Şehirlerde kenara itilmiş banliyöler nasıl ortaya çıkıyor?

Bu tür mahallelerin büyük bir kısmının sakinleri, bazı ülkelerde merkezi otoritelerden neredeyse tamamen kopmuş hissediyorlar

11 Temmuz'da Paris'in Nanterre banliyösünün havadan görünümü / Fotoğraf: AFP
11 Temmuz'da Paris'in Nanterre banliyösünün havadan görünümü / Fotoğraf: AFP
TT

Şehirlerde kenara itilmiş banliyöler nasıl ortaya çıkıyor?

11 Temmuz'da Paris'in Nanterre banliyösünün havadan görünümü / Fotoğraf: AFP
11 Temmuz'da Paris'in Nanterre banliyösünün havadan görünümü / Fotoğraf: AFP

Sağir el-Hidri

Fransa'da geçtiğimiz günlerde Cezayir asıllı Nael Marzuki adlı bir gencin Paris'in Nanterre banliyösünde öldürülmesi nedeniyle çıkan isyanlar, ülkedeki banliyö krizine ışık tutuyor.

Ancak yetkililerin güçlükle durdurmayı başardığı bu eylemler, dünyanın her yerinde, genellikle yetkililere karşı isyan ve ayaklanmalarla damgalanan banliyölere dikkat etmeleri için hükümetlere sert bir uyarı niteliği taşıyor.

Bazı ülkelerin bağımsızlığı veya büyük devrimler gibi tarihi anlar, bazılarının adlandırmayı sevdiği gibi halk mahallelerinin veya banliyölerin oluşumunun arkasında durur, ancak bu banliyöler hakkında ne biliyoruz ve bunların en belirgin olanları hangileri?

Buraların sakinleri, onları yetkililere karşı ayaklanmaya gerçekten iten zorluklarla karşılaşıyor mu?

Sanayi devrimleri ve uluslararası göç

Dünyanın birçok ülkesinde banliyölerde ve kenara itilmiş mahallelerde birçok hikaye anlatılıyor.

Örneğin, şiddet patlak verdiğinde, hükümetler genellikle bu banliyölerin sakinlerini devlete karşı koymakta sorun yaratmakla suçlarlar, ancak bu banliyölerin nasıl ortaya çıktığı hala cevap bekleyen bir soru.

Tarihçiler, bu mahallelerin tarihsel aşamalarda ötekileştirme ve yoksulluk nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan ve belirli alanlara yerleşebildikleri şehirlere göç etmek zorunda kalan kırsal kesimin çektiği acılardan doğduğunu söylüyorlar.

Ancak bu bölgeler ister endüstriyel alanlarda olsun ister başka bir yerde, insanların iş imkanlarına erişmelerini sağlıyor.

Tarihçiler ayrıca, göçmenlerin geçimlerini sağlamak için güney ülkelerinden eski kıtaya veya Amerika ülkelerinden Amerika Birleşik Devletleri'ne göç etmesiyle bu olgunun doruk noktasına ulaştığını öne sürüyorlar.

Fransa'da ikamet eden Tunuslu bir tarihçi olan Adil el-Tifi, "Halk mahallesi/ banliyö olgusu, tarihsel olarak ortaya çıkışını, genel olarak modern devletin ve bu çerçeveye giren her şeyin ortaya çıkışına borçlu, çünkü bu devlet ekonomik, endüstriyel ve diğer faaliyetlerde kıra değil şehre dayanmakta. 19'uncu yüzyıldan sonra, bu faaliyetler, kırsal ve tarım toplumu pahasına hizmetler ve diğerleri şeklinde gelişti" dedi.

Tifi, açıklamalarına şöyle devam etti:

Bu, kentsel sistemin tarım devleti olan geleneksel devletten sanayi devleti olan şehir devletine geçmesinin bir sonucu. Banliyöler, esas olarak sanayi devrimi sırasında, buralarda işçilerin yaşadığı zamanlarda ortaya çıktı. İşçiler, fabrikalara yakın olmak için özellikle şehirlerin ortasında yaşarlardı ve bu mahallelerin kaynağı da kırdan şehre göç eden köylülerdi. Bununla birlikte, Lübnan, Tunus ve Mısır gibi gelişmekte olan ülkelerde de bu tip yerleşim bulunduğundan, bu tür mahallelerin üretim ve sanayide patlamaya tanık olan ülkelere özel değil.

