Filipinler, Çin ile tartışmalı İkinci Thomas Sığlığı’ndan ‘asla vazgeçmeyecek’

Filipinler Devlet Başkanı Bongbong Marcos (AFP)
Filipinler Devlet Başkanı Bongbong Marcos (AFP)
TT

Filipinler, Çin ile tartışmalı İkinci Thomas Sığlığı’ndan ‘asla vazgeçmeyecek’

Filipinler Devlet Başkanı Bongbong Marcos (AFP)
Filipinler Devlet Başkanı Bongbong Marcos (AFP)

Filipinler Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Jonathan Malaya, ülkesinin Pekin ile tartışmalı Güney Çin Denizi’nde bulunan Spratly Adaları’ndaki İkinci Thomas Sığlığı’ndan asla vazgeçmeyeceğini söyledi.

Malaya, bugün gazetecilere yaptığı açıklamada İkinci Thomas Sığlığı’nın Filipince ismini telaffuz ederek, “Ayungin Sığlığı’ndan asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Söz konusu açıklamada, Çin Sahil Güvenliği’nin Filipinli askerlere erzak teslimatını engellemesinin ardından geldi.

Filipinler Devlet Başkanı Bongbong Marcos’un açıklamasına göre, Filipinler, Çin Sahil Güvenliği’ni tartışmalı Güney Çin Denizi’nde kendisine ait teknelere tazyikli su atmakla suçlamasının ardından bugün erken saatlerde Çin’in Manila Büyükelçisi’ni çağırdı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre, Manila, Pekin’i Güney Çin Denizi’ndeki sahil güvenlik botlarına tazyikli su atmakla suçladı ve bu eylemleri yasadışı ve tehlikeli olarak nitelendirdi.

Çin ise, sularına yasadışı bir şekilde giren, Filipinler’e ait gemilere karşı gerekli kontrolleri aldığını ifade etti.

Olay, Filipinler Sahil Güvenlik gemisinin, geçtiğimiz Cumartesi günü Güney Çin Denizi’ndeki Spratly Adaları’nda konuşlanmış Filipinli askerler için malzeme taşıyan teknelere eşlik ettiği sırada meydana geldi.

ABD Dışişleri Bakanlığı, söz konusu olayın Sahil Güvenlik ve ‘deniz milisleri’ tarafından gerçekleştirildiğini ve bölgesel barış ve istikrarı tehdit ettiğini vurgulayarak, Çin’in eylemlerini kınadı.



Netanyahu, nükleer tehdit geri dönerse İran'a karşı harekete geçmek için ABD'den ‘yeşil ışık’ istiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (İsrail Başbakanlık Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (İsrail Başbakanlık Ofisi)
TT

Netanyahu, nükleer tehdit geri dönerse İran'a karşı harekete geçmek için ABD'den ‘yeşil ışık’ istiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (İsrail Başbakanlık Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (İsrail Başbakanlık Ofisi)

İsrailli bir yetkili, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun ABD Başkanı Donald Trump ile bugün yapacağı görüşmede, Tahran'ın nükleer programını yeniden inşa etmesiyle ilgili her türlü faaliyete karşı harekete geçmek için ‘yeşil ışık’ isteyeceğini söyledi.

Yetkili İsrail'in Jerusalem Post gazetesine verdiği demeçte, “Amaç Lübnan'dakine benzer bir yetki almak; yani nükleer tesislerde şüpheli faaliyetler tespit edilirse ya da ABD ve İsrail savaş uçakları tarafından bombalanan bölgelerden uranyum transfer edildiğine dair kanıtlar bulunursa, bunlara karşı harekete geçmek için önceden ABD onayı alınmış olacak” dedi.

İsrail, İran'ın nükleer programını yeniden inşa etmesini engellemek için ABD öncülüğünde bir mekanizma kurmayı hedefliyor.

“Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile iş birliği yapmaması nedeniyle Snapback mekanizmasını (İran'a yeniden yaptırım uygulama mekanizması) da harekete geçirmek istiyoruz” diyen yetkili, İsrail'in Tahran üzerindeki baskıyı arttırmak istediğini belirtti.

Yetkili, UAEA müfettişlerinin geçen hafta ‘güvenlik gerekçesiyle İran'dan ayrıldığını, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın da UAEA ile iş birliğini askıya alan yasayı imzaladığını’ bildirdi.

Netanyahu dün Washington'a hareket etmeden önce gazetecilere yaptığı açıklamada, “İran'ın bizi yok etmeyi amaçlayan nükleer silah arayışını yenileme girişimlerine karşı uyanık kalmalıyız” dedi.

İsrail ordusu, haziran ayında sona eren İsrail-İran savaşının ardından odağını yeniden Hizbullah'ın altyapısını hedef almaya devam ettiği Güney Lübnan'a kaydırdı.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi CBS News'e verdiği demeçte, ABD'nin İran'ın Fordo Nükleer Tesisi’ni bombalamasının tesiste ‘ciddi ve ağır hasara yol açtığını’ ifade etti.

Arakçi, “Fordo'da tam olarak ne olduğunu kimse bilmiyor. Ancak şu ana kadar bildiğimiz şey tesislerin ciddi ve ağır hasar gördüğü” ifadelerini kullandı.