Hayat pahalılığı Avrupa'nın refahını tehdit ediyor

Ekonomik kriz karşısında Fransa, Almanya ve Birleşik Krallık zor durumda

Geçtiğimiz Haziran ayında Paris'te bir caddede yanan arabalar (AP)
Geçtiğimiz Haziran ayında Paris'te bir caddede yanan arabalar (AP)
TT

Hayat pahalılığı Avrupa'nın refahını tehdit ediyor

Geçtiğimiz Haziran ayında Paris'te bir caddede yanan arabalar (AP)
Geçtiğimiz Haziran ayında Paris'te bir caddede yanan arabalar (AP)

Avrupa'nın refahı, başta Fransa, Almanya ve Birleşik Krallık olmak üzere kıta genelinde kötüleşen ekonomik koşulların etkisiyle öfkeleri biriken Avrupalıların çoğunluğunun uykularını kaçıran bir saplantı haline gelen hayat pahalılığı nedeniyle tehdit altında.

Dünya on yıllardır Avrupa Birliği (AB) ülkelerini bir refah, güvenlik ve istikrar vahası, iyi iş fırsatları ve gelişmekte olan ülkelerin çoğunun vatandaşlarını umutsuzluğa ve içe kapanıklığa sürükleyen endemik savaş, kargaşa ve krizlerden uzak daha iyi bir gelecek inşa etmenin kaynağı olarak gördü. Bu da birçoğunu vaat edilen Avrupa topraklarına ulaşmak için her türlü riski almaya itti.

Ancak bu manzara son yıllarda değişti ve Avrupa sahnesinin gökyüzünde fırtınalar koptu, suları Avrupa projesinin temel direklerinden biri olan refah sistemini tehdit eden ekonomik krizlerin ve yapısal değişikliklerin art arda gelmesiyle oluşan öfke ve endişe akıntılarıyla kesişmeye başlayan gölün dinginliğini bozdu. Birleşik Krallık, Avusturya, Almanya ve Çek Cumhuriyeti'nde kitlesel protestolarla dolu bir kışın ardından Avrupa, özellikle Emmanuel Macron'un ifadesiyle refahın sonunun geldiğini kabul etmeyi reddeden Fransa'da öfkeli bir bahara tanık olurken, Avrupalıların çoğunluğu refah devletinin temellerinin hızla aşındığını, sağlık ve örgün eğitim gibi temel hizmetlerin kötüleştiğini, ev sahibi olmanın bir lüks haline geldiğini ve orta sınıfın çöküşün eşiğinde olduğunu düşünüyor.

Tüm bunlar, özellikle AB'den çıkışının ardından Birleşik Krallık'ın yaşadığı gibi Avrupa'nın uzun yıllardır tanık olmadığı genel grevlere ya da geçtiğimiz baharın başlarında Almanya'da ulaşım sektörünü felç eden greve veya Portekiz'in bazı şehirlerinde ulaşım maliyetlerinin yüksekliğine karşı düzenlenen kitlesel protestolara neden oldu. Avrupa ülkelerinin çoğunda hiperenflasyona karşı düzinelerce gösteri düzenlendi.



Demokratların çoğu Kamala Harris'in 2028'de tekrar yarışmasını istiyor

Harris, ABD Başkanı Joe Biden'ın çekilmesinin ardından temmuzda başkanlık yarışına girmişti ama baştaki ivmesine rağmen Donald Trump'a kaybetti (Reuters)
Harris, ABD Başkanı Joe Biden'ın çekilmesinin ardından temmuzda başkanlık yarışına girmişti ama baştaki ivmesine rağmen Donald Trump'a kaybetti (Reuters)
TT

Demokratların çoğu Kamala Harris'in 2028'de tekrar yarışmasını istiyor

Harris, ABD Başkanı Joe Biden'ın çekilmesinin ardından temmuzda başkanlık yarışına girmişti ama baştaki ivmesine rağmen Donald Trump'a kaybetti (Reuters)
Harris, ABD Başkanı Joe Biden'ın çekilmesinin ardından temmuzda başkanlık yarışına girmişti ama baştaki ivmesine rağmen Donald Trump'a kaybetti (Reuters)

2024 ABD başkanlık seçimlerinden kısa süre sonra yapılan bir anket, Demokrat seçmenlerin çoğunun, 2028'de yeniden başkanlık yarışına girdiği takdirde ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in partinin adayı olmasını destekleyeceğini gösteriyor.

