NATO’dan Kosova’ya Bayraktar uyarısı

NATO, Kosova’yı SİHA satın almanın sonuçları konusunda uyardı

Kosova’daki KFOR gücünden 2 Amerikan askeri (AP)
Kosova’daki KFOR gücünden 2 Amerikan askeri (AP)
TT

NATO’dan Kosova’ya Bayraktar uyarısı

Kosova’daki KFOR gücünden 2 Amerikan askeri (AP)
Kosova’daki KFOR gücünden 2 Amerikan askeri (AP)

Kosova’daki NATO güçleri, Kosova hükümetini, Türkiye’den yakın zamanda aldığı silahlı insansız hava araçları (SİHA) almasının sonuçları konusunda uyardı. NATO’nun Kosova Gücü (KFOR) hala Kosova hava sahasından sorumlu olduğunu vurguladı.

KFOR açıklamasını, Kosova Başbakanı Albin Kurti’nin Türkiye’den Bayraktar TB-2 tipi SİHA’ları satın aldığını açıklamasından bir gün sonra yaptı.

KFOR yaptığı açıklamada, “Bayraktar TB-2 SİHA’ları da dahil olmak üzere tüm kategorilerdeki İHA VE SİHA’ların kullanımı ve ilgili kısıtlamalarla ilgili olarak Kosova’daki KFOR, Kosova hava sahasıyla ilgili birincil otorite sahibidir” ifadelerine yer verdi.

Kosova’da Mayıs ayında etnik Sırp protestocularla çıkan çatışmada KFOR saflarında 30’dan fazla kişinin yaralanmasına neden olan protestolar dahil olmak üzere, kuzeydeki ağırlıklı olarak Sırp bölgelerinde aylarca süren huzursuzluğun ardından gerginlik halen had safhada.

Kurti, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vučić ile bu hafta Brüksel’de görüşecek ve bu da her 2 tarafa da gerginliği kontrol altına almak için artan baskı uyguluyor.

Geçtiğimiz Pazar günü sosyal medyada Kurti’nin yeni SİHA’ların yanında göründüğü fotoğraflar yayınladı. Kurti, “Türkiye’den aldığımız Bayraktar TB-2 SİHA’larını ordumuzun cephaneliğine ekledik. Kosova artık her zaman daha güvenli ve daha gururlu” ifadelerini kullandı.

Hükümet Kosova güvenlik güçlerini, 3 bin yedek unsurun ekleneceği 5 bin kişilik bir orduya dönüştürmeye çalışıyor.

Kosova güvenlik güçleri, yangınla mücadele, patlayıcı mühimmat imhası ve arama kurtarma misyonları gibi sivil operasyonlar yürütüyor.

Ancak KFOR, NATO üyeleri ve ortakları arasında dağıtılan 27 ülkeden 4 bin 500 unsurla Kosova’nın en yüksek güvenlik kurumu.

KFOR, etnik Arnavut bağımsızlık savaşçıları ile Sırp güçleri arasındaki savaşın (1998-1999) sona ermesinden bu yana Kosova’da bulunuyor.

Kosova’da etnik Arnavut çoğunluğu var, ancak etnik Sırplar kuzeyde Sırbistan sınırına yakın birçok bölgede bulunuyor.

Kuzey, Kosova’nın 2008’de Sırbistan’dan bağımsızlığını ilan etmesinden bu yana bölünmeler ve huzursuzluklarla parçalandı.

Belgrad, Çin ve Rusya ile birlikte Kosova’nın bağımsızlığını tanımıyor.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Türkiye üretimi Bayraktar TB-2 SİHA’ları, geçen yıl Rus işgalinin başlamasının ardından kullanıldığı Libya ve Azerbaycan’ın ardından Ukrayna’da etkinliğini kanıtladı.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times