Bangladeş Nobel ödülünden 1,4 milyon vergi alacak

Bangladeş: Muhammed Yunus’a 1,4 milyon dolar vergi ödemesi kararı verildi

Nobel Barış Ödülü sahibi ekonomist Muhammed Yunus (AFP)
Nobel Barış Ödülü sahibi ekonomist Muhammed Yunus (AFP)
TT

Bangladeş Nobel ödülünden 1,4 milyon vergi alacak

Nobel Barış Ödülü sahibi ekonomist Muhammed Yunus (AFP)
Nobel Barış Ödülü sahibi ekonomist Muhammed Yunus (AFP)

Avukat Sardar Jinnat, 24 Temmuz’da yaptığı açıklamada Bangladeş Yüksek Mahkemesi’nin Nobel Barış Ödülü sahibi Muhammed Yunus hakkında üç hayır kurumuna yapılan 7 milyon dolarlık bağışlar karşısında 1,4 milyon dolar vergi ödemesi kararı aldığını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre ajansa konuşan Jinnat, “Yüksek Mahkeme dilekçemizi reddetti” dedi.

Geçen pazar günü Yüksek Mahkeme bir alt mahkemenin kararını onadı. Kanunun hayır kurumlarına yapılan bağışlar için vergi muafiyeti sağlamadığına dikkat çekilirken, 150 milyon taka (1,4 milyon dolar) ödemesini emrettiği belirtildi. Muhammed Yunus, henüz 30 milyon taka ödeme yaptı.

Yunus, 2011 ile 2014 yılları arasında Profesör Muhammed Yunus Fonu, Yunus Ailesi Fonu ve Yunus Merkezi olmak üzere üç kuruluşa 767 milyon taka (7 milyon dolar) bağışta bulundu.

83 yaşındaki ekonomist, ekonomik kalkınma alanındaki çalışmaları nedeniyle 2006 yılında Nobel Barış Ödülü’nü kazandı. 1983’te kurduğu Grameen Bank aracılığıyla kırsal alanlarda küçük krediler sağlayarak milyonlarca insanı Bangladeş’teki aşırı yoksulluktan kurtarmasıyla tanınıyor.

Ancak kendisini yüzde 20 civarında faiz oranları uygulayarak yoksulların ‘kanını emmekle’ suçlayan Başbakan Şeyh Hasina Vecid ile yaşadığı anlaşmazlığın ardından itibarı lekelendi.

Geçen yıl Bangladeş Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu (ACC), Yunus’un başkanlığındaki şirketler hakkında kapsamlı bir soruşturma başlattı.

Aynı şekilde Hasina, Dünya Bankası’nın, köprü inşa etmek için sağladığı 1,2 milyar dolarlık krediyi yolsuzluk iddialarıyla nedeniyle iptal etmesinden de Yunus’u sorumlu tuttu. Ancak Yunus, bu iddiaları her zaman yalanladı.

Ban Ki-moon ve Hillary Clinton da dahil 40 uluslararası şahsiyet, Mart ayında Bangladeş’e Yunus’a yönelik bu ‘taciz’ ve ‘haksız saldırılara’ son vermesi çağrısı yapan bir mektup yayınladı.



Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

TT

Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

Lübnan Başbakanı Necib Mikati bugün yaptığı açıklamada, Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlılığını bir kez daha yineleyerek, ‘ordunun güneydeki güvenlik otoritesinin düşmanın dayandığı argümanları boşa çıkardığını’ vurguladı.

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından konuşan Mikati şunları söyledi: “Bugün yıkıma uğrayan bölgeleri yeniden inşa etme sürecine başlıyoruz. Ordumuzun güney kentlerine güvenliği geri getireceğine inanıyoruz. Hükümetin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararını tüm hükümleriyle uygulama konusundaki kararlılığını vurguluyoruz.”

Mikati sözlerini şöyle sürdürdü: “Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Kazanımları koruyan bir devlet inşa etmek ve birleşmek için büyük ve kolektif bir sorumluluğumuz var. Dünyanın bize olan güvenini ve Lübnan halkının devlete olan güvenini yeniden tesis edeceğiz. Ordunun güneydeki güvenlik otoritesini yeniden sağlayacağız.”

sdcfergt
Ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından yerinden edilen insanlar evlerine dönerken, güneydeki Sayda kentinde bir adam Lübnan bayrağı sallıyor. (AFP)

İsrail'i ateşkese uymaya ve işgal ettiği topraklardan çekilmeye çağıran Mikati, “Farklılıklarımızı bir kenara bıraktığımız takdirde yarının Lübnan için daha iyi olacağına inancımız tamdır” dedi.

“Herkes fitne üzerine bahis oynuyordu, ancak zor sosyal koşullara rağmen vatandaşların birbirini kucakladığını gördük” diyen Mikati, ‘bugünün acılara rağmen Lübnan'a güvenlik ve istikrar getirmesini’ diledi.

İsrail ile Hizbullah arasındaki ateşkes, her iki tarafın da ABD ve Fransa'nın aracılık ettiği bir anlaşmayı kabul etmesinin ardından bu sabah erken saatlerde yürürlüğe girdi.