Nijer’in ilk Arap cumhurbaşkanı, Afrika’daki ‘darbelerin kalesinin’ son kurbanı mı olacak?

Nijer Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile başkent Niamey’de yaptığı görüşmede (AFP)
Nijer Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile başkent Niamey’de yaptığı görüşmede (AFP)
TT

Nijer’in ilk Arap cumhurbaşkanı, Afrika’daki ‘darbelerin kalesinin’ son kurbanı mı olacak?

Nijer Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile başkent Niamey’de yaptığı görüşmede (AFP)
Nijer Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile başkent Niamey’de yaptığı görüşmede (AFP)

Nijer Cumhuriyeti’nde cumhurbaşkanlığını üstlendikten iki buçuk yıl sonra bu ülkedeki Arap azınlığa mensup ilk cumhurbaşkanı sayılan Muhammed Bazum, başkent Niamey’deki Cumhuriyet Sarayı’nda Cumhurbaşkanlığı Muhafızları tarafından gözaltına alındıktan sonra ‘Afrika’daki darbelerin kalesinin’ son kurbanı oldu.

Bazum’un akıbeti ve başkentteki durum hakkında hâlâ çelişkili haberler mevcut. Ayrıca cumhurbaşkanlığı tarafından, ordunun seçilmiş cumhurbaşkanın yanında durmaya ve tutuklanmasında parmağı olan başkanlık muhafızlarına saldırmaya hazır olduğunu teyit eden açıklamalar yapıldı.

Bölgede olağandışı bir ordu varlığı veya silah sesleri olmamasına rağmen Niamey’deki başkanlık binasına giden tüm yollar kapatıldı. Ancak trafik normal görünüyordu.

Nijer’in başkenti Niamey’de Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum’un tutuklandığının açıklanması sonrasında sokakların sakinliğini gösteren bir fotoğraf (AFP)
Nijer’in başkenti Niamey’de Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum’un tutuklandığının açıklanması sonrasında sokakların sakinliğini gösteren bir fotoğraf (AFP)

Afrika’nın ‘darbe kalesi’

Nijer’in uzun bir askeri darbeler geçmişi var. Ülke, 1960’ta Fransa’dan bağımsızlığını kazanmasından bu yana dört darbeye tanık oldu. Sonuncusu ise Cumhurbaşkanı Mamadou Tandja’nın devrildiği Şubat 2010’da gerçekleşti.

Nijer ayrıca, iktidarı ele geçirmek için birkaç başka girişime de tanık oldu. Akıbetleri ise Bazum’un göreve başlamasından sadece birkaç gün önce özel kuvvetlerden oluşan bir askeri birliğin başkanlık sarayını ele geçirmeye çalışması gibi başarısızlığa mahkumdu. O sırada bu girişim, demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü baltalama girişimi olarak tanımlandı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Hava Kuvvetleri’nde Binbaşı olan Sani Goroza adlı isyancı lider de dahil olmak üzere birkaç kişi tutuklandı. Goroza, komşu Benin’de tutuklandı ve Nijeryalı yetkililere teslim edildi.

Benzeri görülmemiş bir siyasi olayda cumhurbaşkanı olarak Bazum

Bazum, cumhurbaşkanlığını üstlenmeden önce İçişleri ve Kamu Güvenliği Bakanı olarak görev yaptı. 2011 ve 2021 yılları arasında iki başkanlık dönemi için ülkenin cumhurbaşkanlığını üstlenen eski Cumhurbaşkanı Mahamadou Issoufou’nun ‘sağ kolu’ olarak kabul edildi.

Anayasayı üçüncü kez cumhurbaşkanlığına aday olmak üzere değiştirmeyen Mahamadou Issoufou, 1993 ile 1996 yılları arasında Nijer’de ilk seçilmiş cumhurbaşkanı olan rakibi Mahamane Osman’a karşı girdiği zorlu seçimlerde yakın arkadaşı Bazum’u destekledi.

