İsrail Cumhurbaşkanı Herzog, Başbakan Netanyahu ile yargı düzenlemesini görüştü

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İsrail Cumhurbaşkanı Herzog, Başbakan Netanyahu ile yargı düzenlemesini görüştü

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İsrail'de Başbakan Binyamin Netanyahu koalisyonu, Yüksek Mahkeme'nin hükümet üzerindeki yetkisini azaltacak yasa tasarısını yarın Meclis'e getirmeye hazırlanırken, ülkede yaşanan protestolar ve krize çözüm arayışları devam ediyor.

İsrail Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, akşam saatlerinde Netanyahu ile görüştü. Herzog, "Bu acil bir durum. Bir anlaşma sağlanmalı." ifadesini kullandı.

Herzog'un ilerleyen saatlerde ana muhalefet lideri Gelecek Var Partisi Başkanı Yair Lapid ile görüşeceği açıklandı.

- İşçi sendikasından uzlaşı teklifi

İsrail'in en büyük işçi sendikası Histadrut, hafta sonu Netanyahu'ya yargı düzenlemesine ilişkin bir uzlaşı teklifi yapıldığını açıkladı.

Histadrut Başkanı Arnon Bar-David, mart ayında hükümetin yargı düzenlemesini askıya aldığı dönemdeki gibi "bir genel grev çağrısı yapmayacaklarını" kaydetti.

Histadrut'un önerisinde, Yüksek Mahkeme'nin hükümet üzerindeki denetimini kaldıracak ve pazartesi Meclis Genel Kurulu'na getirilmesi planlanan yasa tasarısının "yumuşatılması" teklif edildi.

Ayrıca, hükümetin yargı düzenlemesi paketindeki yasa tasarılarının 18 ay süreyle dondurulması ve 120 sandalyeli Meclis'te 75 milletvekilinin kabul edeceği daha geniş katılımlı bir uzlaşıyla parlamentoya getirilmesi teklif edildi.

Netanyahu'nun partisi Likud yaptığı açıklamada, işçi sendikasının önerisinin "tüm süreçten taviz anlamına geldiğini" belirterek, teklifi reddettiğini açıkladı. Likud Partisi, "gerçek bir uzlaşı için tüm çabayı gösterdiklerini" kaydetti.

Ana muhalefet lideri Lapid, Histadrut'un teklifini memnuniyetle karşıladığını ifade etti. İşçi Partisi Lideri Merav Michaeli ise Meclis'te oylanacak yasa tasarısının "yolsuzluğun önünü açtığı" gerekçesiyle işçi sendikasının teklifini reddetti.

Netanyahu hükümeti karşıtı protesto hareketi de "koalisyonun yargı düzenlemesi paketinin tamamen rafa kaldırılmasını talep ettiklerini" duyurdu.

Netanyahu koalisyonu, yargı düzenlemesi kapsamında Yüksek Mahkeme'nin hükümet üzerindeki denetimini kaldıracak yasa tasarısını 2. ve 3. oylama için yarın Meclis Genel Kurulu'na getirmeye hazırlanıyor.

On binlerce İsrailli Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemesine karşı Batı Kudüs'teki İsrail Meclisi önünde protesto gösterisi yapıyor.

Buna karşın, hükümetin yargı düzenlemesi yanlısı sağcı ve aşırı sağcı gruplar Tel Aviv'deki Kaplan Caddesi'nde iktidar koalisyonuna destek gösterisi yapıyor.

- Tartışmalı yargı düzenlemesi

İsrail Adalet Bakanı Yariv Levin'in, 5 Ocak'ta duyurduğu "yargı reformu" Yüksek Mahkemenin yetkilerini sınırlandırma ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olması gibi değişiklikler içeriyor.

Başbakan Netanyahu, 27 Mart'ta, ülke çapında giderek artan kitlesel protestolara ve grevlere neden olan yargı düzenlemesini ertelediğini açıklamış ancak 2023-2024 bütçesinin mayıs sonunda Meclisten geçmesinin ardından yargı düzenlemesini tekrar gündeme getireceklerini duyurmuştu.

Hükümet, muhalefetle müzakerelerin tıkanmasının ardından yakın zamanda yargı düzenlemesi için yeniden düğmeye basmıştı.

Netanyahu hükümeti, yargı düzenlemesi kapsamında Yüksek Mahkemenin hükümet üzerindeki denetimini kaldıracak yasa tasarısının 11 Temmuz’da birinci oylamadan geçmesinin ardından 2. ve 3. oylama için 24 Temmuz'da Meclise getirileceğini açıklamıştı.

Hükümetin "yargı reformuna" karşı çıkan, aralarında savaş pilotları, denizaltı subayları ve diğer elit birliklerin yer aldığı binlerce İsrailli, gönüllü yedek askerlik görevini bırakma kararı almıştı.

İsrail basını, Savunma Bakanı Gallant'ın, orduda yedek askerlerden gelen tepki üzerine Yüksek Mahkemenin hükümet üzerindeki denetimini kaldıracak yasa tasarısının ertelenmesi için çalıştığını öne sürmüştü.

İsrail'de siyaset, ordu, güvenlik, ekonomi ve yargıda üst düzey görev yapmış isimler, hükümetin yargı düzenlemesine karşı olduklarını açıklamıştı.

Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemesi karşıtı protesto hareketi, yaklaşık 7 aydır gösterilerine devam ediyor.



