Netanyahu, 10 milyon sol görüşlü Yahudiyi yok etmek isteyen bir yoldaşını partiden ihraç etti

Netanyahu ile Itzik Zerka
Netanyahu ile Itzik Zerka
TT

Netanyahu, 10 milyon sol görüşlü Yahudiyi yok etmek isteyen bir yoldaşını partiden ihraç etti

Netanyahu ile Itzik Zerka
Netanyahu ile Itzik Zerka

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun talimatıyla, 10 milyon sol görüşlü Yahudi'nin öldürülmesini isteyen Likud Partisi’nin bir saha lideri, tespit edildikten sonra Likud Partisinden ihraç edildi. Likud Partisi, dün (Pazar) yayınladığı özel bildiriyle, parti üyesinin davranışını kınadığını ve Likud gibi demokratik bir partide ona yer olmadığını belirtti.

İhraç edilen Itzik Zerka, sola yönelik gösterileriyle tanınan bir isim. Zerka, son haftalarda iktidarın, hükümet sistemini değiştirme ve yargıyı zayıflatma planını protesto eden gösterilere katılarak protestoculara karşı açık tepkilerde bulunuyor.

as
Göstericiler, perşembe günü Kudüs'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun evinin yakınında gerçekleştirdikleri protestolarda (EPA)

Zerka’nın Tel Aviv'de cumartesiyi pazara bağlayan gece düzenlenen bir gösteride, sayıları yaklaşık 180 bin olan göstericilerin yüzlerine tükürdüğü ve bağırdığı, ses ve videolarla belgelendi. Görüntülerde bir göstericiye “Sen Aşkenaz’sın” diyen Zerka’nın , “Alman Nazizminin elinde yakılan 6 milyon Yahudi'den kurtulmanın gururunu yaşıyorum. Senin gibi 10 milyon daha alması için Tanrı'ya dua ediyorum.” dediği görülüyor.

Söz konusu açıklamaları belgeleyen videonun yayınlanması, sosyal ağlarda infial dalgasına yol açtı ve bu çatışmaya, tartışmaya ve karşılıklı hakaretlere dönüştü. Ancak Netanyahu sarf edilen sözleri hemen eleştirerek, partisinin bu tür çirkin davranışlarda bulunan kişilerin üyeliğine müsamaha göstermediğini açıkladı.

Likud, Zerka'nın partiden ihraç edilmesiyle ilgili bir de açıklama yaptı. Açıklamada “Tüm partilerde şiddet içeren siyasi söylemler var. Bunlar ortadan kaldırılmalı ve ortak düşmanlar karşısında birliğe dönüş yapılmalı” ifadeleri yer aldı.

Sonuç olarak Zerka, sarf ettiği sözler için özür dilediği bir video yayınladı ve sözlerinin kendisine bağıran bir göstericiye yanıt olarak söylediğini iddia etti. Zerka, göstericinin kendisine “Siz Faslıları yakacağız” ve “Seni Fas'tan getirirken bir hata yaptık, yakılmalısın” dediğini iddia etti.

asde
Cumartesi günü Tel Aviv'de koalisyon hükümetine karşı düzenlenen protestoya katılan bir genç kız (Reuters)

Ancak muhalefet, Zerka'yı İsrail'deki herhangi biriyle karşılaştırmayı reddetti. Protesto liderliği, Zerka'nın göstericilere sözlü ve fiziksel saldırılar düzenleyen yüzlerce sağcı aktivistten yalnızca biri olduğunu söyledi. Zira geçmişte kendilerine karşı büyük gösteriler düzenlemeye çalıştılar. Bir kez başardılar ve sonra durdular. Halk, yanlarında olmadığı için kızgınlar. Likud liderlerinden ve müttefiklerinden aldıkları cesaret nedeniyle saldırıyorlar.

asde
Zerka’nın kişisel Facebook hesabından Başbakan ile ilişkisini gösteren bir fotoğraf

