Saraydan Hapishaneye: Pakistan başbakanları nereye ve neden gidiyor?

Eski Pakistan Başbakanı İmran Han (ortada), 26 Temmuz’da İslamabad’daki Yüksek Mahkeme huzuruna çıkarıldıktan sonra (AFP)
Eski Pakistan Başbakanı İmran Han (ortada), 26 Temmuz’da İslamabad’daki Yüksek Mahkeme huzuruna çıkarıldıktan sonra (AFP)
TT

Saraydan Hapishaneye: Pakistan başbakanları nereye ve neden gidiyor?

Eski Pakistan Başbakanı İmran Han (ortada), 26 Temmuz’da İslamabad’daki Yüksek Mahkeme huzuruna çıkarıldıktan sonra (AFP)
Eski Pakistan Başbakanı İmran Han (ortada), 26 Temmuz’da İslamabad’daki Yüksek Mahkeme huzuruna çıkarıldıktan sonra (AFP)

Nadir görülen bir siyasi olgu olarak Pakistan’ın siyasi tarihi, bu ülkenin on yıllar boyunca birbiri ardınca saray ile zindan arasında yolculuk yapan başbakanlarının hiç de kısa olmayan bir listesini kaydediyor.

Bunların sonuncusu, eski Pakistan Başbakanı İmran Han (70). Cumartesi günü başkent İslamabad’ın güneyindeki Ravalpandi şehrindeki Adiyala Merkez Hapishanesi’ne sevk edileceği duyurulan ve hakkında 3 yıl hapis cezasına hükmedilen İmran Han, makamı dolayısıyla aldığı hediyelerin satışından elde edilen geliri açıklamadığı için ‘emanete ihanetle’ suçlanıyor.
İmran Han

18 Ağustos 2018’de ülke yönetiminin başına geçen eski kriket oyuncusu, siyasi sahnenin etkili oyuncusu ordu ile yaşanan bir anlaşmazlıktan sonra Nisan 2022’de Pakistan Parlamentosu tarafından hükümetinden güvenoyunun çekilmesinin ardından koltuğunu kaybetti. Pakistan İnsaf Hareketi Lideri, o zamandan hapis cezası verilene kadarki sürede sokaktaki taraftarlarının da desteğiyle sesini yükseltti. Buna eşlik eden şiddet eylemleri karşısında ‘güçlü’ muhalifleri, Han’ı siyasi sahnede ‘etkisizleştirmenin’ gerekli olduğunu düşündü. Böylece ona, kendisinden öncekilerin izinden gitmek kaldı: iktidar koltuğundan hapishane hücresinin karanlığına…

Hüseyin Şehid Sühreverdi

Hüseyin Şehid Sühreverdi için bu hikâye, 60 seneyi aşkın bir süre önce başladı. O da 1962 yılında tutuklandı ve Karaçi’deki Merkez Hapishanesi’ne gönderildi. Onun hakkındaki suçlama ise ‘devlet aleyhinde faaliyetlerde bulunma’ idi. Sühreverdi, Pakistan, Bangladeş’ten ayrılmadan önce (1971), 1956 yılında Pakistan’ın beşinci başbakanı olarak göreve geldi. Sadece bir yıl sonra, 1958’te General Eyyüb Han’ın darbesiyle sona eren bir siyasi kargaşa döneminde istifa etti.

Zülfikar Ali Butto

Pakistan’ın hapsedilen ikinci başbakanı Zülfikar Ali Butto, 1974 ila 1977 yıllarında görev yaptı. Temmuz 1977’de General Ziya ül-Hak, Butto hükümetine darbe yapıp, hükümet üyeleriyle birlikte onu bir ay alıkoydu. Butto, hapishaneden çıktıktan sonra Ziya ül-Hak’a karşı çıkmaktan geri durmadı. Bunun üzerine aynı yılın eylül ayında, ‘1974 yılında siyasi bir rakibi öldürmek için komplo kurma’ suçlamasıyla yeniden hapsedildi. ‘Tutuklanmasının yasal olmaması’ gerekçesiyle Lahor Yüksek Mahkemesi tarafından serbest bırakıldı, ancak daha sonra ‘ülkenin güvenliğini tehdit ettiği’ suçlamasıyla bir kez daha cezaevine gönderildi ve Nisan 1979’da idam cezasına çarptırıldı.