Tifi, açıklamalarına şöyle devam etti:

Gelişmekte olan ülkelerle ilgili olarak, aynı senaryo bağımsızlıktan sonra gelişti ve kırsaldan şehirlere doğru başlayan göç dalgaları, gelişmekte olan ülkelerdeki kırsal krizi yansıtıyor. Banliyölerin büyümesini tanımlayan bir başka an, uluslararası göçün şiddetlendiği, yani iç göçten uluslararası göçe geçiş anı. Bu zamanda Avrupa ülkelerinde ve Amerika Birleşik Devletleri'nde zaten var olan işçi sınıfı bölgelerini güçlendirmek için çok sayıda koloni geldi.

En ünlü mahalleler

Fransa'nın ardından, özellikle de küresel ihtişamının ve ışıltısının arkasına saklanan başkent Paris'in marjinalize edilmiş banliyöleri, yetkililere isyan etmeye başladı.

Avrupa'da, kenarlarda yaşayan ve yoksulluk ve marjinalleşmenin etkileri de dahil olmak üzere çeşitli zorluklarla karşılaşan bu tür pek çok mahalle var.

Bu mahallelerin en öne çıkanlarından biri de Belçika'nın başkenti Brüksel'de bulunan Molenbeek mahallesi.

Yaklaşık 100 bin kişinin yaşadığı bu mahalle, Belçika medyasında özellikle gençlerinin çoğu, merkezi otoriteler nedeniyle yıllarca marjinalleştirildikten sonra katı köktendinci akımların kollarına düştükten sonra kötü bir üne sahip olan mahallelerden biri.

Salih Abdusselam’a benzer şekilde, eski kıtada saldırılar gerçekleştiren bazı teröristler zaten Molenbeek'ten geliyor.

Salih, 2015'te Paris'teki saldırıdan sağ kurtulan tek kişi. Zaten saldırının ardından mahallede tutuklandı.

Birleşik Krallık'ta da tablo pek farklı değil. Zira burada da sakinlerinin merkezi yetkililerden neredeyse tamamen kopuk hissettiği birçok mahalle ve hatta koca bir şehir var; Liverpool, Enfield, Tottenham, Clapham gibi.

Fransa merkezli Le Monde gazetesinin önceki bir haberinde, bu mahallelerin ekonomik refah döneminde bir arada yaşama modeli sağlarken, krizler sırasında bölünmeyi körükleyebileceği belirtildi.

Dünyanın birçok sınır bölgesinde, ABD ile Meksika arasındaki sınırda veya Afrika'dan gelen düzensiz göçmenlerin varış noktasını temsil eden İtalya'nın Lampedusa adasında yaşananlara benzer şekilde, göç dalgalarının yönlendirdiği yeni banliyöler inşa edildi.

Bu tür alanlarda mahalleler ve banliyöler, yetkililerden kopuk bir şekilde oluşmaya başlamış ve özellikle resmi ve emniyetin o bölgeler ve sakinleriyle olan ilişkileri ışığında, yetkililerin gözünde her an patlayabilecek bir saatli bombaya dönüşmüş durumda.

Arap dünyasında ise bu tür kenara itilmiş mahalleler, Arap Baharı devrimlerinin beşiği olan Tunus'ta yaşananlara benzer şekilde, her zaman otoriteye karşı ayaklanmalar için önemli bir kuluçka merkezini temsil etti.

Ayaklanma, Sidi Bu Zeyd eyaletinde marjinal bir bölgeden başladı ve ünlü Tadamon mahallesi veya başkentteki el Nur mahallesi ve diğerleri gibi yerel olarak şiddet yanlısı olarak damgalanan diğer alanlar tarafından yoğunlaştırıldı.

Politik ağırlık

Bu mahallelerin, iş bulmak veya kiranın daha uygun olduğu veya başka türlü alanlara başvurmak isteyen sakinlerinin sayısını hızla artırması dikkat çekici.

Büyük bir demografik ağırlığa sahip olan bu alanlar, özellikle kritik seçim merkezlerinde, seçimleri kazanmak isteyen siyasi çevrelerin uğrak noktası haline geldi.

Örneğin, pek çok aday, kampanyalarını yoksulları desteklemek üzerine kuruyor ve bu mahallelere yapışık klişelere meydan okuyarak, onların sempatisini kendi aralarında turlayarak kazanmaya çalışıyor.

Adil el Tifi, konuyla ilgili açıklamasında şunları söyledi:

Bu mahalleler, özellikle sol partiler için giderek demografik ve siyasi bir ağırlık merkezi haline geldi. Birçok ülkede bu mahallelerin etkisini fark ettik.1936'da Fransa'da küresel ekonomik kriz bağlamında bu mahalleler solcu bir hükümet olan Halk Cephesi hükümetini bir araya getirdi.

