Netanyahu’nun müttefikleri, iç savaşı önleyecek bir çözüm bulması çağrısı yaptı

İsrail hükümetinin darbe planındaki ilk yasanın onaylanmasıyla birlikte

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, konuşma yapıyor (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, konuşma yapıyor (DPA)
TT

Netanyahu’nun müttefikleri, iç savaşı önleyecek bir çözüm bulması çağrısı yaptı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, konuşma yapıyor (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, konuşma yapıyor (DPA)

Binyamin Netanyahu hükümetinin yargıyı zayıflatma planındaki ilk yasa tasarısının Knesset (Meclis) Anayasa Komisyonu’nda kabul edilmesiyle birlikte İsrail İç Güvenlik Teşkilatı Şin Bet’in eski direktörü Nadav Argaman, yasanın onaylanmasının sonuçları hakkında uyarı yaptı. Aynı şekilde iktidar ortağı dindar Birleşik Tevrat Yahudiliği, Netanyahu’ya planı durdurması ve böylece bir iç savaşa dönüşmesini engellemesi için alenen çağrıda bulundu.

Yargı reformu karşıtı protestocular, dün akşam bir ‘direniş gecesi’ gerçekleştirdi. Ayrıca Knesset’teki Anayasa, Hukuk ve Adalet Komitesi’nin çarşamba gecesi yasa tasarısını onaylamasının ardından İsrail genelinde gösteriler düzenlendi.

Yated Ne’eman gazetesi, durumun son derece tehlikeli hale geldiğini ve hiçbir şeyin devlet içerisindeki bozulmanın kardeşler arasındaki bir savaşa dönüşmeyi hak etmediğini açıkladı. Ayrıca koşulların, sorumlu bir karar verilmesini ve ne kadar acı verici olursa olsun planın durdurulmasını gerektirdiğini söyledi.

Nihayetinde Birleşik Tevrat Yahudiliği Partisi Başkanı Moshe Gafni, muhalefeti yatıştırmak amacıyla yasanın hükümlerini hafifletmek için Netanyahu ile hızlı görüşmeler yapacağını duyurdu. Gafni ayrıca, Netanyahu’nun bu istişarelerin sonuçlarını perşembe akşamı bir basın röportajında ​​açıklayacağını söyledi.

Göstericilerin Tel Aviv’den Kudüs’e yürüyüşü sürdürmek için kurdukları çadırların havadan fotoğrafı (Reuters)
Göstericilerin Tel Aviv’den Kudüs’e yürüyüşü sürdürmek için kurdukları çadırların havadan fotoğrafı (Reuters)

Şin Bet’in eski direktörü Argaman, önümüzdeki pazar ve pazartesi günü yapılması planlanan Knesset genel kurulunda yasanın hayata geçirilmesinin sonuçlarına karşı uyarıda bulunmuştu. Argaman, “Şu an trajik bir sonucu olacağı görülüyor. Bu plan, İsrail toplumunu parçalıyor ve devlet güvenliğine gerçek bir tehdit noktasına kadar, ordunun görevlerini yerine getirme yeteneğini hedef alıyor” dedi.

Medya organlarına konuşmaya karar verdiğini söyleyen Argaman, “Korkarım ki bir iç savaşın başlangıcındayız” dedi. Nadav Argaman, İsrail ordusundaki yedek kuvvetler ordu saflarında gönüllü olarak askerlik yapmayı reddetme olgusuna desteğini dile getirirken, “Çünkü bu korkunç yasa geçerse, başka bir ülkede olacağız ve o zaman bizimle imzaladıkları sözleşmeyi yerine getirmek zorunda değiliz” dedi.