Macron: Önümüzdeki eylül ayında Suudi Arabistan ile birlikte İki Devletli Çözüm Konferansı’na başkanlık edeceğiz

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (EPA)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (EPA)
TT

Macron: Önümüzdeki eylül ayında Suudi Arabistan ile birlikte İki Devletli Çözüm Konferansı’na başkanlık edeceğiz

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (EPA)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (EPA)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ülkesinin Suudi Arabistan ile birlikte eylül ayında Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu toplantıları sırasında New York'ta düzenlenecek olan iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin uluslararası konferansa başkanlık edeceğini açıkladı.

Macron, sosyal medya platformu X’teki resmi hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “İsrail'in Gazze Şeridi'nde hazırladığı askeri saldırı, her iki halk için de gerçek bir felakete yol açacak ve bölgeyi kalıcı bir savaşa sürükleyecektir” dedi.

Macron, ‘bu savaşı sona erdirmenin tek yolunun Gazze Şeridi'nde kalıcı bir ateşkes sağlanması, tüm rehinelerin serbest bırakılması, halka büyük ölçekli insani yardım ulaştırılması, Hamas'ın silahsızlandırılması ve Filistin Yönetimi'nin Gazze Şeridi'ndeki rolünün güçlendirilmesi’ olduğuna inanıyor.

Fransa Cumhurbaşkanı bunun için ‘Gazze Şeridi'nde istikrarı sağlamak üzere uluslararası bir misyonun görevlendirilmesi ve hem İsrail hem de Filistin halklarının beklentilerini karşılayan siyasi bir çözümün geliştirilmesi için çalışılması’ gerektiğini belirtti.

Macron, ‘iki devletli çözümün rehinelerin aileleri, İsrailliler ve Filistinliler için tek güvenilir yol olduğunu’ kaydetti.

Suudi Arabistan ve Fransa, 28-29 Temmuz tarihlerinde New York'taki BM genel merkezinde bakanlar düzeyinde Filistin Sorununun Barışçıl Çözümü ve İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Konferans’a başkanlık etti.

(foto altı) Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, 28 Temmuz'da New York'ta düzenlenen iki devletli çözüm konulu bakanlar konferansının açılışında konuşma yaptı. (AFP)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan konferanstaki konuşmasında, ülkesinin, bölgedeki tüm halklar için güvenlik, istikrar ve refahın sağlanmasının, Filistin halkına adalet sağlanması ve onların meşru haklarını elde etmelerinin sağlanmasıyla başladığına inandığını vurguladı. Prens Faysal bin Ferhan’a göre bu hakların başında, 4 Haziran 1967 sınırları içinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devletin kurulması geliyor.

Prens Faysal bin Ferhan, “Bu sadece siyasi bir tutum değil, bağımsız bir Filistin devletinin bölgede gerçek barışın anahtarı olduğuna dair sağlam bir inanç... Konferans, iki devletli çözümü uygulamaya koyma, işgali sona erdirme ve Ortadoğu'da barış için acil ve sürdürülebilir bir vizyon gerçekleştirme yolunda bir dönüm noktası” ifadelerini kullandı.

(video)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, ‘konferans ve İki Devletli Çözümün Uygulanması için Küresel Koalisyon'un çalışmaları aracılığıyla, Filistin halkının kapasitelerini geliştirme ve ulusal kurumlarını güçlendirme çabalarını desteklemek için uluslararası düzeyde koordineli çabaların önemini’ vurguladı.

Prens Faysal bin Ferhan, Macron’un, ülkesinin Filistin devletini tanıma niyetini açıklamasına övgüde bulunarak, bunu ‘Filistin halkının bağımsız devlet kurma hakkına yönelik artan uluslararası desteği yansıtan ve iki devletli çözümün gerçekleştirilmesine elverişli bir uluslararası ortam yaratmaya katkıda bulunan tarihi bir adım’ olarak nitelendirdi.

Bakanlar konferansına katılan ülkeler, Filistinliler ve İsrailliler arasında adil, kalıcı ve kapsamlı bir barışın sağlanması için çalışmak üzere bir ‘yol haritası’ üzerinde anlaştılar. Bu yol haritası, Filistin devletinin tanınmasını artırmayı ve Gazze Şeridi'ndeki savaşı ve insani felaketi durdurmak için daha fazla diplomatik çaba sarf etmeyi amaçlıyor.

Bakanlar konferansının nihai belgesi, ‘Filistin meselesine ilişkin BM'nin devam eden sorumluluğunu’ ve İsrail'in 1967'de ele geçirdiği toprakları işgaline son verilmesi gerektiğini yineledi. Belge ayrıca, ‘insani hukuk ve insan hakları hukuku dahil olmak üzere uluslararası hukuka saygının’ önemini vurguladı ve ‘Filistinli sivilleri korumak için önlemler’ alınması çağrısında bulundu.

Belge, ‘yerleşim faaliyetlerinin, ev yıkımlarının ve tüm şiddet ve provokasyon eylemlerinin derhal durdurulması’ çağrısında bulundu. İsrail'in işgal altındaki topraklardan çekilmesi çağrısının yanı sıra, Filistinlilere kendi kaderini tayin etme ve kendi devletlerini kurma hakkı verilmesi ve mülteci sorununa ‘adil bir çözüm’ bulunması çağrısında bulundu.