Fransa’nın doğusunda çıkan yangında 11 kişi hayatını kaybetti

Fransa’nın doğusunda çıkan yangında 11 kişi hayatını kaybetti
TT

Fransa’nın doğusunda çıkan yangında 11 kişi hayatını kaybetti

Fransa’nın doğusunda çıkan yangında 11 kişi hayatını kaybetti

Fransa’nın doğusunda Almanya sınırına komşu Alsace-Lorraine bölgesinde zihinsel engellilerin ve refakatçilerinin kaldığı pansiyonda çıkan yangında en az 11 kişi hayatını kaybetti. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ‘trajediden’ duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Şarku’l Avsat’ın Fransız haber ajansı AFP’den aktardığı habere göre ajansa konuşan kurtarma operasyonu lideri Philippe Hauwiller “9 ceset tespit ettik ve iki kişiyi ise halen arıyoruz” dedi.

Colmar kenti yakınlarındaki Wintzheim’da şafak vakti çıkan yangında yerel makamlar, 11 kişinin hayatını kaybetmiş olduğunu öne sürüyor.

Au-Ran bölgesindeki Yerel Yönetim Genel Sekreteri Christophe Marot kaza mahallinden “Maalesef herkesin binanın içinde olduğunu ve üst kattakilerin dışarı çıkamadığını düşünüyoruz” dedi. Kayıpların yazı orada geçiren hafif zihinsel engelli 10 kişi ve bir bakıcı personel olduğuna dikkat çekti.

Macron, X platformunda (eski adıyla Twitter) ‘Wintzheim’da zihinsel engellilerin ve refakatçilerinin kaldığı bir pansiyon çıkan yangında kül oldu” açıklamasında bulundu. Cumhurbaşkanı “Bu trajedi karşısında düşüncelerim kurbanlara, yaralılar ve aileler ile birlikte” ifadelerine de yer verirken, “Kurtarma operasyonunda emeği geçen güvenlik güçlerimize ve yardım ekiplerine teşekkür ederiz” ifadelerini de sözlerine ekledi.

Yerel saatle yaklaşık 06:30’da (04:30 GMT), yeşil tepelerle çevrili küçük bir köy olan La Forge’da bulunan binada çıkan yangın itfaiye ekiplerine haber verildi.

sdfergt
İtfaiyeciler bugün Fransa’nın doğusundaki Alsace-Lorraine bölgesinde çıkan yangını söndürmeye çalışırken (AP)

Pansiyonun yakınında oturan 61 yaşındaki Solange Halter, AFP’ye “Oğlumuz bizi çok erken uyandırdı. Dışarı çıktığımızda yoğun bir dumanın yükseldiğini gördük” dedi.

Sabah 07:00’de civarında olay yerine gelen Belediye Başkan Yardımcısı Daniel Leroy, “Gerçekten hiçbir şey kalmadı” dedi. Ayrıca “Binanın üst kısmı tamamen hasar gördü ve çatısı tamamen çöktü” dedi.

Pansiyonda kalanların ‘derin bir uykudayken şaşırdıklarını, olay anında herkesin uykuda olduğunu’ açıkladı.

Başbakan bölgeyi ziyaret etti

Başbakan Elizabeth Borne kaza mahalline gideceğini açıklarken “Düşüncelerim kurbanlar ve aileleriyle birlikte” dedi.

İtfaiyeye göre yangın, Windzheim’da Alsace-Lorraine tarzı ahşap binanın her yerini sardı.

Zemin kattakiler hızla oradan ayrılmayı başardı. Ancak üst kattakiler çıkamadı. AFP muhabirine göre, itfaiyeciler öğle saatlerinde olay yerinde soğutma çalışmalarına devam etti.

Muhabir, alevlerin binanın tüm çatısını yok ettiğini, dumanların hala yükseldiğini ve birinci katta ahşap çerçevenin kömürleşmiş olarak görülebildiğini belirtti. Bölgede, eğitimli köpeklerin eşlik ettiği bir arama ekibi oluşturuldu.

Diğer itfaiyeciler dumanı tüten parçalara yönelik soğutma çalışması yapıyordu.

İtfaiye ekipleri, yangının 500 metrekare alana sahip iki katlı bir binaya dönüştürülmüş eski bir ahır olan yapının zemin katında çıktığını açıkladı.

Fransa’da tanık olunan son ölümcül yangın 2016 yılına dayanıyor. 2016’daki olayda izinsiz bir gece kulübünde 14 kişi hayatını kaybetmişti. Olay, 5 Ağustos’ta bir arkadaş grubu doğum günü kutlarken, yüksek derecede yanıcı malzemeden yapılmış ses emici panellerle kaplı tavanların iki pasta mumu sebebiyle alev alması sonucu yaşandı.