“Bu gönüllüleri, pilotları ve özel birimleri suçlamak kesinlikle yanlıştır” diyen Argaman, İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ve Şin Bet Başkanı Ronen Bar’ın görevinin Başbakan Binyamin Netanyahu ile görüşmek ve bu yasaların ölümcül sonuçlarını ona sunmak olduğunu vurguladı. Argaman, “Görevleri, Netanyahu’ya durmasını söylemektir. Bu siyasi bir tavır değil, profesyonel bir tavırdır” açıklamasında bulundu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, konuşma yapıyor (DPA)

Nadav Argaman, “Önümüzdeki pazartesi günü yasanın kabul edilmesinden sonra farklı bir ülkeye dönüşmemizden çok korkuyorum” diyerek, Netanyahu’ya yasayı savunma konusunda ‘aceleci olmama’ çağrısında bulundu. Argaman ayrıca, “Netanyahu, İsrail demokrasisini yok etmek için demokratik olarak seçilmedi. Artık İsrail Devleti'ne benim bildiğim kadar bağlı olmadığını hissediyorum. Ve bence bugün kendini imkânsız bir koalisyona adadı” ifadelerini kullandı.

Hukuk Danışmanı Gali Baharav-Miara (Facebook)
Hukuk Danışmanı Gali Baharav-Miara (Facebook)

Knesset Yasa ve Anayasa Komisyonu, gelecek hafta yapılacak ikinci ve üçüncü okumalarda yasayı oylamaya hazırlanırken, tutarsızlık bahanesini ortadan kaldıran yasa tasarısının son haline onay verdi. Komisyon, 50 saat boyunca aralıksız sürdürdüğü müzakereler sırasında, yumruk yumruğa kavgaya varan oldukça gergin bir atmosfere tanık oldu ve Komisyon başkanı muhalefet milletvekillerini oturumdan kovdu.

Öte yandan bazı bakanlar, sokakların gösterilerle kapatılmasına izin verdiği için Hukuk Danışmanı Gali Baharav-Miara’yı sert bir dille eleştirdi. Adalet Bakanlığı’nın ikinci bakanı David Amsalem, Gali Baharav’ın İsrail’deki en tehlikeli kişi olduğunu söyledi. Bu durum, Tel Aviv’deki güvenlik teşkilatlarını, ‘hayatına yönelik tehdit düzeyinde dramatik bir artışa’ karşı uyarmaya sevk etti. Bu tehdit, İsrail’de tanınmış bir şahsa yönelik en büyük tehdit olarak nitelendirilirken, bu nedenle istihbarat danışmanı, üst düzey bir şekilde korumaya aldı.

Göstericiler, perşembe günü İsrail hükümetinin planlarını protesto etmek için Tel Aviv’den Kudüs’e yürüdü (Reuters)
Göstericiler, perşembe günü İsrail hükümetinin planlarını protesto etmek için Tel Aviv’den Kudüs’e yürüdü (Reuters)

Bu onay çerçevesinde, plana karşı halk protestosu liderliği, bir uzlaşmayı reddettiklerini içeren ve yalnızca planın iptalini talep eden bir dizi yeni protesto programı ilan etti.

Üniversite rektörleri, yasanın geçişini protesto etmek için pazar günü greve gitme kararı aldı. Protesto liderliği, vatandaşlara cumartesi gösterilerine katılımı ikiye katlama ve Knesset önünde büyük bir gösteri düzenleme çağrısı yaptı.

Aynı şekilde ordu içerisindeki protesto kampanyası da devam ediyor. Birlik 8200’deki yaklaşık 50 yedek subay, İsrail Askeri İstihbarat Tümeni komutanına, hükümetin yargıyı zayıflatma planını empoze etmesi nedeniyle askerlik hizmeti için gönüllü çalışmalarını durdurduklarını bildirdi.

Bu subayların görevi, Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Suriye dahil Arap ülkelerinde askeri operasyonlar yürütürken Özel Kuvvetlere istihbarat bilgisi sağlamaktır. Haaretz gazetesinin internet sitesine göre bu subaylar ayrıca, düşmana karşı mücadeleyi daha etkili kılmak amacıyla özel kuvvetlere eşlik ediyor ve çeşitli askeri silahlarla temas kuruyor.

