Ukrayna mayınlarla kaplandı: Doğu Anadolu Bölgesi'nden büyük bir alanın temizlenmesi gerekiyor

Savaş devam ederken Ukraynalı askerler Harkiv Oblastı'nda mayın temizleme çalışması yapıyor (AA)
Savaş devam ederken Ukraynalı askerler Harkiv Oblastı'nda mayın temizleme çalışması yapıyor (AA)
TT

Ukrayna mayınlarla kaplandı: Doğu Anadolu Bölgesi'nden büyük bir alanın temizlenmesi gerekiyor

Savaş devam ederken Ukraynalı askerler Harkiv Oblastı'nda mayın temizleme çalışması yapıyor (AA)
Savaş devam ederken Ukraynalı askerler Harkiv Oblastı'nda mayın temizleme çalışması yapıyor (AA)

Ukrayna bir buçuk senedir süren savaşın etkisiyle dünyada en fazla mayınlı alana sahip ülke oldu. Uruguay'ın yüzölçümü kadar arazide mayın var. Uzmanlar, bunların temizlenmesi için onlarca yıl ve milyarlarca dolar gerektiğini söylüyor

Tabloysa aslında net değil. Zira süren çatışmalar ve patlamalar, tehlikenin asıl boyutunu gizliyor. Ukrayna yönetimi ve mayın temizliğiyle uğraşan bağımsız yardım kuruluşlarının anlattıkları, karamsar olmaya yetecek türden. 

Birleşik Krallık merkezli Mines Advisory Group'tan (Mayın Danışma Grubu) Greg Crowther, patlamamış mühimmata da dikkat çekerek "Ukrayna'da görülenlerin eşi benzeri son 30 yılda yok" diyor.

ABD'nin Ukrayna'ya gönderdiği misket bombaları da bu tehlikeyi büyütüyor zira dağılan bu patlayıcıların infilak etmemesi sık görülen bir durum. 

Birleşmiş Milletler kayıtlarına göre, savaşın başladığı 2022 şubatından 2023 temmuzuna kadar bu patlayıcılar yüzünden 22'si çocuk 298 sivil öldü, 632'si de yaralandı.

Slovakya merkezli düşünce kuruluşu GLOBSEC'in yeni yayımladığı rapor, Ukrayna'nın yüzde 30'una yakınında ciddi çatışma görüldüğünü ve buralarda hem tehlikeli hem de maliyetli temizlik operasyonlarının yapılması gerektiğini ortaya koyuyor. 

Bu alan 173 bin 500 kilometrekareyi biraz geçiyor. Kıyaslama yapacak olursak Uruguay'ın yüzölçümü yaklaşık 176 bin kilometrekare. Türkiye'nin en geniş alana sahip coğrafi bölgesi olan Doğu Anadolu'nun 165 bin kilometrekareyi bulduğu düşünüldüğünde Kiev yönetiminin önündeki zorlu iş daha iyi anlaşılabilir. 

Siviller de gerekli eğitim ve ekipmanla mayın temizleme işine girişse de görev başındaki facialara karşı bağışıklığa sahip değil. Ukraynalı yetkililer çok sayıda kişinin patlayıcıları kaldırırken sakatlandığını belirtirken net bir sayı veremiyor.

Savaşta iki taraf da mayın kullanıyor. Diğer yandan Ukrayna'nın karşı saldırısı, Rusya'nın ele geçirdiği noktalardaki çalışmalarını daha da artırmasına neden oldu. 

ABD'nin Washington Post gazetesi, konuyla ilgili haberinde Moskova'ya bağlı güçlerin pek çok yerde yasaklı olan anti-personel mayınlarını daha yaygın kullandığını belirtiyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü, Rusların bu mayınların en az 13 farklı çeşidiyle birlikte bubi tuzaklarını da kullandığını saptadı. Kanıtlara göre Ukrayna da en az bir çeşit anti-personel mayınından istifade etti. 

Tanksavar mayınları da iki tarafın kullandığı ve kullanımı tartışmalı silahlar arasında. 

Ukrayna'nın tehlikeli bölgeleri o kadar fazla ki, bazı uzmanlar buraların temizlenmesi için 500 ekibin 757 yıl boyunca çalışması gerektiğini öne sürüyor. 

Dünya Bankası'nın tahminlerine göre Ukrayna'nın mayından arındırılmasının 10 yıllık maliyeti neredeyse 37,5 milyar doları buluyor. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın bu iş için ayırdığı 95 milyon dolarsa devede kulak kalıyor.

Independent Türkçe, Washington Post, AA



İsrail'de generallerin savaşı şiddetleniyor

27 Mart 2025 tarihinde Tel Aviv'de Şin-Bet Başkanı ve hükümetin yargı danışmanının görevden alınmasına karşı düzenlenen protesto gösterilerinden (AFP)
27 Mart 2025 tarihinde Tel Aviv'de Şin-Bet Başkanı ve hükümetin yargı danışmanının görevden alınmasına karşı düzenlenen protesto gösterilerinden (AFP)
TT

İsrail'de generallerin savaşı şiddetleniyor

27 Mart 2025 tarihinde Tel Aviv'de Şin-Bet Başkanı ve hükümetin yargı danışmanının görevden alınmasına karşı düzenlenen protesto gösterilerinden (AFP)
27 Mart 2025 tarihinde Tel Aviv'de Şin-Bet Başkanı ve hükümetin yargı danışmanının görevden alınmasına karşı düzenlenen protesto gösterilerinden (AFP)

İsrail Yüksek Mahkemesi, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun iç istihbarat servisi Şin-Bet Başkanı Ronen Bar'ı görevden alma hamlesini salı günü karara bağlamaya hazırlanırken, Bar'ın aşırı ve gereksiz savaşlarla mücadele etmekle suçladığı hükümetin politikaları üzerine bir generaller savaşı yaşanıyor. Emekli bir general Netanyahu’yu dar kişisel çıkarları için orduyu ve güvenlik birimlerini kullanmakla suçladı.

