Wagner halen küresel bir aktör

Kremlin'e muhalif bir web sitesi, Prigojin'in Petersburg'da olduğunu ve ‘işleri buradan yürüttüğünü’ açıkladı

Rostov-on-Don'da tanklarının yanındaki Wagner savaşçıları (AP)
Rostov-on-Don'da tanklarının yanındaki Wagner savaşçıları (AP)
TT

Wagner halen küresel bir aktör

Rostov-on-Don'da tanklarının yanındaki Wagner savaşçıları (AP)
Rostov-on-Don'da tanklarının yanındaki Wagner savaşçıları (AP)

Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı'nın Ukrayna'daki gelişmelere ilişkin istihbarat raporuna göre, Rus istihbarat servisleri, 24 Haziran'daki Wagner Grubu'nun isyanı sonrasında ‘kaos ve müzakere dönemine’ girdi ve gelecekleri için ‘geçici düzenlemeler’ son günlerde şekillenmeye başladı.

Twitter'da yayınlanan değerlendirmede, son Rus yetkili açıklamalarına dayanarak, ülkenin Wagner'in Afrika'daki geniş varlığını sürdürmek için umutlarını kabul etmeye hazır olabileceği belirtildi.

Rusya'nın askeri liderliğine karşı isyan, dünya çapında neredeyse bir askeri darbe olarak görüldü ve Wagner paralı askerlerinin varlığını sona erdirmek üzereydi. Ancak, milyarder Yevgeni Prigojin’in ordusu hala hayatta. İsyandan birkaç gün sonra, Başkan Vladimir Putin, eski yakın arkadaşı Prigojin ve liderlerini Kremlin'de kabul etti. Görünüşe göre Ukrayna, Suriye ve Afrika'daki savaşta aktif olan paralı asker ordusunun geleceği hakkında konuştular.

asde
Wagner isyanı, Putin’i zayıflattı (AP)

24 Haziran'daki isyan sırasında Putin tarafından ‘hain’ olarak adlandırılan Wagner üyeleri, şimdi sanki hiçbir şey olmamış gibi güven içinde hareket ediyorlar. Şu anda resmi olarak Belarus'ta, Putin'e yakın olan ülke lideri Alexander Lukaşenko'nun yanında askeri eğitmen olarak konuşlandırıldılar. Rusya'da, Kremlin başkanı 40 gönüllü muharebe biriminin ortaya çıkması ışığında düzeni sağlamak istiyor. Parlamentonun, geçmişte başarısız olan ve Prigojin tarafından her zaman reddedilen bir girişim olan bu birimler için yasal temel oluşturması bekleniyor.

Rusya'nın devlet medyası, Prigojin'in St. Petersburg'daki şirketlerine yapılan baskınların görüntülerini yayınladı ve içinde bulunan altın külçeleri, para paketlerini ve Rusya ve Afrika'daki Wagner operasyonlarından gelen madalyaları gösterdi. Günlerce, Prigojin ve Concorde şirket imparatorluğu yakında tarihe karışacakmış gibi göründü, ancak faaliyetlerine devam ediyor. Orduyu tedarik sağlayarak milyarlarca dolar kazanan ve örneğin Afrika'daki görevlerindeki kârlardan sürekli olarak yatırım yapan Prigojin'den bahsediyoruz.

Son haftalarda, Putin'in rakibi Mihail Hodorkovski’nin Londra'dan yönettiği Rus sızıntı platformu Dossier Center, Prigojin'in uçağının Afrika, Rusya ve Belarus arasında nasıl turlar yaptığına dair kanıtlar yayınladı.

Fotoğraf Altı:  

Platform, raporlarını Wagner saflarındaki kendi muhbirlerine dayandırıyor. Verilerine göre Prigojin, St. Petersburg'da ve ‘işleri oradan’ yürütüyor.

62 yaşındaki Prigojin ve Wagner paralı askerleri, önümüzdeki Ağustos ayının başına kadar izine çıktı. Ancak isyandan hemen sonra Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova'nın ‘Afrika'daki çıkarlarından vazgeçmeyeceğini’ de söyledi. Dossier Center'ın analizine göre, Rusya Savunma Bakanlığı büyük olasılıkla Suriye'deki çıkarların yönetimini tamamen devralacak, Prigojin ise Kremlin'in Afrika'daki işlerini yönetmeye devam edecek.