İsrailli yedek askerler, çarşamba günü askerlik yapmayı reddettiklerini bildiren belgeleri bir sandığa koyuyor (AP)
İsrailli yedek askerler, çarşamba günü askerlik yapmayı reddettiklerini bildiren belgeleri bir sandığa koyuyor (AP)

Birlik 8200’deki yedek kuvvetlerde albay olan eski komutan yardımcısı, bu hafta başında yargıyı zayıflatma planındaki ilerlemeyi protesto etmek için yedek kuvvetlerde gönüllü çalışmayı derhal durduracağını duyurdu. Birliğin mevcut komutanına hitaben yazdığı mesajda, ‘makullük yasasının çıkarılmasının, İsrail Devleti’ni diktatörlüğe sürükleyecek bir yargı darbesine giden yolda ilk ve önemli adım olduğu’ ifadelerine yer verdi.

Yedek doktorlar, sağlık görevlileri ve akıl sağlığı görevlileri de yedek olarak gönüllü askerlik yapmayı bırakma kararı aldı. Aynı şekilde 161 askeri pilot ve yardımcı pilot, yedekte gönüllü hizmet vermeyi derhal bırakacaklarını açıkladı. Yayınladıkları bir dilekçede ise Hava Kuvvetleri’nin yetkilerine zarar vermenin, asgariye indirilmeye çalışılsa da düzenli olarak gerçekleştiği belirtildi. Hava Kuvvetleri’nin, ‘ilerleyen günlerde yüzlerce pilot ve yardımcı pilotun, gönüllülüklerini sonlandırdıklarını bildiren mektuplara imza atmalarına’ hazırlandığı yönünde yaygın bilgiler var.



UAEA'daki troyka neden İran aleyhine karar verdi ve bunun sonuçları nedir?

Fotoğraf: Viyana'daki Yönetim Kurulu toplantısı sırasında Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın genel merkezi önünde düzenlenen İran karşıtı protesto (AFP)
Fotoğraf: Viyana'daki Yönetim Kurulu toplantısı sırasında Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın genel merkezi önünde düzenlenen İran karşıtı protesto (AFP)
TT

UAEA'daki troyka neden İran aleyhine karar verdi ve bunun sonuçları nedir?

Fotoğraf: Viyana'daki Yönetim Kurulu toplantısı sırasında Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın genel merkezi önünde düzenlenen İran karşıtı protesto (AFP)
Fotoğraf: Viyana'daki Yönetim Kurulu toplantısı sırasında Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın genel merkezi önünde düzenlenen İran karşıtı protesto (AFP)

Hüda Rauf

Batılı diplomatlar, nükleer anlaşmaya taraf olan üç Avrupalı ​​ülke (İngiltere, Fransa ve Almanya) ile ABD'nin, İran karşıtı yeni bir kararı resmi olarak Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Yönetim Kurulu'na sunduğunu bildirdi.

Avrupa ülkeleri, ajansın üç ayda bir yaptığı Yönetim Kurulu toplantısında, İran'dan ajans ile iş birliği yapmasını talep etmeyi amaçlıyor. İran ise kararın sonucunda hakkında cezai tedbirlerin alınmasından korkuyor.

Kesin olan, Avrupalı kararın, İran'ın nükleer yükümlülüklerine uyması ve ajansın uzun süredir devam eden endişelerini gidermesi için üzerindeki diplomatik baskıyı artırmayı amaçladığıdır.

Bu nedenle kararda, Batılı güçlerin UAEA Genel Müdürü Rafael Grossi'den kapsamlı bir rapor talep etmesi öngörülüyor. İran’ın bildirmediği yerlerde bulunan uranyum parçacıkları konusunda Tahran'ın UAEA ile iş birliğine ilişkin tam bir raporu da içeren söz konusu rapor, İran'ın nükleer faaliyetlerini daha şeffaf hale getirmeyi amaçlıyor. Karara göre, İran'dan güvenlik önlemleriyle ilgili sorunları çözmek için “gerekli ve acil önlemleri” alması talep edildi. Ayrıca güvenilir açıklamalar sunması ve ülkede bildirilmemiş iki bölgedeki uranyum parçacıklarından izler taşıyan nükleer malzeme ve ekipmanların yerleri hakkında ajansa bilgi vermesi, ajansın bu konuda ihtiyaç duyduğu bilgi, belge ve cevapları sunması, ajans müfettişlerinin ihtiyaç duyduğu yer ve materyallere erişimi sağlaması istendi.