Emekli General Yisrael Ziv, dün Kanal 12’nin internet sitesinde yayınlanan bir makalesinde şunları söyledi: “Gazze Şeridi'ne yönelik savaş, başlangıçta İsrail tarihinin en gerekli savaşıydı. Ancak İsrail'e dayatılan ve faydasız bir siyasi savaşa dönüştü. Adil bir savaştı ama bir aldatma savaşına evrildi.”

Suriye'ye yönelik savaşı da eleştiren Ziv, bu savaşın Lübnan'da Hizbullah tarzı bir direnişin kurulmasına yol açabileceği uyarısında bulundu.

Şin-Bet Başkanı Bar, Yüksek Mahkeme'ye yazdığı mektupta Netanyahu'nun kendisini yolsuzluk suçlamasıyla yargılayan mahkemeye güvenlik durumunun başbakanın yargılanmasına izin vermediğini belirten bir rapor yazma talebini ve İsrail'de Katargate olarak bilinen skandalla ilgili soruşturmaların durdurulması talebini reddettiği için görevden almaya karar verdiğini belirtti.

Bar, mahkemeden ‘Netanyahu'nun davranışlarının İsrail'in güvenliğine yönelik tehlikesini ve yasalarının ihlalini’ gösteren gerçekleri anlatacağı gizli bir oturum düzenlemesini istedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 18 Nisan 2024 tarihinde Tel Aviv'de Şin-Bet Başkanı Ronen Bar ile bir araya geldi. (DPA)İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 18 Nisan 2024 tarihinde Tel Aviv'de Şin-Bet Başkanı Ronen Bar ile bir araya geldi. (DPA)

Ziv makalesinde, “Yeni Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Netanyahu'nun bitmek bilmeyen savaşında ‘kullanılabilir bir genelkurmay başkanı’ olacağını ve sadece askeri operasyonla vatandaşlarını ve askerlerini eve getirme şansının zayıf olduğunu anlamaya başlamış olabilir” dedi.

Ziv, esirlerin iadesinin ‘Netanyahu'nun savaşı durdurma kararı almasını gerektirdiğini ve savaşı sürdürmek istediği sürece kaçırılanların serbest bırakılmasına yönelik bir anlaşmanın başarısız olacağını’ vurguladı.

Ziv sözlerini şöyle sürdürdü: “Ronen Bar'ın görevden alınmasının ardından Zamir, Genelkurmay Başkanı olarak sis perdesini aralamak ve yedek askerlere, yaslı ailelere ve tüm kamuoyuna savaşın sürdürülmesinin amacı hakkında cevap vermek zorunda kalacak. Bunu açıkladığında Netanyahu onun yanında olmayacak, büyük olasılıkla meslektaşlarını (Bar, eski Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ve diğer üst düzey subaylar) suçladığı gibi onu da başarısızlıkla suçlayacak.”

‘Kamuoyunun dikkatini dağıtmak’

Ziv de diğer pek çok kişi gibi savaşın uzamasının Netanyahu'ya pek çok nedenden ötürü fayda sağladığına inanıyor.

Emekli General Yisrael Ziv’in Kanal 12’nin internet sitesinde yayınlanan makalesinde, “Netanyahu'ya yol gösteren tek bir strateji var, o da sınırsız bir savaşı sürdürmek. Bu savaş onun çok işine yarıyor; mahkeme duruşmalarını ertelemesine yardımcı oluyor, seçmen tabanının uzak bir zafer umuduyla ona sarılmasını sağlıyor, yetkilileri görevden almasına olanak tanıyor ve Trump karşısındaki konumunu güçlendiriyor. Peki ya bedeli? Büyütülecek bir şey değil... Başka bir deyişle, başkalarının bedel ödemesinde yanlış bir şey yok... Kaçırılanlar, askerler, ekonomik durum ve İsrail'in uluslararası ilişkilerinin bozulması...” ifadeleri yer aldı.

Hükümetin yargı danışmanı Gali Baharav-Miara ise Bar'ın görevden alınmasını ‘hatalı bir karar ve başbakanın kişisel çıkar çatışması’ olarak değerlendirerek reddettiğini vurguladı.

Baharav-Miara, görevden almanın ‘üst düzey bir güvenlik pozisyonunun siyasi sadakat pozisyonuna dönüşmesine yol açacağını’ savundu.

Haaretz gazetesi askeri analisti Amos Harel, Bar'ın görevden alınmasına karşı Yüksek Mahkeme yargıçlarına yazdığı mektubu ‘İsrail'deki siyasi sistemin kimliğini tanımlama savaşında en çalkantılı haftalardan biri olması beklenen bir dönemde, güvenlik-siyaset sistemi içindeki gerilimin derinliğini ortaya koyan nadir bir tanıklık’ olarak nitelendirdi.

Harel, “Bar'ın mektubunun en önemli kısmı, savaşın devam etmesinin kamuoyunun dikkatini Netanyahu'nun davasının gidişatından uzaklaştırmak için bir araç olarak ve Netanyahu için davanın en hassas aşaması olan savcılığın sorgusunun ertelenmesi de dahil olmak üzere tekrarlanan ertelemeleri haklı çıkarmak için bir bahane olarak kullanıldığına dair ifadesidir” dedi.