İsrail Yüksek Mahkemesi ile Netanyahu arasındaki yetki çekişmesi sürüyor

İsrail Yüksek Mahkemesi, Netanyahu'nun görevden alınmasına 11 yargıçtan oluşan bir kurulla karar verecek

İsrail Yüksek Mahkemesi Başkanı Esther Hayut, Yargıçlar Uzi Fogelman (solda) ve Yitzhak Amit (sağda) ile birlikte, Başbakan’ın görevden alınmasını sınırlayan yasaya karşı sunulan dilekçeyle ilgili duruşma sırasında (AP)
İsrail Yüksek Mahkemesi Başkanı Esther Hayut, Yargıçlar Uzi Fogelman (solda) ve Yitzhak Amit (sağda) ile birlikte, Başbakan’ın görevden alınmasını sınırlayan yasaya karşı sunulan dilekçeyle ilgili duruşma sırasında (AP)
TT

İsrail Yüksek Mahkemesi ile Netanyahu arasındaki yetki çekişmesi sürüyor

İsrail Yüksek Mahkemesi Başkanı Esther Hayut, Yargıçlar Uzi Fogelman (solda) ve Yitzhak Amit (sağda) ile birlikte, Başbakan’ın görevden alınmasını sınırlayan yasaya karşı sunulan dilekçeyle ilgili duruşma sırasında (AP)
İsrail Yüksek Mahkemesi Başkanı Esther Hayut, Yargıçlar Uzi Fogelman (solda) ve Yitzhak Amit (sağda) ile birlikte, Başbakan’ın görevden alınmasını sınırlayan yasaya karşı sunulan dilekçeyle ilgili duruşma sırasında (AP)

İsrail Yüksek Mahkemesi, günlerce süren müzakerelerin ardından Netanyahu hükümetinin mahkemenin yetkilerini kısıtlamaya yönelik çabalarına karşı yeni adımlar atıyor.

İsrail Yüksek Mahkemesi’nin Netanyahu’yu görevden alma yetkisine binaen mahkemeye bu yetkisini kullanması için muhalefet tarafından sunulan dilekçe karşısında Netanyahu Hükümeti karşı hamle yaparak mahkemenin görevden alma yetkisini ortadan kaldıran yeni bir yasa tasarısını meclisin gündemine getirdi. İsrail Yüksek Mahkemesi ise bu adıma yargıç sayısını arttırma hamlesiyle karşılık verecek.

İsrail Yüksek Mahkemesi Başkanı Esther Hayut, Yargıçlar Uzi Fogelman ve Yitzhak Amit, 11 yargıçtan oluşan bir kurul önünde yeni bir müzakere oturumu düzenledi. Savcılığa ihtiyati tedbir kararı vererek açıklama yapmasını talep ederek “Knesset'in şu anki oturumunda bu yasa tasarısı süreci neden devam ediyor? Yasa tasarısının onaylanması bir sonraki Knesset’te onaylanması mümkün mü?” sorularını yöneltti.

Böylece mahkeme, yasanın bugünkü haliyle Netanyahu'nun kişisel durumuna uyacak şekilde ‘ayrıntılı olarak detaylandırıldığını’ ve buna izin verilmeyeceği mesajı verdi. Mahkeme, hükümete ve Knesset'e, yasanın uygulanmasını bir sonraki oturuma ertelemeyi kabul etmesi halinde yasayı iptal etmek için müdahale edemeyeceği mesajını gönderdi.

Knesset'in geçtiğimiz günlerde mahkemenin bir başbakanı görevden alma kararı veremeyeceğini öngören anayasal nitelikteki temel kanun değişikliğini onaylaması dikkat çekici. Söz konusu kanun değişikliği, itiraz edilmeden ve kanunun iptali talep edilmeden önce, mahkeme önünde yargı reformu planına müdahale etmeyeceğine söz veren Binyamin Netanyahu için çıkarıldı. Daha sonra geri adım atan Netanyahu, toplumdaki kaos ve çatlakların durdurulması adına var gücüyle müdahale etmek niyetinde olduğunu açıkladı.

Mahkeme bu dilekçeleri geçen hafta İsrail Yüksek Mahkemesi Başkanı Esther Hayut, Yargıçlar Uzi Fogelman ve Yitzhak Amit olmak üzere 3 yargıçtan oluşan bir heyette dinledi. Oturum karar alınmadan sona erdi. Üç yargıç, dahili görüşmelerden sonra, davanın müzakeresini 11 yargıçtan oluşan bir kurula devretmeye karar verdi.

dfer
Hükümetin adli danışmanı Ghali Bharav ​​​​Mayara, 9 Temmuz'daki haftalık kabine toplantısına giriş yaparken (Reuters)

İsrail Yüksek Mahkemesi Başkanı Esther Hayut, geçen haftaki duruşmada Netanyahu'nun görevden alınmasını engelleyen yasanın amacının verilen dilekçenin önünü kesmek olduğunu açıkça belirtmiş ve Netanyahu'nun görevden alınması talebinde bulunmuştu. Netanyahu'nun avukatı Michael Ravelio'ya hitaben, “Dilekçenin hazırlanmasının ardından bu yasa çıkarıldı. Alınan tedbirleri engellemeye çalıştınız. Bütün bunlar dilekçe sonrasında doğdu ve amacı dilekçeye giden yolu tıkamaktı” dedi.

