Putin, Afrikalı ‘müttefikleri’ seferber ediyor

Ticareti artırma ve gıda arzını genişletme vaatleri

Putin, birçok Afrikalı liderle St. Petersburg'daki ikinci zirvede (Tass - EPA)
Putin, birçok Afrikalı liderle St. Petersburg'daki ikinci zirvede (Tass - EPA)
TT

Putin, Afrikalı ‘müttefikleri’ seferber ediyor

Putin, birçok Afrikalı liderle St. Petersburg'daki ikinci zirvede (Tass - EPA)
Putin, birçok Afrikalı liderle St. Petersburg'daki ikinci zirvede (Tass - EPA)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün (Perşembe) Rusya'nın kuzey başkenti St. Petersburg'da düzenlenen Rusya-Afrika Zirvesi'nde, ülkesine kıta Afrika'da müttefikler kazanmaya çalıştı. Ticaret hacmini artırma ve gıda tedarikini genişletme sözü verdi. Öte yandan, Afrikalı liderler, zirvede, Moskova ile farklı alanlarda stratejik ve uzun vadeli iş birliğine kararlılıklarını teyit ettiler.

Rusya-Afrika Zirvesi'ne 49 Afrika ülkesinden liderler ve yetkililer katıldı. Zirve, 4 yıl önce ilk kez düzenlenen Rusya-Afrika Zirvesi'nin ardından gerçekleştirilen ikinci zirve oldu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya-Afrika Zirvesi'nin, Batı'nın Afrika'daki ülkeleri Rusya'yı boykot etmeye teşvik etmesine rağmen, zamanında gerçekleşmesinden memnuniyetini dile getirdi. Zirvede yaptığı konuşmada, Rusya'nın Afrika ile her alanda iş birliğine açık olduğunu ve kıtayı "önemli ve temel bir ortak" olarak gördüğünü söyledi. Putin ayrıca, Ukrayna ile tahıl anlaşmasının askıya alınması nedeniyle ortaya çıkan gıda krizine de değindi ve Rusya'nın Burkina Faso, Zimbabve, Mali, Somali, Orta Afrika Cumhuriyeti ile Eritre'ye önümüzdeki aylarda 25 ila 50 bin ton tahılı ücretsiz olarak sağlayacağını açıkladı. Putin, Batılı ülkelerin kendilerini ‘küresel gıda pazarındaki mevcut krize neden olmakla haksız yere suçladığını’, ayrıca ihtiyaç sahibi ülkelere tahıl ve gübre tedarikini engellediklerini söyledi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Afrikalı ülkelerini Batı yaptırımlarının etkilerine karşı Moskova ile iş birliğini genişletmeye çağırdı. Putin, “Mevcut kısıtlayıcı Batı sistemlerinden uzakta, finansal mesajların iletimi için bankacılık kurumlarının sınır ötesi ödemelere izin veren Rusya'da kurulan sisteme bağlanması ve Mali altyapılarını geliştirmek için Afrika ülkeleri ile çalışmaya hazırız” dedi.

Kremlin'in, Batı ile çatışmada Afrika'daki mevzileri Moskova'nın lehine güçlendirme çabalarına dini bir karakter vermeye istekli olması dikkat çekicidir. Rus Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Patrik Kirill toplantıda yaptığı konuşmada, ‘tüketimin kutsanması ve geleneksel aile kurumunun yıkılması, sözde Batılı değerlerce aşılanan tüm felaketlerin eksik bir listesinin bir parçasıdır’ ifadelerini kullandı.

Rusya-Afrika Zirvesi'nde konuşan bazı Afrikalı liderlerin açıklamaları, kıta ülkelerinin Rusya'ya olan bağımlılığını genişletmeye kararlı olduklarını gösteriyor. Bu, sadece gıda ve tahıl tedariği değil, aynı zamanda silah sektörü için de geçerli. Şarku’l Avsat’ın ulaştığı bilgiye göre Uganda Savunma Bakanı Vincent Ssempijja, ülkesinin St. Petersburg Zirvesi sırasında Rusya ile hava dahil, askeri teçhizatın bakımını yapacak bir bölgesel merkez geliştirme konusunu görüşmeyi planladığını söyledi.



The Telegraph: Trump, Netanyahu'ya yönelik yakalama kararına karşılık UCM Savcısı’na yaptırım uygulayabilir

Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Genel Merkezi (AFP)
Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Genel Merkezi (AFP)
TT

The Telegraph: Trump, Netanyahu'ya yönelik yakalama kararına karşılık UCM Savcısı’na yaptırım uygulayabilir

Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Genel Merkezi (AFP)
Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Genel Merkezi (AFP)

İngiliz The Telegraph gazetesi, ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Savcısı Kerim Han'a, mahkemenin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında yakalama kararı çıkarması nedeniyle yaptırım uygulamayı düşündüğünü yazdı.

