Birleşik Krallık, 5 ülkeye vize zorunluluğu getirdi: "Sistem suiistimal ediliyor"

Birleşik Krallık İçişleri Bakanı Suella Braverman (John Sibley/Reuters)
Birleşik Krallık İçişleri Bakanı Suella Braverman (John Sibley/Reuters)
TT

Birleşik Krallık, 5 ülkeye vize zorunluluğu getirdi: "Sistem suiistimal ediliyor"

Birleşik Krallık İçişleri Bakanı Suella Braverman (John Sibley/Reuters)
Birleşik Krallık İçişleri Bakanı Suella Braverman (John Sibley/Reuters)

Birleşik Krallık (BK), 5 ülkeden gelen tüm ziyaretçilere vize zorunluluğu getirirken Suella Braverman, göç sisteminin "suiistimal" edilmesini gerekçe gösteriyor.

BK İçişleri Bakanı, değişikliklerin "yalnızca göç ve sınır güvenliğiyle ilgili nedenlerle" yapıldığını söyleyerek bunun Dominika, Honduras, Namibya, Doğu Timor ve Vanuatu'yla "kötü ilişkilerin işareti olmadığını" ısrarla belirtti.

Braverman çarşamba günü milletvekillerine yaptığı yazılı açıklamada, Dominika ve Vanuatu'daki "yatırım yoluyla vatandaşlık uygulamasının açık ve belirgin bir şekilde suiistimal edildiğini" belirtti. Braverman, İngiliz Milletler Topluluğu'nun iki müttefikinin "BK'ye risk teşkil ettiği bilinen kişilere vatandaşlık" verdiğini söyledi.

İçişleri Bakanı, Namibya ve Honduras yurttaşlarının sığınma talebinde bulunmak adına, vize almadan sınırlı bir süre BK'yi ziyaret etme haklarını "suiistimal ettiğini" ve bu durumun "süregelen ve kayda değer bir artış" gösterdiğini söyledi.

Braverman "Hatta Namibyalılar ve Honduraslılar, vize istenmeyen ülkelerden sığınma talebinde bulunan yurttaşlar arasında ilk sırada yer alıyor" diye yazdı.

Bu yüksek rakamlar sürdürülemez ve bunlar, işleyiş üzerinde baskı oluşmasına önemli ölçüde katkıda bulunarak birincil kaynakların diğer öncelikli faaliyetlerden uzaklaştırılmasına yol açıyor.

Namibya, çoğunluğu eski Britanya sömürgelerinden oluşan 56 ülkenin yer aldığı İngiliz Milletler Topluluğu'nun bir diğer üyesi.

Doğu Timor'la ilgiliyse Braverman, sınıra "ziyaret amacıyla gelmeyen" yurttaşlarda "sürekli bir artış" görüldüğünü söyledi. Braverman bu kişilerin genellikle "AB Yerleşim Programı aracılığıyla hileli şekilde, bakmakla yükümlü olunan kişi statüsü talep etme ya da BK'de yasadışı çalışma niyetinde" olduğunu belirtti.

Braverman, BK'de onaylanmış rezervasyonları bulunanların yeni şartlar yürürlüğe girmeden önce vizesiz seyahat edebilmesi için 4 haftalık bir geçiş dönemine izin verdi.

Yasadışı Göç Yasa Tasarısı'nın halihazırda yasalaşmaya hazırlanmasıyla hükümetin, Manş Denizi'ni geçerek BK'ye sığınma talebinde bulunmaya çalışan göçmenlere karşı sert önlemler aldığı bir dönemde vize kararı verildi. Hükümet bu hafta küçük tekneler kriziyle mücadeleye yönelik tartışmalı planlarını, Avam Kamarası'ndaki ılımlı Muhafazakarların son itirazlarını da aşarak geçirdi.

2023'te Manş Denizi'nden geçen göçmen sayısı halihazırda 13 bin 774 diye belirlenirken bu sayı, 15 binden fazla göçmenin kaydedildiği geçen yılın bu dönemindeki sayının hâlâ altında. 2022'nin tamamında 45 bin 755 kişi bu yolculuğu gerçekleştirdi.