Şarku’l Avsat’ın İsrail kaynaklarından aktardığına göre Hükümetin Hukuk Danışmanı Ghali Bharav Mayara daha önce yasada değişiklik yapılmasına karşı olduğunu açıklamış ve Yüksek Mahkeme'ye verdiği yanıtta, değişikliğin “Başbakanın kişisel hukuki statüsünü güçlendirmeyi ve mahkeme kararına aykırı hareket etmesine izin vermeyi” amaçladığını ifade etmişti.

Ancak Knesset Hukuk Danışmanı Sagit Afik, Bharav Mayara'nın “benzeri görülmemiş ve normal hukuk sistemlerini aşan bir durumun ortaya çıkmasına neden oluyor” cümlesiyle nitelendirdiği görüşün tam tersi bir tutum dile getirdi.

Komitenin genişletilmesi

Netanyahu’nun yargı sistemini değiştirerek iktidarına daha geniş alan açmada ısrar etmesi dikkatleri çekiyor. Netanyahu ABD merkezli Bloomberg web sitesine verdiği röportajda, artık çabalarını “yargıçları atayan komitenin bileşimini dengeleyecek şekilde değiştireceğini, komitenin mevcut yapısıyla yargıçların kendilerini seçmelerine neden olduğunu, seçilmiş kişilerin ise yeterli temsiliyete sahip olmadığını ve komiteyi daha fazla politikacıyı içerecek şekilde genişletmek istediğini” belirtmişti.

ereg
Geçtiğimiz Çarşamba günü Netanyahu hükümetine karşı düzenlenen gösteriden (AFP)

Netanyahu, “Muhalefetle mutabık kalınan şartlar üzerinde müzakere etmek amacıyla, hükümetin planında öngörülen diğer yasa tasarılarının Meclis’teki süreçlerini durdurmaya hazır olduğunu” söyledi.

Ancak uzlaşma sağlanamazsa, Netanyahu hükümeti 120 sandalye üzerinden 64’üne yani çoğunluğa sahip olduğundan planı uygulamaya devam edecek. Muhalefet bu sözleri “plana devam etme niyetinde olduğunu gösteren açık bir tutum” olarak değerlendirerek Netanyahu’nun anlaşmaya varma vaatlerine güvenmediğini vurguluyor.



Gazze ateşkesi: İsrail'in adımları müzakerelerdeki çıkmazı derinleştiriyor

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Gazze ateşkesi: İsrail'in adımları müzakerelerdeki çıkmazı derinleştiriyor

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri tırmanışı ve Hamas'ın buna nitelikli operasyonlarla karşılık vermesi, bir süredir durmuş olan ateşkes müzakerelerindeki çıkmazı derinleştirdi. Şarku’l Avsat'a konuşan Mısırlı resmi bir kaynak, “İki taraf (İsrail ve Hamas) arasında ateşkese varmak için yapılan dolaylı görüşmeler, sahadaki gerilim nedeniyle şu anda durmuş durumda. Ancak arabulucular, görüşmeleri yeniden başlatmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz dün yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine düzenlediği saldırıdan bu yana Gazze Şeridi'nde tutulan Taylandlı esir Pinta Nattapong’un cesedine ulaştığını söyledi.

Tayland vatandaşı Nattapong, 7 Ekim 2023'te Kibbutz Nir Oz'da Hamas mensupları tarafından esir alınmıştı. Taylandlılar, Hamas tarafından esir alınan en fazla sayıda yabancıyı oluşturuyor.

Bu olay, ABD vatandaşlığına sahip iki İsrailli esirin cesedine ulaşılmasından iki gün sonra gerçekleşti. Gazze Şeridi'nde halen 55 esir tutuluyor ve İsrail bunların yarısından fazlasının öldüğünü iddia ediyor.

sdfgyjuı
Gazze Şeridi'nde ilerleyen bir İsrail tankı (Reuters)

İsrail ordusu, Hamas'ın geçen ayın sonunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un ateşkes önerisine verdiği -ilkeleri kabul ettiği ancak bazı şartlar sunduğu- yanıtı fırsat bilerek geniş çaplı bir saldırı başlattı. İsrail ordusu, hava ve topçu bombardımanını iki katına çıkararak, vatandaşları kuzeyden güneye ve güneyden orta kesimlere sürerek tam ölçekli bir tırmanışa geçti.

Mısırlı resmi kaynak şunları söyledi: “Söz konusu tırmanışın bir sonucu olarak durum çok zor ve şu ana kadar durumun çözümüne dair yeni bir şey yok. Müzakereler durmuş durumda ama birkaç gün içinde yeniden başlaması için çaba sarf ediliyor. Çünkü özellikle Kahire izlediği bilgiler ışığında herkesin pozisyonunu gözden geçiriyor.”