Demokratların başkanlığı Cumhuriyetçilere karşı kaybetmesinin üzerinden yalnızca iki hafta geçti ama bazıları geleceğe bakıyor, olası yeni veya tanıdık adayların, seçmenleri canlandıracağı umuluyor.

Kaliforniya Valisi Gavin Newsom, Pensilvanya Valisi Josh Shapiro ve Ulaştırma Bakanı Pete Buttigieg gibi isimler ortaya atıldı ama görünen o ki Harris'in kampanyası kalıcı bir etki bırakmış.

Echelon Insights and Puck News'un yaptığı bir ankette, Demokratlara oy verme ihtimali yüksek olan seçmenlerin yaklaşık yüzde 41'inin, 2028 başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti'yi temsil eden Harris'e oy vereceğini söylediği ortaya çıktı.

Sonuçlar, tamamen ön hazırlık niteliği taşıyor ve güncelliği sayesinde Harris'in politika ve tutumları, seçmenlerin zihninde tazeliğini hâlâ koruyor.

ABD Başkan Yardımcısı kısa ama agresif bir kampanya yürütmüştü. Yarışa girmesi temmuzu bulan Harris, seçmenlere ulaşmak için ünlülere, nüfuzlu kişilere ve büyük reklam kampanyalarına bel bağlamak zorunda kalmıştı.

Yani Demokrat seçmenler şimdilik ön seçimlerde başkan yardımcısını desteklemeyi sürdürecek. Ancak bir dizi başka potansiyel aday, ilgi odağını değiştirebilir.

Benzer bir durum, Cumhuriyetçi Parti'nin başkanlık ön seçimlerinden önce, muhafazakar seçmenler, Trump onun önüne geçene dek Florida Valisi Ron DeSantis'in Cumhuriyetçilerin adayı olmasını desteklediğinde de yaşanmıştı.
 

vfghytju
Kaliforniya Valisi Gavin Newsom uzun süredir siyasetin içinde. Ankete katılanların yaklaşık yüzde 8'i Demokrat Parti'nin ön seçimlerinde ona oy vereceğini söyledi (AP)

Ankete katılanların yaklaşık yüzde 16'sı, bir sonraki seçimlerde hangi Demokrat adayı destekleyeceğinden emin olmadığını söyledi ve bu durum, muhtemelen en az iki yıl boyunca değişmeyecek.

Ön seçimlerdeki diğer Demokrat adaylar, Kaliforniya Valisi Gavin Newsom, Pensilvanya Valisi Josh Shapiro, Ulaştırma Bakanı Pete Buttigieg, New York Kongre Üyesi Alexandria Ocascio-Cortez ve daha fazlası olabilir.

Ankete katılanların yüzde 8'i ön seçimlerde Newsom'u destekleyeceğini söyledi. Shapiro'ya oy vereceğini belirtenler yüzde 7 oranındayken, yüzde 6 da Buttigieg'i destekleyeceğini bildirdi.

Katılımcıların yüzde 1 ila 4'ü, Ocasio-Cortez, Kentucky Valisi Andy Beshear, New Jersey Senatörü Cory Booker, Maryland Valisi Wes Moore ve Michigan Valisi Gretchen Whitmer gibi diğer seçenekleri destekleyeceğini ifade etti.

Kimin öne çıkacağını söylemek için henüz çok erken ama Harris, başarı ihtimali taşıyan bir kampanya daha yürütmek için gerekli ivmeye ve desteğe sahip.
Independent Türkçe