Kuzey Kore'ye kaçan ABD'li askerle ilgili "çok kısa" bir açıklama geldi

Daha önce kamu malına zarar verme ve saldırı suçlarını kabul eden King, Güney Kore'de tutuklanmıştı

ABD Ordusu'nun askeri Travis King (Reuters)
ABD Ordusu'nun askeri Travis King (Reuters)
TT

Kuzey Kore'ye kaçan ABD'li askerle ilgili "çok kısa" bir açıklama geldi

ABD Ordusu'nun askeri Travis King (Reuters)
ABD Ordusu'nun askeri Travis King (Reuters)

Kuzey Koreli yetkililer, Birleşmiş Milletler (BM) Komutanlığı'nın geçen ayın sonlarında koşarak sınırı geçen ABD'li asker Travis King hakkındaki bilgi edinme talebine kısa bir yanıt verdi.

18 Temmuz'da bir tur grubuyla Kuzey ve Güney Kore arasındaki sınıra giden King koşarak sınırı geçmiş ve Kuzey Kore güçlerine teslim olmuştu.

King daha önce Güney Kore'de saldırı ve kamu malına zarar verme suçlarından 40 günden uzun süre tutuklu kalmıştı. ABD'li askerin ülkesine dönmesi planlansa da King dönüş yolculuğunu es geçerek Kuzey'e kaçmıştı.

South China Morning Post'a (SCMP) göre Tuğgeneral Patrick Ryder, Kuzey Koreli yetkililer BM Komutanlığı'nın askerle ilgili bilgi edinme talebini tanısa da ayrıntı vermediklerini söyledi.

Tuğgeneral Ryder basına verdiği demeçte şöyle dedi: 

Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'nin (KDHC), BM Komutanlığı'na yanıt verdiğini teyit edebilirim ama elimde açıklayabileceğim kayda değer bir gelişme yok.

ABD'li Tuğgeneral Ryder, Kuzey Kore'nin yanıtını soruşturmanın "tanınması" diye nitelendirdi.

Tuğgeneral Ryder, "İlk bilgi aktarımı yapıldı ve bu esasen KDHC hükümetinin evet, bilgi edinme talebinizi aldık diyerek bunu tanımasıydı" dedi.

Mahkeme belgelerine göre King, Korelilere küfürler savurarak bir polis arabasına zarar verme ve saldırı suçlarını kabul etmişti.

King, Güney Kore'de işlediği suçlardan dolayı hüküm giyen ABD Ordusu mensuplarıyla diğer yabancıların tutulması amacıyla açılan Cheonan Cezaevi'ndeki bir çalışma kampında 24 Mayıs'tan itibaren çalışmaya mahkum edilmişti.

SCMP'ye konuşan ve ismi açıklanmayan ABD'li askeri yetkililere göre King'in, Teksas'taki Fort Bliss üssüne döndüğünde disiplin cezası alması planlanmıştı.

Pentagon temmuzda, Kore'deki ABD kuvvetleriyle ABD Ordusu'nun karşı istihbaratının King'in kaybolmasıyla ilgili bir soruşturma yürüttüğünü doğrulamıştı.

Independent Türkçe



Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

TT

Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

Lübnan Başbakanı Necib Mikati bugün yaptığı açıklamada, Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlılığını bir kez daha yineleyerek, ‘ordunun güneydeki güvenlik otoritesinin düşmanın dayandığı argümanları boşa çıkardığını’ vurguladı.

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından konuşan Mikati şunları söyledi: “Bugün yıkıma uğrayan bölgeleri yeniden inşa etme sürecine başlıyoruz. Ordumuzun güney kentlerine güvenliği geri getireceğine inanıyoruz. Hükümetin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararını tüm hükümleriyle uygulama konusundaki kararlılığını vurguluyoruz.”

Mikati sözlerini şöyle sürdürdü: “Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Kazanımları koruyan bir devlet inşa etmek ve birleşmek için büyük ve kolektif bir sorumluluğumuz var. Dünyanın bize olan güvenini ve Lübnan halkının devlete olan güvenini yeniden tesis edeceğiz. Ordunun güneydeki güvenlik otoritesini yeniden sağlayacağız.”

sdcfergt
Ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından yerinden edilen insanlar evlerine dönerken, güneydeki Sayda kentinde bir adam Lübnan bayrağı sallıyor. (AFP)

İsrail'i ateşkese uymaya ve işgal ettiği topraklardan çekilmeye çağıran Mikati, “Farklılıklarımızı bir kenara bıraktığımız takdirde yarının Lübnan için daha iyi olacağına inancımız tamdır” dedi.

“Herkes fitne üzerine bahis oynuyordu, ancak zor sosyal koşullara rağmen vatandaşların birbirini kucakladığını gördük” diyen Mikati, ‘bugünün acılara rağmen Lübnan'a güvenlik ve istikrar getirmesini’ diledi.

İsrail ile Hizbullah arasındaki ateşkes, her iki tarafın da ABD ve Fransa'nın aracılık ettiği bir anlaşmayı kabul etmesinin ardından bu sabah erken saatlerde yürürlüğe girdi.