Yedioth Ahronoth gazetesi dün (Pazar), Likud üyesi Zerka'nın önceki diğer pozisyonlarını belgeleyen bir haber yayınladı. Şarku’l Avsat’ın haberden edindiği bilgiye göre Zerka son üç yıl içinde, hükümet karşıtı göstericilere sopalarla saldırmak ve bir göstericinin gözlerini oymak veya korkunç bir trafik kazası geçirmesine neden olması için Tanrı'ya dua etmek de dahil olmak üzere, şiddetli ve ırkçı tutumlar sergilediği görünüyor. Zerka’nın Facebook sayfası incelendiğinde, onun Netanyahu'yu kucakladığı, onunla ve Likud'daki diğer liderlerle birlikte resimler çektirdiği görülüyor.



Güney Asya'da kırılgan barış

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Güney Asya'da kırılgan barış

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Kaswar Klasra

Hindistan ve Pakistan arasında, Hindistan yönetimindeki Keşmir'de gerçekleşen yeni bir terör saldırısıyla tetiklenen son şiddet patlaması, dünyanın dikkatini Güney Asya'daki gergin cephe hatlarına yeniden odakladı. ABD öncülüğündeki uluslararası arabuluculuk çabaları, iki nükleer silahlı komşuyu savaşın eşiğinden geri çekmeyi başarmış olsa da, bu ihtiyatlı sakinlik kalıcı bir barış olarak kabul edilemez.

İki ülke arasındaki anlaşmazlığın merkezinde yer alan Keşmir anlaşmazlığına bir çözüm bulunmaması nedeniyle, bölge 1 milyardan fazla insanın hayatını tehdit eden bir gerilimi tırmandırma döngüsünün esiri olmaya devam ediyor.

Bu hadise, on yıldan kısa bir sürede yaşanan üçüncü büyük tırmandırma sayılıyor ve her dalga bir öncekinden daha tehlikeli. Hindistan'ın Pakistan topraklarında faaliyet gösteren militanları sorumlu tuttuğu Pahalgam'daki saldırı, her iki taraftaki askeri tesisleri hedef alan bir dizi füze ve insansız hava aracı saldırısını tetikledi. Gerginliğin tırmanma hızı ve yoğunluğu, durumun kırılganlığını ve yarımadanın büyük bir felakete kaymaya hazır olduğunu teyit ederek, tehlike seviyesini yükseltti. Önceki örneklerde olduğu gibi, ABD, krizi kontrol altına almak için arabuluculu olarak müdahalede bulundu. Kendisine duyurulmayan Çin ve Körfez çabaları da destek verdi.

Bu model tanıdık hale geldi; Keşmir'de bir terör olayı gerçekleşiyor, onu Hindistan’ın yanıtı,  ardından Pakistan'ın askeri yanıtı takip ediyor.

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı analize göre Son şiddet dalgasını diğerlerinden ayıran husus yalnızca yoğunluğu değil, aynı zamanda kullanılan savaş araçlarının gelişmişliğiydi. Her iki taraf da geleneksel askeri güç kullanımının yanı sıra siber operasyonlara ve insansız hava araçlarına başvurdu. Bu çatışma, yapay zekanın, otonom insansız hava araçlarının ve siber savaşın savaş alanını yeniden şekillendirmeye başladığı Güney Asya'nın askeri tarihinde yeni bir bölümü işaret ediyor. Bununla birlikte, siyasi söylem durgun kaldı ve önemli bir dönüşüme sahne olmadı.

 Hindistan, çok daha büyük olan ekonomisi ve Batı'ya giderek daha yakın hale gelmesi sebebiyle stratejik bir ivmeye sahip olduğunu hissedebilir, fakat devam eden istikrarsızlık büyük hedeflerini tehdit ediyor. Tedarik zincirlerini Hindistan'a taşımayı düşünen küresel şirketler, çalkantılı bir bölgesel tablo karşısında tereddüt ediyor. Kalkınma veya kuzeydeki Çin tehdidi ile yüzleşmede kullanılabilecek kaynaklar kronik sınır krizi tarafından tüketiliyor. Dahası, Keşmir'de devam eden huzursuzluk, yerel halkı devletten daha da uzaklaştırıyor ve Yeni Delhi'nin son vermeye çalıştığı ayaklanmayı körüklüyor.