Benazir Butto

Babası Zülfikar Ali Butto’nun başına gelenlerden ötürü Benazir Butto, Ziya ül-Hak yönetiminin en azılı muhaliflerinden biriydi. Eski Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari’nin eşi olan Butto, biri 1988-1990 ve diğeri 1993-1996 yıllarında olmak üzere iki kez başbakanlık yaptı.

O dönemde başkanlığını yaptığı Pakistan Halk Partisi adına, Navaz Şerif liderliğindeki Pakistan Müslüman Birliği’ne karşı pek çok siyasi mücadeleye girdi. Hapislik tecrübesini ilk kez 1985 yılında üç ay ev hapsiyle tattı. 1999 yılında ‘yabancı bir şirketten rüşvet alma’ suçlamasıyla hakkında 5 yıl hapis cezasına hükmedildi, ancak hüküm daha sonra iptal edildi. Benzer süreçlerden sonra 2007 yılında, o dönemde General Perviz Müşerref’e karşı protesto faaliyetlerini kısıtlamak için yine bir haftalık ev hapsine mahkûm edildi. Nihayet Ravalpindi’de kendisini hedef alan bir suikast hadisesinde öldürülerek babasına kavuştu.

Al-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde uzman Dr. Beşir Abdülfettah gibi siyasi sistem araştırmacılarına göre “özellikle Pakistan gibi istikrarsız demokrasilerde siyasetin, mahkemeye açılan kapılardan biri olması şaşırtıcı değil.” Şarku’l Avsat’a konuşan Abdülfettah, konuyu “Yargının, siyasi bir yetkiliyi sahadan uzaklaştırmanın veya ikinci kez seçim tecrübesi yaşamasını önlemenin bir yolu olduğunu görebilirsiniz” ifadesiyle değerlendirdi. Abdülfettah, bu son kararla Han’ın da kendisini, siyasi sahneden birkaç yıl uzak tutulma ikileminde bulduğunu söylüyor. Siyasi analiste göre “Pakistan ordusu, Pakistan’daki siyasi denklemde güçlü bir unsur olma özelliğini koruyor. Herhangi bir ismin başbakanlığına, ordunun iradesi olmadan onay verilemez.”

Navaz Şerif

Pakistan Müslüman Birliği lideri Navaz Şerif, ülkesindeki siyasi tecrübesi boyunca hapishane ile sürgün arasında çok yıllar geçirdi. 1990-1993 yılları arasında ilk kez ve 1997-1999 yılları arasında ikinci kez başbakanlık görevini yürüten Şerif, General Perviz Müşerref’in darbesiyle devrildi ve on yıl boyunca yurtdışında sürgün kaldı. 2013 yılında tekrar Pakistan başbakanı oldu, ancak 2017 yılında yolsuzluk suçlamalarıyla hakkında soruşturma başlatılarak Temmuz 2018’de hapsedildi. Kızı Meryem’le birlikte 10 yıl hapis cezasına çarptırılan Şerif, iki ay sonra serbest bırakıldı. 2019 yılında yolsuzluk suçlamasıyla yargılandı ve hakkında hapis hükmü çıkarıldı. Daha sonra Londra’ya gitmesine izin verildi.

Şehid Hakan Abbasi

İmran Han’dan önce hapishaneye giren son örnek, Navaz Şerif’in halefi olup, 1 Ağustos 2017 ile 31 Mayıs 2018 tarihleri arasında başbakanlık koltuğunda oturan Şehid Hakan Abbasi’ydi. Ulusal Hesap Verebilirlik Kurumu tarafından yolsuzluk suçlamasıyla tutuklanan Abbasi, 2020 yılında kefaletle serbest bırakıldı.

