Kamerun'da hükümet ile ayrılıkçılar arasındaki çatışmalar artıyor mu?

Kamerun'daki Mayo-Tsanaga bölgesinden mülteciler şiddetten kaçıyor. (Birleşmiş Milletler arşiv)
Kamerun'daki Mayo-Tsanaga bölgesinden mülteciler şiddetten kaçıyor. (Birleşmiş Milletler arşiv)
TT

Kamerun'da hükümet ile ayrılıkçılar arasındaki çatışmalar artıyor mu?

Kamerun'daki Mayo-Tsanaga bölgesinden mülteciler şiddetten kaçıyor. (Birleşmiş Milletler arşiv)
Kamerun'daki Mayo-Tsanaga bölgesinden mülteciler şiddetten kaçıyor. (Birleşmiş Milletler arşiv)

Kamerun'da ayrılıkçılar ile hükümet arasında yıllar süren çatışmalar nedeniyle ayrılıkçıların sivillere yönelik saldırıları artıyor. Çatışmayı çözmeye yönelik uluslararası ve yerel arabuluculuk girişimleri başarısızlık ile sonuçlandı. Araştırmacılar ve uzmanlar, Kamerun'da diyalog eksikliği ve silahların çıkardığı kaos nedeniyle çatışmanın muhtemelen artacağını düşünüyor.

Silahlı ayrılıkçılar pazar günü Kuzeybatı bölgesinde düzenledikleri saldırıda 10 sivili öldürdü, üçünü de yaraladı. Bölgenin başkenti Bamenda valisi Debben Tchoffo, “Saldırganlar, ayrılıkçı oldukları şüphesini bildirerek orduyla işbirliği yapan siviller arasında panik yaratmaya çalıştı. Saldırganların aranması sürüyor” açıklamasında bulundu.

Kamerun güvenlik yetkilileri mayıs ayında yaptıkları açıklamada, ayrılıkçıların ülkenin batısında işledikleri suiistimallere karşı protestolara katılan yaklaşık 30 kadını kaçırdıklarını aktardı. Ayrılıkçılar aynı ay, Kamerun'un en büyük şehri ve ülkenin en önemli ekonomik merkezi olan Douala'ya 40 kilometreden daha yakın tarım köyü Matoke'deki bir askeri karakola saldırmıştı. Şarku’l Avsat’In edindiği bilgilere göre ayrılıkçılar, ayrım gözetmeksizin katil ve işkence gibi birçok insan hakları ihlali ile suçlanıyor.

Çatışma, Yaunde'deki protestoculara yönelik hükümet baskısının, Fransızca konuşulan hükümetin ordusu ile Anglofon bölgelerindeki milisler arasında topyekun bir çatışmayı ateşlediği 2017 yılına dayanıyor. Ayrılıkçılar tek taraflı bir referandum düzenlemiş, merkezi hükümet ise bu referandumu reddetmişti. Ayrılıkçılar Kamerun'dan ayrılarak Ambazonya Cumhuriyeti’ni ilan etme çağrısında bulundu. Ardından ise üst üste altı yıldır devam eden savaş patlak verdi.

Kamerun'un İngilizce konuşulan Kuzeybatı ve Güneybatı bölgeleri, İngiliz sömürgesi altında Britanya Kamerunu olarak biliniyor. Bu bölgelerin sakinleri adaletsizliğe ve ötekileştirilmeye maruz kaldıklarından şikayet ederken, hükümet ise silah taşıyanları terörist olarak tanımlıyor. Ambazonya devletini kurma mücadelesinde bedeli siviller ödüyor. Çatışma kapsamında en az altı bin kişi yaşamını yitirirken 1 milyon Kamerunlu ise evlerini terk etmek zorunda kaldı. Uluslararası Kriz Grubu, Güney Kamerun'da geniş kırsal alanları kontrol eden 10 ayrılıkçı grup olduğunu tahmin ediyor. Bunlardan en önemlilerinin Ambazonya Savunma Konseyi, Ambazonya Askeri Konseyi, Ambazonya Askeri Kuvvetleri ve Ambazonya Restorasyon Kuvvetleri olduğu biliniyor.

Afrika meselelerinde uzman Moritanyalı Muhammed el-Emin Velid, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte şunları söyledi:

Ülkeye Boko Haram gibi terörist gruplar aracılığıyla giren silahların çıkardığı kaos ışığında, hükümet ile ayrılıkçılar arasındaki çatışma artabilir. Kamerun ordusu, bir yanda ayrılıkçılar, diğer yanda terörist grupların temsil ettiği karışık tehdit sonucunda ciddi şekilde tükenmiş durumda.

Afrika meselelerinde uzman Senegalli Abdulehad Ambing, Şarku’l Avsat’a şu açıklamada bulundu:

 Ayrılıkçılar, diyaloğun başarısız olması, iki tarafın tutumlarında ısrar etmesi ve aralarındaki karşılıklı güven eksikliği nedeniyle saldırılarını sürdüreceklerdir. Hükümet taviz vermenin diğer isyancı ve ayrılıkçı grupları cesaretlendirebileceğini görüyor. İki taraf arasındaki karşılıklı şiddet, ülke içinde ve dışında kapsamlı bir yerinden edilme felaketinden muzdarip olan ülkedeki insani krizleri şiddetlendiriyor. Yerinden edilmiş bu kişiler, DEAŞ ve El Kaide gibi terör örgütleri tarafından silahlandırılmak için kolayca hedeflenebiliyor. Kamerun'daki güvenlik ve insani kriz, komşu ülkeler için bir tehdit oluşturabilir.



İsrail: İran hava sahasında artık daha geniş bir manevra alanımız var

Birkaç patlama sesinin ardından şafak vakti Tahran silueti (AFP)
Birkaç patlama sesinin ardından şafak vakti Tahran silueti (AFP)
TT

İsrail: İran hava sahasında artık daha geniş bir manevra alanımız var

Birkaç patlama sesinin ardından şafak vakti Tahran silueti (AFP)
Birkaç patlama sesinin ardından şafak vakti Tahran silueti (AFP)

İsrail ordusu bugün yaptığı açıklamada, İran hava savunma sistemlerine yönelik hava saldırılarının İran hava sahasında daha fazla hareket özgürlüğü sağladığını belirtti  

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari, televizyonda yayınlanan açıklamasında, “İsrail artık İran hava sahasında da daha geniş bir manevra alanına sahip” ifadesini kullandı.

İsrail İran'a üç dalga halinde 20 bölgeyi kapsayan saldırılar düzenlerken, İran medyası bilgi sahibi kaynaklara dayanarak İsrail'in “küçük uçan nesnelerle” gerçekleştirdiği saldırı operasyonunun başarıyla engellendiğini bildirdi.

İsrail ordusu yaptığı açıklamada, İran'ı hedef alan saldırılarını tamamladığını ve uçaklarının “İran tarafından İsrail'e atılan roketlerin üretiminde kullanılan tesisleri vurduktan sonra, güvenli bir şekilde geri döndüğünü” duyurdu. Açıklamada ayrıca “İsrail'in İran'daki hava operasyon özgürlüğünü kısıtlamayı amaçlayan bir karadan havaya füze sistemi ve İran'ın ilave hava kabiliyetlerinin de vurulduğu” belirtildi. İran, askeri tesislerinde meydana gelen hasarı henüz kabul etmedi.