Avrupalı troyka ülkelerinin hamlesi, İran'ın nükleer programının hızla gelişmesine ilişkin endişelerin olduğu bir dönemde geldi ve Avrupa-İran ilişkilerindeki gerilimin de bir göstergesi oldu. Avrupa, insan hakları, Ortadoğu'daki bölgesel davranışları ve Ukrayna savaşında Rusya'ya verdiği destek sebebi ile rejime yönelik başka cezalandırıcı adımlar da attı.

Üç Avrupa ülkesi, İngiltere, Fransa ve Almanya, son aylarda İran'a baskı yaparken, şimdi de Tahran'dan ek garantiler ve Kapsamlı Ortak Eylem Planı alanında iş birliği yapmasını istiyor.

2025 yılı İran için önemli bir yıl olacak çünkü bu yılda karar çerçevesinde Güvenlik Konseyi'nin kendisine uyguladığı altı yaptırım kararı iptal edilecek. Tahran, Kapsamlı Ortak Eylem Planı her iki tarafça pratikte uygulanmasa da ajansa üye ülkeler ve plan ile iş birliği ve teknik ve siyasi etkileşim ortamını korumaya çalışıyor.

İran, Guvernörler Kurulu'nda kendisine karşı bir karar alınması halinde karşılık vereceğini vurgulayarak, Avrupalı troyka ülkelerini ve ajansı tehdit etmeye çalışıyor.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Fransa Dışişleri Bakanı ile yaptığı telefon görüşmesinde, üç ülkenin (Almanya, Fransa ve İngiltere) UAEA Yönetim Kurulu toplantısına bir karar taslağı sunma adımını şiddetle kınadı. Üç Avrupa ülkesinin bu adımının, İran ile ajans arasındaki ilişkilerde oluşan olumlu atmosfere karşı açıkça karşı durma olarak değerlendirildiğini ve yalnızca konuyu daha da kompleks hale getireceğini açıkladı.

İran, birkaç gün önce Tahran'a yaptığı ziyarette Grossi ile yüksek düzeyde zenginleştirilmiş uranyum üretimini yüzde 60 ile sınırlama, zenginleştirme tesislerinde denetim yapmak üzere 4 yeni müfettişin atanması konusunda anlaşmıştı. Bu adımlar, yeni ABD yönetimi ve İran'ın yatıştırma ve anlaşmaya varma çabası bağlamında atıldı. Zira İran, Grossi ile vardığı anlaşmanın güven oluşturma adımlarından biri olduğunu ve sonrasında desteklenmesi gerektiğini düşünüyor.

Almanya, İngiltere, Fransa ve ABD'nin İran'a karşı önerdiği karar taslağı oylamaya sunulur ve ajans içinde toplam 35 oydan yaklaşık 20'sini alırsa geçebilir.

Grossi'nin ziyaretinin önemi, Tahran'ın yatıştırma ve 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonundan bu yana devam eden bölgesel gerginliklerin içine çekilmeme konusundaki kararlılığının bir teyidi olmasından kaynaklanıyor.

İran’ın nükleer anlaşmaya ilişkin taahhütlerinden vazgeçmesi ile bir yıldır süren bölgesel gerginliklerin gölgesinde, Tahran’ın zenginleştirilmiş uranyum rezervleri, ajansın son çeyrek raporuna göre 26 Ekim itibarı ile 852,6 gram artarak 6.604,4 kilograma yükseldi.

