Macaristan Başbakanı Orban yine AB yönetimini hedef aldı

Macaristan Başbakanı Viktor Orban (Reuters)
Macaristan Başbakanı Viktor Orban (Reuters)
TT

Macaristan Başbakanı Orban yine AB yönetimini hedef aldı

Macaristan Başbakanı Viktor Orban (Reuters)
Macaristan Başbakanı Viktor Orban (Reuters)

Macaristan Başbakanı Viktor Orban, “Avrupa Birliği’ni (AB) LGBT lobilerini desteklemek için saldırgan bir kampanya yürütmekle” suçladı. Orban ayrıca AB yönetiminin izlediği göç politikasıyla Avrupa nüfusunda mübadele yaptığını, kıtanın demografisini değiştirdiğini iddia etti.

Aşırı sağ muhafazakar çizgideki Başbakan Orban, büyük bir Macar toplumunun yaşadığı Romanya’nın Baile Tuşnad (Tusnádfürdő) kentindeki Tusvanyos Yaz Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada, “AB, Hristiyan mirasını reddediyor ve göç yoluyla nüfus mübadelesi düzenliyor” dedi.

Orban, ‘Büyük Mübadele Programı’ olarak adlandırdığı Avrupa sığınma sisteminde değişiklik yapılmasını şiddetle savunuyor.

‘Büyük Mübadele Programı’ aşırı sağ tarafından desteklenen bir komplo teorisi. Avrupa aşırı sağının iddia ettiği komplo teorisine göre AB seçkinleri Avrupalı olmayan göçmenleri bilinçli olarak kıtaya taşıyarak ucuz iş gücü oluşturuyor ve göçmenleri yerli Avrupalılara tercih ediyor.

60 Yaşındaki Orban, kendisini Avrupa’da liberal olmayan değerlerin savunucusu olarak sunuyor. Bu ifadeyi ilk olarak 2014 yılında Baile Tuşnad’daki aynı kürsüden kullandı ve burada genellikle ateşli konuşmalar yaptı.

Geçen yaz Orban, Avrupa nüfusunun etnik olarak karma hale gelmesini kınamış, açıklamaları tartışmalara yol açmıştı.

Orban yaptığı aşırı sağcı konuşmalar sebebiyle Brüksel ile sürekli çelişiyor. Başbakan son konuşmasında da kendi görüşüne göre “sorumsuz bir imparatorluğun kurulmasına yol açan Avrupa’daki federal yönetimi” eleştirdi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre Orban ayrıca AB yönetiminin LGBTQ+ lobisini destekleyerek aile yanlısı Avrupa ülkelerine karşı saldırgan bir kampanya düzenlediğini ifade etti. Orban bu konuyu ilk kez ele almıyor. Hükümeti yıllar içinde STK’ların homofobik saydığı çeşitli önlemler aldı.

2010’dan beri görevde olan Orban, “Avrupa’nın Hristiyan köklerini savunmak için başka seçeneğimiz yok. Avrupa’yı sevdiğimizden ona ait olduğumuzdan savaşmak zorundayız” dedi.

Orban yönetimi muhaliflerini bastırırken muhalefet ülkede hukukun üstünlüğünün azalması korkusu nedeniyle AB’nin milyarlarca euroluk finansman programlarını dondurduğunu savunuyor.



Putin, İran ile stratejik ortaklık anlaşmasını resmen onayladı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Devlet Başkanı Mesud Pezeşkiyan, 17 Ocak 2025'te Rusya'nın Moskova kentinde düzenlenen imza töreninde (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Devlet Başkanı Mesud Pezeşkiyan, 17 Ocak 2025'te Rusya'nın Moskova kentinde düzenlenen imza töreninde (Reuters)
TT

Putin, İran ile stratejik ortaklık anlaşmasını resmen onayladı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Devlet Başkanı Mesud Pezeşkiyan, 17 Ocak 2025'te Rusya'nın Moskova kentinde düzenlenen imza töreninde (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Devlet Başkanı Mesud Pezeşkiyan, 17 Ocak 2025'te Rusya'nın Moskova kentinde düzenlenen imza töreninde (Reuters)

Rusya'nın devlet haber ajansı RIA’da bugün yer alan açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in İran ile stratejik ortaklık anlaşmasını resmen onaylayan bir yasayı imzaladığı bildirildi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre Putin, ocak ayında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeshkian ile 20 yıllık stratejik ortaklık anlaşması imzaladı.

Rusya ve İran devlet başkanları, bu anlaşmayı imzalayarak ülkelerinin ikili ilişkilerde yeni bir aşamaya geçtiğini duyurmuş, her iki taraf da bu anlaşmanın savunma, güvenlik ve ekonomi de dahil olmak üzere her alanda iş birliğini genişletmenin temellerini attığını belirtmişti.

Kremlin'in geçen ocak ayında yayımladığı bir belgede, Rusya ile İran arasında imzalanan stratejik ortaklık anlaşmasının "askeri iş birliğini" geliştirmeye odaklandığı ortaya çıktı.

AFP’nin haberine göre anlaşmanın bir maddesinde, Batı karşıtı ortak tutum sergileyen iki ülkenin, "güvenlik ve savunma alanlarında iş birliğini geliştirme amacıyla" askeri tatbikat düzenlemeyi amaçladığı belirtiliyor.