Rusya-Afrika Zirvesi’nde ‘stratejik ortaklık’ vurgusu

Putin ve Afrikalı liderlerin masasında gıda, terörizm ve kalkınma başlıkları yer alıyor.

Putin, Afrikalı liderlerle bir araya geldi. (Reuters)
Putin, Afrikalı liderlerle bir araya geldi. (Reuters)
TT

Rusya-Afrika Zirvesi’nde ‘stratejik ortaklık’ vurgusu

Putin, Afrikalı liderlerle bir araya geldi. (Reuters)
Putin, Afrikalı liderlerle bir araya geldi. (Reuters)

Taraflar, Rusya ile Afrika kıtası ülkeleri arasındaki ortaklığın ‘stratejik’ yönünü yinelemelerine rağmen, Moskova Zirvesi’nde iki taraf arasında bir tür öncelik farklılığı ortaya çıktı. Rusya'nın odak noktası, Batı ile mevcut çatışmaya ve Batı yaptırımları karşısında mali ve ekonomik politikaların koordinasyonunu artıracak mekanizmalar bulma gerekliliğine odaklanırken, Afrika tarafı daha çok kalkınma, altyapı, güvenlik dosyaları, terörle mücadele ve çağdaş tehditlere odaklandı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin açılış konuşmasında, Afrika'nın tüm talihsizliklerini kıtanın sömürge geçmişine bağlayarak, Batı'ya güçlü bir saldırı başlattı. Putin, iki gün boyunca zirve kapsamında düzenlenen faaliyetlerin, Rusya ve Afrika'nın birçok sektörde iş birliğini pekiştirme isteğini gösterdiğine işaret ederek “İş adamlarımızın Afrika'daki meslektaşlarına sunacakları çok şey var” dedi. Gıda güvenliği konusunda da Afrika’ya tahıl tedarikinde büyük bir artış sözü veren Putin, “Geçen yıl tahıl arz hacmi 11 milyon tona ulaştı ve bu yılın ilk yarısında bize yönelik tüm yasadışı yaptırımlara rağmen arz hacmi 10 milyon tona yaklaştı” ifadelerini kullandı.

Afrika Birliği (AfB) Başkanı Gazali Osmani ise Afrika ile Rusya arasındaki etkin iş birliğinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Çalışmamız sırasında, özellikle gençlerin bu işe dahil olması durumunda, dostluğumuzun olumlu atmosferini ve parlak geleceğini hissettik. Yabancı yatırımı teşvik eden dijital teknoloji alanında çalışacak insan kaynağı hazırlamamız gerekiyor” dedi.



İsrail ordusu Gazze'de sağlık görevlilerinin öldürülmesinde ‘mesleki hatalar ve emir ihlalleri’ olduğunu kabul etti

İsrail'in dün Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in dün Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

İsrail ordusu Gazze'de sağlık görevlilerinin öldürülmesinde ‘mesleki hatalar ve emir ihlalleri’ olduğunu kabul etti

İsrail'in dün Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in dün Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde 15 sağlık görevlisi ve kurtarma görevlisinin öldürüldüğü olayı “tam olarak rapor etmediğini” kabul etti ve olaydan sorumlu subayın görevden alındığını duyurdu.

Ordu tarafından yayınlanan soruşturma özetinde şöyle denildi: “Yapılan incelemede çeşitli mesleki hatalar, emir ihlalleri ve olayın tam olarak rapor edilmediği tespit edilmiştir.” “Golani Keşif Taburu komutan yardımcısı, saha komutanı olarak sorumluluğu ve olay sonrası değerlendirme oturumu sırasında eksik ve yanlış bir rapor sunması nedeniyle görevinden alınacaktır.”

On beş Filistinli öldürüldü, bunlardan altısının daha sonra Hamas ‘teröristleri’ olduğu tespit edildi” dedi ve ekledi: “İsrail ordusu olaya karışmayan sivillere verilen zarardan dolayı üzüntü duymaktadır.

İsrail başlangıçta sağlık görevlilerinin araçlarının askerler tarafından ateş altına alındıklarında acil durum işaretleri taşımadıklarını iddia etmiş, ancak daha sonra bu iddiasını geri çekmiştir. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bir sağlık görevlisinin cep telefonundan elde edilen video, İsrail'in ateş açılmasına ilişkin ilk açıklamasıyla çelişti.

Askeri soruşturma, tabur komutan yardımcısının “gece görüş mesafesinin düşük olması nedeniyle” ambulansların Hamas militanlarına ait olduğunu düşündüğü sonucuna vardı. Olaydan elde edilen görüntülerde ambulansların ışıklarının yanıp söndüğü görülüyor.

15 sağlık görevlisi ve yardım çalışanı 23 Mart'ta vurularak öldürüldü ve BM ve Filistin Kızılayı yetkililerinin bir hafta sonra cesetlerini bulduğu sığ bir mezara gömüldü.