İsrail'in gönderdiği antik eserler, Trump'ın malikanesinde çıktı

Trump'ın Mar-a-Lago'daki malikanede "çok gizli" ibaresi taşıyan en az 100 belge bulunmuştu (AP)
Trump'ın Mar-a-Lago'daki malikanede "çok gizli" ibaresi taşıyan en az 100 belge bulunmuştu (AP)
TT

İsrail'in gönderdiği antik eserler, Trump'ın malikanesinde çıktı

Trump'ın Mar-a-Lago'daki malikanede "çok gizli" ibaresi taşıyan en az 100 belge bulunmuştu (AP)
Trump'ın Mar-a-Lago'daki malikanede "çok gizli" ibaresi taşıyan en az 100 belge bulunmuştu (AP)

İsrail'in 4 yıl önce Beyaz Saray'a gönderdiği antik eserler, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Mar-a-Lago'daki konutunda çıktı.

İsrail'in önde gelen gazetelerinden Haaretz'in haberine göre, Tel Aviv yönetimi 2019'da Yahudilerin kutsal bayramı Hanuka kutlamaları için Beyaz Saray'a kilden yapılma şamdanlar gönderdi.

Ancak Beyaz Saray yetkililerinin, Aralık 2019'da yapılan Hanuka kutlamasında işgal altındaki Batı Şeria'dan getirilmiş olabileceği endişesiyle şamdanların kullanılmasından vazgeçtiği belirtildi. 

İsrail Antik Eserler Başkanlığı'nın o dönemki direktörü İsrail Hasson'un onayıyla Trump yönetimine gönderilen şamdanlıkların, özel kurye aracılığıyla İsrail'e geri götürülmesinin planlandığı fakat Kovid-19 nedeniyle teslimatın sekteye uğradığı aktarıldı.

Haaretz'e konuşan Hasson, Antik Eserler Başkanlığı'nın önde gelen bağışçılarından Yahudi kökenli ABD yurttaşı Saul Fox'ın Trump'la Hanuka törenine katıldığını ve şamdanlıkların kendisine emanet edildiğini söyledi.

Ancak İsrailli yetkililerin, ulusal antik eserler koleksiyonundaki şamdanlıkların Trump'ın Florida eyaletindeki Mar-a-Lago'da yer alan malikanesinde bulunduğunu tespit ettiği bildirildi. 

Şamdanlıkların malikaneye nasıl götürüldüğü henüz anlaşılamadı. Trump'ın bunların malikanede tutulduğundan haberdar olup olmadığı da bilinmiyor. 

İsrail Antik Eserler Başkanlığı'nın direktörü Eli Eskozido'nun İsrail Dışişleri Bakanlığı'yla, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer'le ve ABD'nin eski İsrail Büyükelçisi David Friedman'la şamdanlıkları geri almak için iletişime geçtiği fakat temaslardan olumlu sonuç çıkmadığı bildirildi.
Trump'ın Mar-a-Lago'daki malikanesi, geçen yıl düzenlenen FBI baskınıyla gündeme gelmişti. 8 Ağustos'taki baskında FBI görevlileri, "çok gizli" damgalı 11 set belge ele geçirildiğini duyurmuştu. Adalet Bakanlığı'nın Trump'ın Beyaz Saray'dan özel malikanesine götürdüğü gizli belgelerle ilgili yürüttüğü soruşturma halen devam ediyor.

Eski ABD Başkanı, geçen ay çıktığı duruşmada kendisine yöneltilen, devlet sırlarını içeren belgelere yasadışı şekilde el koyma ve yönetimin bunları geri almasını engelleme gibi suçları reddetmişti.