2021’deki cumhurbaşkanlığı seçimleri büyük ilgi gördü ve Bazum’un seçilmesi, Batı Afrika ülkesinde istisnai bir siyasi olay olarak kabul edildi. İlk kez, dünyanın en fakir ülkelerinden birinde, seçilmiş bir sivil başkandan diğerine barışçıl bir güç devri gerçekleşti.

Bazum, 2,5 milyon (yüzde 55,75) oy alarak cumhurbaşkanlığı seçimlerini ikinci turda kazanmayı başardı. Buna karşılık Hausa kabilesi (ülkenin en büyük bileşeni) tarafından desteklenen muhalefet adayı Mahamane Osman, 1,9 milyon (yüzde 44,25) oy aldı.

Dönemin gözlemcileri, bu seçimlerin en önemli sonucunun, ‘kabile fanatizminin’ siyasi ittifaklar önünde yenilgiye uğratılması ve Bazum’un ülke tarihinde Arap azınlığa mensup ilk cumhurbaşkanı olması olduğunu dile getirdi. Başkent Niamey’de yenilgiye uğramasına rağmen ulusal düzeyde bir liderlik elde etti.

Nijer Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum, Glasgow’daki COP26 iklim zirvesinde bir konuşma yapıyor (AFP)
Nijer Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum, Glasgow’daki COP26 iklim zirvesinde bir konuşma yapıyor (AFP)

Bazum’un yetiştirilme tarzı ve kariyeri

Muhammed Bazum ya da akranları arasında Ebu Azum, 1 Ocak 1960’ta Nijer’in en güneydoğusunda, Nijerya sınırına yakın Diffa bölgesinde doğdu. Aynı yıl, doğumundan sadece 8 ay sonra ülkesi, Fransa’dan bağımsızlığını kazandı. Bazum, bir kolu Nijer’de ikamet eden ve çoğunluğu güney ve orta Libya’da yoğunlaşmış olan Arap ‘Evlad Suleyman’ kabilesinden geliyor. Rakipleri tarafından ‘yabancı kökenli’ olmakla suçlandıktan sonra bazı taraflar, bunun cumhurbaşkanı seçilmesine engel teşkil edebileceğine dikkati çekti.

Nitekim muhalefet figürleri, onu Nijerya vatandaşlığında sahtecilikle suçlayarak mahkemeye başvurdu. Cumhurbaşkanlığındaki zaferini tanımayacaklarını ve seçim sonuçlarına itiraz etmeye devam edeceklerini söylediler. Bu iftira, seçim kampanyası sırasında Bazum’un öfkelenmesine neden oldu. Ancak yardımcıları konuyu ‘önemsiz ve değersiz’ olarak nitelendirirken, rakibinin babasının ise Çadlı olduğunu belirtti.

Bazum ve siyasi arenaya girişi

Bazum’un siyaset dünyasına ilgisi erken dönemde ortaya çıktı.1979’da lise diplomasını aldıktan sonra, o zamanlar Batı Afrika’nın en büyük üniversitesi olan Şeyh Anta Diop Üniversitesi- Dakar’da ahlaki ve siyasi felsefe okumak için Senegal’e gitti. Daha sonra felsefe çalışması nedeniyle ‘filozof’ olarak anılan Bazum, bu dönemde öğrencilik faaliyetleri sırasında solcu eğilimlerine dikkat çekti, ardından ülkesine döndüğünde öğretmenlik yaptı.

Bazum, 30 yaşına gelmesinden kısa bir süre sonra, 1991’den 1993’e kadar Başbakan Amadou Chefou’nun geçici hükümetinde İşbirliğinden Sorumlu Devlet Bakanlığı görevini üstlendi. Bu nedenle Bazum’un Mahamadou Issoufou ile uzun bir ilişkisi bulunuyor. Ayrıca kendisiyle 1990’da Ulusal Sosyal Demokrat Parti’yi kurdu. Daha sonra 2011 yılında, devlet başkanının parti siyasetine katılmaması şartıyla, cumhurbaşkanı olarak göreve başlaması sonrasında parti başkanlığını devraldı.

