Tayland'da seçimi kazanan parti, hükümet kurma umudundan vazgeçti

Seçimi kazanan İleri Hareket Partisi kenara çekilerek sıradaki hükümeti Pheu Thai'nin kurmasına izin verecek

17 Temmuz 2023 Pazartesi günü Tayland'ın Bangkok şehrinde bir araya gelen İleri Hareket Partisi lideri Pita Limjaroenrat (solda) ve Pheu Thai Partisi lideri Çonlanan Srikaev el sıkışıyor (AP)
17 Temmuz 2023 Pazartesi günü Tayland'ın Bangkok şehrinde bir araya gelen İleri Hareket Partisi lideri Pita Limjaroenrat (solda) ve Pheu Thai Partisi lideri Çonlanan Srikaev el sıkışıyor (AP)
TT

Tayland'da seçimi kazanan parti, hükümet kurma umudundan vazgeçti

17 Temmuz 2023 Pazartesi günü Tayland'ın Bangkok şehrinde bir araya gelen İleri Hareket Partisi lideri Pita Limjaroenrat (solda) ve Pheu Thai Partisi lideri Çonlanan Srikaev el sıkışıyor (AP)
17 Temmuz 2023 Pazartesi günü Tayland'ın Bangkok şehrinde bir araya gelen İleri Hareket Partisi lideri Pita Limjaroenrat (solda) ve Pheu Thai Partisi lideri Çonlanan Srikaev el sıkışıyor (AP)

Tayland'da seçimleri kazanan İleri Hareket Partisi kenara çekilerek ikinci sıradaki müttefiki Pheu Thai Partisi'nin, sıradaki hükümeti kurmada şansını denemesine izin verdi.

Her iki hamlesi de ordu destekli Senato'nun etkisiyle engellenen, İleri Hareket'in lideri Pita Limjaroenrat'ın bu görevi yerine getirmeye yönelik iki başarısız girişimde bulunmasının ardından bu karar alındı.

İleri Hareket Partisi Genel Sekreteri Çaithavat Tulathon, partinin kararını cuma günü açıklayarak liderleri Pita'nın sıradaki başbakan olmasının ana hedefleri olmadığını söyledi.

Çaithavat, "Görevimiz, 8 parti tarafından imzalanan uzlaşı belgesi kapsamında demokrasinin yanında yer alan bir hükümet kurmak" dedi.

Tayland'ın son 20 yıldaki en baskın siyasi partisi olan Pheu Thai, milletvekillerinin desteğini almak ve önlerindeki olası engelleri tespit etmek üzere lobicilik faaliyetlerine başlama niyetinde olduğunu açıkladı.

Pheu Thai lideri Çonlanan Srikaev düzenlediği basın toplantısında "Senato ve diğer partilerden daha fazla oy bulacağız" dedi.

112. madde bizi engelleyen koşuldu, daha fazla oy almamız gerekecek.

Öte yandan başbakan seçmek için milletvekilleri arasında yapılacak bir sonraki oylama turunun tarihi 27 Temmuz olarak belirlendi.

Meclisin alt kanadında rahat bir çoğunluğa sahip olan 8 partili koalisyon 2014'teki darbeden sonra oluşan, neredeyse 10 yıllık ordu destekli yönetime son verme umudunu koruyor.

İttifakın ikinci büyük partisi Pheu Thai yaklaşan oylamadaki adayını resmen açıklamasa da emlak kralı Srettha Thavisin bu pozisyon için büyük ölçüde en muhtemel seçenek olarak görülüyor.

Asıl zorluk, ağırlıklı olarak ordu yanlısı kralcı müesses nizamın müttefiklerinden oluşan 250 üyeli Senato'nun desteğini almakta yatıyor. Onların desteğini almak, oylamada başarılı bir sonuç elde etmek için kilit önemde.

Reuters'a göre Pheu Thai Genel Başkan Yardımcısı Phumtham Veçayaçay, "27 Temmuz'da bir başbakan bulmak için her şeyi yapmalıyız" dedi.

Çaithavat ise şöyle belirtti:

Politikacılardan, iş dünyası tekellerinden ve kurumlardan oluşan muhafazakar güçlerin İleri Hareket'in hükümete gelmesine izin vermeyeceği açık.

Bangkok Post'a göre Pheu Thai, kenara çekilerek hükumeti kurma sorumluluğunu üstlenmelerine izin verdiği için İleri Hareket'e minnettarlığını ifade etti.

Parti ilk eylem planının, fikir alışverişinde bulunmak ve hükümet kurulmasına yönelik düzgünce tanımlanmış bir plan oluşturmak için mevcut ittifaktaki 8 partiyle görüşmeyi içereceğini de belirtti.

