Moskova: Rus tahıl şirketleri, Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması sonucunda 1 milyar dolar kaybetti

Rusya Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’nı uzatmayı reddetti (AFP)
Rusya Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’nı uzatmayı reddetti (AFP)
TT

Moskova: Rus tahıl şirketleri, Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması sonucunda 1 milyar dolar kaybetti

Rusya Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’nı uzatmayı reddetti (AFP)
Rusya Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’nı uzatmayı reddetti (AFP)

Rusya Tahıl Birliği Başkanı Arkady Zlochevsky, Rus tahıl şirketlerinin Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’nın uygulanması sırasında yaklaşık 1 milyar dolar kaybettiğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın TASS haber ajansından aktardığı habere göre, Zlochevsky konuya ilişkin açıklamasında, “Hesaplama yaparsak, bu sezon 1 milyar doların üzerinde kaybettiğimizi göreceğiz. Bunlar sadece tahıl üreticilerinin kayıpları. Bir miktar tazminat almaları beklendiği için gübre üreticilerinin kayıplarından bahsetmiyorum” dedi.

Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması dün sona erdi.

Rusya, anlaşmanın Rusya’nın tarımsal ihracatının önündeki engellerin kaldırılmasını öngören kısmının uygulanmaması nedeniyle süreyi tekrar uzatmayı reddetti.

Moskova her zaman, fakir ülkelere gönderilmesi gereken tahılın büyük kısmının Batı ülkelerine gittiğini öne sürdü.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov dün yaptığı açıklamada, Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’nın durdurulduğunu belirterek, ilgili şartlar uygulandığında Rusya’nın anlaşmaya geri döneceğini bildirdi.

Şu ana kadar birden fazla kez uzatılan anlaşma, milyonlarca ton tahıl ve diğer gıda maddelerinin Ukrayna limanlarından çıkıp dünya pazarına girmesini sağladı.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, dün New York’ta yaptığı açıklamada, Tahıl Koridoru Anlaşması’nın küresel gıda güvenliği için cankurtaran ve sorunlu bir dünyada umut ışığı olduğunu söyledi.

Guterres, geçen hafta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e gönderdiği mektupta yer alan, Rusya’nın gıda ve gübre ihracatının önündeki engellerin kaldırılmasına yönelik önerilerinin algılanmaması nedeniyle ‘derin hayal kırıklığına uğradığını’ da sözlerine ekledi.



Harvard Üniversitesi: Trump yönetimi taleplerini artırdı

ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)
ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)
TT

Harvard Üniversitesi: Trump yönetimi taleplerini artırdı

ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)
ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)

ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi tarafından dün yapılan bir açıklamada, Başkan Donald Trump'ın yönetiminin zorlu taleplerini artırdığı belirtildi. Açıklamada bunun hükümet yetkililerinin söz konusu talepleri detaylandıran bir mektubu izinsiz olarak gönderdiklerine dair bir raporun yayınlanmasına rağmen gerçekleştiği belirtildi.

New York Times (NYT) gazetesi, cuma akşamı geç saatlerde, ismi açıklanmayan kaynakların, hükümet avukatlarından 11 Nisan'da Harvard Üniversitesi’ne ulaşan bir mektubun, ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimindeki üst düzey yetkililer onaylamadan ya da yayınlanması için yeşil ışık yakmadan gönderildiğini söylediklerini bildirdi.

Reuters'ın aktardığına göre Harvard Üniversitesi, mektubun kendisine ulaşmasından üç gün sonra üniversitenin işe alma, öğrenci kabul etme ve direktif verme hakları konusunda ‘hükümete tavizler verilmesi’ anlamına geldiğini söylediği taleplerin çoğunu reddetti.

Bunun üzerine Trump yönetimi, üniversiteye sağlanan 2,3 milyar dolarlık fonu dondurdu. Ayrıca üniversitenin vergiden muaf edilme statüsünü ve yabancı öğrenci kaydetme yetkisini geri almakla tehdit etti. Trump yönetimi, üniversitenin dış ilişkileri, öğrencileri ve öğretim üyeleri hakkında bilgi de talep etti.

ABD Başkanı Trump, ocak ayında göreve başlamasından bu yana geçtiğimiz yıl Filistin yanlısı protestoları kötü idare ettikleri ve kampüslerde antisemitizmin yayılmasına izin verdikleri gerekçesiyle ABD'nin önde gelen üniversitelerine baskı yapmaya devam ediyor.

Ancak aralarında bazı Yahudi grupların da bulunduğu protestocular, İsrail'in Gazze Şeridi’ndeki eylemlerine yönelik eleştirilerinin yanlış bir şekilde antisemitizmle bir tutulduğunu vurguluyor.