İsrail'de sivil itaatsizlik eylemlerinin organizatörleri bir sonraki aşamaya geçerken ülkede tren trafiği de aksadı

İsrail Tabipler Birliği bugün iş bırakmaya başlarken ardından ekonomik sektörler iş bırakmaya hazırlanıyor

İsrail'de sivil itaatsizlik eylemlerinin organizatörleri bir sonraki aşamaya geçerken ülkede tren trafiği de aksadı
TT

İsrail'de sivil itaatsizlik eylemlerinin organizatörleri bir sonraki aşamaya geçerken ülkede tren trafiği de aksadı

İsrail'de sivil itaatsizlik eylemlerinin organizatörleri bir sonraki aşamaya geçerken ülkede tren trafiği de aksadı

İsrail'de ticari hayatı felç eden ve ilk kez tren trafiği de dahil olmak üzere büyük aksamalarla geçen uzun bir günün ardından, sivil itaatsizlik eylemleri organizatörleri, hükümetin tartışmalı yargı reformu planına karşı direnmek için bir sonraki aşamaya geçtiler.

İsrail Tabipler Birliği, sivil itaatsizlik eylemlerini sonuna kadar ciddiye aldığını kanıtlamak için sağlıkçıların bugün iki saatlik bir uyarı grevi yapacağını ve ardından perşembe ya da pazar günü bir günlük greve gideceklerini duyurdu.

İsrail'in en büyük işçi sendikası olan Histadrut genel merkezi ve Sanayiciler Sendikası binası önünde toplanan eylemciler, onlara protesto ve genel grev kampanyasına katılmaları için baskı yapmaya başladılar.

dsefar
Salı günü Tel Aviv'deki protestolar sırasında demokrasi çağrısı yapan pankartlar taşıyan sağlıkçılar (AFP)

Binlerce vatandaş Tel Aviv'deki Histadrut genel merkezi önünde ve Ramat Gan'daki Sanayiciler Sendikası binası önünde protesto gösterisi düzenlediler. Protestoların organizatörleri, hükümetin yargı reformu planındaki ilk yasa olan Yüksek Mahkeme'nin makul olmadığını düşündüğü hükümet kararlarını iptal etme yetkisinin ortadan kaldırılması halinde genel grev ilan etme olasılığının mümkün olduğunu belirttiler. Protestocuların sözcüsü, bu sorumlu duruşun Netanyahu'ya geri adım atma ve yasada değişiklikler yapma fırsatı vereceğini söyledi.

ABD Başkanı Joe Biden'ı Başbakan Binyamin Netanyahu’yu ABD’ye davet ettiği için sert şekilde eleştiren yüzlerce kişi, ABD’nin Tel Aviv’deki Büyükelçiliği önünde ‘Netanyahu'ya baskı uygulanması ve ona cankurtaran simidi verilmemesi’ çağrısında bulundular. Göstericiler, İsrail demokrasisini Netanyahu hükümetinin geçirmeye çalıştığı ‘diktatörlük planından kurtarma’ sloganları attı.

İsrail, ana yolların ve birçok şehre girişin kapatıldığı hükümetin yargı reformuna karşı düzenlenen protesto gösterilerinin organizatörleri tarafından ilan edilen bir öfke ve direniş gününe tanık oldu. Gösteriler sabah saat 6’da başladı ve gece yarısına kadar devam etti. Yahudi dini mahkemeleri önünde yapılan gösterilerin yanı sıra haftalık ana protesto merkezi olan Tel Aviv'deki Kaplan Caddesi'ndeki yürüyüş yapıldı. Huzurevleri ve barınma evlerinde de gösteriler düzenlendi.

Protesto gösterileri 28 haftadır aralıksız olarak devam ederken her gün 1,6 milyon kişinin kullandığı trenlerde seferler ilk kez durduruldu. Teknoloji sektörü de ‘diktatörce bir yönetim altına girildiğini herkes hissetsin diye’ protestoya katılırken bu durum internet sitelerinin ve cep telefonu uygulamalarının çalışmalarını aksattı. Teknoloji sektörü çalışanları, ‘diğer alanlarda planlanan dijital faaliyetlere öncülük edecek bir teknolojik kesinti karargahı’ oluşturma kararı aldılar. Olağanüstü hal (OHAL) döneminde sokaklarda, yollarda olduğu gibi dijital ortamda da protestonun hissedilmesi gerektiğini söylediler.

