İranlı uzmanlar, Afganistan ile tartışmaya yol açan Hilmend Nehri'nde incelemede bulundu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İranlı uzmanlar, Afganistan ile tartışmaya yol açan Hilmend Nehri'nde incelemede bulundu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

 İran ile Afganistan arasında "su hakkı" tartışmalarıyla gündeme gelen Afganistan'daki Hilmend Nehri'nin kaynağı ilk kez İranlı uzmanlar tarafından incelendi.

Fars Haber Ajansı'na göre İran'ın Afganistan Özel Temsilcisi Hasan Kazımi Kumi, konuya ilişkin bilgi verdi.

Kumi, "İranlı uzmanlar, Deh Ravud bölgesinde (Hilmend Nehri'nin kaynağının bulunduğu yer) incelemeler yaptılar. Bu, ilk kez gerçekleşti." dedi.

İranlı yetkili, uzmanların henüz Kabil'de olduklarını ve raporlarını ivedilikle hazırlayacaklarını kaydetti.

Hilmend Nehri, Afganistan'ın Bamyan vilayetinde Hindikuş Dağları'nın devamı Baba Sıradağlarından çıkıyor. Nehrin suları 1100 kilometre yolculuktan sonra İran-Afganistan sınırındaki Hamun Gölü'ne dökülüyor.

- İran ile Afganistan arasındaki su krizi

Afganistan ile İran arasında bulunan Hilmend Su Yolu üzerindeki su sorunu, 1973'te varılan anlaşmayla çözüme kavuştu.

Anlaşmaya göre, Afganistan su yolundan İran'a "normal koşullarda" saniyede 26 metreküp su vermeyi taahhüt etti. Bunun 22 metreküpü, "İran'ın su hakkı" olarak tanımlanırken, 4 metreküpü ise Afganistan'ın İran'a yönelik "iyi niyet göstergesi" olarak belirlendi.

Buna rağmen anlaşmada, kuraklık dönemlerinde İran'a akan suyun saniyede 26 metreküpün altında olabileceği de belirtildi.

Son yıllarda Afganistan'da meydana gelen kuraklık nedeniyle İran'a akan su miktarının azalması, Tahran yönetimini rahatsız etmeye başladı.

Sık sık kurak dönemler geçiren iki ülke, 1973'te imzalanan anlaşmaya bağlı olduklarını ifade etmelerine rağmen su sorunu nedeniyle karşı karşıya geliyor.

Taliban yönetimi, bölgedeki kuraklık nedeniyle Hilmend Nehri üzerindeki Keceki Barajı'nda su olmadığını, dolayısıyla İran tarafına su ulaşmadığını savunurken, İran ise teknik bir heyetin barajı ziyaret ederek bu durumu teyit etmesi gerektiğini ifade ediyordu. Taliban ise bu talebe sıcak bakmıyordu.

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi 18 Mayıs'ta Sistan-Beluçistan eyaletini ziyaretinde konuyla ilgili açıklamasında, "Uzmanlarımız su kıtlığını teyit ederse söyleyecek bir şeyimiz yok aksi takdirde halkımızın haklarının çiğnenmesine izin vermeyeceğiz. Afganistan'daki yöneticileri İran'ın su hakkını derhal vermeleri konusunda uyarıyorum." demişti.



Trump’ın yeni Suriye stratejisi belli oldu

Şam, ülkede kapsayıcı bir yönetim inşa edileceği vaadiyle Batılı ülkelerle ilişkileri geliştirmek istiyor (Reuters)
Şam, ülkede kapsayıcı bir yönetim inşa edileceği vaadiyle Batılı ülkelerle ilişkileri geliştirmek istiyor (Reuters)
TT

Trump’ın yeni Suriye stratejisi belli oldu

Şam, ülkede kapsayıcı bir yönetim inşa edileceği vaadiyle Batılı ülkelerle ilişkileri geliştirmek istiyor (Reuters)
Şam, ülkede kapsayıcı bir yönetim inşa edileceği vaadiyle Batılı ülkelerle ilişkileri geliştirmek istiyor (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, yeni Suriye yönetimine yönelik taleplerini artırdı.

Wall Street Journal’ın (WSJ) aktardığına göre Trump yönetimi, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Şara’dan aşırılık yanlısı grupların bastırılmasını ve Filistinli militanların ülkeden çıkarılmasını talep ediyor. Bunun karşılığında Washington’ın Şam’a yaptırımları “kısmen hafifletebileceği” belirtiliyor.

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla WSJ’ye konuşan ABD’li yetkililer, yakın zamanda hazırlanan politika yönergesi kapsamında Şam’dan kimyasal silah ve zenginleştirilmiş uranyum stokunu güvence altına almasının ve radikal örgütlere karşı resmi açıklama yayımlamasının istendiğini söylüyor.

Filistinli militanların Suriye topraklarında örgütlenmesinin veya fon toplamasının engellenmesi, örgüt üyelerinin sınır dışı edilmesi de talepler arasında. Diğer yandan analizde, talep ettiği ek adımlar atılmadığı sürece Trump’ın Washington-Şam ilişkilerini iyileştirmek için çaba göstermeyeceği yazılıyor.

Yetkililer, planda Rusya’dan hiç bahsedilmediğine dikkat çekiyor. Analizde, Trump’ın selefi Joe Biden’ın, Rus ordusuna ait üslerin kapatılması için Şam’a baskı yaptığı hatırlatılırken, Cumhuriyetçi liderin bu konuda daha gevşek davrandığı ifade ediliyor. Bunda son dönemde ABD ve Rusya arasında Ukrayna savaşının sonlandırılması için başlatılan diplomasi trafiğinin önemli rol oynadığı belirtiliyor.

Eskiden Ebu Muhammed Colani takma adını kullanan Heyetu Tahriru'ş Şam (HTŞ) lideri Ahmed Şara hâlâ ABD’nin terör listesinde yer alıyor. Biden, FBI’ın Şara’nın başına koyduğu 10 milyon dolarlık para ödülünü aralıkta kaldırmıştı.

ABD geçen yılın sonlarında, bölgedeki IŞİD tehdidi ve ABD üslerine yapılan İran destekli milislerin saldırılarını gerekçe göstererek Suriye’deki birlik sayısını 2 bine çıkarmıştı. Ancak New York Times’ın dün yayımlanan haberinde, ABD ordusunun Suriye’nin kuzeyindeki 8 üssünden üçünü kapatacağı ve asker sayısını 1400’e düşüreceği aktarılmıştı.

WSJ’nin analizinde, ABD’nin yardım girişlerinin kısıtlanması ve ekonomik ambargo da dahil yaptırımları hafifletmemesi halinde ülkenin tekrar kaosa sürüklenebileceği belirtiliyor. Suriye’deki ekonomik gelişmelere odaklanan danışma şirketi Karam Shaar Advisory’den Benjamin Feve, böyle bir senaryoda ABD’nin rakiplerinin bölgedeki nüfuzunu artırabileceği yorumunu yapıyor:

Bu, durumu çok karmaşık hale getirir Suriye'yle yeni yönetimini Rusların ve hatta Çinlilerin tarafına iter.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, New York Times