İsrail Yüksek Mahkemesi, günlerce süren müzakerelerin ardından Netanyahu hükümetinin mahkemenin yetkilerini kısıtlamaya yönelik çabalarına karşı yeni adımlar atıyor.
İsrail Yüksek Mahkemesi’nin Netanyahu’yu görevden alma yetkisine binaen mahkemeye bu yetkisini kullanması için muhalefet tarafından sunulan dilekçe karşısında Netanyahu Hükümeti karşı hamle yaparak mahkemenin görevden alma yetkisini ortadan kaldıran yeni bir yasa tasarısını meclisin gündemine getirdi. İsrail Yüksek Mahkemesi ise bu adıma yargıç sayısını arttırma hamlesiyle karşılık verecek.
İsrail Yüksek Mahkemesi Başkanı Esther Hayut, Yargıçlar Uzi Fogelman ve Yitzhak Amit, 11 yargıçtan oluşan bir kurul önünde yeni bir müzakere oturumu düzenledi. Savcılığa ihtiyati tedbir kararı vererek açıklama yapmasını talep ederek “Knesset'in şu anki oturumunda bu yasa tasarısı süreci neden devam ediyor? Yasa tasarısının onaylanması bir sonraki Knesset’te onaylanması mümkün mü?” sorularını yöneltti.
Böylece mahkeme, yasanın bugünkü haliyle Netanyahu'nun kişisel durumuna uyacak şekilde ‘ayrıntılı olarak detaylandırıldığını’ ve buna izin verilmeyeceği mesajı verdi. Mahkeme, hükümete ve Knesset'e, yasanın uygulanmasını bir sonraki oturuma ertelemeyi kabul etmesi halinde yasayı iptal etmek için müdahale edemeyeceği mesajını gönderdi.
Knesset'in geçtiğimiz günlerde mahkemenin bir başbakanı görevden alma kararı veremeyeceğini öngören anayasal nitelikteki temel kanun değişikliğini onaylaması dikkat çekici. Söz konusu kanun değişikliği, itiraz edilmeden ve kanunun iptali talep edilmeden önce, mahkeme önünde yargı reformu planına müdahale etmeyeceğine söz veren Binyamin Netanyahu için çıkarıldı. Daha sonra geri adım atan Netanyahu, toplumdaki kaos ve çatlakların durdurulması adına var gücüyle müdahale etmek niyetinde olduğunu açıkladı.
Mahkeme bu dilekçeleri geçen hafta İsrail Yüksek Mahkemesi Başkanı Esther Hayut, Yargıçlar Uzi Fogelman ve Yitzhak Amit olmak üzere 3 yargıçtan oluşan bir heyette dinledi. Oturum karar alınmadan sona erdi. Üç yargıç, dahili görüşmelerden sonra, davanın müzakeresini 11 yargıçtan oluşan bir kurula devretmeye karar verdi.
İsrail Yüksek Mahkemesi Başkanı Esther Hayut, geçen haftaki duruşmada Netanyahu'nun görevden alınmasını engelleyen yasanın amacının verilen dilekçenin önünü kesmek olduğunu açıkça belirtmiş ve Netanyahu'nun görevden alınması talebinde bulunmuştu. Netanyahu'nun avukatı Michael Ravelio'ya hitaben, “Dilekçenin hazırlanmasının ardından bu yasa çıkarıldı. Alınan tedbirleri engellemeye çalıştınız. Bütün bunlar dilekçe sonrasında doğdu ve amacı dilekçeye giden yolu tıkamaktı” dedi.
Şarku’l Avsat’ın İsrail kaynaklarından aktardığına göre Hükümetin Hukuk Danışmanı Ghali Bharav Mayara daha önce yasada değişiklik yapılmasına karşı olduğunu açıklamış ve Yüksek Mahkeme'ye verdiği yanıtta, değişikliğin “Başbakanın kişisel hukuki statüsünü güçlendirmeyi ve mahkeme kararına aykırı hareket etmesine izin vermeyi” amaçladığını ifade etmişti.
Ancak Knesset Hukuk Danışmanı Sagit Afik, Bharav Mayara'nın “benzeri görülmemiş ve normal hukuk sistemlerini aşan bir durumun ortaya çıkmasına neden oluyor” cümlesiyle nitelendirdiği görüşün tam tersi bir tutum dile getirdi.
Komitenin genişletilmesi
Netanyahu’nun yargı sistemini değiştirerek iktidarına daha geniş alan açmada ısrar etmesi dikkatleri çekiyor. Netanyahu ABD merkezli Bloomberg web sitesine verdiği röportajda, artık çabalarını “yargıçları atayan komitenin bileşimini dengeleyecek şekilde değiştireceğini, komitenin mevcut yapısıyla yargıçların kendilerini seçmelerine neden olduğunu, seçilmiş kişilerin ise yeterli temsiliyete sahip olmadığını ve komiteyi daha fazla politikacıyı içerecek şekilde genişletmek istediğini” belirtmişti.
Netanyahu, “Muhalefetle mutabık kalınan şartlar üzerinde müzakere etmek amacıyla, hükümetin planında öngörülen diğer yasa tasarılarının Meclis’teki süreçlerini durdurmaya hazır olduğunu” söyledi.
Ancak uzlaşma sağlanamazsa, Netanyahu hükümeti 120 sandalye üzerinden 64’üne yani çoğunluğa sahip olduğundan planı uygulamaya devam edecek. Muhalefet bu sözleri “plana devam etme niyetinde olduğunu gösteren açık bir tutum” olarak değerlendirerek Netanyahu’nun anlaşmaya varma vaatlerine güvenmediğini vurguluyor.