İngiliz Büyükelçi, tutuklu gazetecilere verdiği destek nedeniyle Tahran'ı kızdırdıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4480466-i%CC%87ngiliz-b%C3%BCy%C3%BCkel%C3%A7i-tutuklu-gazetecilere-verdi%C4%9Fi-destek-nedeniyle-tahran%C4%B1-k%C4%B1zd%C4%B1rd%C4%B1
İngiliz Büyükelçi, tutuklu gazetecilere verdiği destek nedeniyle Tahran'ı kızdırdı
İran Dışişleri Bakanlığı, İngiltere'nin Tahran Büyükelçisi Simon Shercliff’i ‘iç işlerine karışmakla’ suçladı.
İngiltere'nin Tahran Büyükelçisi Simon Shercliff 'in, Tahran'daki büyükelçiliğin duvarındaki düşmanca sloganların silinmesine yardım etti. (Shercliff'in sosyal medya hesapları)
İngiliz Büyükelçi, tutuklu gazetecilere verdiği destek nedeniyle Tahran'ı kızdırdı
İngiltere'nin Tahran Büyükelçisi Simon Shercliff 'in, Tahran'daki büyükelçiliğin duvarındaki düşmanca sloganların silinmesine yardım etti. (Shercliff'in sosyal medya hesapları)
İran Dışişleri Bakanlığı, İngiltere'nin Tahran Büyükelçisi Simon Shercliff'in İran'da Gazeteciler Günü münasebetiyle (içlerinde genç kadın Mahsa Amini'nin ölümünün ardından ülkeyi sarsan protestolar sırasında yetkililer tarafından tutuklananların da olduğu) gazetecilerin serbest bırakılması çağrısında bulunduğu açıklamasından duyduğu öfkeyi dile getirdi.
Shercliff, dün X (eski adıyla Twitter) resmi hesabından yaptığı paylaşımda tutuklu tüm gazetecilerin serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Shercliff yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
“Görev yapması engellenen ve can güvenliği tehdit edilen tüm gazetecilere şükranlarımızı sunuyoruz. İran'a, tüm gazeteciler de dahil olmak üzere keyfi olarak gözaltına alınan herkesi serbest bırakma çağrımızı yineliyoruz.”
İran, her yıl 8 Ağustos'ta Gazeteciler Günü’nü kutluyor.
İngiliz Büyükelçi’nin paylaşımı İranlılar arasında farklı tepkilere yol açtı. Shercliffe’in tutumu, İranlı gazetecilerin çoğunluğu tarafından memnuniyetle karşılanırken İran Dini Lideri Ali Hamaney ve Devrim Muhafızları Ordusu'nun (DMO) destekçisi aktivistler ve gazeteciler tarafından eleştirildi.
Mehr haber ajansı, ‘İran Dışişleri Bakanlığı Batı Avrupa Genel Müdürü Mecid Nili'nin Shercliffe'e paylaşımının diplomatik teamüllere aykırı, iç işlere müdahalenin açık örneği ve kabul edilemez olduğunu aktardığını’ bildirdi.
Arap Dünyası Haber Ajansı'na göre İranlı yetkili, İngiliz Büyükelçi’yle yaptığı görüşmede ‘kayıtsızlık, sorumsuzluk ve diplomatik normlardan uzaklaşmanın iç işlere müdahalenin açık örnekleri olduğunu ve bu konunun da kesinlikle kabul edilemeyeceğini’vurguladı.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Tahran'daki Gazeteciler Sendikası’na göre İranlı yetkililer, Eylül 2022'de genç kadın Mahsa Amini'nin ölümü üzerine protestoların başlamasından bu yana 100'den fazla gazeteciyi tutukladı.
Tahran Gazeteciler Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı Ekber Montecebi, ‘gazeteciliğin kara çağı’ olarak nitelendirdiği geçen yıl İran’da 100'den fazla gazetecinin tutuklandığını aktardı.
İsrail, Filistin Yönetimi liderlerinin hareketlerine yönelik kısıtlamaları sıkılaştırıyorhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5134335-i%CC%87srail-filistin-y%C3%B6netimi-liderlerinin-hareketlerine-y%C3%B6nelik-k%C4%B1s%C4%B1tlamalar%C4%B1
İsrail, Filistin Yönetimi liderlerinin hareketlerine yönelik kısıtlamaları sıkılaştırıyor
Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa salı günkü kabine toplantısında (WAFA)
İsrail, sahada gerilimin arttığı ya da Filistin Yönetimi'nin çeşitli siyasi kazanımlar elde etmeye çalıştığı dönemlerde yıllardır sürdürdüğü bir politikanın parçası olarak Filistinli yetkililerin iç ve dış hareketlerini kısıtlamaya geri döndü.
Gazze savaşının başlamasından bu yana İsrail bu yaklaşımını yoğunlaştırdı. İsrail makamları dün Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa'nın Batı Şeria'daki Ramallah ve Nablus vilayetlerinde bir dizi kasaba ve köyü ziyaret etmesini engelledi.
Duvar ve Yerleşim Direniş Komisyonu’nun Facebook sayfası üzerinden yapılan paylaşımda, “İsrail işgal yetkilileri, önceden uyarıda bulunmaksızın, Başbakan Muhammed Mustafa'nın Nablus vilayetindeki Duma ve Kusra kasabalarını, Ramallah vilayetindeki Berka ve Deyr Dibvan kasabalarını ziyaret etmesini engelledi” denildi.
Paylaşımın devamında, “Bu keyfi adım, işgal makamları tarafından Filistin hükümetine karşı alınan bir dizi ırkçı tedbirin devamı niteliğinde olup, hükümet ile Filistin vatandaşları arasındaki güveni sarsmaya yönelik umutsuz bir girişimdir” ifadesi yer aldı.
