İran’da başörtüsü dayatması: Ahlak polisi devriyelerine yeniden başladı

Kadın ahlak polisleri Tahran'da bir kadını başörtüsü takmadığı için gözaltına aldı (Arşiv- ISNA)
Kadın ahlak polisleri Tahran'da bir kadını başörtüsü takmadığı için gözaltına aldı (Arşiv- ISNA)
TT

İran’da başörtüsü dayatması: Ahlak polisi devriyelerine yeniden başladı

Kadın ahlak polisleri Tahran'da bir kadını başörtüsü takmadığı için gözaltına aldı (Arşiv- ISNA)
Kadın ahlak polisleri Tahran'da bir kadını başörtüsü takmadığı için gözaltına aldı (Arşiv- ISNA)

İran polisi, bazı şehirlerde hava sıcaklıklarının 50 santigrat derecenin üzerine çıktığı bir dönemde, “kılık kıyafet kurallarına uymayanlarla” mücadele için ahlak polisi devriyelerinin yeniden göreve başladığını duyururken, Hükümet gazetesi İran polisini başörtüsü yasasına uymaması konusunda uyaran tartışmalı bir video konusuna değindi.

Önceki gün yayınlanan videoda, bir güvenlik görevlisinin bir kadını başörtüsü konusunda uyararak kadını gözaltına almak ve onu "hırsızlar ve suçlular" tarafından zarara uğratmakla tehdit ettiği görüldü.

Videodaki güvenlik görevlisi, “Başörtüsü tak yoksa seni gözaltına alırım. Bunun özgürlük olduğunu düşünüyorsan, seni cezalandırmak için tüm hırsızları ve suçluları bırakırım” ifadelerini kullandı.

İran Hükümet gazetesi, videoda kadınların yüzü görünse de uyarı yapan erkeğin sesinin duyulduğunu aktardı. Haberde, güvenlik görevlisinin ses tonunun "bir kimlik belirtmemek veya bir tür gözdağı veya korku uyandırmak için" değiştiği aktarıldı.

Video viral olduktan sonra gazete çok fazla tepki aldı. Tepkilerde, uyaran kişinin güvenlik görevlisi mi yoksa iyiliği emreden biri mi olduğunun bilinmediği ifade edildi.

Başörtüsü dayatması münafıklığı körüklüyor

Gazete, başörtüsü sorununun bir güvenlik sorunu haline getirilmemesi konusunda uyarıda bulunarak, "Bu videoların yayınlanmasının tek sonucunun toplumda ikiyüzlülüğü/münafıklığı körüklemeye çalışmak" olduğunu aktardı.

Ayrıca, videoyu üretmekten ve yayınlamaktan sorumlular hakkında soruşturma yapılması çağrısında bulunularak, “Yapımcılar en iyi ihtimalle cahil aksi takdirde kamuoyunu şaşırtmak ve gerilimi artırmak isteyen casuslar” ifadeleri kullanıldı.

Video, geçtiğimiz hafta İran kamuoyunda başörtüsü takmayan bir kadınla karşı karşıya gelen bir polis memurunun videosunun öfkeye yol açmasının ardından yayınlandı.

Geçtiğimiz hafta Veramin Şehir Mahkemesi hakimi, başörtüsünü çıkaran bir kadına bir ay morgda ceset yıkama ve para cezası verdi.

Reformist Şark gazetesi ise geçtiğimiz günlerde 4 kadının başörtüsü kurallarına uymadıkları için mahkûm edildikten sonra “psikoloji dersleri almak”, “hastane temizlemek” ve “2 yıl araba kullanmaktan men” cezasına çarptırıldığını bildirdi.

Aktivistler, genç kadın Mahsa Amini'nin geçtiğimiz Eylül ayında ahlak polisi tarafından gözaltında hayatını kaybetmesinin ardından patlak veren protestolar sonrası İran sokaklarından kaybolan "ahlak polisi" araçlarının geri döndüğüne dair fotoğraflar yayınladı.

Tahrah rejimine yakın medya, İran Polis Teşkilatı Sözcüsü Seyid Muntazer Mehdi’nin ahlak polisinin sokaklarda “kuralların dışında giyinenlere" karşı devriye gezdiğini söylediğini aktardı. Şarku’l Avsat’ın Tesnim haber ajansından aktardığı habere göre, İran polisi halka açık yerlerde başörtüsü takmayan ve sayıları giderek artan kadınları cezalandırmak için devriyelerin yeniden başladığını duyurdu.

Tahran'da bir polis memuru, bir kadını ahlak polisinin aracına taşırken (Arşiv- Fars)

Mehdi, "Başörtüsü kuralını ısrarla ihlal edenlere karşı ülke genelinde mobilize ve yaya devriyeler kurulacak. Polis tarafından bu kişiler uyarılacak. Uyarıların dikkate alınmaması durumunda söz konusu kişiler adli makamlara sevk edilecek" dedi.

Son aylarda çok eleştiri alan ahlak polisi, sokaklardan büyük ölçüde kaybolmuştu.

Yılbaşından bu yana yetkililer, başörtüsü dayatmasına meydan okuyan kadınların izini sürmek adına başta restoranlar olmak üzere dükkanları kapatmaktan, sokaklara kamera yerleştirmeye kadar bir dizi adım attı.

Çoğu İran şehrinde sıcaklık 40 ila 50 santigrat derece arasında seyrederken, İran'daki kadınlar ahlak polisi arasındaki çatışma olasılıklarını artıran ısının etkilerini azaltmak adına genellikle hafif giysiler giyiyor ve başörtülerini ya çıkartıyor ya da gevşetiyor.