Dossier Center'a göre, Afrika ülkelerindeki askeri varlık, Kremlin'in jeopolitik çıkarlarına hizmet etmeye devam ediyor. Platformdaki bir analiz, Prigojin'in sonunda, ‘kendi hayatını kurtaran ve aynı zamanda paralı asker ordusunun özünü kurtaran bir galip olarak kendini gösterebileceğini’ öne sürdü. Analizde, Prigojin'in kurduğu markası (Wagner), şimdilik devam edecek" ifadelerine yer verildi.

Prigojin'in imparatorluğu, özellikle Afrika kıtasında genişlemeye devam ediyor. Libya, Mali, Orta Afrika Cumhuriyeti, Mozambik, Madagaskar ve Sudan, Wagner'in örneğin paralı askerler veya dezenformasyon uzmanları sağlayarak karşılığında altın ve elmas gibi ham maddeler elde ettiği ülkelerden bazılarını oluşturuyor. Rusya'nın da bunu savaş hazinesini doldurmak için kullanması ihtimal dahilinde.

Orta Afrika Cumhuriyeti ve Mali, Wagner'e özellikle bağımlı. Bu ülkelerde binden fazla paralı asker konuşlandırılmış durumda. İki ülkenin hükümeti, bu durum Batı ortakları veya Birleşmiş Milletler ile ilişkileri koparmaya neden olsa bile Ruslar ile iş birliğine devam ediyor. Orta Afrika Cumhuriyeti'nin başkenti Bangui'de, savaş suçları işlemekle defalarca suçlanan paralı askerler için bir anıt var.

Bu durumun devamı, bu bağlamda meselelerin detayını önemsemeyen bu hükümetler için hayati önem taşıyor. Orta Afrika Cumhuriyeti'nin bir Cumhurbaşkanlığı danışmanı, The New York Times'a verdiği demeçte, "Rusya bize Wagner'i verdi ve gerisi bizim umrumuzda değil" dedi. Wagner'in Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki üst düzey bir temsilcisi de yaptığı açıklamada, ‘desteklerinin bu ülke için asla bitmeyeceğini’ söyledi.

Verisk Maplecroft Güvenlik danışmanlık Şirketi’nden Batı Afrika Uzmanı Mücahid Durmaz, "Putin ve Prigojin arasındaki görüşmelerle çalkantılı dönemin hafiflemesiyle, Wagner'in Afrika'daki operasyonlarının büyük değişiklikler olmaksızın devam etmesi muhtemel... Wagner'in dağılması durumunda bile, Rusya, devlet müşterileri için alternatif özel askeri şirketler sunabilecek durumda olacak" dedi.

asd
Rostov-on-Don'da tanklarının yanındaki Wagner savaşçıları (AP)

Şarku’l Avsat’a konuşan Durmaz, hükümetlerin paralı askerlere aşırı bağımlı olma riskiyle karşı karşıya olduklarını çünkü Moskova'daki ‘güç mücadelesinin’ Rusya’nın Afrika'daki stratejik desteğini de etkileyebileceğini söyledi. Durmaz, "Ayaklanma, Rusya'nın kıtadaki katılımı sırasında güçlü ve karizmatik bir adam olarak güçlü bir şekilde tanıttığı Putin imajını da zedeleyecektir” ifadelerini kullandı.

Yevgeni Prigojin'in isyanı Suriye'de de doğrudan tepkilere yol açtı. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi aktivistleri, Wagner kuvvetlerinin oradaki faaliyetlerini Suriye ve Rus orduları tarafından hava saldırılarının izleyeceği konusunda uyarıldığını söyledi. Aktivistlere göre, paralı askerlere Rus kuvvetlerine katılmaları ya da ülkeyi terk etmeleri seçeneği sunuldu.

Ortadoğu Carnegie Vakfı'ndan siyasi analist Muhannad Hac Ali, DPA’ya verdiği demeçte, Wagner paralı askerlerinin Suriye'deki rolünün ‘oldukça sınırlı olduğunu’ söyledi. Ali, "Güçleri öncelikle Rus devletine yakınlıklarıdır, ancak onlardan ayrılmaları kesinlikle rollerini etkileyecektir" dedi.