Mısır, Katar ve ABD, Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması için müzakereler yürütüyor. Kaynağa göre Mısır'ın pozisyon okuması şöyle: “İsrail savaşı mümkün olduğunca uzun süre devam ettirmeye çalışıyor. Zira ABD ile İran arasındaki müzakerelerin başarısız olmasını ve İran'a askeri bir darbe vurulmasını istiyor ki Hamas yalnız kaldığını hissetsin ve Gazze Şeridi'ni terk etmek istesin.”

Kaynak sözlerini şöyle sürdürdü: “İsrail, Hamas'ın Gazze Şeridi'nin yönetimini devretmesi konusuna hiç ikna olmuş değil. Çünkü İsrail’e göre Hamas esirleri elinde tuttuğu ve Gazze Şeridi'nin geleceğine ilişkin müzakereleri yürüttüğü sürece Gazze Şeridi'ndeki askeri varlığını güçlendirecek şeyleri kabul edecek. Tel Aviv'in istemediği de bu. Hamas ise esirleri teslim etmesi halinde İsrail'in herhangi bir anlaşmaya uyacağına artık güvenmiyor ve özellikle de ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ı bir iyi niyet jesti olarak teslim etmesine rağmen Washington'un bunu takdir etmemesi ve Witkoff'un önerisinin gelmesinin ardından artık ABD'ye güvenmiyor.”

ıo90
Refah'ta Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından sağlanan gıda yardımını taşıyan Filistinliler (AP)

Kaynak ayrıca, ‘ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nde Gazze'de ateşkes kararını veto etmesinin ortalığı karıştırdığını ve Washington'un bu dosyadaki ciddiyetine ve arabuluculuğuna gölge düşürdüğünü’ belirtti. Kaynağa göre, tüm bunlara rağmen Kahire, uluslararası kamuoyunu harekete geçirerek Tel Aviv ile Washington'a müzakereleri yeniden başlatmaları ve bir çözüme ulaşmaları için baskı yapmak amacıyla uluslararası temaslarını yoğunlaştırıyor. Kahire, savaş ne kadar sürerse sürsün durması gerektiğine, özellikle de Mısır'ın ulusal güvenliğinin bu savaşın uzaması nedeniyle tehdit altında olduğuna inanıyor.

Mısır Dışişleri Bakanlığı dün, Bakan Bedr Abdulati'nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Constantinos Kombos ile bir telefon görüşmesi yaptığını ve ikilinin ‘Mısır'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması ve insani yardımın ulaşması için gösterdiği çabaları’ ele aldığını duyurdu. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre iki bakan, ‘bölgesel güvenlik ve istikrarı desteklemek üzere bölgedeki gerilimin azaltılması için koordinasyonun sürdürülmesi gerektiği’ konusunda mutabık kaldı.

Filistin meseleleri konusunda uzman Mısırlı gazeteci Eşref Ebu’l Hul, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte şunları söyledi: “Ortamın karmaşıklığına ve sahadaki gerilim nedeniyle artan uçuruma rağmen, arabulucular müzakereleri yeniden başlatmak ve İsrail ile Hamas'a koşullarını hafifletmeleri ve ateşkes için bir uzlaşmaya varmaları yönünde baskı yapmak için büyük çaba sarf ediyor. Çünkü sahadaki insani durum vahim bir hal aldı.”

Ebu’l Hul, ‘İsrail'in esirlerin cesetlerini kurtararak sahada elde ettiğini düşündüğü başarıların Hamas'ı bazı koşullardan geri adım atmaya itebileceğini, zaten Hamas'ın Witkoff'un önerisini reddetmediğini, sadece Tel Aviv'in varılacak herhangi bir anlaşmaya bağlı kalacağını garanti eden bir taahhüt istediğini, Kahire ve Doha'daki arabulucuların da Washington'la birlikte bunun üzerinde çalıştığını defalarca teyit ettiğini’ belirtti.

Filistin Dışişleri Bakanlığı danışmanlarından Munir el-Cağub ise Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, ‘müzakerelerin durmasına rağmen çıkmaza gireceğine inanmadığını, çünkü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun mevcut stratejisinin savaşla müzakere olduğunu’ söyledi. El-Cağub, ‘savaşın devam etmesinin Tel Aviv'in esirlerin hayatlarını önemsemediğini ve bu nedenle artık esir meselesinin Hamas'ın elinde bir güç kartı olmadığını doğruladığını’ düşünüyor.

Hamas dün bir açıklama yayınlayarak uluslararası toplumu, Arap ve İslam ülkelerini işgalcilerin Gazze Şeridi'nde işlediği suçları durdurmak için harekete geçmeye çağırdı.

ABD ve uluslararası ilişkiler uzmanı Muhammed es-Satuhi, “Washington, Hamas'ı Witkoff önerisini çekincesiz kabul etmeye ikna etmek için özellikle Kahire ve Doha ile temaslarını yoğunlaştırıyor. Söz konusu öneri, pek çok kişinin gözünde sadece İsrail'in isteklerini yerine getiren kötü bir öneri. Bu da Mısır ve Katar'daki arabulucular ile Hamas'ı zor durumda bırakıyor” dedi.