Independent Türkçe, Guardian, Haaretz, Times of Israel



Japonya ve Güney Kore’de nükleer silah tartışması: ABD’ye güvenmiyoruz

"Atom Bombası Kubbesi" diye de bilinen Hiroşima Barış Anıtı, ABD'nin atom bombası saldırısında ölenlerin anıldığı başlıca yerlerden (Reuters)
"Atom Bombası Kubbesi" diye de bilinen Hiroşima Barış Anıtı, ABD'nin atom bombası saldırısında ölenlerin anıldığı başlıca yerlerden (Reuters)
TT

Japonya ve Güney Kore’de nükleer silah tartışması: ABD’ye güvenmiyoruz

"Atom Bombası Kubbesi" diye de bilinen Hiroşima Barış Anıtı, ABD'nin atom bombası saldırısında ölenlerin anıldığı başlıca yerlerden (Reuters)
"Atom Bombası Kubbesi" diye de bilinen Hiroşima Barış Anıtı, ABD'nin atom bombası saldırısında ölenlerin anıldığı başlıca yerlerden (Reuters)

Japonya ve Güney Kore, ABD'nin güvenlik garantilerine yönelik şüpheleri nedeniyle nükleer silah geliştirmeyi tartışıyor. 

Reuters'ın analizinde, Japonya'da iktidardaki Liberal Demokrat Parti'den (LDP) bazı siyasetçilerin Washington'ın güvenlik garantilerine daha şüpheci yaklaşmaya başladığı aktarılıyor. 

Özellikle ABD Başkanı Donald Trump'ın gümrük vergisi politikası ve NATO'ya yönelik eleştirilerinin bu tutumu kuvvetlendirdiği belirtiliyor. 

LDP'li eski savunma bakan yardımcısı Rui Matsukawa, şunları söylüyor: 

Trump çok öngörülemez, bu belki de onun gücü ama biz her zaman B planını düşünmek zorundayız. Bu da bağımsız olmak ve nükleer silah edinmek anlamına geliyor.

Japonya, II. Dünya Savaşı'ndan sonra nükleer silah üretmeme, bulundurmama ve ülkeye sokmama ilkesini benimsedi. Tokyo yönetimi, 1960 tarihli ABD-Japonya Güvenlik Anlaşması kapsamında Washington'ın "nükleer şemsiyesi" altına girdi. 

Ancak Çin, Kuzey Kore ve Rusya'nın nükleer kapasitesine karşı kamuoyunda ve siyasette farklı sesler yükselmeye başladı.

Analizde, Japonya'nın teknik olarak "nükleer eşiğe" yaklaştığına işaret ediliyor. 45 ton plutonyuma, uranyum zenginleştirme kapasitesine, gelişmiş füze teknolojisine ve uzay programına sahip olan Japonya, isterse birkaç yıl içinde, hatta bazı uzmanlara göre 6 ayda nükleer silah geliştirebilir. 

Japonya'da özellikle genç kuşaklar arasında, ABD'nin 6 Ağustos 1945'te Hiroşima'ya, 9 Ağustos 1945'te de Nagasaki'ye düzenlediği atom bombası saldırılarının anılarının giderek silindiğine dikkat çekiliyor. Bu nedenle gençler arasında nükleer caydırıcılığın gerekli olabileceği görüşünün güç kazandığı yazılıyor. 

Analize göre Japonya'da gündemde olsa da nükleer silah geliştirmeye destek henüz büyük değil. Ancak 1953'te imzalanan savunma anlaşması kapsamında ABD'nin "nükleer şemsiye" koruması altına giren Güney Kore'de durum bunun tam tersi.

Trump yönetimine güvensizliğin arttığı ülkede yapılan kamuoyu yoklamalarına göre halkın yaklaşık yüzde 75'i Güney Kore'nin kendi nükleer silahlarını geliştirmesini destekliyor. 2022'de yapılan anketteyse bu oran yaklaşık yüzde 61'di.

Muhtemel nükleer saldırılara karşı ABD'nin koruması altındaki Seul yönetimi, kendi silah programını 1970'lerde sonlandırmıştı. ABD, Kuzey Kore'yi nükleer silah üretmekten caydırmak için Güney Kore'ye yerleştirdiği nükleerleri de 1991'de çekmişti.

Ancak Washington'ın izlediği politika başarılı olmadı. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün geçen yılki verilerine göre Pyongyang yönetiminin elinde kullanıma hazır 50 nükleer savaş başlığı var. Ayrıca ülkenin 40 başlık daha üretmek için yeterli kapasiteye sahip olduğu düşünülüyor.

Independent Türkçe, Reuters, Asahi