İsrail hükümeti, Netanyahu’nun Beyaz Saray'a hızlı bir şekilde çağrılmasından endişe duyuyor

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birlikte 4 Şubat 2025 tarihinde Washington'daki Beyaz Saray'da (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birlikte 4 Şubat 2025 tarihinde Washington'daki Beyaz Saray'da (AFP)
TT

İsrail hükümeti, Netanyahu’nun Beyaz Saray'a hızlı bir şekilde çağrılmasından endişe duyuyor

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birlikte 4 Şubat 2025 tarihinde Washington'daki Beyaz Saray'da (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birlikte 4 Şubat 2025 tarihinde Washington'daki Beyaz Saray'da (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun derhal ve gecikmeksizin Beyaz Saray'a gelmesi yönündeki ısrarının ardından İsrail hükümetinin koridorlarında bir endişe havası hâkim oldu. İsrailli yetkililer, Gazze Şeridi'ndeki savaşı durdurmaları ve müzakere masasına dönmeleri için kendilerine bir anlaşma dayatılacağından korkuyor.

Ancak Netanyahu, Gazze Şeridi'ndeki savaşın, İran ve ikili ilişkiler de dahil olmak üzere ziyaret sırasında görüşülecek birkaç konudan sadece biri olduğu konusunda güvence verdi ve asıl konunun gümrük vergilerinin yükseltilmesi konusunda bir mutabakat olacağını vurguladı.

Netanyahu, Washington'a giderken başkanlık uçağında kendisine eşlik eden gazetecilere, ABD yönetiminin gümrük vergilerini arttırma kararının İsrail ekonomisini olumsuz etkilediğini ve bunu en aza indirmek için çaba göstereceğini söyledi.

İsrail, onlarca ülkeyi etkileyen gümrük vergilerini arttırma kararından muaf tutulmak için iyi niyet göstergesi olarak ABD'den ithal edilen tarım ürünlerinde İsrail gümrüklerini düşürme girişiminde bulunmuştu, ancak Amerikalılar İsrail mallarına yüzde 17'lik bir artış uyguladı. Netanyahu ise bunun tamamen iptal edilmesini ya da en fazla yüzde 10'a indirilmesini istiyor.

Bunun üzerine Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamada, Netanyahu'nun ABD Başkanı'nın daveti üzerine Washington'a gideceği ve ‘gümrükler, esirlerin iadesine yönelik çabalar, İsrail-Türkiye ilişkileri, İran tehdidi ve Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ile yaşanan ihtilaf’ gibi konuları görüşecekleri belirtildi.

Şarku’l Avsat’ın Kanal 12'den aktardığına göre hükümete yakın İsrailli kaynaklar, Beyaz Saray'ın görüşmeyi bugün yapma ısrarının İsrail'in beklemediği bir konu ya da konularla ilgili ‘Trump tarzı’ bir sürprizi gizliyor olabileceğinden endişe ediyor.

Witkoff toplantıya katılacak

Kaynaklar, Beyaz Saray'ın Netanyahu'nun ofisine, Trump'ın Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirme müzakerelerini yürüten temsilcisi Steve Witkoff'un görüşmenin hızlandırılmasında ısrar eden kişi olduğunu ve Netanyahu ile Beyaz Saray'daki oturumlara katılacağını bildirdiğini doğruladı. Bu da Gazze konusunun görüşmelerin büyük bir bölümünü işgal edeceği anlamına geliyor.

Kendisine eşlik eden gazetecilere konuşan Netanyahu iyimserdi. Netanyahu, “İsrail ekonomisi için çok önemli olan bir konu hakkında konuşmak üzere Başkan Trump ile bir araya gelecek ilk yabancı lider olduğumu söyleyebilirim. Ülkelerinin ekonomisi için bunu yapmak isteyen uzun bir liderler silsilesi var. Bunun da ABD ile İsrail arasındaki özel ilişkiyi yansıttığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Netanyahu, Suriye konusunu da gündeme getirerek şunları söyledi: “İsrail'in geçen hafta Suriye'deki saldırılarını arttırması, Türkiye'nin kontrolünü engellemek için Suriye'deki askeri havaalanlarını tahrip etmesi ve İsrail saldırılarını kısıtlayan hava savunma sistemleri kurması ışığında İsrail, Amerikalıların belki de Suriye'nin nüfuz bölgelerine bölünmesinde ve İsrail ile Türkiye arasında Suriye'de güvenlik anlaşmaları yapılmasında önemli bir rol oynayacağını umuyor.”