Abbas'ın seyahatinin engellenmesi
Geçtiğimiz günlerde İsrail, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın Suriye'ye yapacağı ziyarete hazırlık amacıyla Ürdün'e gitmesini de engellemeye çalıştı. Ancak yoğun çabaların ve çeşitli tarafların temaslarının ardından Abbas, İsrail'in oyalamasının ardından Ürdün'e karayoluyla gitmek zorunda kaldı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
Filistin Yönetimi bu konuda resmi bir açıklama yapmadı. Bazı yetkililer son dakikaya kadar ve birden fazla kez Abbas'ın hava yoluyla seyahat edeceğini teyit etmeye çalıştı, ancak sonunda yıllardır nadiren gerçekleşen bir şey olarak Abbas karayoluyla gitti.
İsrail'in bu kısıtlamasının, Filistin Devlet Başkanı'nın Suriye'yi ziyaret etme ve İsrail'in halen ‘terörist’ olarak tanımladığı ve ülkesinin topraklarına saldırdığı Suriyeli mevkidaşı Ahmed eş-Şera ile görüşme niyetinden mi yoksa Filistin'in ‘iki devletli çözüm’ çerçevesinde bir Filistin devletinin uluslararası alanda tanınması için başta Fransa olmak üzere Avrupa ülkeleriyle ve Suudi Arabistan'la koordinasyon içinde hareket etmesinden mi kaynaklandığı bilinmiyor.
Elbette bu tutum İsrail hükümetini ve Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu kızdırdı ve Fransa'nın çabalarına ve Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un açıklamalarına saldıran açıklamalar yapmasına neden oldu.
Sessiz kalmak
Filistin hükümeti Mustafa'nın Batı Şeria'daki bazı kasabaları ziyaret etmesinin engellenmesi konusunda sessiz kalırken, Filistin Devlet Başkanlığı da Suriye ziyareti öncesinde Başkan Abbas'a karşı İsrail tarafından yapılan girişimler konusunda sessiz kaldı.
İsrail askerleri askeri operasyonlar sırasında Batı Şeria sokaklarında (İsrail ordusu)
İsrail'de hiçbir resmi kurum İsrail'in attığı bu adımlar hakkında yorum yapmazken, bazı medya kuruluşları Netanyahu hükümetinden resmi bir yorum almaksızın Filistin Devlet Başkanı'nın Suriye ziyaretini engelleme girişimlerini haber yaptı.
Gözlemciler, Filistinli yetkililerin hareketlerine getirilen bu kısıtlamanın, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Batı Şeria şehirlerine uyguladığı siyasi ve fiziki kuşatma çerçevesinde gerçekleştiğini düşünüyor.
Geçtiğimiz birkaç ay içinde Batı Şeria bir dizi yoğun askeri operasyona maruz kaldı. İsrail ordusu gece gündüz baskınlar düzenliyor, daha fazla kontrol noktası kuruyor, bölge sakinlerine yaptırımlar uyguluyor ve bir bölgeden diğerine veya bir vilayetten diğerine hareketlerini kısıtlıyor. İsrail polisi çeşitli yollarda konuşlanmış durumda ve Filistinlilere hiç de azımsanmayacak miktarlarda trafik cezaları uyguluyor.
Batı Şeria'nın coğrafi yapısının değiştirilmesi
İsrail askeri operasyonları üç aydır ağırlıklı olarak Cenin Mülteci Kampı’nda, aynı süre zarfında Tulkerim Mülteci Kampı’nda ve yaklaşık 70 gündür Tulkerim vilayetindeki Nur Şems Mülteci Kampı’nda yoğunlaştı. Bu operasyonlar, ‘silahlı terörizmin yuvası’ olarak tanımlanan bu kampların coğrafi yapısını değiştirmeye yönelik olarak evleri buldozerle yıkmayı ve yeni yollar inşa etmeyi içeriyor.
Söz konusu operasyonlar, yaklaşık 18 aydır acımasız bir savaşa maruz kalan Gazze Şeridi'nde yaşananların bir tekrarı olarak on binlerce Filistinlinin bu kamplardan göç etmesine neden oldu. Diğer vilayetlerdeki köyler, kasabalar ve kamplar da her gün daha fazla yerleşim karakolu kuran, yerleşim yolları inşa eden, Filistinli çiftçilere ait ekipmanlara el koyan ve onlara saldırarak aralarında çok sayıda kişinin yaralanmasına neden olan yerleşimcilerin saldırılarına maruz kalıyor.
Batı Şeria'nın El Halil kentinde Yahudi yerleşimine bakan bir tepede yürüyen Filistinli adam, 3 Nisan 2025. (AFP)
İsrailli yerleşimciler dün sabah Nablus'un doğusundaki Beyt Decen köyünde bir elektrik hattını uzatmak için çalışırken Filistinlilerin ekipmanlarına ve üç kamyona el koydu. Başka bir grup yerleşimci de Ürdün Vadisi'nin kuzeyinde mahsulleri sulamak için kullanılan su pompalarını çaldı.
Filistinlilere göre yerleşimciler tarafından gerçekleştirilen bu saldırıların çoğu İsrail ordusunun koruması altında gerçekleştiriliyor. Bu durum, Tel Aviv'de yerleşimi ve yerleşimcileri teşvik eden Bezalel Smotrich ve Itamar Ben-Gvir gibi aşırılık yanlısı bakanların yer aldığı aşırı sağcı hükümet altında bu tür saldırıları meşrulaştırarak İsrail'de açık ve net bir yaklaşım değişikliğine işaret ediyor.