Kovid-19'un yeni varyantı Eris, yetkilileri harekete geçirdi

Adını Yunan mitolojisinde fitne ve fesat tanrıçasından alan Eris varyantının hızla yayılmasının ardında son haftalarda dolup taşan sinema salonları da olabilir (Reuters)
Adını Yunan mitolojisinde fitne ve fesat tanrıçasından alan Eris varyantının hızla yayılmasının ardında son haftalarda dolup taşan sinema salonları da olabilir (Reuters)
TT

Kovid-19'un yeni varyantı Eris, yetkilileri harekete geçirdi

Adını Yunan mitolojisinde fitne ve fesat tanrıçasından alan Eris varyantının hızla yayılmasının ardında son haftalarda dolup taşan sinema salonları da olabilir (Reuters)
Adını Yunan mitolojisinde fitne ve fesat tanrıçasından alan Eris varyantının hızla yayılmasının ardında son haftalarda dolup taşan sinema salonları da olabilir (Reuters)

Birleşik Krallık'taki sağlık yetkilileri, Kovid-19 virüsünün yeni bir varyantının hızla yayılmasının ardından yeniden alarma geçti.

Bilimsel adı EG.5.1 olan bu alt varyant, ilk kez 31 Temmuz'da tespit edilmişti. Ancak esasen mayıs ayının sonlarına doğru yayılmaya başladığı düşünülüyor.

Eris adı da verilen alt varyantın Sars-Cov-2'nin Omicron varyantından türediği ifade ediliyor. Uzmanlar henüz paniğe kapılacak bir durum olmadığı görüşünde.

Dünya Sağlık Örgütü'nden (DSÖ) gelen açıklamada ülkelerin yeni vakalara karşı tetikte olmaları ve Kovid belirtileri gösteren hastaları yakından takip etmeleri tavsiye edildi.

Birleşik Krallık Sağlık Güvenliği Ajansı (UKHSA), ülkedeki Kovid vakalarının sayısının arttığını bildirdi. Sağlık kurumu, son dönemde kayda geçen 4 bin 396 solunum hastalığı vakasının yüzde 5,4'ünün Kovid-19 teşhisi aldığını belirtti.

 

7 Kovid vakasından biri Eris

UKHSA verilerine göre Eris halihazırda 7 Kovid vakasından birinin sebebi haline geldi. Bu da yeni alt varyantın diğerlerine göre epey hızlı biçimde yayıldığı ve giderek daha baskın hale geldiği anlamına geliyor.

Kurum, 20 Temmuz itibarıyla Eris'in tüm Kovid vakalarının yüzde 14,55'ini oluşturduğunu tahmin ediyor.

Yine UKHSA verilerine göre, XBB.1.16 diye adlandırılan ve Omicron'dan türeyen bir diğer alt varyant, tüm vakaların yüzde 39'undan sorumlu olan, en baskın suştu.

Britanya'nın önde gelen bulaşıcı hastalık uzmanlarından Profesör Paul Hunter, Eris'in "muhtemelen bir noktada baskın hale geleceğini ve toplam enfeksiyon sayısını artıracağını" belirtti.

Yine de varyantın etkisinin muhtemelen korkulduğu kadar çarpıcı olmayacağını düşünen bilim insanına göre, yeni vakaların ülkeyi nasıl etkileyeceğini söylemek için de henüz erken.

Virüs değişmeye devam ediyor

Londra'daki Reading Üniversitesi'nden mikrobiyolog Dr. Simon Clarke, Daily Mail'e verdiği röportajda, "Kovid değişmeye ve yeni koşullara uyum sağlamaya devam edecek" diye konuştu:

"Bu yüzden, yeni varyantlar ortaya çıktığında ve artan sayıda enfeksiyona neden olduğunda şoka girmemeli veya endişelenmemeliyiz."

"Aşılamanın ağır hastalığa karşı sağladığı koruma hâlâ iyi durumda. Vaka sayıları azalıp artarken, hastaneye yatışlar ve ölüm oranları düşük kalıyor. Bu güven verici" diyen bilim insanı, şöyle devam etti:

Çok sayıda insan yeniden hastaneye kaldırılmadıkça insanlar hayatlarını normal şekilde yaşamalı.

"Barbenheimmer varyantı" diye de anılıyor

Bu noktada akla şu soru geliyor: Eris'in hızla yayılmasının ardında bu yaz seyircilerin sinemaya akın etmesini sağlayan iki film mi var?

Pandemi önlemlerinin etkisiyle insanlar dijital platformlara yönelirken geçen ay vizyona giren Barbie ve Oppenheimmer, sinema salonlarını yeniden canlandırmıştı.

Eris'in kalabalık salonlarda daha fazla yayılma imkanı bulup bulmadığı, bu yüzden tartışma konusu oldu. Bazıları Eris'i "Barbenheimmer varyantı" diye anmaya başadı.

Warwick Üniversitesi'nden virolog Profesör Lawrence Young ise Birleşik Krallık'taki vakaların artışını bir dizi faktöre bağlıyor.

Daily Mail'e konuşan Young, "Birleşik Krallık'taki vakalardaki artış muhtemelen koruyucu bağışıklığın azalmasından kaynaklanıyor" dedi:

İnsanların son doz aşılarını almalarının veya enfekte olmalarının üzerinden uzun bir süre geçti. Kapalı ve yetersiz havalandırılan alanlarda sosyalleşmenin artması da etkili olabilir.