Independent Türkçe



Sidney saldırısının failleri geçen ay Filipinler'de askeri eğitim almış

Saldırıyı gerçekleştiren iki silahlı kişiyi gösteren videodan alınan ekran görüntüsü (AFP)
Saldırıyı gerçekleştiren iki silahlı kişiyi gösteren videodan alınan ekran görüntüsü (AFP)
TT

Sidney saldırısının failleri geçen ay Filipinler'de askeri eğitim almış

Saldırıyı gerçekleştiren iki silahlı kişiyi gösteren videodan alınan ekran görüntüsü (AFP)
Saldırıyı gerçekleştiren iki silahlı kişiyi gösteren videodan alınan ekran görüntüsü (AFP)

Güvenlik kaynakları, Avustralya Yayın Kurumu’na (ABC) yaptıkları açıklamada, Bondi Plajı’nda Hanuka Bayramı kutlamasına düzenlenen saldırıyı gerçekleştiren silahlı kişiler Sajid Akram ve oğlu Naveed Akram’in geçen ay yoğun bir askerî eğitim almak üzere Filipinler’e gittiğini doğruladı.

Bondi saldırısının failleri ile DEAŞ arasındaki bağlantı

Şarku’l Avsat’ın ABC’den aktardığına göre, Bondi Plajı saldırısını soruşturan ortak terörle mücadele ekibindeki üst düzey bir yetkili, Avustralya Güvenlik ve İstihbarat Teşkilatı’nın (ASIO) 2019 yılında Naveed Akram ile ilgili bazı şüpheleri araştırdığını belirtti.

Pazar günü gerçekleşen ve yaklaşık 30 yıldır Avustralya’daki en ölümcül toplu silahlı saldırı olarak kayda geçen olayda 15 kişi hayatını kaybetti. Saldırının Yahudileri hedef alan bir terör eylemi olduğu yönünde soruşturma yürütülüyor.

Yetkili bir güvenlik kaynağı, o dönemde 18 yaşında olan Naveed’in DEAŞ ile ‘endişe verici bağlantılar’ sergilediğini ve bunun ASIO tarafından soruşturulduğunu, ancak o sırada daha fazla incelemeye gerek görülmediğini bildirdi.

Soruşturmayı yürüten yetkililer, Sajid Akram ve oğlunun uluslararası bir terör ağıyla bağlantılarını araştırıyor. Bu kapsamda, ikilinin kasım ayı başında Manila’ya yaptıkları seyahatin tespit edildiği kaydedildi.

Filipinler Göç Bürosu bugün yaptığı açıklamada, Sidney’deki saldırıyı gerçekleştiren Sajid Akram ve oğlu Naveed’in 1 Kasım’da Filipinler’e seyahat ettiklerini duyurdu. İkili, Philippine Airlines’ın PR212 seferiyle Sidney’den Manila’ya, oradan da terörist grupların aktif olduğu Davao şehrine gitmiş; bu gruplar arasında DEAŞ bağlantılı unsurlar da bulunuyor.

Göç Bürosu Sözcüsü, Avustralya’da ikamet eden 50 yaşındaki Hint vatandaşı Sajid Akram’in Hint pasaportu, 24 yaşındaki oğlu Naveed Akram’in ise Avustralya pasaportu kullandığını belirtti. Baba-oğul birlikte uçuş yaptı ve 28 Kasım’da aynı güzergâhla Davao’dan Manila’ya oradan da Sidney’e geri döndü.

Avustralya’dan isminin açıklanmasını istemeyen üst düzey bir terörle mücadele yetkilisi, ikilinin Filipinler’in güneyinde askeri eğitim aldığını doğruladı.

Filipinler, 1990’ların başından itibaren, Pakistan-Afganistan sınırında faaliyet gösteren terör yapılanmalarının yeniden oluşturulmasıyla birlikte aşırıcılığın merkezi haline geldi.

2017’de DEAŞ etkisindeki silahlı gruplar, Filipinler’in güneyindeki Marawi kentinin bazı bölgelerini ele geçirerek beş ay boyunca ellerinde tutmuştu. Ordunun kara ve hava operasyonlarına rağmen süren bu çatışma, 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana ülkedeki en büyük savaş olarak kayda geçti ve yaklaşık 350 bin kişinin yerinden edilmesine, bin 100’den fazla kişinin ölümüne yol açtı.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese bugün yaptığı açıklamada, saldırının DEAŞ ideolojisi tarafından yönlendirildiğini söyledi.