Planlanan adımların, her İsraillinin mobil cihazında ve bilgisayarında bulunan popüler uygulamaları ve internet sitelerini yasal olarak etkileyeceğini belirten teknoloji çalışanları, her yurttaşın, günde en az birkaç dakika, ‘hükümetin demokrasiyi yok etme planını’ düşünmesini gerektireceğini vurguladılar.

Öte yandan hükümet, yoğun ve geniş çaplı protestolara rağmen Yüksek Mahkeme'nin makul olmadığını düşündüğü hükümet kararlarını iptal etme yetkisinin ortadan kaldırılmasını öngören yasa tasarısının çalışmalarını sürdürüyor. Hükümet, çalışmaları bu ayın sonlarına kadar tamamlamayı hedefliyor.

Öte yandan Hükümet Hukuki Danışmanı ve İsrail Başsavcısı Gali Baharav-Miara, mesleki kararlarını hükümetin planına karşı değiştirmesi için hükümetin yoğun baskısı altında olduğunu açıkladı.

Son zamanlarda, ülkedeki kolluk kuvvetlerine ve yargı görevlilerine yönelik saldırıların arttığını söyleyen Baharav-Miara, bunun açıkça kolluk kuvvetlerinin meşruiyetini baltalamaya yönelik bir girişim olduğunu belirtti. Başsavcılığın düzenlediği bir konferansta konuşan Baharav-Miara, “Yönettiğiniz belirli dosyalarda ya da incelediğiniz soruşturma dosyalarında belirli kararlar almamız için baskı altındayız” dedi.

Baharav-Miara, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu baskı, aynı zamanda mesleki görüşümüzün ağırlığını bozmak ve yargı görevlileri olarak görevimizi ihlal etmek için Adli İstişare Bürosu'na da uygulanıyordu. Kimse beni vazgeçiremez. Her zaman olduğu gibi, gerçeklere ve yasalara göre özenle ve eşit davranmaya devam edeceğiz.

Bakanlar, pazartesi günü hükümetin planına karşı çıkan protestolara ilişkin daha katı yasa uygulamalarını tartıştıkları kabine toplantısında Baharav-Miara’yı sert bir dille eleştirmişlerdi.

Baharav-Miara, toplantıda yargının zayıflatılmasını protesto edenlere karşı tutuklama kampanyasını genişletilmesine yönelik önerilere karşı olduğunu ve çekincelerini dile getirdi.

Ynet haber sitesi, Adalet Bakanlığından Baharav-Miara’ya yakın yetkililerin, Baharav-Miara’nın ‘istifa etme gibi bir niyeti olmadığını’ ve bakanların kendisine yönelik sert eleştirilerine rağmen onların önünde ‘dimdik’ durduğunu söylediklerini aktardı. Ynet’e göre aynı yetkililer, bu eleştirilerin özellikle Baharav-Miara’yı hedef aldığını ve bakanların adeta kimin daha fazla eleştiride bulunacağına ilişkin bir yarışa girdiklerini söylediler.

Likud Partili bakanlar, Başbakan Netanyahu'ya, Yüksek Mahkeme'nin makul olmadığını düşündüğü hükümet kararlarını iptal etme yetkisinin ortadan kaldırılmasını öngören yasanın çıkmasından hemen sonra Baharav-Miara’yı görevden alması için baskı yapıyorlar.

Kabine toplantısı sırasında bakanlar Dudi Amsalem, Miri Regev ve May Golan, Baharav-Miara’nın görevden alınması çağrısında bulunurken, bakanlar Itamar Ben-Gvir, Shlomo Karhi, Galit Distel Atbaryan, Amichai Eliyahu ve Orit Strook, Baharav-Miara’nın görevden alınmasını desteklediklerini ifade ettiler.



Trump, Ortadoğu İşleri Dışişleri Bakan Yardımcılığı adaylığını geri çekti

Trump'ın Beyaz Saray'daki ilk döneminde Suriye elçisi olan Joel Rayburn (Arşiv- Reuters)
Trump'ın Beyaz Saray'daki ilk döneminde Suriye elçisi olan Joel Rayburn (Arşiv- Reuters)
TT

Trump, Ortadoğu İşleri Dışişleri Bakan Yardımcılığı adaylığını geri çekti

Trump'ın Beyaz Saray'daki ilk döneminde Suriye elçisi olan Joel Rayburn (Arşiv- Reuters)
Trump'ın Beyaz Saray'daki ilk döneminde Suriye elçisi olan Joel Rayburn (Arşiv- Reuters)

Konuya yakın bir kaynak dün yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump'ın, Beyaz Saray'daki ilk döneminde Suriye elçisi olarak görev yapan Joel Rayburn'ün Yakın Doğu işlerinden sorumlu dışişleri bakan yardımcısı adaylığını geri çektiğini söyledi.

