ABD Rusya’nın Gürcistan’daki işgalini bir kez daha kınadı

AB: Gürcistan’daki Rus kuvvetlerinin sayısı azaldı

ABD Rusya’nın Gürcistan’daki işgalini bir kez daha kınadı
TT

ABD Rusya’nın Gürcistan’daki işgalini bir kez daha kınadı

ABD Rusya’nın Gürcistan’daki işgalini bir kez daha kınadı

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 7 Ağustos’ta Rusya'nın 2008 savaşından bu yana Gürcistan topraklarının yaklaşık yüzde 20’sini işgal etmeye devam etmesini kınadı. Ayrıca Rusya’yı Abhazya ve Güney Osetya bölgelerinin bağımsızlığını tanımasını geri çekmeye ve şu anda Ukrayna’da yaptığına benzer şekilde uluslararası hukuku ‘aşağılamasına’ son vermeye çağırdı.

Rusya ve Gürcistan arasındaki Güney Osetya savaşı, Kafkasya’nın güneyindeki stratejik bölge nedeniyle iki ülke arasındaki ilişkilerin bozulmasının ardından Ağustos 2008’in başlarında başlamıştı.

Blinken, yaptığı yazılı açıklamada Rusya’nın 15 yıl önce Gürcistan’a saldırdığını ve topraklarının yüzde 20’sini işgal ettiğini belirtirken, ABD’nin Gürcistan’ın egemenliğine ve uluslararası kabul görmüş sınırları içerisinde toprak bütünlüğüne verdiği desteği kararlılıkla sürdürdüğünü vurguladı. Antony Blinken, 2008 savaşı nedeniyle, çatışmadan etkilenen nüfusun yaşamlarının Rusya’nın eylemleriyle sonsuza dek değiştiğini dile getirdi. ABD Dışişleri Bakanı, Rus kuvvetleri tarafından öldürülen, yaralanan ve yerinden edilenlere ‘derin ve içten sempatisini’ dile getirdi.

def
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (DPA)

Rusya’nın eylemlerinin, Kremlin tarafından başlatılan kötü niyetli dezenformasyon kampanyalarının, sözde sınırların ve kitlesel göçün anlatılmamış zorluklara neden olmaya devam ettiğini söyleyen Blinken, o dönemde yaşananları şu anda Ukrayna’da yaşananlarla kıyasladı. Antony Blinken, “Gürcistan halkı, Rusya’nın uluslararası hukuku küçümsemesinin ve komşularına hükmetme arzusunun sonuçlarından zarar gördü” dedi.

Üst düzey ABD’li diplomat, ABD’nin Rusya’yı 2008’deki Altı Noktalık Ateşkes Anlaşması kapsamında kuvvetlerini çatışma öncesi konumlara çekme ve insani yardımın ulaştırılması için engelsiz erişime izin verme taahhüdünden hala sorumlu tuttuğunu vurguladı. “Rusya, Gürcistan’daki Abhazya ve Güney Osetya bölgelerinin sözde bağımsızlığını tanımasını geri çekmelidir” diyen Blinken, “Bu önlemler, yerinden edilmiş yüzbinlerce insanın güvenli bir şekilde evlerine dönebilmeleri ve onurlu bir şekilde yaşayabilmeleri için gereklidir” şeklinde konuştu.

Antony Blinken son olarak, işgalin üzerinden 15 yıl geçmesine rağmen, ABD’nin Gürcü halkına desteğinde ve onların Avrupa- Atlantik entegrasyonuna yönelik arzularında kararlı olduğunu ifade etti. Ayrıca Gürcü halkının, egemenliklerini ve toprak bütünlüklerini savunduklarını ve çatışmaya barışçıl bir çözüm aradıklarını dile getirdi.

defr
Avrupa Birliği Gürcistan Gözlem Misyonu Başkanı Dimitrios Karabalis (DPA)

Öte yandan Avrupa Birliği (AB) Gözlem Misyonu, Rusya’nın kontrolündeki Güney Osetya ve Abhazya bölgelerinde Rus askerlerinin sayısındaki azalmaya değindi.

