Papa, Portekiz Katolik Kilisesi kurumlarında cinsel istismara uğrayanlarla görüştü

Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus, Portekiz Katolik Kilisesi bünyesindeki kurumlarda yarım asırdan fazla süredir yaşanan çocuklara yönelik cinsel istismar olaylarında mağdur olan 13 kişiyle bir araya geldi.

AA
AA
TT

Papa, Portekiz Katolik Kilisesi kurumlarında cinsel istismara uğrayanlarla görüştü

AA
AA

Vatikan'ın resmi yayın organlarından Vatican News sitesinin haberine göre, Vatikan Basın Sözcüsü Matteo Bruni, yaptığı yazılı açıklamada, görüşmenin dün Vatikan'ın Lizbon Büyükelçiliğinde gerçekleştiğini bildirdi.

"Dünya Gençlik Günü" kapsamında Portekiz'in başkenti Lizbon'da bulunan Papa, Portekiz Katolik Kilisesi kurumlarında cinsel istimara uğramış 13 mağdurla bir araya gelerek bu olayların uzun süre göz ardı edilmesinin "Katolik Kilisesini lekelediğini ve inançlı kişileri dinden uzaklaştırdığını" vurguladı.

Bir saatten fazla süren görüşmede Papa, Kilise'nin "mağdurların acı feryatlarını" dinlemesi gerektiğinin altını çizerek ruhban sınıfını çocuk istismarına karşı mücadeleye çağırdı.

Portekiz'de 1950'den bu yana en az 4 bin 800 mağdur

Portekiz'deki Katolik Kilisesinde çocuklara yönelik cinsel istismarı araştıran bağımsız komisyonun, 1950'den bu yana Portekiz Katolik Kilisesindeki 17 yaş altı çocuklara yönelik cinsel istismar iddialarıyla ilgili Şubat 2023'te yayımladığı raporda, çalışmalar kapsamında 512 tanığın ifadesine başvurulduğu ve en az 4 bin 800 çocuğun Katolik Kilisesi bünyesindeki kurumlarda çalışan din görevlileri tarafından cinsel istismara maruz kaldığı bildirilmişti.

Katolik Kilisesinde cinsel taciz iddiaları son yıllarda birçok ülkede gündeme getirilirken, Fransa'daki Bağımsız Komisyon, son 70 yılda kiliselerde 216 bin çocuğun cinsel istismar mağduru olduğunu duyurmuştu.



İran: Uranyum zenginleştirmek için ‘her hakka’ sahibiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
TT

İran: Uranyum zenginleştirmek için ‘her hakka’ sahibiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)

İran bugün, Batı'nın Tahran'ın nükleer silah peşinde olabileceğine dair artan korkularına ve ABD ile görüşmelerin ertelenmesine rağmen uranyum zenginleştirme ‘hakkını’ savundu.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi X platformunda yaptığı paylaşımda, “İran'ın tam nükleer yakıt döngüsüne sahip olmaya hakkı var” dedi ve Tahran'ın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'nın (NPT) imzacılarından olduğunu belirtti.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Arakçi, “Nükleer silahları tamamen reddederken uranyum zenginleştiren pek çok NPT imzacısı ülke var” ifadesini kullandı.

NPT imzacısı ülkeler, nükleer stoklarını beyan etmek ve bunları Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) gözetimi altına almakla yükümlüdür.

ABD ve diğer Batılı ülkeler İran'ı nükleer silah elde etmeye çalışmakla suçlarken, Tahran bunu reddediyor ve nükleer programının sadece sivil amaçlı olduğunda ısrar ediyor.

İran ve ABD, 12 Nisan'dan bu yana Tahran'ın nükleer programına ilişkin görüşmeler yürütüyor.

Bu görüşmeler, Donald Trump'ın 2018'deki ilk başkanlık döneminde ABD'yi büyük güçlerin İran'la yaptığı anlaşmadan çekmesinden bu yana İran'ın nükleer programına ilişkin en üst düzey temas olma özelliğini taşıyor.

Tahran tarafından geliştirilen yerli santrifüjler (Arşiv-AFP)Tahran tarafından geliştirilen yerli santrifüjler(Arşiv-AFP)

Arabulucu Umman bu hafta başında yaptığı açıklamada, başlangıçta cumartesi günü (bugün) yapılması planlanan dördüncü tur görüşmelerin ‘lojistik nedenler’ ileri sürülerek ertelendiğini duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio perşembe günü verdiği bir demeçte, İran'a uranyum zenginleştirmekten ‘vazgeçmesi’ çağrısında bulunarak, ‘dünyada uranyum zenginleştiren ülkelerin nükleer silah sahibi ülkeler olduğunu’ söyledi.

İran şu anda uranyumu yüzde 60'a kadar zenginleştiriyor. Bu oran anlaşmada öngörülen yüzde 3,67'lik oranın oldukça üzerinde, ancak askeri kullanım için gerekli olan yüzde 90'lık eşiğin halen altında.

Stoklar önde gelen Batılı ülkeler için endişe kaynağı. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Nool Barrot pazartesi günü yaptığı açıklamada, İran'ın ‘nükleer silah edinmenin eşiğinde’ olduğunu söyledi ve Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin Avrupa güvenliğine bir tehdit olarak görülmesi halinde Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının yeniden devreye sokulabileceğini ifade etti.

Tahran, 2015 nükleer anlaşmasının imzacılarından biri olan Fransa'nın açıklamalarını ‘gülünç’ olarak nitelendirdi.

Arakçi daha önce İran'ın uranyum zenginleştirme hakkının ‘müzakere edilemez’ olduğunu söylemişti.

UAEA Başkanı Rafael Grossi çarşamba günü yaptığı açıklamada, zenginleştirilmiş malzemenin ‘kolayca eritilebileceğini’ ya da İran dışına ‘gönderilebileceğini’ söyledi.

Geçtiğimiz ay İran hükümet sözcüsü Fatma Muhacerani zenginleştirilmiş malzemenin transferinin ‘kırmızı çizgi’ olduğunu belirtmişti.

Rubio, İran'ın nükleer tesislerinin ABD'li uzmanlar tarafından da denetlenmesine izin vermesi gerektiğini vurguladı.

Rubio ayrıca Tahran'a, İsrail'e ve Kızıldeniz'deki gemilere yönelik saldırıları ABD'nin misilleme saldırılarına yol açan Yemen'deki Husilere verdiği desteği sona erdirmesi çağrısında bulundu.

Tahran, Washington ile görüşmelerin sadece nükleer program ve yaptırımların kaldırılması konularını ele almasında ısrar ediyor ve bölgesel nüfuzu ve askeri kabiliyetleri ile ilgili müzakereleri dışlıyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçtiğimiz hafta, güvenilir bir anlaşmanın ‘İran'ın nükleer silahlar için uranyum zenginleştirme kabiliyetini ortadan kaldırması’ ve balistik füze geliştirmesini engellemesi gerektiğini söyledi. Arakçi ise Netanyahu'yu ABD politikasını ‘dikte etmekle’ suçladı.