Buna göre İran'ın zenginleştirilmiş uranyum rezervi de yüzde 20 oranında, yani 25,3 kilogram artarak UF6 santrifüjlerinde 839,2 kilograma ulaştı.

Şimdi Avrupa ülkeleriyle İran arasındaki yüzleşmenin şiddetlendiği ve benzeri görülmemiş bir aşamaya girdiği görülüyor. Nitekim Avrupa ülkeleri havacılıktan deniz taşımacılığına kadar Tahran’a yaptırımlar getirdi. Ayrıca Guvernörler Kurulu'nda İran karşıtı kararın kabul edilmesi ve benzeri tedbirlerin alınması için çalışmalar da yapılıyor.

İran, denetimi zorunlu kılan kararın kabul edilmesi halinde nükleer programıyla ilgili tüm açık sorular hakkında kendisinden kapsamlı bir rapor talep edilmesinden korkuyor. Her ne kadar bunun için son tarih Ekim 2025 olsa da bu aynı zamanda 2015 anlaşması kapsamında askıya alınan tüm uluslararası yaptırımların yeniden uygulanmasına dönülmesinin önünü açabilir.

Nükleer dosyaya ilişkin yukarıdaki gelişmelere ek olarak Avrupa Konseyi, İran’ın Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaş ile Ortadoğu ve Kızıldeniz bölgesindeki silahlı örgüt ve oluşumlara verdiği askeri destek gölgesinde, Avrupa Birliği'nin kısıtlayıcı tedbirler çerçevesinin kapsamını genişletme kararı aldı. Bu ek önlem, İran yapımı insansız hava araçlarının, füzelerin ve ilgili teknolojilerin ve bileşenlerin taşınması için kullanılan gemileri ve limanları da hedef alıyor. Kararda ayrıca füze ve insansız hava araçlarının geliştirilmesinde ve üretiminde kullanılan bileşenlerin Avrupa Birliği'nden İran'a ihracatı, transferi, tedariki veya satışı da yasaklanıyor.

Avrupa Birliği ayrıca, listede yer alan kişi ve kuruluşların sahibi olduğu, yönettiği veya kontrol ettiği ya da İran'ın insansız hava araçlarını, füzelerini veya ilgili teknoloji ve bileşenleri Rusya'ya aktarmak için kullanılan limanlar ile ticaret yasağını da onayladı.

Yukarıdakilerden, Avrupa ile İran arasındaki ilişkilerdeki gerilimin, İran'ın yaşlı kıtanın güvenliğini ihlal eden Ukrayna savaşında Rusya'ya askeri olarak verdiği destekten kaynaklandığı açığa çıkıyor. Öte yandan, Avrupa ülkeleri Tahran'ın savunma doktrinini ve ulusal güvenliğini değerlendirip değiştirmeye çalıştığının, nükleer gücünü uluslararası gözetimden uzak, şeffaf olmayan bir çerçeve içerisinde geliştirme gayretinde olduğunun farkında. Bu nedenle üç Avrupa ülkesi, Amerikan seçimleri sonrası düzenlemeler sebebiyle bir Amerikan tutumunun yokluğunda nükleer program ile ilgili tutumunu desteklemeye çalışıyor.

Tahran ise Grossi ile yakın zamanda yapılan, uranyumun yüzde 60'ın üstünde bir oranda zenginleştirilmesinin durdurulması yönündeki anlaşmaya alternatif olarak UAEA ile iş birliği yaptığını öne sürmeye çalışıyor. Güney Kore bankalarındaki dondurulmuş fonlarının ve Amerikan çifte vatandaşların serbest bırakılmasını öngören bir pazarlığın parçası olarak bu anlaşmaya geçen yıl, yani aylar önce Joe Biden ile varmış olduğunu görmezden geliyor. Daha sonra İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşının yarattığı kriz ve uluslararası toplumun bununla meşgul olması ile birlikte anlaşmayı ihlal ederek, yeniden zenginleştirme oranını artırdığını bilmezmiş gibi davranıyor.

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.