Misyonun başkanı Yunan diplomat Dimitrios Karabalis, Alman Haber Ajansı’na (DPA) yaptığı açıklamada “Ayrıca çok sayıda teknolojik ekipmanı da bölgeden çıkardılar” dedi.

Karabalis, Gürcistan ve Rusya’nın Ağustos 2008’deki kısa savaşının üzerinden 15 yıl geçmesine rağmen ayrılıkçı bölgeler üzerindeki anlaşmazlığın olası çözümüne yönelik herhangi bir hareketlilik olmadığını belirtti.

AB’den yaklaşık 200 gözlemci, Güney Osetya ile 390 km ve Abhazya ile 150 km uzunluğundaki idari sınırın Gürcistan tarafında şu anda devriye geziyor.

Aralarında 23 Alman polis memurunun da bulunduğu gözlemciler, ayrım hattının hemen karşısında Rus kuvvetleriyle karşı karşıya.

Karabalis, şu anda orada herhangi bir akut çatışma riski görmediğini söylerken, “Hamle yapacak ne personeli ne de teknolojik donanımı var” dedi.

Rusya, Gürcistan’ın ayrılıkçı bölgelerinde deneyimli ve eğitimli birliklerini deneyimsiz askerler ve yabancı sınır muhafızları ile değiştirdi. En deneyimli birlikler, Ukrayna’da savaşmak üzere gönderiliyor.

Bu çerçevede Karabalis, “Kim olduğumuzu bilmiyorlar. Donanımlı değiller. Bu bir güvenlik riskidir. Bu nedenle, ne yaptığımızı açıklayan Rusça broşürler dağıtıyoruz” dedi.



İran, ABD'nin ‘ırkçı’ seyahat yasağını kınadı

ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
TT

İran, ABD'nin ‘ırkçı’ seyahat yasağını kınadı

ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)

Tahran bugün, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, aralarında İran'ın da bulunduğu 12 ülke vatandaşlarının ABD'ye seyahat etmesini yasaklama kararını kınadı.

İran Dışişleri Bakanlığı Yurt Dışındaki İranlılar Genel Müdürü Ali Rıza Haşimi Reca, ABD'nin kararının ‘ABD politika yapıcıları arasında üstünlük ve ırkçılığın hâkim olduğunun açık bir kanıtı’ olduğunu söyledi.

Reca, 12 ülkenin vatandaşlarına seyahat yasağı ve diğer yedi ülkenin vatandaşlarına giriş kısıtlamaları getirme kararının, ‘ABD politika yapıcılarının İran halkına ve Müslüman halklara yönelik derin düşmanlığını gösterdiğini’ belirtti.

Reca, ABD'nin kararının ‘uluslararası hukukun temel ilkelerini ihlal ettiğini’ ve ‘yüz milyonlarca insanın yalnızca milliyetleri ya da dinleri temelinde seyahat etme hakkını’ yasakladığını ifade etti.

Reca, söz konusu kararın ‘sistematik ırk ayrımcılığı’ teşkil ettiğini ve ABD'ye ‘uluslararası sorumluluk’ yükleyeceğini söyledi. İran Dışişleri Bakanlığı'na göre İran'ın ABD'de 1,5 milyon vatandaşı bulunuyor ve bu rakam yurtdışındaki en büyük İranlı topluluğu oluşturuyor.

Trump'ın çarşamba günü açıkladığı kararnameye göre pazartesi günü 12:01'den itibaren 12 ülkenin vatandaşlarının ABD'ye girişleri yasaklanacak.

Kararname kapsamındaki ülkeler Afganistan, Myanmar, Çad, Kongo Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi, Eritre, Haiti, İran, Libya, Somali, Sudan ve Yemen.

Trump'ın ülkeyi ‘yabancı teröristlere’ karşı korunmak için gerekli olduğunu söylediği yasak, 2017-2021 yılları arasındaki ilk döneminde uyguladığı benzer bir hamleyi hatırlatıyor.