Reformlar, göçmenlerin BK'ye izinsiz yollarla gelmesi durumunda sığınma talebinde bulunmalarını engelleyecek. Hükümet bu değişikliklerin, gözaltında tutulan kişilerin ya kendi ülkelerine ya da halihazırda yasal bir mücadeleye konu olan Ruanda gibi üçüncü bir ülkeye derhal gönderilmelerini sağlayacağını da umuyor.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Turk ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi bu planlara yönelik öfkenin başını çekiyor. İkili, alışılmadık derecede eleştirel bir ortak açıklamada yasa tasarısının "uluslararası korumaya ihtiyaç duyan kişiler için ağır sonuçlar doğuracağı" ve BK'nin uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal ettiği uyarısında bulundu.

Downing Sokağı (BK Başbakanlık Konutu ve Ofisi -ed.n.) tasarıyı savunurken, Başbakan'ın resmi sözcüsü de şu açıklamayı yaptı:

Uluslararası hukuk çerçevesinde hareket ettiğimize eminiz.



Gazze ateşkesi: İsrail'in adımları müzakerelerdeki çıkmazı derinleştiriyor

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Gazze ateşkesi: İsrail'in adımları müzakerelerdeki çıkmazı derinleştiriyor

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri tırmanışı ve Hamas'ın buna nitelikli operasyonlarla karşılık vermesi, bir süredir durmuş olan ateşkes müzakerelerindeki çıkmazı derinleştirdi. Şarku’l Avsat'a konuşan Mısırlı resmi bir kaynak, “İki taraf (İsrail ve Hamas) arasında ateşkese varmak için yapılan dolaylı görüşmeler, sahadaki gerilim nedeniyle şu anda durmuş durumda. Ancak arabulucular, görüşmeleri yeniden başlatmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz dün yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine düzenlediği saldırıdan bu yana Gazze Şeridi'nde tutulan Taylandlı esir Pinta Nattapong’un cesedine ulaştığını söyledi.

Tayland vatandaşı Nattapong, 7 Ekim 2023'te Kibbutz Nir Oz'da Hamas mensupları tarafından esir alınmıştı. Taylandlılar, Hamas tarafından esir alınan en fazla sayıda yabancıyı oluşturuyor.

Bu olay, ABD vatandaşlığına sahip iki İsrailli esirin cesedine ulaşılmasından iki gün sonra gerçekleşti. Gazze Şeridi'nde halen 55 esir tutuluyor ve İsrail bunların yarısından fazlasının öldüğünü iddia ediyor.

sdfgyjuı
Gazze Şeridi'nde ilerleyen bir İsrail tankı (Reuters)

İsrail ordusu, Hamas'ın geçen ayın sonunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un ateşkes önerisine verdiği -ilkeleri kabul ettiği ancak bazı şartlar sunduğu- yanıtı fırsat bilerek geniş çaplı bir saldırı başlattı. İsrail ordusu, hava ve topçu bombardımanını iki katına çıkararak, vatandaşları kuzeyden güneye ve güneyden orta kesimlere sürerek tam ölçekli bir tırmanışa geçti.

Mısırlı resmi kaynak şunları söyledi: “Söz konusu tırmanışın bir sonucu olarak durum çok zor ve şu ana kadar durumun çözümüne dair yeni bir şey yok. Müzakereler durmuş durumda ama birkaç gün içinde yeniden başlaması için çaba sarf ediliyor. Çünkü özellikle Kahire izlediği bilgiler ışığında herkesin pozisyonunu gözden geçiriyor.”

Mısır, Katar ve ABD, Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması için müzakereler yürütüyor. Kaynağa göre Mısır'ın pozisyon okuması şöyle: “İsrail savaşı mümkün olduğunca uzun süre devam ettirmeye çalışıyor. Zira ABD ile İran arasındaki müzakerelerin başarısız olmasını ve İran'a askeri bir darbe vurulmasını istiyor ki Hamas yalnız kaldığını hissetsin ve Gazze Şeridi'ni terk etmek istesin.”