Cumhuriyetçi başkan, Rayburn'ü şubat ayında Ortadoğu politikasını denetleyecek pozisyon için aday göstermişti. Senato Dış İlişkiler Komitesi, mayıs ayında bir onay oturumu düzenledi. Ancak Cumhuriyetçi Senatör Rand Paul ve komitedeki Demokratlar, Trump'ın seçimiyle ilgili endişelerini dile getirdi ve komite geçen hafta yalnızca adaylığı ilerletmek için alışılmadık bir oylama yaptı, Rayburn'ü Senato'ya önermedi.

Senatörler, Rayburn'ün Trump'ın ilk döneminde Suriye'deki ABD askerlerinin sayısı konusunda ABD yetkililerini yanıltıp yanıltmadığını sorgulamıştı. Rayburn, duruşmada böyle bir aldatmacada hiçbir rolü olmadığını söyledi. Beyaz Saray, ilk olarak Axios tarafından bildirilen adaylığın geri çekilmesiyle ilgili yorum talebine henüz yanıt vermedi.

Rayburn, Trump'ın ilk yönetimi sırasında Dışişleri Bakanlığı ve Ulusal Güvenlik Konseyi'nde görev yaptı.


Rusya: Altın Kubbe projesi uzay silahlanma yarışını başlatacak

Trump, Washington'da "Altın Kubbe" füze savunma kalkanını duyururken (Reuters)
Trump, Washington'da "Altın Kubbe" füze savunma kalkanını duyururken (Reuters)
TT

Rusya: Altın Kubbe projesi uzay silahlanma yarışını başlatacak

Trump, Washington'da "Altın Kubbe" füze savunma kalkanını duyururken (Reuters)
Trump, Washington'da "Altın Kubbe" füze savunma kalkanını duyururken (Reuters)

Rusya Dışişleri Bakanlığı dün, "Altın Kubbe" olarak bilinen ABD füze savunma projesine karşı uyarıda bulunarak, projenin uzayda bir silahlanma yarışını ateşleyeceğini söyledi.

Bakanlık açıklamasında, ABD füze savunma projesinin uzaya silah konuşlandırma ve bunları askeri amaçlarla kullanma politikasının açık bir örneği olduğunu belirtti.

Açıklamada, ABD füze savunma sistemi içinde yörüngesel önleme kabiliyetlerinin geliştirilmesinin "önemli istikrarsızlaştırıcı risklerle dolu" olduğunu ifade edildi.

Öte yandan, Cumhurbaşkanlığı danışmanlarından Yuri Ushakov, Rusya'nın Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD'li mevkidaşı Donald Trump arasında bir zirveye hazır olduğunu, ancak bu toplantı için henüz belirli bir zaman dilimi olmadığını söyledi.


Japonya Başbakanı Trump'ı Nobel Ödülü'ne aday göstermeyi düşünüyor

Sanae Takaichi, (Arşiv- AP)
Sanae Takaichi, (Arşiv- AP)
TT

Japonya Başbakanı Trump'ı Nobel Ödülü'ne aday göstermeyi düşünüyor

Sanae Takaichi, (Arşiv- AP)
Sanae Takaichi, (Arşiv- AP)

NTV televizyonunun hükümet kaynaklarına dayandırdığı habere göre Japonya Başbakanı Sanae Takaichi, ABD Başkanı Donald Trump'ı Nobel Barış Ödülü'ne aday göstermeye hazırlanıyor ve Trump'a bu konudaki niyetini bildirmek için gerekli düzenlemeleri yapıyor.

ABD Başkanı, dün Japonya'da sıcak bir şekilde karşılandı. Trump, iki ülke arasındaki ticaret savaşında ateşkes sağlanmasını umduğu beş günlük Asya turunun son durağı olan Japonya'da, turun sonunda Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile bir anlaşmaya varılmasını umuyor.

Ocak ayında göreve gelmesinden bu yana en uzun yurtdışı seyahatini gerçekleştiren Trump, ilk durağı olan Malezya'da dört Güneydoğu Asya ülkesiyle anlaşmalar yaptığını duyurdu ve perşembe günü Şi ile görüşeceği Güney Kore'de gezisini tamamlayacak.