Avustralya polisi, saldırıda kullanılan araçta DEAŞ’a ait iki bayrak ve bombaların bulunduğunu açıkladı.

Sajid Akram ve oğlu Naveed, pazar akşamı gerçekleştirilen saldırıda 15 kişiyi öldürdü.


Noel tatili boyunca terörizm tüm dünyayı kasıp kavuruyor

Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
TT

Noel tatili boyunca terörizm tüm dünyayı kasıp kavuruyor

Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)

Yıl sonu tatilleri yaklaşırken terörizm, birden fazla kıtada ve birden fazla nedenden dolayı yeniden baş gösterdi. Avustralya istihbaratının daha önce Sidney'deki Bondi Plajı saldırısının faillerinden birinin "DEAŞ" örgütüyle bağlantısını araştırdığının ortaya çıktığı bir dönemde, bu aşırılıkçı örgüt, 3 Amerikalının öldürüldüğü bir başka saldırıdan bir gün sonra, İdlib vilayetindeki Maaret el-Numan'da Suriye güvenlik güçlerine yönelik bir saldırının sorumluluğunu üstlendi. Bu saldırının Suriye Genel Güvenlik Teşkilatı'nda çalışan "aşırılıkçı" bir üyesi tarafından gerçekleştirildiği iddia edildi.

Yahudi kutlaması (Hanuka) sırasında 15 kişinin ölümüne neden olan Sidney saldırısının faillerinin Sajid Akram ve oğlu Naveed Akram olduğu bildirildi. Şarku’l Avsat’ın Avustralya Yayın Kurumu’ndan (ABC) aktardığına göre, istihbarat servisleri altı yıl önce Naveed'in DEAŞ ile bağlantılarını araştırdı. Bu arada, Sidney saldırısı sırasında Naveed ile boğuşarak onu silahını alan Suriyeli Ahmed el-Ahmed'in ailesi, oğullarını kahraman olarak nitelendirdi.

DEAŞ ayrıca dün İdlib vilayetinde dört Suriyeli güvenlik görevlisinin öldürüldüğü bir saldırının sorumluluğunu üstlenerek, Suriye'deki faaliyetlerini yeniden canlandırma çabalarını gösterdi.

Los Angeles'ta yetkililer, Kaliforniya'da yılbaşı gecesi eş zamanlı bombalı saldırılar planladığı düşünülen aşırılıkçı bir grubun üyesi olduklarından şüphelenilen dört kişinin yakalandığını duyurdu. Associated Press'in (AP) haberine göre, haklarında yapılan suç duyurusunda, bu kişilerin Filistin yanlısı bir grubun ayrılıkçı kolunun üyeleri oldukları belirtildi.


Trump, iftira nedeniyle BBC'den 10 milyar dolar tazminat talep ediyor

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Trump, iftira nedeniyle BBC'den 10 milyar dolar tazminat talep ediyor

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, İngiliz yayın kuruluşu BBC'yi yanıltıcı bir video yayınladığı gerekçesiyle iftira atmakla suçlayarak, dün en az 10 milyar dolarlık tazminat davası açtı.

Florida'da açılan davada hem iftira hem de aldatıcı ve haksız ticari uygulamalarla ilgili bir yasanın ihlali nedeniyle "en az 5 milyar dolar" tazminat talep ediliyor.

BBC, 6 Ocak 2021'de destekçilerinin Kongre'ye baskın düzenlemesinden önce Trump'ın "şiddet eylemi" çağrısında bulunduğu izlenimini veren bir belgeseldeki konuşmasının düzenlenmesi nedeniyle özür diledi. 2024 başkanlık seçimlerinden önce yayınlanan amiral gemisi haber programı "Panorama"dan alınan düzenlenmiş bölümün yeniden ortaya çıkmasından bu yana kanal karışıklık içinde.

BBC Başkanı Samir Shah, kurumun özürünü içeren "kişisel bir mektubu" Beyaz Saray'a gönderdi, ancak bu girişim 79 yaşındaki başkanın öfkesini yatıştırmakta başarısız olmuş gibi görünüyor. Trump, birçok Amerikan medya kuruluşuna dava açtı ve birçoğunu da dava açmakla tehdit etti; bunlardan bazıları anlaşmazlıkları çözmek ve yasal işlemleri durdurmak için önemli miktarlarda para ödedi.

Trump, iktidara geri döndükten sonra Beyaz Saray'a bir dizi Trump yanlısı içerik üreticisi ve etkili kişiyi getirdi ve geleneksel medya kuruluşlarından gazetecilere çok sayıda hakaret yöneltti.