Başka hangi ülkelere yayıldı?

Eris, şimdiden Asya'daki Kovid vakalarının yaklaşık yüzde 20'sini, Avrupa'dakilerin yüzde 10'unu ve Kuzey Amerika'dakilerin de yüzde 7'sini oluşturuyor.

İsrail de yeni varyanttan etkilenenler arasında. Yetkililer, 24 Temmuz itibarıyla İsrail'deki en az 18 vakada bu varyantın tespit edildiğini söylüyor. Dünya genelinde ise toplam 36 ülkede 2 binden fazla vakadan bu varyant sorumlu.

Varyantın Türkiye'de görülüp görülmediğine dairse henüz herhangi bir açıklama yapılmadı.

 

Yararlanılan Kaynaklar: Forbes, Livemint, Jerusalem Post, Daily Mail, Belfast Telegraph 



Tutuklu Filistinli aktivist doğuma katılamadı: Columbia öğrencileri eylemde

Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)
Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)
TT

Tutuklu Filistinli aktivist doğuma katılamadı: Columbia öğrencileri eylemde

Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)
Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)

Columbia Üniversitesi'ndeki Filistin'e destek protestolarının önde gelen isimlerinden tutuklu aktivist Mahmud Halil'in eşinin doğumuna katılmasına izin verilmedi. 

Filistinli protestocunun ABD'li eşi Noor Abdalla, pazartesi akşamı yaptığı paylaşımda çocuğunu tek başına doğurduğunu belirtti: 

Bugün erken saatlerde Mahmud yanımda olmadan oğlumuzu dünyaya getirdim. ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) yetkililerinden Mahmud'un doğuma katılmasına izin verilmesini istedik fakat oğlumuzu görmek için geçici olarak serbest bırakılmasını reddettiler. Bu, ICE'nin bana, Mahmud'a ve oğlumuza acı çektirmek için aldığı kasıtlı bir karardı.

Halil'in avukatları, aktivistin tutulduğu Louisiana eyaletinin New Orleans şehrindeki ICE direktörü Melissa Harper'a pazar günü e-posta gönderdi. CNN'in incelediği yazışmalara göre Halil'in, New York şehrindeki eşi Abdalla'nın yanına gidip doğuma katılabilmesi için iki haftalığına serbest bırakılması talep ediliyor. 

E-posta gönderildikten yarım saat sonra Harper'ın gönderdiği yanıtta iki cümleyle talebin reddedildiği bildiriliyor. 

New York'ta 8 Mart'ta ICE görevlileri tarafından yakalanan Halil, ertesi gün Louisiana eyaletindeki bir hapishaneye transfer edilmişti. ABD Başkanı Donald Trump, Halil'in "Hamas destekçisi" olduğunu ve sınır dışı edilmesi gerektiğini ileri sürmüştü. Ancak Washington, suçlamalarla ilgili henüz delil paylaşmadı. 

Louisiana'da 8 Nisan'da gerçekleştirilen duruşmada Halil'in avukatlarından Marc Van Der Hout, davayla ilgili ellerine kanıt niteliğinde "tek bir belge bile ulaşmadığını" söylemişti. Hakim Jamee E. Comans, buna rağmen Halil'in sınır dışı edilebileceğine karar vermiş fakat daha sonra karar başka bir mahkeme tarafından iptal edilmişti. Halil'in avukatları öğrencinin serbest bırakılması için hukuki mücadelenin sürdüğünü söylüyor. 

Columbia'daki protestoları organize ettiği gerekçesiyle Filistin kökenli öğrenci Muhsin Mehdevi de gözaltına alınmıştı. Muhsin ve Halil'in ABD'de yasal oturum izni var.

Columbialı öğrenciler, pazartesi günü düzenledikleri eylemde kendilerini kampüsteki kapıya zincirleyerek Mehdevi ve Halil'in serbest bırakılmasını talep etti. Protestocular, "Adalet istiyoruz" ve "Siyasi suçlular serbest bırakılsın" pankartları açtı. New York Times'ın aktardığına göre eylemlerde gözaltına alınan protestocu sayısı henüz netleşmedi. 

Ayrıca Tufts Üniversitesi'nde doktora yapan Rümeysa Öztürk'ün Filistin'e destek verdiği gerekçesiyle gözaltına alınması da tartışma yaratmıştı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Öztürk'ün öğrenci vizesinin iptal edildiğini ve kendisinin sınır dışı edileceğini açıklamış, daha sonra federal yargıç Denise Casper, sınır dışı sürecini durdurma kararı vermişti. Öztürk'le ilgili kararın 1 Mayıs'ta açıklanması bekleniyor. 

Columbia Üniversitesi'nde 18 Nisan 2024'te başlayan olaylar, onbinlerce öğrenci ve akademisyenin katılımıyla Princeton, Yale, MIT ve Harvard gibi prestijli eğitim kurumlarının da yer aldığı birçok üniversiteye hızla yayılmıştı. New York Times'ın verilerine göre temmuzda hız kaybeden eylemlerde aralarında öğrenci ve akademisyenlerin yer aldığı toplamda en az 3 bin 100 kişi tutuklanmış veya gözaltına alınmıştı. 

Dönemin ABD Başkanı Joe Biden da eylemlere tepki göstererek "Yahudi düşmanlığı içeren bu protestoları kınıyorum" demişti.

Independent Türkçe, Guardian, CNN, New York Times