Bu noktada Mısırlı siyasi düşünür Dr. Abdülmunim Said, Pakistan siyasi denkleminin, ‘bölünme köklerinin’ varlığıyla bağlantılı olduğunu düşünüyor. Şarku’l Avsat’a konuşan düşünür, konuya ilişkin yorumunu şu sözlerle dile getirdi: “Pakistan’ın bağımsızlığından bu yana önemli düzeyde jeopolitik bir olgunlaşmamışlık söz konusu. Bu ülkede kimlik, din-devlet ilişkisi, Pakistan için sunulmak istenen imaj gibi, henüz çözülmemiş temel meseleler mevcut. Nükleer silaha sahip olmak, Pakistan’da endüstriyel bir kalkınma meydana getirmezken Bangladeş, bir ilerlemeye ve makul demokrasi uygulamasına sahne oluyor.”

Ordunun siyasi kırılganlıktaki konumuna dair ne düşündüğü sorulduğunda Said’in cevabı şu oldu:

“Ordu, kırılganlığın bir parçasıdır. Zira kendisi ile bölünmüş sivil seçkinler arasında bir güç aktarımı tesis etti. Bununla birlikte Hindistan için duyduğu endişeden dolayı seçkinlere göre daha az bölünmüş durumda. Bu yüzden darbeler ile zayıf sivil hükümetler arasındaki iktidar aktarımı süreci devam ediyor.”



Teksas'taki selde ölü sayısı 78'e yükseldi, Trump afet bölgesi ilan etti

Teksas'ın Hunt kentinde sular altında kalmış yolda ilerleyen bir kamyon, (Reuters)
Teksas'ın Hunt kentinde sular altında kalmış yolda ilerleyen bir kamyon, (Reuters)
TT

Teksas'taki selde ölü sayısı 78'e yükseldi, Trump afet bölgesi ilan etti

Teksas'ın Hunt kentinde sular altında kalmış yolda ilerleyen bir kamyon, (Reuters)
Teksas'ın Hunt kentinde sular altında kalmış yolda ilerleyen bir kamyon, (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump dün, 78 kişinin hayatını kaybettiği ve şiddetli yağışların neden olduğu sel felaketinde onlarca kişinin hala kayıp olduğu Teksas eyaletinin Kerr bölgesini afet bölgesi ilan etti.

Trump, “Truth Social” platformunda yaptığı açıklamada, bu kararın amacının “kurtarma ekiplerinin ihtiyaç duydukları kaynakları derhal alabilmelerini sağlamak” olduğunu belirtti. Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Trump, “Bu aileler, birçok kişinin hayatını kaybetmesi ve çok sayıda kişinin hala kayıp olması nedeniyle hayal edilemez bir trajedi yaşıyor” dedi.

Teksas'ı vuran ani sel felaketinin bilançosu 78 kişiye yükseldi. Eyalet yetkilileri, kurtarma ekiplerinin kayıp kişileri aramaya devam ettiğini bildirdi.

En çok zarar gören Kerr County'nin polis şefi Larry Leatha, 28'i çocuk olmak üzere 68 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. Teksas Valisi Greg Abbott, daha önceki basın toplantısında komşu ilçelerde 10 kişinin öldüğünü belirtmişti.

Eyalet vali yardımcısı Dan Patrick, Fox News'e “Başka insanlar da kaybettik, ölü sayısı 59'a yükseldi” demiş ve Fransız haber ajansı AFP'ye göre ölü sayısının artabileceğini belirtmişti.

thyu
İşçiler, Teksas'ta Guadeloupe Nehri üzerindeki bir köprüyü ağaç ve ev artıklarından temizliyor (AP)

Yüzlerce kızın kaldığı Ker ilinin yaz kampında kaos yaşandı. Çamur, battaniyeleri, oyuncaklar ve diğer eşyaları kapladı.

Kervel polis şefi, Teksas eyaletindeki sel felaketinde 11 kamp sakininin hala kayıp olduğunu, ölü sayısının ise tekrar arttığını belirtti.