Macaristan'ın misafirperverliği

Netanyahu, ‘çok başarılı’ olarak nitelendirdiği Macaristan ziyaretini, Macaristan Cumhurbaşkanı'nın kendisine verdiği görkemli bir resepsiyon ve eşi Sara ile evlilik yıldönümlerini Tuna Nehri üzerinde lüks bir yatta romantik bir geziyle kutlamasıyla sonlandırdı.

Netanyahu burada bir silah anlaşması yaptığını ve Macaristan ile Çek Cumhuriyeti'nin İsrail'deki büyükelçiliklerini Tel Aviv'den Kudüs'e taşıyacaklarını duyurmayı planladıklarını söyledi. Böylece Guatemala, Kosova, Honduras, Papua Yeni Gine ve Paraguay olmak üzere beş olan büyükelçilik taşıma kararında ABD'yi takip eden ülke sayısı yediye yükselmiş oldu.

Netanyahu'nun Macaristan ziyareti İsrail'de, özellikle de cumartesi akşamı Tel Aviv'de ve başka yerlerde büyük gösteriler düzenleyen ve bir bildiri yayınlayan esirlerin aileleri tarafından ağır bir şekilde eleştirildi. Yayınlanan bildiride, “O ve eşi, Tuna Nehri’nde dinlenirken biz esaret altında ölen, acı içinde kıvranan çocuklarımız için yanıyoruz” ifadesi yer aldı.

defrgty
Cumartesi akşamı Tel Aviv'de İsrail hükümeti ve Başbakan Binyamin Netanyahu'ya karşı düzenlenen ve tüm esirlerin bir an önce serbest bırakılmasını talep eden protestolardan (Reuters)

Gazze Şeridi’nde esaret altında ölen Itai'nin kız kardeşi Merav Svirsky şunları söyledi: “Netanyahu savaşın genişletilmesi emrini verdi ve askeri baskının kardeşlerimizi geri getireceğini iddia etti. Oysa gerçekler onları öldürdüğünü kanıtlıyor. Şimdi de Hamas, esirlerin yarısının saldırıların planlandığı yerlerde tutulduğunu açıkladı.”

Svirsky, aileler adına şu soruyu sordu: “Netanyahu neden anlaşmayı ihlal etti ve B aşamasının başarısız olmasına neden oldu? Neden hepsinin birden iade edilmesini kabul etmedi? Neden Mısır'ın savaşı sona erdirme ve hepsini iade etme önerisi kabinede tartışılmadı?”

Kaçırılan asker Nimrod Cohen'in annesi Vicky Cohen, esirlerin yaşamı ile Başbakan'ın yaşamı arasındaki keskin zıtlığa dikkat çekti: “Esirler bir soykırımla karşı karşıyayken ve esaret altında tuvalet suyu içerken, Netanyahu Avrupa'da lüks bir tatilin tadını çıkarıyor. Onlar açlıktan ölüyor ve günde çeyrek ekmekle yaşıyorlar, Netanyahu ise lüks otel yemeklerinin tadını çıkarıyor. Esirler kelepçeli ve o, Şin-Bet Başkanı’ndan sevdiklerinin serbest bırakılması için mücadele eden vatandaşları yargılamasını istiyor.”

Ofer Calderon'un kuzeni Yifat Calderon ise doğrudan ABD Başkanı'na seslendi: “Netanyahu askeri baskının esirleri geri getireceğini söylerken yalan söylüyor. Tüm esirleri hızlı bir şekilde geri getirmenin tek yolu savaşı sona erdirmek ve hepsini bir kerede geri getirmektir. Sadece siz savaşı durdurabilir ve hepsini geri getirebilirsiniz. Diğer tüm tehditler esirlerin geri getirilmesinden sonra ele alınabilir. Lütfen Netanyahu'ya savaşı sona erdirmesi ve hepsini geri getirmesi için baskı yapmak için elinizden geleni yapın.”