Bazum, Nijer’in güneydoğusundaki Zinder bölgesinde bulunan Tisker seçim bölgesi için 1993, 2004, 2011 ve 2016 yıllarında yapılan parlamento seçimlerinde 4 kez milletvekili seçildi. Ayrıca Ulusal Meclis başkan yardımcılığına ve partisinin parlamento bloğunun başına seçildi.

Bakanlık düzeyinde 21 Nisan 2011’de Dışişleri, İşbirliği, Afrika Entegrasyonu ve Yurtdışında Yaşayan Nijerliler Bakanı olarak atandı. Daha sonra 25 Şubat 2015 tarihinde Cumhurbaşkanlığı’nda Devlet Bakanı olarak görev yaptı. Issoufou, ikinci dönem için yemin ettikten sonra Bazum, 11 Nisan 2016’da İçişleri, Asayiş, Ademi Merkeziyet ve Örf ve Din İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı olarak atandı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanmak için istifa ettiği 2020 yazına kadar bu görevi sürdürdü.



Reuters: İran, Irak üzerinden petrol kaçakçılığı yapıyor

Irak'taki ağ aracılığıyla İran'ın ABD yaptırımlarına takılmadan satış yapabildiği öne sürülüyor (Reuters)
Irak'taki ağ aracılığıyla İran'ın ABD yaptırımlarına takılmadan satış yapabildiği öne sürülüyor (Reuters)
TT

Reuters: İran, Irak üzerinden petrol kaçakçılığı yapıyor

Irak'taki ağ aracılığıyla İran'ın ABD yaptırımlarına takılmadan satış yapabildiği öne sürülüyor (Reuters)
Irak'taki ağ aracılığıyla İran'ın ABD yaptırımlarına takılmadan satış yapabildiği öne sürülüyor (Reuters)

Irak'ta kurulan petrol kaçakçılığı ağının, İran ve desteklediği gruplara yılda 1 milyar dolara yakın gelir sağladığı öne sürülüyor.

Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters, kaçakçılık ağının Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani'nin göreve geldiği 2022'den beri geliştiğini iddia ediyor.

Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen kaynakların paylaştığı bilgilere göre, her ay 3,4 milyon ila 5 milyon varil petrole eşdeğer 500 bin ila 750 bin ton ağır yakıt (HFO), bu ağ üzerinden çoğunlukla Asya'ya ihraç ediliyor. 

Haberde, akaryakıtın Irak üzerinden iki yöntem aracılığıyla ihraç edildiği savunuluyor. İlk yöntemde, İran'dan gönderilen akaryakıtın Irak petrolüyle karıştırılarak saf Irak akaryakıtı gibi satıldığı ileri sürülüyor. Böylelikle Tahran yönetiminin, Washington'ın uyguladığı yaptırımlara takılmadan hareket edebildiği belirtiliyor.

İkincisindeyse Irak'ın asfalt üreten tesislere sübvansiyonlu akaryakıt tedariki kullanılıyor. Burada sübvansiyon programı için üretilen akaryakıtın, menşeini gizlemek için sahte belgeler hazırlandığı iddia ediliyor. 

İran'ın ilk rotadan doğrudan kazanç sağladığı savunuluyor. İkinci rotaysa Irak'ta kaçakçılık faaliyetlerini yürüten Tahran destekli milislerin işine yarıyor.

Kaynaklar, her iki güzergahın da Tahran yönetimine yılda 1 milyar ila 3 milyar dolar kazanç sağladığını iddia ediyor. 

Haberde, müstakbel ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve gelmesiyle Washington'ın Tahran'a yönelik yaptırımları artırabileceğine dikkat çekiliyor. Ayrıca kaçakçılık ağının Irak'ı da İran'a yardım ettiği gerekçesiyle yaptırım tehlikesi altına soktuğuna işaret ediliyor. 

Reuters, İranlı ve Iraklı yetkililerin yorum taleplerine yanıt vermediğini aktarıyor.

Independent Türkçe, Reuters, Business Standart