Afet bölgesi polis şefi Larry Leatha, basın toplantısında, “Ker'de 43 ceset çıkardık, bunların 28'i yetişkin, 15'i çocuk” dedi. Diğer ilçelerde de çok sayıda kurban bulundu.

Bu arada, Kongre üyesi August Flogger cumartesi günü, iki kızının, görünüşe göre suyun şiddetiyle odaların pencerelerinin kırıldığı Ker eyaletindeki “Mistk” kampından güvenli bir şekilde tahliye edildiğini açıkladı.

Teksaslı Cumhuriyetçi politikacı, “X” platformunda, “Dün, birçok aile için hayal edilemez bir üzüntü yaşandı. Onların acısını paylaşıyoruz ve kurtulanların bulunması umuduyla bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

fgrthy
Havadan çekilen bir fotoğrafta, Teksas'taki sel sularının evleri ve arabaları su altında bıraktığı görülüyor (Sahil Güvenlik- Reuters)

Yetkililerin hâlâ kayıp olduğunu söylediği 27 kız arasında, kızlarının olup olmadığı belirsiz.

İç Güvenlik Bakanı Kristi Nome, Sahil Güvenlik personelinin mahsur kalan sakinleri tahliye etmek için "fırtınalarla mücadele ettiğini" söyledi.

dfghy
Yardım görevlileri Teksas'ta enkazla dolu Guadeloupe Nehri'nin yükselmesini izliyor (Reuters)

Teksas Acil Durum Yönetimi Başkanı Nim Kidd, hava, kara ve su kurtarma ekiplerinin Guadeloupe Nehri boyunca hayatta kalanları ve cesetleri aramak için tarama çalışmaları yürüttüğünü doğruladı ve “Tüm kayıp kişiler bulunana kadar aramaya devam edeceğiz” dedi.

Teksas Valisi Greg Abbott, basın toplantısında, “Her saatin önemi var” diyerek, arama çalışmalarının gece boyunca devam etmesinin gerekli olduğunu söyledi.

thy
Guadeloupe Nehri kıyısındaki bir ağacın gövdesinde oturan Teksaslı, (AFP)

Sel, cuma günü başladı ve birkaç saat içinde bölgede aylarca yağacak kadar yağmur yağdı. Ulusal Meteoroloji Kurumu, daha fazla yağmur beklendiği için yeni seller konusunda uyarıda bulundu.

Cumartesi günü Kervel'de, genellikle sakin olan Guadeloupe Nehri yükselmeye başladı ve nehir yatağı enkazla doldu.

dfgthy
Teksas'ta bir yardım görevlisinin görüldüğü sırada bir helikopter Guadeloupe Nehri üzerinde uçuyor (AFP)

61 yaşındaki Gerard Martinez adlı sakin, “Su ağaçların seviyesini aştı. Yaklaşık 10 metre. Nehir arabaları ve evleri tamamen süpürdü” dedi.

Her ne kadar yağmur suyunun toprağa emilememesi sonucu meydana gelen seller alışılmadık bir olay olmasa da bilim adamları, insan faaliyetlerinin neden olduğu iklim değişikliğinin seller, kuraklık ve sıcak dalgaları gibi olayların sıklığını ve şiddetini artırdığını söylüyor.

ret
ABD'nin Teksas eyaletinde Guadeloupe Nehri'nin taşması sonucu büyük bir kamyon bir ağaca çarparak yan yattı (AFP)

Trump yönetimi, hava tahminleri ve afetlere hazırlık görevlerini yürüten Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi'nin bütçesini kısması nedeniyle, bilim adamları ve kurumlardan eleştiri aldı.

Yetkililer, selin oluşma hızı ve şiddetinin şok edici olduğunu söyledi. Ker County yetkilisi Rob Kelly cuma günü yaptığı açıklamada, “Bu selin geleceğini bilmiyorduk” ifadesini kullandı.

Kerfel şehri yetkilisi Dalton Rice, yağmurların “tahminlerin iki katı” olduğunu söyledi.