Acil durum kapısı kapalıyken 14 kişi hayatını kaybetti. İki baro yöneticisi 5’er yıl hapis cezasına çarptırıldı, bunlardan 3’ü açığa alındı.



Tutuklu Filistinli aktivist doğuma katılamadı: Columbia öğrencileri eylemde

Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)
Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)
TT

Tutuklu Filistinli aktivist doğuma katılamadı: Columbia öğrencileri eylemde

Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)
Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)

Columbia Üniversitesi'ndeki Filistin'e destek protestolarının önde gelen isimlerinden tutuklu aktivist Mahmud Halil'in eşinin doğumuna katılmasına izin verilmedi. 

Filistinli protestocunun ABD'li eşi Noor Abdalla, pazartesi akşamı yaptığı paylaşımda çocuğunu tek başına doğurduğunu belirtti: 

Bugün erken saatlerde Mahmud yanımda olmadan oğlumuzu dünyaya getirdim. ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) yetkililerinden Mahmud'un doğuma katılmasına izin verilmesini istedik fakat oğlumuzu görmek için geçici olarak serbest bırakılmasını reddettiler. Bu, ICE'nin bana, Mahmud'a ve oğlumuza acı çektirmek için aldığı kasıtlı bir karardı.

Halil'in avukatları, aktivistin tutulduğu Louisiana eyaletinin New Orleans şehrindeki ICE direktörü Melissa Harper'a pazar günü e-posta gönderdi. CNN'in incelediği yazışmalara göre Halil'in, New York şehrindeki eşi Abdalla'nın yanına gidip doğuma katılabilmesi için iki haftalığına serbest bırakılması talep ediliyor. 

E-posta gönderildikten yarım saat sonra Harper'ın gönderdiği yanıtta iki cümleyle talebin reddedildiği bildiriliyor. 

New York'ta 8 Mart'ta ICE görevlileri tarafından yakalanan Halil, ertesi gün Louisiana eyaletindeki bir hapishaneye transfer edilmişti. ABD Başkanı Donald Trump, Halil'in "Hamas destekçisi" olduğunu ve sınır dışı edilmesi gerektiğini ileri sürmüştü. Ancak Washington, suçlamalarla ilgili henüz delil paylaşmadı. 

Louisiana'da 8 Nisan'da gerçekleştirilen duruşmada Halil'in avukatlarından Marc Van Der Hout, davayla ilgili ellerine kanıt niteliğinde "tek bir belge bile ulaşmadığını" söylemişti. Hakim Jamee E. Comans, buna rağmen Halil'in sınır dışı edilebileceğine karar vermiş fakat daha sonra karar başka bir mahkeme tarafından iptal edilmişti. Halil'in avukatları öğrencinin serbest bırakılması için hukuki mücadelenin sürdüğünü söylüyor. 

Columbia'daki protestoları organize ettiği gerekçesiyle Filistin kökenli öğrenci Muhsin Mehdevi de gözaltına alınmıştı. Muhsin ve Halil'in ABD'de yasal oturum izni var.

Columbialı öğrenciler, pazartesi günü düzenledikleri eylemde kendilerini kampüsteki kapıya zincirleyerek Mehdevi ve Halil'in serbest bırakılmasını talep etti. Protestocular, "Adalet istiyoruz" ve "Siyasi suçlular serbest bırakılsın" pankartları açtı. New York Times'ın aktardığına göre eylemlerde gözaltına alınan protestocu sayısı henüz netleşmedi. 

Ayrıca Tufts Üniversitesi'nde doktora yapan Rümeysa Öztürk'ün Filistin'e destek verdiği gerekçesiyle gözaltına alınması da tartışma yaratmıştı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Öztürk'ün öğrenci vizesinin iptal edildiğini ve kendisinin sınır dışı edileceğini açıklamış, daha sonra federal yargıç Denise Casper, sınır dışı sürecini durdurma kararı vermişti. Öztürk'le ilgili kararın 1 Mayıs'ta açıklanması bekleniyor. 

Columbia Üniversitesi'nde 18 Nisan 2024'te başlayan olaylar, onbinlerce öğrenci ve akademisyenin katılımıyla Princeton, Yale, MIT ve Harvard gibi prestijli eğitim kurumlarının da yer aldığı birçok üniversiteye hızla yayılmıştı. New York Times'ın verilerine göre temmuzda hız kaybeden eylemlerde aralarında öğrenci ve akademisyenlerin yer aldığı toplamda en az 3 bin 100 kişi tutuklanmış veya gözaltına alınmıştı. 

Dönemin ABD Başkanı Joe Biden da eylemlere tepki göstererek "Yahudi düşmanlığı içeren bu protestoları kınıyorum" demişti.

Independent Türkçe, Guardian, CNN, New York Times