İsrailli esirin cesedine ulaşılmasından iki gün sonra gerçekleşti. Gazze Şeridi'nde halen 55 esir tutuluyor ve İsrail bunların yarısından fazlasının öldüğünü iddia ediyor.
Gazze Şeridi'nde ilerleyen bir İsrail tankı (Reuters)
İsrail ordusu, Hamas'ın geçen ayın sonunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un ateşkes önerisine verdiği -ilkeleri kabul ettiği ancak bazı şartlar sunduğu- yanıtı fırsat bilerek geniş çaplı bir saldırı başlattı. İsrail ordusu, hava ve topçu bombardımanını iki katına çıkararak, vatandaşları kuzeyden güneye ve güneyden orta kesimlere sürerek tam ölçekli bir tırmanışa geçti.
Mısırlı resmi kaynak şunları söyledi: “Söz konusu tırmanışın bir sonucu olarak durum çok zor ve şu ana kadar durumun çözümüne dair yeni bir şey yok. Müzakereler durmuş durumda ama birkaç gün içinde yeniden başlaması için çaba sarf ediliyor. Çünkü özellikle Kahire izlediği bilgiler ışığında herkesin pozisyonunu gözden geçiriyor.”
Mısır, Katar ve ABD, Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması için müzakereler yürütüyor. Kaynağa göre Mısır'ın pozisyon okuması şöyle: “İsrail savaşı mümkün olduğunca uzun süre devam ettirmeye çalışıyor. Zira ABD ile İran arasındaki müzakerelerin başarısız olmasını ve İran'a askeri bir darbe vurulmasını istiyor ki Hamas yalnız kaldığını hissetsin ve Gazze Şeridi'ni terk etmek istesin.”
Kaynak sözlerini şöyle sürdürdü: “İsrail, Hamas'ın Gazze Şeridi'nin yönetimini devretmesi konusuna hiç ikna olmuş değil. Çünkü İsrail’e göre Hamas esirleri elinde tuttuğu ve Gazze Şeridi'nin geleceğine ilişkin müzakereleri yürüttüğü sürece Gazze Şeridi'ndeki askeri varlığını güçlendirecek şeyleri kabul edecek. Tel Aviv'in istemediği de bu. Hamas ise esirleri teslim etmesi halinde İsrail'in herhangi bir anlaşmaya uyacağına artık güvenmiyor ve özellikle de ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ı bir iyi niyet jesti olarak teslim etmesine rağmen Washington'un bunu takdir etmemesi ve Witkoff'un önerisinin gelmesinin ardından artık ABD'ye güvenmiyor.”
Refah'ta Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından sağlanan gıda yardımını taşıyan Filistinliler (AP)
Kaynak ayrıca, ‘ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nde Gazze'de ateşkes kararını veto etmesinin ortalığı karıştırdığını ve Washington'un bu dosyadaki ciddiyetine ve arabuluculuğuna gölge düşürdüğünü’ belirtti. Kaynağa göre, tüm bunlara rağmen Kahire, uluslararası kamuoyunu harekete geçirerek Tel Aviv ile Washington'a müzakereleri yeniden başlatmaları ve bir çözüme ulaşmaları için baskı yapmak amacıyla uluslararası temaslarını yoğunlaştırıyor. Kahire, savaş ne kadar sürerse sürsün durması gerektiğine, özellikle de Mısır'ın ulusal güvenliğinin bu savaşın uzaması nedeniyle tehdit altında olduğuna inanıyor.
Mısır Dışişleri Bakanlığı dün, Bakan Bedr Abdulati'nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Constantinos Kombos ile bir telefon görüşmesi yaptığını ve ikilinin ‘Mısır'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması ve insani yardımın ulaşması için gösterdiği çabaları’ ele aldığını duyurdu. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre iki bakan, ‘bölgesel güvenlik ve istikrarı desteklemek üzere bölgedeki gerilimin azaltılması için koordinasyonun sürdürülmesi gerektiği’ konusunda mutabık kaldı.
Filistin meseleleri konusunda uzman Mısırlı gazeteci Eşref Ebu’l Hul, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte şunları söyledi: “Ortamın karmaşıklığına ve sahadaki gerilim nedeniyle artan uçuruma rağmen, arabulucular müzakereleri yeniden başlatmak ve İsrail ile Hamas'a koşullarını hafifletmeleri ve ateşkes için bir uzlaşmaya varmaları yönünde baskı yapmak için büyük çaba sarf ediyor. Çünkü sahadaki insani durum vahim bir hal aldı.”
Ebu’l Hul, ‘İsrail'in esirlerin cesetlerini kurtararak sahada elde ettiğini düşündüğü başarıların Hamas'ı bazı koşullardan geri adım atmaya itebileceğini, zaten Hamas'ın Witkoff'un önerisini reddetmediğini, sadece Tel Aviv'in varılacak herhangi bir anlaşmaya bağlı kalacağını garanti eden bir taahhüt istediğini, Kahire ve Doha'daki arabulucuların da Washington'la birlikte bunun üzerinde çalıştığını defalarca teyit ettiğini’ belirtti.
Filistin Dışişleri Bakanlığı danışmanlarından Munir el-Cağub ise Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, ‘müzakerelerin durmasına rağmen çıkmaza gireceğine inanmadığını, çünkü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun mevcut stratejisinin savaşla müzakere olduğunu’ söyledi. El-Cağub, ‘savaşın devam etmesinin Tel Aviv'in esirlerin hayatlarını önemsemediğini ve bu nedenle artık esir meselesinin Hamas'ın elinde bir güç kartı olmadığını doğruladığını’ düşünüyor.
Hamas dün bir açıklama yayınlayarak uluslararası toplumu, Arap ve İslam ülkelerini işgalcilerin Gazze Şeridi'nde işlediği suçları durdurmak için harekete geçmeye çağırdı.
ABD ve uluslararası ilişkiler uzmanı Muhammed es-Satuhi, “Washington, Hamas'ı Witkoff önerisini çekincesiz kabul etmeye ikna etmek için özellikle Kahire ve Doha ile temaslarını yoğunlaştırıyor. Söz konusu öneri, pek çok kişinin gözünde sadece İsrail'in isteklerini yerine getiren kötü bir öneri. Bu da Mısır ve Katar'daki arabulucular ile Hamas'ı zor durumda bırakıyor” dedi.