Pakistan’a gelince, yüksek gerilimin maliyeti onun için daha ağır. Uluslararası kredilere bağımlı ve yakın zamanda terörizm finansmanı artırılmış izleme listesinden çıkarılan kırılgan ekonomisi, her tırmandırmada ağır kayıplar yaşıyor.

Pakistan'ın Pahalgam saldırısıyla ilgili ortak soruşturma teklifi -Hindistan'ın bu tür girişimleri tekrar tekrar reddetmesine rağmen- ciddiye alınmayı hak ediyor. Bu tür konularda şeffaflık ve iş birliği, karşılıklı şüphe döngüsünü kırmaya yardımcı olabilir. Hindistan gerçekten sadece geçici bir ateşkes değil, uzun vadeli bir barışı hedefliyorsa, yanlış değerlendirme riskini azaltacak mekanizmalar kurmak için İslamabad ile ciddi bir diyaloğa girmelidir.

Sadece krizleri yönetmek yerine, iki ülke çatışmanın kökenlerini ele alma gibi daha zor bir göreve girişmelidir. Nükleer silaha sahip iki komşu arasındaki son gerginlik, Keşmir sorununun acilen ele alınması gereken bir nükleer patlama noktası olduğunu teyit etti. Bu kriz Hindistan ve Pakistan'daki 1 milyardan fazla insanın hayatını tehdit ediyor.

Uluslararası aktörler, özellikle de Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve Körfez ülkeleri, doğrudan askeri iletişim kanalları da dahil olmak üzere etkili bir kriz yönetim mekanizmasının kurulması için bu anı değerlendirmelidir

Pakistan, Keşmir sorununun çözümünün ancak diyalog yoluyla mümkün olduğunu kabul ederken, Hindistan askeri baskının siyasi bir çözüme alternatif olmadığını kabul etmelidir. Keşmir'de adil ve kalıcı bir çözüm sadece bölgeyi istikrara kavuşturmakla kalmayacak, aynı zamanda onlarca yıldır arzu edilen ekonomik ve ticari iş birliğinin ve ilişkilerin normalleşmesinin önünü açacaktır.

Dış baskıyla durdurulan son turun sonucu, sahadaki gerçekleri değiştirmedi. Her iki tarafın askeri kuvvetleri halen yüksek alarm durumunda ve resmi bir barış anlaşması imzalanmadı. Ancak, her iki başkent de kısa vadeli taktik hesapların ötesine geçmeye karar verirse, bu tırmandırma bir dönüm noktası olabilir.

Uluslararası aktörler, özellikle de Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve Körfez ülkeleri, doğrudan askeri iletişim kanalları, bağımsız soruşturma organları ve şeffaflığa yönelik karşılıklı taahhütler de dahil olmak üzere etkili bir kriz yönetim mekanizmasının kurulması için baskı yapmak üzere bu anı değerlendirmelidir. Aynı şekilde Pakistan ekonomisini ticaret ve yatırım teşvikleri yoluyla desteklemek, alışılmadık yöntemlere olan bağımlılığını azaltabilirken, Hindistan'ın daha ölçülü bir duruşu Keşmirliler ile genel olarak bölgenin sakinleri arasındaki güveni yeniden inşa edebilir.

Bu ganimet için yapılmış bir savaş değildi ve taraflardan hiçbiri zafer kazanmadı. Aksine bu savaş, Güney Asya'nın uçurumun eşiğinde olduğunun acı bir hatırlatıcısı ve Delhi ile İslamabad liderlerine kalıcı bir barış için gereken sıkı ve zorlu çalışmaya başlamaları yönünde acil bir çağrıydı.