İspanya - Fransa sınırında çıkan yangın hızla yayılıyor

Yangının yayılması rüzgar nedeniyle hız kazandı.

İspanya’nın doğusunda 2 Ağustos’ta çıkan yangını söndürme çalışmaları sürüyor. (EPA)
İspanya’nın doğusunda 2 Ağustos’ta çıkan yangını söndürme çalışmaları sürüyor. (EPA)
TT

İspanya - Fransa sınırında çıkan yangın hızla yayılıyor

İspanya’nın doğusunda 2 Ağustos’ta çıkan yangını söndürme çalışmaları sürüyor. (EPA)
İspanya’nın doğusunda 2 Ağustos’ta çıkan yangını söndürme çalışmaları sürüyor. (EPA)

İspanya’nın Akdeniz kıyısında, Fransa sınırına yakın olan bölgede geçtiğimiz cuma günü orman yangını çıktı. Yangın, şiddetli rüzgar nedeniyle hızla yayıldı. Ardından turistik bölgedeki bir köy ve kamp alanı tahliye edildi.

Katalan hükümetinin orman muhafızları X (eski, adıyla Twitter) platformu aracılığıyla yangından etkilenen alanın, 19:25 itibariyle (5:25 GMT) 1 saat önceki 50 hektara kıyasla 150 hektardan daha fazla alana yayıldığını bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre İtfaiye ekiplerinden şu açıklama yapıldı:

“Fransa sınırındaki bir İspanyol Kasabası olan Portbou’daki yangının ardından Katalan itfaiyeciler, Cholera köyündeki, La Rovelada bölgesindeki ve San Miguel kampındakileri tahliye etti.”

Yaklaşık 500 nüfuslu Cholera köyüne her yaz İspanyol plajlarında tatil yapmak isteyen turistler akın ediyor.

Katalan hükümetinin resmi internet sitesine göre San Miguel’deki kamp alanında 720 kişi konaklıyordu.

Yangın nedeniyle Fransa sınırındaki Portbou yolu trafiğe kapatıldı.

Katalonya’daki itfaiyeciler, yangınla mücadele etmek için aralarında birkaç hava biriminin de bulunduğu onlarca itfaiye biriminin seferber edildiğini belirtti.

Operasyonlarda Fransa’nın doğu Pireneler bölgesinden 10 itfaiye aracı da yer alıyor.

Fransız itfaiyecilerin sözcüsü ise bölgeye bir Fransız yangın söndürme uçağı gönderildiğini ancak şiddetli rüzgar nedeniyle görevin yerine getirilemediğini açıkladı. Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre sözcü, “Şimdiye kadar yangın İspanya topraklarıyla sınırlı” açıklamasında bulundu.



İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik provokasyonlarına Arap ve İslam dünyasından kınama

Kudüs (DPA)
Kudüs (DPA)
TT

İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik provokasyonlarına Arap ve İslam dünyasından kınama

Kudüs (DPA)
Kudüs (DPA)

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, bin 200'den fazla yerleşimcinin eşliğinde işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'nın avlularına baskın düzenledi. Bu hareket ‘provokasyon’ ve kutsal mekandaki tarihi ve yasal statükonun bariz bir ihlali olarak nitelendirildi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, İsrail işgal hükümeti yetkilileri tarafından tekrarlanan bu ihlallerin bölgedeki çatışmayı körüklediği uyarısında bulunarak, Suudi Arabistan’ın bu uygulamaları ‘en güçlü şekilde’ kınadığını ifade etti.

Suudi Arabistan, uluslararası topluma ‘barış çabalarını baltalayan ve uluslararası yasa ve normları ihlal eden bu ihlalleri durdurmak için derhal harekete geçme’ çağrısını yineledi.

Ürdün Dışişleri Bakanlığı ise yaptığı resmî açıklamada, ‘yaşananların Mescid-i Aksa’daki statükonun ve uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu’ vurgulayarak, Mescid-i Aksa'ya yapılan baskını kınadı. Açıklamada ayrıca, ‘144 dönümlük alanıyla Mescid-i Aksa'nın Müslümanlara özel bir ibadet yeri olduğu ve İsrail'in bunun üzerinde hiçbir egemenliği olmadığı’ vurgulandı.

Filistin Devleti Başkanlığı, Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya girmesini şiddetle kınadığını ifade ederek, “Bu provokatif davranış, İsrail hükümetinin gerginliği artırma politikalarını sürdürme konusundaki ısrarını yansıtmakta ve aşırılık yanlısı doğasını teyit etmektedir” değerlendirmesinde bulundu. Filistin Devleti Başkanlığı, ABD liderliğindeki uluslararası topluma, ‘tekrarlanan bu ihlalleri durdurma ve İsrail'i uluslararası sözleşmeleri ihlalinden dolayı sorumlu tutma’ çağrısında bulundu.

zdfgth
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir yerleşimcilerle birlikte Mescid-i Aksa çevresinde (WAFA)

Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Ben-Gvir liderliğindeki bin 251 yerleşimcinin bu sabah Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlediğini, işgal güçlerinin yoğun koruması altında avlularında Talmud ritüelleri gerçekleştirdiğini ve mescidin kutsallığına karşı ‘sistematik saldırganlık’ olarak tanımladığı eylemin tekrarlandığını bildirdi.

Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) saldırıyı kınayarak, bunu ‘Müslümanların duygularına yönelik ciddi bir provokasyon ve Haşimilerin Kudüs'teki kutsal mekânlar üzerindeki himayesinin ihlali’ olarak nitelendirdi. Ayrı ayrı yapılan açıklamalarda, bu tür uygulamaların tansiyonu yükselttiği ve sükûnet ve istikrarı sağlamaya yönelik tüm çabaları baltaladığı vurgulandı.

Bu gelişmeler, uluslararası hukuka göre 1967'den beri işgal altındaki Filistin topraklarının bir parçası olan ve tanınmış uluslararası anlaşmalar uyarınca Ürdün'ün himayesi altında bulunan Mescid-i Aksa'ya yönelik devam eden saldırıların sonuçlarına karşı tekrarlanan uyarıların ardından geldi.