Kaynak sözlerini şöyle sürdürdü: “İsrail, Hamas'ın Gazze Şeridi'nin yönetimini devretmesi konusuna hiç ikna olmuş değil. Çünkü İsrail’e göre Hamas esirleri elinde tuttuğu ve Gazze Şeridi'nin geleceğine ilişkin müzakereleri yürüttüğü sürece Gazze Şeridi'ndeki askeri varlığını güçlendirecek şeyleri kabul edecek. Tel Aviv'in istemediği de bu. Hamas ise esirleri teslim etmesi halinde İsrail'in herhangi bir anlaşmaya uyacağına artık güvenmiyor ve özellikle de ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ı bir iyi niyet jesti olarak teslim etmesine rağmen Washington'un bunu takdir etmemesi ve Witkoff'un önerisinin gelmesinin ardından artık ABD'ye güvenmiyor.”

ıo90
Refah'ta Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından sağlanan gıda yardımını taşıyan Filistinliler (AP)

Kaynak ayrıca, ‘ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nde Gazze'de ateşkes kararını veto etmesinin ortalığı karıştırdığını ve Washington'un bu dosyadaki ciddiyetine ve arabuluculuğuna gölge düşürdüğünü’ belirtti. Kaynağa göre, tüm bunlara rağmen Kahire, uluslararası kamuoyunu harekete geçirerek Tel Aviv ile Washington'a müzakereleri yeniden başlatmaları ve bir çözüme ulaşmaları için baskı yapmak amacıyla uluslararası temaslarını yoğunlaştırıyor. Kahire, savaş ne kadar sürerse sürsün durması gerektiğine, özellikle de Mısır'ın ulusal güvenliğinin bu savaşın uzaması nedeniyle tehdit altında olduğuna inanıyor.

Mısır Dışişleri Bakanlığı dün, Bakan Bedr Abdulati'nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Constantinos Kombos ile bir telefon görüşmesi yaptığını ve ikilinin ‘Mısır'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması ve insani yardımın ulaşması için gösterdiği çabaları’ ele aldığını duyurdu. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre iki bakan, ‘bölgesel güvenlik ve istikrarı desteklemek üzere bölgedeki gerilimin azaltılması için koordinasyonun sürdürülmesi gerektiği’ konusunda mutabık kaldı.

Filistin meseleleri konusunda uzman Mısırlı gazeteci Eşref Ebu’l Hul, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte şunları söyledi: “Ortamın karmaşıklığına ve sahadaki gerilim nedeniyle artan uçuruma rağmen, arabulucular müzakereleri yeniden başlatmak ve İsrail ile Hamas'a koşullarını hafifletmeleri ve ateşkes için bir uzlaşmaya varmaları yönünde baskı yapmak için büyük çaba sarf ediyor. Çünkü sahadaki insani durum vahim bir hal aldı.”

Ebu’l Hul, ‘İsrail'in esirlerin cesetlerini kurtararak sahada elde ettiğini düşündüğü başarıların Hamas'ı bazı koşullardan geri adım atmaya itebileceğini, zaten Hamas'ın Witkoff'un önerisini reddetmediğini, sadece Tel Aviv'in varılacak herhangi bir anlaşmaya bağlı kalacağını garanti eden bir taahhüt istediğini, Kahire ve Doha'daki arabulucuların da Washington'la birlikte bunun üzerinde çalıştığını defalarca teyit ettiğini’ belirtti.

Filistin Dışişleri Bakanlığı danışmanlarından Munir el-Cağub ise Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, ‘müzakerelerin durmasına rağmen çıkmaza gireceğine inanmadığını, çünkü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun mevcut stratejisinin savaşla müzakere olduğunu’ söyledi. El-Cağub, ‘savaşın devam etmesinin Tel Aviv'in esirlerin hayatlarını önemsemediğini ve bu nedenle artık esir meselesinin Hamas'ın elinde bir güç kartı olmadığını doğruladığını’ düşünüyor.

Hamas dün bir açıklama yayınlayarak uluslararası toplumu, Arap ve İslam ülkelerini işgalcilerin Gazze Şeridi'nde işlediği suçları durdurmak için harekete geçmeye çağırdı.

ABD ve uluslararası ilişkiler uzmanı Muhammed es-Satuhi, “Washington, Hamas'ı Witkoff önerisini çekincesiz kabul etmeye ikna etmek için özellikle Kahire ve Doha ile temaslarını yoğunlaştırıyor. Söz konusu öneri, pek çok kişinin gözünde sadece İsrail'in isteklerini yerine getiren kötü bir öneri. Bu da Mısır ve Katar'daki arabulucular ile Hamas'ı zor durumda bırakıyor” dedi.