Güney Kore ve ABD’den ortak denizaltı karşıtı tatbikat

USS Annapolis nükleer denizaltısı, 24 Temmuz'da Güney Kore'nin Jeju Adası'ndaki bir deniz üssüne vardığında (EPA)
USS Annapolis nükleer denizaltısı, 24 Temmuz'da Güney Kore'nin Jeju Adası'ndaki bir deniz üssüne vardığında (EPA)
TT

Güney Kore ve ABD’den ortak denizaltı karşıtı tatbikat

USS Annapolis nükleer denizaltısı, 24 Temmuz'da Güney Kore'nin Jeju Adası'ndaki bir deniz üssüne vardığında (EPA)
USS Annapolis nükleer denizaltısı, 24 Temmuz'da Güney Kore'nin Jeju Adası'ndaki bir deniz üssüne vardığında (EPA)

Güney Kore ve ABD, Kuzey Kore askeri tehditlere karşı hazırlığı artırmaya yönelik ortak çabaların bir parçası olarak, bugün ABD’ye ait nükleer enerjiyle çalışan bir denizaltının katılımıyla Kore Yarımadası'nın güneyinde yer alan sularda ortak denizaltı karşıtı tatbikat başlattı.

Yonhap haber ajansına göre, Güney Kore Donanması, tatbikatın ‘Aegis’ sistemi ile donatılmış Kore muhribi ‘Yolgok Yi’, Kore denizaltısı ‘Yi Sun-Sin’ ve Amerikan denizaltısı ‘USS Annapolis’in katılımıyla Güney Jeju Adası açıklarında başladığını duyurdu.

Donanma, tatbikatların bir Kuzey Kore denizaltısını simüle ederek, hedefi arayarak, izleyerek ve tanımlayarak karşı önlemlere odaklandığını aktardı.

Açıklamada tatbikatın, Güney Kore ve ABD donanmalarının çatışma yeteneklerini geliştirmek ve Kuzey Kore füze provokasyonlarından kaynaklanan artan tehditler ortasında Kuzey Kore denizaltılarına olası sızmalara hazırlık olarak birlikte çalışabilirliği geliştirmek için düzenlendiği ifade edildi.

Kuzey Kore, geçtiğimiz hafta Japon Denizi (Doğu Denizi) yönüne iki adet kısa menzilli balistik füze fırlattı.

DPA’nın haberine göre, Kuzey Kore füze denemelerini, ABD ile Güney Kore arasında topraklarını işgal etmeyi ve rejimini devirmeyi amaçlayan askeri tatbikatlara bir yanıt olarak meşrulaştırıyor.



Harvard Üniversitesi: Trump yönetimi taleplerini artırdı

ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)
ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)
TT

Harvard Üniversitesi: Trump yönetimi taleplerini artırdı

ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)
ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)

ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi tarafından dün yapılan bir açıklamada, Başkan Donald Trump'ın yönetiminin zorlu taleplerini artırdığı belirtildi. Açıklamada bunun hükümet yetkililerinin söz konusu talepleri detaylandıran bir mektubu izinsiz olarak gönderdiklerine dair bir raporun yayınlanmasına rağmen gerçekleştiği belirtildi.

New York Times (NYT) gazetesi, cuma akşamı geç saatlerde, ismi açıklanmayan kaynakların, hükümet avukatlarından 11 Nisan'da Harvard Üniversitesi’ne ulaşan bir mektubun, ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimindeki üst düzey yetkililer onaylamadan ya da yayınlanması için yeşil ışık yakmadan gönderildiğini söylediklerini bildirdi.

Reuters'ın aktardığına göre Harvard Üniversitesi, mektubun kendisine ulaşmasından üç gün sonra üniversitenin işe alma, öğrenci kabul etme ve direktif verme hakları konusunda ‘hükümete tavizler verilmesi’ anlamına geldiğini söylediği taleplerin çoğunu reddetti.

Bunun üzerine Trump yönetimi, üniversiteye sağlanan 2,3 milyar dolarlık fonu dondurdu. Ayrıca üniversitenin vergiden muaf edilme statüsünü ve yabancı öğrenci kaydetme yetkisini geri almakla tehdit etti. Trump yönetimi, üniversitenin dış ilişkileri, öğrencileri ve öğretim üyeleri hakkında bilgi de talep etti.

ABD Başkanı Trump, ocak ayında göreve başlamasından bu yana geçtiğimiz yıl Filistin yanlısı protestoları kötü idare ettikleri ve kampüslerde antisemitizmin yayılmasına izin verdikleri gerekçesiyle ABD'nin önde gelen üniversitelerine baskı yapmaya devam ediyor.

Ancak aralarında bazı Yahudi grupların da bulunduğu protestocular, İsrail'in Gazze Şeridi’ndeki eylemlerine yönelik eleştirilerinin yanlış bir şekilde antisemitizmle bir tutulduğunu vurguluyor.