Tifi, "Bu mahallelerdeki sorunun yerli nüfusa kıyasla kültür, entegrasyon ve yabancılarda yattığını vurguluyor. Bu sorun, özellikle seksenlerde ve doksanlarda ve nihayet yurtdışındaki göçmen varlığının bir ifadesi olarak siyasal İslam'ın yükselişiyle daha da kötüleşti. Bu sakinlere bir tür şüpheyle bakıldı ve diğer yandan polis teşkilatları bu mahallelere endişe, güvenlik gerilimi, yolsuzluk ve suç kaynağı olduklarını gösterecek şekilde davranmaya devam etti. Bu ajanslar, bu popüler mahalleleri entegre etmeye çalışan kamu politikalarının olmaması nedeniyle yalnız bırakıldı" diye konuştu.

 

 

Independent Arabia - Independent Türkçe



Somali güçleri bir grup teröristi ortadan kaldırdı

Somalili kadınlar, 4 Eylül 2025'te Mogadişu'daki İslam Merkezi'nde Hz. Muhammed'in doğumunu kutlamak için yürüyorlar (Reuters)
Somalili kadınlar, 4 Eylül 2025'te Mogadişu'daki İslam Merkezi'nde Hz. Muhammed'in doğumunu kutlamak için yürüyorlar (Reuters)
TT

Somali güçleri bir grup teröristi ortadan kaldırdı

Somalili kadınlar, 4 Eylül 2025'te Mogadişu'daki İslam Merkezi'nde Hz. Muhammed'in doğumunu kutlamak için yürüyorlar (Reuters)
Somalili kadınlar, 4 Eylül 2025'te Mogadişu'daki İslam Merkezi'nde Hz. Muhammed'in doğumunu kutlamak için yürüyorlar (Reuters)

Somali güvenlik güçleri, uluslararası ortaklarla iş birliği içinde Hiran’ın Şav bölgesinde düzenlediği operasyonda, aralarında dört üst düzey yöneticinin de bulunduğu 14 terörist unsuru etkisiz hale getirdi. Şarku’l Avsat’ın Somali Haber Ajansı'ndan aktardığına göre operasyon, Eş-Şebab liderleri ve terörist unsurların saklandığı bir merkeze düzenlenen hedefli saldırının ardından gerçekleştirildi ve teröristler tamamen ortadan kaldırıldı.

Resim   Somali askeri yetkilileri, 18 Mayıs 2025'te Mogadişu'nun Hodan bölgesindeki Damanyo askeri üssünde kayıt yaptıran genç askerlerin bulunduğu bir sırayı hedef alan patlamanın olduğu yerde terk sahipsiz ayakkabıların yanından geçiyor. (Reuters)

Bu operasyon, Somali'de terörist unsurların kalıntılarını ortadan kaldırmak ve güvenlik ile istikrarı artırmak amacıyla federal hükümetin halk ve uluslararası ortaklarla iş birliği içinde sürdürdüğü çabaların bir parçası olarak gerçekleşiyor.


Putin: Ukrayna'daki herhangi bir Batılı güç Rus ordusunun hedefi olacak

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Vladivostok'ta düzenlenen Doğu Ekonomik Forumu'nun genel oturumuna katılımı sırasında... Rusya 5 Eylül 2025 (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Vladivostok'ta düzenlenen Doğu Ekonomik Forumu'nun genel oturumuna katılımı sırasında... Rusya 5 Eylül 2025 (AP)
TT

Putin: Ukrayna'daki herhangi bir Batılı güç Rus ordusunun hedefi olacak

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Vladivostok'ta düzenlenen Doğu Ekonomik Forumu'nun genel oturumuna katılımı sırasında... Rusya 5 Eylül 2025 (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Vladivostok'ta düzenlenen Doğu Ekonomik Forumu'nun genel oturumuna katılımı sırasında... Rusya 5 Eylül 2025 (AP)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bugün yaptığı açıklamada, Kiev'in Avrupalı müttefiklerinin barış anlaşması durumunda güvenlik garantilerini görüşmek üzere bir araya gelmesinin ardından, Ukrayna'da konuşlandırılan tüm Batı güçlerinin Rus ordusu için “meşru” hedef olacağı uyarısında bulundu.

