Tel Aviv'deki silahlı saldırıda yaralanan İsrailli güvenlik görevlisi öldü

İsrail güvenlik personeli Tel Aviv'deki atış alanında (Reuters)
İsrail güvenlik personeli Tel Aviv'deki atış alanında (Reuters)
TT

Tel Aviv'deki silahlı saldırıda yaralanan İsrailli güvenlik görevlisi öldü

İsrail güvenlik personeli Tel Aviv'deki atış alanında (Reuters)
İsrail güvenlik personeli Tel Aviv'deki atış alanında (Reuters)

İsrail'in başkenti Tel Aviv'de düzenlenen silahlı saldırıda ağır yaralanan bir İsrailli güvenlik görevlisinin öldüğü bildirildi.

İsrail polisi ve sağlık kaynaklarının aktardığına göre, Tel Aviv'deki Montefiore Caddesi'nde düzenlenen silahlı saldırıda ağır yaralanan Chen Amir (42) adlı bir İsrailli güvenlik görevlisi öldü, saldırgan ise öldürüldü.

İsrail polisinden olaya ilişkin yapılan açıklamada, Tel Aviv’de yerel güvenlik görevlilerinin şüphelendikleri bir erkekten kimlik tespiti yapmak istediği belirtildi.

Şüphelinin, İsrail'e giriş izni olmayan, işgal altındaki Batı Şeria’nın Cenin kenti sakinlerinden 27 yaşında bir erkek olduğu kaydedildi.

Kimlik tespiti sırasında şüphelinin yakın mesafeden güvenlik görevlilerine ateş açtığı ve birini ağır şekilde yaraladığı, o sırada bir diğer güvenlik görevlisinin ateşle karşılık vererek saldırganı vurduğu aktarıldı.

Olay yerine çok sayıda güvenlik ekibi sevk edildi.

İsrail basınının hastane kaynaklarından aktardığına göre de olayda ağır yaralanan güvenlik görevlisi ile saldırgan kaldırıldıkları hastanede hayatını kaybetti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yaptığı açıklamada, "Tel Aviv Belediyesi güvenlik devriye personelini tetikte oldukları ve çok daha ciddi bir saldırıyı önledikleri için takdir ettiğini" duyurdu.

Başbakanlık Basın Ofisinin aktardığına göre Netanyahu, saldırıya ilişkin, "Güvenlik güçlerimiz bize saldırmak isteyen herkesle hesaplaşacak." ifadesini kullandı.

Hamas Sözcüsü Hazim Kasım da yazılı açıklamasında, ,saldırının, "işgalci İsrail’in başta Mescid-i Aksa olmak üzere Filistin halkına ve kutsal mekanlara karşı işlediği suçların karşılığı olduğunu" ifade etti.

Kasım, "Yiğit direnişimiz işgali ve işgalcileri hedef almaya devam ediyor." açıklamasında bulundu.



Bilim akademisi Royal Society'de Elon Musk tartışması: "Değerlerimize uymuyor"

Elon Musk'ın federal hükümette yapacağı kesintilerin bilimsel çalışmaları nasıl etkileyeceği henüz belli değil (Reuters) 
Elon Musk'ın federal hükümette yapacağı kesintilerin bilimsel çalışmaları nasıl etkileyeceği henüz belli değil (Reuters) 
TT

Bilim akademisi Royal Society'de Elon Musk tartışması: "Değerlerimize uymuyor"

Elon Musk'ın federal hükümette yapacağı kesintilerin bilimsel çalışmaları nasıl etkileyeceği henüz belli değil (Reuters) 
Elon Musk'ın federal hükümette yapacağı kesintilerin bilimsel çalışmaları nasıl etkileyeceği henüz belli değil (Reuters) 

Birleşik Krallık'ta Oxford Üniversitesi'nden bir bilim insanı, Elon Musk'ın üyeliği iptal edilmediği gerekçesiyle, ülkenin prestijli ulusal bilimler akademisi Royal Society'den ayrıldı.

Gelişimsel nöropsikoloji ve çocuklarda görülen iletişim bozuklukları alanında uzmanlaşan Profesör Dorothy Bishop, istifa mektubunu akademiye geçen hafta ilettiğini belirtti. 

Britanya'nın tanınmış gazetelerinden Guardian'ın görüştüğü Bishop, teknoloji milyarderi Musk'ın Royal Society üyesi olmasının, kuruluşun değerleriyle ters düştüğünü savunuyor. 

Bishop, Tesla ve SpaceX CEO'su Musk'ın "Bond hikayelerindeki kötü karakterleri örnek" aldığını ve elindeki "güçle serveti bilim insanlarını tehdit etmek için kullanacağını" öne sürüyor. 

Trump'ın seçim kampanyasına 100 milyon dolardan fazla bağış yapan Musk, Cumhuriyetçi liderin yeni kabinesinde Vivek Ramaswamy'yle birlikte DOGE'nin (Department of Government Efficiency / Kamu Verimliliği Bakanlığı) başına geçecek. Bishop, ABD'deki bilim dünyası için bunun kötü bir gelişme olduğunu savunarak şunları söylüyor: 

Musk'a Ulusal Sağlık Enstitüleri ve NASA dahil çeşitli kuruluşların bütçelerinde kesinti yapma konusunda sınırsız yetki verilmesiyle ABD'de bilimin geleceği pek parlak görünmüyor.

Musk, uzay teknolojisi ve elektrikli araç geliştirme alanındaki çalışmaları sayesinde 2018'de Royal Society üyesi olmuştu. 1660'da hayata geçirilen Royal Society, dünyada faaliyetlerini sürdüren en eski bilimsel akademi konumunda.

Akademinin kurallarına göre üyeler, tüm meslektaşlarına bir saygı ve sorumluluk duygusuyla davranmalı. Ayrıca kamusal açıklamalarda da akademinin değerlerine ters düşecek ifadeler kullanmamalı. Ancak Bishop, Musk'ın Aralık 2022'de attığı tweet'le bu kuralı ihlal ettiğini savunuyor. 

Teknoloji milyarderi, sözkonusu gönderisinde "Benim cinsiyet zamirlerim Yargılayın/Fauci'yi" ifadelerini kullanmıştı. ABD'nin koronavirüsle mücadelede en önde gelen ismi Dr. Anthony Fauci, maske takılmasını ve aşı yaptırılmasını savunmasıyla, muhafazakarların sık sık hedef gösterdiği kişilerden biri olmuştu. 2022'de Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü baş tıbbi danışmanı görevinden istifa etmişti. 

Bishop, bu paylaşımla Musk'ın bilimden uzak bir pozisyon alıp aşı karşıtı propaganda yaptığını ve Fauci'yi tehlikeye soktuğunu savunuyor. Ayrıca teknoloji milyarderinin gönderisinin LGBT topluluğunu incittiğini de ileri sürüyor. 

Diğer yandan 29 Temmuz'da 17 yaşındaki bir saldırganın Southport'ta üç çocuğu öldürmesi sonrası Birleşik Krallık'ı sarsan radikal sağcı eylemler, Elon Musk'ın da gündemine girmişti. Musk, CEO'su olduğu Twitter'da "İç savaş kaçınılmaz" ifadelerini kullandığı bir paylaşım yapmıştı. 

74 Royal Society üyesi, ağustosta akademiye mektup yazarak Musk'ın "sağcı nefreti körüklediği" gerekçesiyle üyeliğinin sonlandırılmasını istemişti. Londra yönetimi de Musk'ın paylaşımına tepki göstermişti.

Independent Türkçe, Guardian, Research Professional News