Gazete, Trump'ın ulusal güvenlik danışmanı olarak görev yapacak olan Mike Waltz'un UCM'nin ‘güvenilirliği olmadığını’ söylediğini ve Trump yönetimi 20 Ocak'ta göreve başladığında ‘mahkemenin anti-Semitik önyargısına güçlü bir yanıt’ sözü verdiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın The Telegraph’tan aktardığına göre Kerim Han, Trump tarafından yaptırım uygulanması hedeflenen yetkililer arasında yer alıyor.

İsrail gibi ABD de Lahey merkezli mahkemenin otoritesini tanımıyor. Üst düzey Cumhuriyetçiler yakalama kararlarına tepki olarak UCM'nin üst düzey yetkililerine yaptırım uygulanması çağrısında bulundu.

Diğer yandan Han, reddettiği cinsel suiistimal iddiaları nedeniyle soruşturma geçiriyor.

Trump, görevdeki ilk döneminde, Afganistan'da ABD güçleri tarafından işlendiği iddia edilen savaş suçlarıyla ilgili bir soruşturma nedeniyle UCM'nin eski başsavcısına yaptırım uyguladı.

O dönemde Dışişleri Bakanı olan Mike Pompeo, UCM’yi ‘tamamen yozlaşmış bir kurum’ olarak tanımladı.

ABD Başkanı Joe Biden 2021'de göreve geldiğinde UCM Savcısı Fatou Bensouda'ya yönelik seyahat yasağını da içeren yaptırımları iptal etti. Ancak Trump'ın UCM'nin İsrail'e yönelik tutumuna tepki olarak aynı stratejiyi yeniden uygulayabileceği yönünde spekülasyonlar var.

dfvgb
Donald Trump (Reuters)

Trump ayrıca, Rusya'nın Ukrayna'da işlediği savaş suçlarıyla ilgili olarak UCM tarafından yürütülen soruşturmalardan ABD'nin katılımını ve kaynaklarını çekebilir.

Han ve ekibine uygulanacak herhangi bir yaptırım, İngiltere'nin yeni Başbakanı Keir Starmer'ın yakalama emirlerine uymayı seçmesi halinde İngiltere ile Trump arasındaki ilişkileri tehlikeye atabilir.

Birleşik Krallık İsrail Başbakanı’nı gözaltına alıp almama konusunda tereddüt yaşarken, ABD Lahey merkezli mahkemeye karşı uluslararası bir tepkiye öncülük ediyor. İngiltere UCM’ye saygı duyduğunu ifade ederken, Netanyahu'nun İngiltere'ye gelmesi halinde gözaltına alınıp alınmayacağını söylemeyi ise reddediyor.

İsrail'in İngiltere Büyükelçisi Tzipi Hotovely, tüm ülkeleri UCM'nin Netanyahu'yu yakalamaya yönelik ‘saçma’ kararını reddetmeye çağırdı.

Hotovely, Telegraph gazetesine yazdığı makalede UCM’yi ‘Hamas ile ortak bir zemin bulmakla’ suçladı. Makalede, “Mahkemenin saçma kararını reddeden ABD ve diğer müttefiklerine teşekkür ediyor ve diğer ülkeleri de bu adaletsizliği reddetme konusunda aynı şekilde davranmaya çağırıyoruz. UCM, halkını savunmak isteyen her demokratik liderin mahkemenin hedefi haline gelebileceğini göstermiştir” ifadeleri yer aldı.

Almanya, UCM üyesi olmasına rağmen Nazi geçmişi ve Yahudi devletiyle olan özel ilişkisi nedeniyle Netanyahu'yu gözaltına almayacağının sinyalini verdi.

Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise yaptığı açıklamada, Netanyahu'yu karara ‘meydan okuyarak’ Macaristan'ı ziyaret etmeye davet edeceğini söyledi.

Yakalama kararı, UCM'nin 22 yıllık tarihinde yargıçların Batı destekli bir devletin liderini ilk kez gözaltına almaya kalkışması anlamına geliyor.

Aralarında İngiltere'nin de bulunduğu UCM’ye üye 124 ülke, yakalama kararlarının uygulanmasından sorumlu.

Avrupa ülkeleri arasındaki bölünmüşlüğün bir işareti olarak İrlanda, İtalya ve Hollanda, Netanyahu'nun kendi topraklarına ulaşması halinde gözaltına alma sözü verdi. Fransa ise UCM’nin tutumunu doğruladı, ancak Netanyahu'nun sınırlarını geçmesi halinde gözaltına alınıp alınmayacağı konusunda bir açıklama yapmadı.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Almanya ve Macaristan da dahil olmak üzere 27 üye ülkenin yakalama kararlarını uygulamakla yükümlü olacağını doğruladı.