Rusya'nın Uzak Doğu bölgesindeki Vladivostok'ta düzenlenen ekonomi forumunda Putin, “Orada herhangi bir güç konuşlandırılırsa, özellikle de şu anda çatışmalar devam ederken, bu güçlerin Rus ordusu için meşru hedefler olacağı varsayımıyla hareket edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Putin bu açıklamayı, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un 26 ülkenin Ukrayna'ya savaş sonrası güvenlik garantisi vermeyi taahhüt ettiğini, buna kara, deniz ve havada uluslararası güçlerin de dahil olduğunu açıklamasından bir gün sonra yaptı.

bghnjukı
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Vladivostok'ta düzenlenen Doğu Ekonomik Forumu'nun genel oturumunda... Rusya 5 Eylül 2025 (AP)

Putin, Rusya'nın Alaska'da ABD ile iş birliğine açık olduğunu, ancak ekonomik ilişkilerin yeniden başlatılması için Washington'dan siyasi bir karar alınması gerektiğini belirtti.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Putin, ABD'nin Alaska'da önemli bir kaynak potansiyeline sahip olduğunu, Rusya'nın ise petrol ve gaz geliştirme konusunda etkili teknolojileri bulunduğunu açıkladı.

Rusya Devlet Başkanı, “bunun yararsızlığına rağmen” Ukrayna ile görüşmelere hazır olduğunu açıkladı ve güvenlik garantilerinin Rusya ile henüz ciddi bir şekilde müzakere edilmdeiğini vurguladı. Putin şöyle devam etti: “Bir kez daha kategorik olarak tekrar ediyorum, Rusya bu taahhütlerini yerine getirecek, ancak her halükarda, henüz kimse bu konuyu bizimle ciddi bir düzeyde görüşmedi” ifadesini kullandı.

fvgbhyju
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Vladivostok'taki Russky Adası'nda düzenlenen etkinlikte konuşuyor... Rusya 5 Eylül 2025 (EPA)

Putin açıklamasını şöyle sürdürdü: “Anlaşmalar sağlanırsa, Rusya'nın bunları tam olarak uygulayacağından kimsenin şüphesi yok ve biz de hem Rusya'ya hem de Ukrayna'ya sağlanması gereken güvenlik garantilerini saygıyla karşılayacağız.” Putin, “Ukrayna tarafıyla iletişim kurmaya hazır olduğunu, ancak bunun bir anlamı olmadığını” söyledi. Putin, “Siyasi irade olsa bile, Ukrayna tarafıyla kilit konularda anlaşmaya varmak neredeyse imkansız olacak” dedi. Putin, Kiev'in Moskova'dan temas kurmasını istediğini açıkladı ve şöyle dedi: “Son zamanlarda, Kiev rejiminin liderleri, en hafif tabirle, hakkımızda hoş olmayan sözler sarf ettiler ve doğrudan temas kurma olasılığını tamamen reddettiler. Şimdi ise bu temasları talep ettiklerini, ya da en azından teklif ettiklerini görüyoruz.” Putin, Moskova'nın Rusya ve Ukrayna arasında üst düzey bir toplantı düzenlemek için en uygun yer olduğunu belirterek, “Eğer biri gerçekten bizimle görüşmek istiyorsa, biz hazırız. Bunun için en uygun yer, kahramanların şehri Rusya'nın başkenti Moskova'dır” şeklinde konuştu.


İran Dışişleri Bakanlığı: İsrail ile savaş olasılığı “muhtemel ve önemli”

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)
TT

İran Dışişleri Bakanlığı: İsrail ile savaş olasılığı “muhtemel ve önemli”

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Said Hatibzade, İsrail ile savaş ihtimalinin "muhtemel ve önemli" olduğunu belirterek, İran'ın bölgeyi "bitmeyen bir savaştan" kurtarmaya çalıştığını söyledi.

Hatibzade, Irak televizyonunda yaptığı açıklamada, önceki İsrail saldırısının ardından “değerlendirmeler yapıyoruz ve tüm olasılıklar masada, ancak bölgeyi sonsuz bir savaştan kurtarmaya çalışacağız” dedi.

İsrail, geçen haziran ayında 12 gün süren savaşta İran'a saldırılar düzenlemiş, ardından iki taraf arasında ateşkes sağlanmıştı.

Nükleer meseleyle ilgili olarak İran Dışişleri Bakan Yardımcısı, son savaşın “nükleer dosya ile ilgili gerçekleri değiştirdiğini” belirtti.

Hatipzade, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın ülkesinin nükleer tesislerini korumada başarısız olduğunu ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın İran medyasından aktardığına göre, Dışişleri Bakanı Abbas Araçi çarşamba günü yaptığı açıklamada, nükleer müzakereler sonuçlanana kadar Tahran ile UAEA arasında yeni bir iş birliği olmayacağını söylediği.