AFP’nin haberine göre, geçtiğimiz Mayıs ayında yargı ve hükümet, toplumu korumak ve aile hayatını geliştirmek adına “Başörtüsü ve İffet Kültürünün Desteklenmesi” başlıklı bir yasa tasarısı önerdi.

Ahlak polisi, eski reformist Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi döneminde rejimin lideri “Rehber” Ali Hamaney'in kontrolündeki Kültür Devrimi Yüksek Konseyi tarafından 2006 yılında kurulduktan sonra edep ve tesettür kültürünü yaymak için ise muhafazakar Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad döneminde çalışmalarına başladı.

İran’da protesto hareketinin başlamasından iki ay önce, muhafazakar Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Temmuz 2022'de "tüm kurumların başörtüsü yasasını teşvik etmeleri için" seferber edilmesi çağrısında bulunmuştu. O dönemde Reisi hükümeti, yüksek enflasyon ve yaşam sorunları nedeniyle İran sokaklarında baskının yanı sıra su kıtlığından kaynaklanan protestolarla karşı karşıyaydı.

Öte yandan Devrim Muhafızları’na bağlı Tesnim, İran'da bir aktörün başörtüsü zorunluluğunu eleştirdiği için gözaltına alındığını bildirdi.

Ajans aktör Muhammed Sadıki’nin başkent Tahran’daki evinde gözaltına alındığını duyurdu.

Bloomberg'e göre Twitter'da yayınşanan video klipler, güvenlik personelinin Sadıki'nin dairesine baskın düzenlediğini gösteriyor.

Aktör daha önce de hükümetin başörtüsü kurallarına uymayan kadınlara yönelik zorlayıcı tedbirini eleştirdiği bir video yayınlamıştı.

 



Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
TT

Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)

Baltık Denizi'nde Finlandiya, Almanya, İsveç ve Litvanya arasında bağlantı kuran denizaltı telekomünikasyon kablolarının kopmasıyla sabotaj şüpheleri artıyor. Ancak uzmanlara göre gözlerin Çin'e çevrilmesi için henüz erken.

Olayla ilgili inceleme yürüten İsveç ve Danimarka, kabloların kopmasından sorumlu olabileceği gerekçesiyle Çin'e ait bir kargo gemisine odaklanıyor.

Danimarka Savunma Komutanlığı'ndan 20 Kasım'da yapılan açıklamada Çin merkezli Ningbo Yipeng şirketine ait Yi Peng 3 adlı geminin yakın takibe alındığı bildirilmişti. 

Salıyı çarşambaya bağlayan gece Danimarka ve İsveç arasındaki Kattegat Boğazı'nda demirleyen geminin, pazarı pazartesiye bağlayan gece "C-Lion 1" kablo hattının yakınlarında görüldüğü aktarılmıştı. İsveç polisi de dün incelemelerde Yi Peng 3'e odaklanıldığını duyurmuştu.

Fransa'nın kamu yayıncısı France 24'ün paylaştığı uydu takip verilerine göre, Rusya'nın St. Petersburg şehrinden Mısır'ın başkenti Kahire'ye giden kargo gemisi, Finlandiya ve Almanya arasında uzanan C-Lion 1 kablosu kesildiğinde bölge civarındaydı. Geminin daha sonra rotasını değiştirerek İsveç ve Litvanya arasında uzanan BCS kablosunun yakınına gittiği ve bu kablonun da arızalandığı belirtiliyor. 

ABD'nin Ukrayna'ya Rus topraklarına uzun menzilli füzelerle saldırma izni vermesinin ardından yaşanan olay, Avrupa'da sabotaj paniği yarattı. Gözler Çin ve Rusya'ya çevrildi.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, "Kimse bu kabloların kazara koptuğuna inanmıyor" demişti. Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen de durumun "sabotaj olduğu ortaya çıkarsa şaşırmayacağını" söylemişti.

Diğer yandan France 24'ün görüştüğü uzmanlar, olayda Çin'in suçlanmasının riskli bir hamle olduğunu söylüyor.

Kopenhag Üniversitesi'nden deniz güvenliği uzmanı Christian Bueger, Çin'in olayla ilgili olduğuna dair henüz hiçbir kanıta rastlanmadığını hatırlatarak, Pistorius'un açıklamasının "erken ve şaşırtıcı" bulduğunu belirtiyor ve ekliyor: 

Böyle bir açıklama, Almanya'nın diplomatik manevra için hareket alanını kısıtlıyor. Almanya savunma bakanı, açıkça Çin'i Alman altyapısına sabotaj yapmakla suçluyor.

Bueger, Çin'in Rusya'yı desteklemek için Avrupa sularında hibrit savaş taktikleri kullandığının tespit edilmesi halinde bunun "daha önce duyulmamış, çok provokatif ve şaşırtıcı bir şey olacağını" söylüyor.

Birleşik Krallık'taki Lancaster Üniversitesi'nden Basil Germond, Baltık Denizi'nin hibrit savaş stratejileri için uygun bir bölge olduğuna dikkat çekerek, "Burada şüpheli ve kötü niyetli faaliyetleri önlemek zor" diyor. 

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov iddialara tepki göstererek şunları söylemişti: 

Hiçbir sebep yokken her şey için Rusya'yı suçlamaya devam etmek oldukça saçma.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian da gemilerin sıkı kanunlarla denetlendiğini ve yasalara uygun şekilde hareket ettiğini savunmuştu. 

Britanya'nın tanınmış gazetelerinden Financial Times, geminin ait olduğu Ningbo Yipeng firmasıyla iletişime geçmişti. Şirket, Pekin yönetiminin kendilerinden "incelemeye katkı sağlamalarını istediğini" bildirmiş, daha fazla detay paylaşmamıştı.

Independent Türkçe, France 24, Financial Times